türk ocağı
serdengeçti
İslama, İstiklal Marşımıza ve Milli Şairimize hakaret eden emekli general Doğu Silahçıoğluna ilk tepkiler gecikmedi:
Doğu Silahçıoğlu denen, Türk milletine, değerlerine, İslam’a düşman olduğunu tahmin ettiğimiz, ama İstiklal Marşı alerjisinden yeni haberdar olduğumuz 28 Şubat komutanının, kirli ağzından çıkan laflardan ötürü; Türk Silahlı Kuvvetlerini, bu adamı kınamaya, lanetlemeye ve bunun haddini bildirmeye davet ediyoruz.
İslam’a, İstiklal Marşımıza ve İstiklal Şairimize dil uzatma cüretinde bulunan bu adamın şerefli Türk Ordusunda nasıl yer bulduğunu, nasıl Generalliğe kadar çıkabildiğini hayretler içerisinde merak ediyoruz.
Millete ve değerlerine düşman olduğu halde bu milletin ekmeğini yiyen, bu milletin sırtında bir yerlere gelen bu adama hakkımızı haram ediyoruz.
Bu tiplerin dillerine pelesenk ettikleri “kanla kurduk bu cumhuriyeti” sözünü bir kez daha düşünmelerini, İstiklal harbini vermiş kahraman milletimizin moral motivasyon unsurlarının İslami değerler olduğunu, ölüme ALLAH ALLAH nidaları ile koşan necip bir milletin, bu ne olduğu belli olmayan ruh hastalarının değersiz değerlerini umursamayıp, Allah için, Vatan İçin ve ŞEHADET için mücadele ettiklerini, başta bu tür adamlar olmak üzere her kese tekrar hatırlatıyoruz.
Türklük bedenimiz, İslamiyet Ruhumuzdur. Ruhsuz beden cesetten ibarettir.
Alperen Ocakları Genel Merkezi
Bir emekli Tümgeneralin İstiklâl Marşı’nın güftesindeki bazı kavramlardan rahatsızlık duyduğunu, bunların ümmetçiliği çağrıştırdığını, Mehmet Akif Ersoy’un bilinçli bir şekilde Türklüğü reddeden bir güfte yazdığına ilişkin iddiaları son derece üzücü ve düşündürücü bir tutumdur.
Öncelikle millî marşımızın güftesi yazıldığı dönemin şartlarını, millî varlığımıza yönelik tehditleri en veciz şekilde anlatan tarihî bir belgedir. Bunun millî mücadelenin “manifestosu” olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Her mısrası millî şuur ve heyecanların doruğa ulaştığı bu “anıt eser”e bu tarz bir saldırının yapılmasının hangi ideolojik, psikolojik ve zihnî faktörlerden kaynaklandığını çözmek zor değildir.
Emekli Tümgeneralin bu esef verici saldırısı aynı zamanda taşımış olduğu üniformaya karşı saygısızlıktır. Çünkü Mehmet Akif İstiklâl Marşı’nda ve Çanakkale Şehitlerine adadığı şiirinde doğrudan Mehmetçiği anlatmış, ordularımızın beşeri mantıkla izahı mümkün olmayan destansı kahramanlığını dile getirmiştir. Şiirlerinde Türk ordusunu, Mehmetçiği yüreğiyle, beyniyle, tüm varlığıyla duyan, bunları şiirleştiren, coşkusunu yeterli derecede anlatamamaktan muzdarip olduğunu belirten bir insana ilkel pozitivist saplantılarla sataşmanın haklı bir nedeni olamaz.
Pozitivist ve materyalist bir zihin bataklığında sıkışıp kalan, yapısının manevî çoraklığını ilericilik ve çağdaşlık zanneden insanların, zaman zaman bu tarz hezeyanlarla ortaya çıktıklarını, kendilerini ispata çalıştıklarını biliyoruz. Ancak bu saldırıları yapanlar toplum vicdanında anlık bir ıstıraptan fazla etki sağlamadılar, en kısa zamanda unutulup gittiler. Mehmet Akif ise Türk Milletinin mücadele azmini, bağımsızlık ülküsünü, geleceğe ilişkin ümit ve heyecanlarını haykıran mısralarıyla milletimizin gönlünde ebediyen yaşayacak, Türk milleti kendisini her zaman saygıyla, sevgiyle, rahmetle anacaktır.
Nuri GÜRGÜR
Türk Ocakları Genel Başkanı
Bazı kesimlerin laikçilik kisvesi altında milletin manevi değerlerini aşağıladığına dikkat çekti. Silahçıoğlu'nun düşüncelerini Türklük kimliğiyle de bağdaştıramadığını dile getiren Barutçu, "Yüce Türk milleti zaten bu tür habis değerlendirmelere itibar etmez." dedi. Söz konusu zihniyetin Türk toplumu içindeki değerler çatışmasından fayda umduğunu belirten Barutçu, "Silahçıoğlu'nun milletimizin vazgeçemeyeceği inanç ve değer yargılarına saldıracağına, üniter yapımıza dönük saldırılara karşı duyarlılık göstermesini beklerdik." ifadelerini kullandı.
