Sihirbazlık ile ilgili herşey...

:..asker..:

New member
Katılım
5 Tem 2005
Mesajlar
2,518
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Bahtın güzel olsun , mutlu yaşa!
İLLÜZYON SANATININ TARİHÇESİ

İllüzyon sanatı, insanlık tarihi kadar eskilere dayanır. İllüzyon veya dilimizdeki yaygın söyleniş biçimiyle sihirbazlık, eski uygarlıkların saygın bir meslek dalı durumundaydı.

Bilhassa Mezopotamya yöresinde, günümüzden binlerce yıl öncesinde kurulmuş bulunan o devrin önemli uygarlıkları, Sümer, Elam, Akad gibi toplumların sihirbazları yazılı tarihe geçecek kadar ün kazanmışlardır.

Sihirbazlık denilince akla ilk gelen uygarlıklardan biri eski Mısır medeniyetidir. Eski Mısır döneminde sihirbazlık doruk noktasına ulaştı. Bilinen illüzyon tekniklerini uyguladıkları halde, kendilerinde tabiatüstü kuvvetler varmış gibi empoze eden ve bunda da başarılı olan eski Mısır sihirbazları, sırlarını kimseye vermezlerdi. Bunlardan bazıları, güvendikleri gençler yetiştirmiş, sanatlarını bunlara devretmişlerdir. Çoğu ise sırları ile birlikte ölüp gittiler.

Eski Mısır sihirbazlarının şöhretini asırlar boyunca gündemde tutan olay, hiç şüphesiz, kutsal kitaplarda anlatılan Hz. Musa ile Firavun’un sihirbazları arasında cereyan etmiş ünlü mucize hadisesidir. Bilindiği gibi Hz. Musa, Firavun’u Allah’a inanmaya davet ediyor. Firavun ise Musa’dan Allah’ın gerçekten elçisi olup olmadığının ispatını istiyor. Hz. Musa o anda elindeki değneği yere bırakıyor. Değnek yılana dönüşünce Firavun etkileneceği yerde kahkahalarla gülüyor ve bunun basit bir sihirbazlık olayı olduğunu, mucizeyle alakası bulunmadığını söylüyor. Çünkü Firavun aynı oyunu, sihirbazlarından defalarca seyretmiştir. Hz. Musa’yı küçük düşürmek amacıyla sarayında topladığı usta sihirbazlardan bu numarayı yapmalarını itiyor. Bütün sihirbazlar ellerindeki değnekleri yere bırakınca hepsi yılana dönüşüyor. Ne var ki Hz. Musa’nın yılana dönüşmüş olan değneği diğerlerini yutunca, sihirbazlar şaşırıp kalıyorlar. Zira onların yaptığı, illüzyon tekniği uygulanmış bir oyundu. İllüzyon tekniklerini iyi bilen ve Musa’nın gösterdiği olayı illüzyonla gerçekleştirebilmenin imkansızlığını çok iyi takdir eden sihirbazlar, Hz. Musa’nın gerçekten bir mucize sergilediğini hemen anlıyorlar.

Firavun, illüzyonun yabancısı olduğu için, meydana gelen olay onun açısından sıradan bir sihirbazlıktır ve tüm sihirbazlar bunu yapabilirler... Bu sebeple Hz. Musa’nın mucizesine inanmamıştır.

Aslında bu olgu günümüzde de devam ediyor. İllüzyon sanatı, birtakım sistemler zinciridir. Teknik bir oyun çok iyi sunulur ve seyredenleri etkilerse ortaya iki netice çıkar: Sunucu, gösterdiği olayın aslında göz yanılmasına dayandığını, sistem üzerinde çalışan, kabiliyeti olan her insanın bunu becerebileceğini açıkça söyler. Yahut da tam aksa yapılır, meydana gelen olayın kendinde var olan birtakım gizli güçlerle gerçekleştiğini empoze eder. Ne yazık ki illüzyon teknikleriyle çalıştıkları halde, kendilerinde doğaüstü kuvvetlerin var olduğunu söyleyenler tarih boyunca hiç eksik olmadılar. Böyle kişiler günümüzde de faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bunlar evliya, ermiş ve hatta peygamber olarak tanınıyor, halkı sömürerek refah içinde yaşıyor, hak etmedikleri saygınlıklar kazanıyorlar. Oysa dürüst davranan sanatçı hor ve hakir görülüyor.

İllüzyon sanatı, ilk çağlarda tabiatüstü güçlerle icra edilen bir uğraşı şeklinde tanıtılırdı. İllüzyonu ciddi bir çehreyle ve bugün bilinen tavrı ile tiyatro sahnesine çıkaran kişi Fransız Robert Houdin’dir.