BU HERİF KİMİN SİLAHI?
Doğu Silahçıoğlu denen, Türk milletine, değerlerine, İslam’a düşman olduğunu tahmin ettiğimiz, ama İstiklal Marşı alerjisinden yeni haberdar olduğumuz 28 Şubat komutanının, kirli ağzından çıkan laflardan ötürü; Türk Silahlı Kuvvetlerini, bu adamı kınamaya, lanetlemeye ve bunun haddini bildirmeye davet ediyoruz.
İslam’a, İstiklal Marşımıza ve İstiklal Şairimize dil uzatma cüretinde bulunan bu adamın şerefli Türk Ordusunda nasıl yer bulduğunu, nasıl Generalliğe kadar çıkabildiğini hayretler içerisinde merak ediyoruz.
Millete ve değerlerine düşman olduğu halde bu milletin ekmeğini yiyen, bu milletin sırtında bir yerlere gelen bu adama hakkımızı haram ediyoruz.
Bu tiplerin dillerine pelesenk ettikleri “kanla kurduk bu cumhuriyeti” sözünü bir kez daha düşünmelerini, İstiklal harbini vermiş kahraman milletimizin moral motivasyon unsurlarının İslami değerler olduğunu, ölüme ALLAH ALLAH nidaları ile koşan necip bir milletin, bu ne olduğu belli olmayan ruh hastalarının değersiz değerlerini umursamayıp, Allah için, Vatan İçin ve ŞEHADET için mücadele ettiklerini, başta bu tür adamlar olmak üzere her kese tekrar hatırlatıyoruz.
Türklük bedenimiz, İslamiyet Ruhumuzdur. Ruhsuz beden cesetten ibarettir.
Alperen Ocakları Genel Merkezi
M. AKİF ve İSTİKLÂL MARŞI EBEDİYYEN YAŞAYACAKTIR
Bir emekli Tümgeneralin İstiklâl Marşı’nın güftesindeki bazı kavramlardan rahatsızlık duyduğunu, bunların ümmetçiliği çağrıştırdığını, Mehmet Akif Ersoy’un bilinçli bir şekilde Türklüğü reddeden bir güfte yazdığına ilişkin iddiaları son derece üzücü ve düşündürücü bir tutumdur.
Öncelikle millî marşımızın güftesi yazıldığı dönemin şartlarını, millî varlığımıza yönelik tehditleri en veciz şekilde anlatan tarihî bir belgedir. Bunun millî mücadelenin “manifestosu” olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Her mısrası millî şuur ve heyecanların doruğa ulaştığı bu “anıt eser”e bu tarz bir saldırının yapılmasının hangi ideolojik, psikolojik ve zihnî faktörlerden kaynaklandığını çözmek zor değildir.
Emekli Tümgeneralin bu esef verici saldırısı aynı zamanda taşımış olduğu üniformaya karşı saygısızlıktır. Çünkü Mehmet Akif İstiklâl Marşı’nda ve Çanakkale Şehitlerine adadığı şiirinde doğrudan Mehmetçiği anlatmış, ordularımızın beşeri mantıkla izahı mümkün olmayan destansı kahramanlığını dile getirmiştir. Şiirlerinde Türk ordusunu, Mehmetçiği yüreğiyle, beyniyle, tüm varlığıyla duyan, bunları şiirleştiren, coşkusunu yeterli derecede anlatamamaktan muzdarip olduğunu belirten bir insana ilkel pozitivist saplantılarla sataşmanın haklı bir nedeni olamaz.
Pozitivist ve materyalist bir zihin bataklığında sıkışıp kalan, yapısının manevî çoraklığını ilericilik ve çağdaşlık zanneden insanların, zaman zaman bu tarz hezeyanlarla ortaya çıktıklarını, kendilerini ispata çalıştıklarını biliyoruz. Ancak bu saldırıları yapanlar toplum vicdanında anlık bir ıstıraptan fazla etki sağlamadılar, en kısa zamanda unutulup gittiler. Mehmet Akif ise Türk Milletinin mücadele azmini, bağımsızlık ülküsünü, geleceğe ilişkin ümit ve heyecanlarını haykıran mısralarıyla milletimizin gönlünde ebediyen yaşayacak, Türk milleti kendisini her zaman saygıyla, sevgiyle, rahmetle anacaktır.
Nuri GÜRGÜR
Türk Ocakları Genel Başkanı
MHP İstanbul İl Başkanı İhsan Barutçu
:Bazı kesimlerin laikçilik kisvesi altında milletin manevi değerlerini aşağıladığına dikkat çekti. Silahçıoğlu'nun düşüncelerini Türklük kimliğiyle de bağdaştıramadığını dile getiren Barutçu, "Yüce Türk milleti zaten bu tür habis değerlendirmelere itibar etmez." dedi. Söz konusu zihniyetin Türk toplumu içindeki değerler çatışmasından fayda umduğunu belirten Barutçu, "Silahçıoğlu'nun milletimizin vazgeçemeyeceği inanç ve değer yargılarına saldıracağına, üniter yapımıza dönük saldırılara karşı duyarlılık göstermesini beklerdik." ifadelerini kullandı.