Aslı Berlin Devlet Müzesi’nde bulunan bir papirüs, ilk illüzyon gösterisinin gene eski Mısır’da gerçekleştirildiğini günümüze iletmiştir. Papirüste yazdığına göre, Dedi adında bir illüzyonist, çeşitli hayvanlar kullanarak firavun Keop’un huzurunda gösteri yapmış. Dedi’nin gösterisi firavunun o kadar hoşuna gitmiş ki sanatçıya çeşitli ihsanlarda bulunmuş ve hayatının refah içinde yaşamasını sağlamış. Dedi, tüm Mısır’da illüzyon gösterileri tertipleyerek meşhur olmuş.

Bir baraj projesiyle sular altında kalan, Mısır’ın Beni Hasan vadisinde bulunan eski bir mezar duvarı resminde Hokka Oyunu“ yapan bir figür vardır.

Hokka oyunu, sihirbazlık oyunlarının en eskisi, belki de ilki olarak bilinir ve Hindistan’dan kaynaklandığına inanılır. Bu oyun, üç kupa ve bu kupalara sığabilecek çapta üç topla, masa başında yapılır. Oyun el çabukluğu prensibi üzerine kurulmuştur. Kupalar ağızları masaya dönük olarak yan yana dizilir, içlerine toplar konulur. Toplar, sanatçının ustalığına göre çeşitli varyasyonlarla kupalar arasında gizli olarak adeta seyahat ederleri Kah tek kupa içinde toplanırlar, kah tüm kupalara yayılırlar. Sonunda ya kaybolurular yahut da olduklarından fazla büyürler.

Ortaçağ Avrupasının tüm panayırlarında hokka oyunu sunan sanatkarlar eksik değildi. Hokka oyunu, ülkemizde de bilinen eski oyunlardan biridir.

Fizik ve kimya gibi bilimler illüzyon alanında yani gelişmelere yol açtı. Panayır sanatçıları hokka oyunu yanında bazı değişik oyunlar da sunmaya başladılar. Gene de bunların el çabukluğu becerisine dayandığını söylemek gerekir.

Ortaçağ sanatçıları arasında, kendi geliştirdiği prensiplerle panayır sanatçılarından ayrılan ve Kral Arthur’un desteğini görmüş en ünlü kişi, İngiliz sihirbazı Merlin’dir. Adı efsanelere karışmış olmakla birlikte illüzyon tarihinin gerçek illüzyonistlerinden biridir.

Ortaçağın sonlarında bazı mekanik prensipler illüzyon sanatına hakimiyet sağlamaya başladı. İllüzyon sanatı alışılmış kalıpların dışında bir gelişim kazandı. Çünkü o dönemlere kadar sanatçılar açık havada çalışan ve çoğunlunun, arkasını sahne olarak kullandıkları arabalarla diyar diyar dolaştıkları bir görünüm içindeydi.

Teknikler geliştikçe illüzyonistler atılım yapmak gereğini duydular. Çünkü gösteriler halkın alıştığı kalıpların dışına taşmağa başlamış ve ilgi çekici bir duruma gelmişti.

17. yy’da illüzyon Çin’de en sevilen gösteri sanatlarından biri durumuna gelmişti. Çinli bir illüzyonist Pu Chu-Ling uzun yıllar gösteriler yaparak ünlü oldu ve meslek hayatının sonlarında “Hayaller Kitabı” adıyla bir kitap yayınladı. Burada hem meslek hayatını anlatıyor ve hem de bazı oyunları hakkında bilgi veriyordu. Kitabın en ilgi çekici bölümü, “Hintli Fakirlerinin İp Oyunu” idi. Pu Chu-Ling bu oyunu devamlı olarak sunmuş ve büyük ilgi görmüştü.

Çinli illüzyonistin bu kitabı batıya ulaşınca, batılı sanatçılar tarafından büyük bir ilgi ve biraz da hayretle karşılandı. Batı dünyasına uzak kalan Çin gibi bir ülkede böyle ciddi çalışmalar yapılıyor olması, Avrupa ve Amerikalı illüzyonistlerin harekete geçmesini sağladı.

Heller adlı Amerikalı bir illüzyonist Hindistan ve Mısır gibi, illüzyon mesleğinin kaynaklandığına inanılan ülkelere seyahatler yaptı. Amacı, kutsal kitaplarda anlatılan Hz. Musa’nın yılan olan değnek ve Hint ip oyunu numaralarının aslını araştırmaktı. Çünkü bu oyunlar batıda gerçek doğaüstü güçlerle yapıldığına inanılan olaylardı. Tabiat üstü kuvvet diye bir kavramın bulunmadığı Heller’in gayretleriyle ilk ispatını duyurmuş oldu.

1840’larda Fransız Robert Houdin adında bir genç illüzyon sanatına yepyeni bir ruh getirdi. Onun gayesi, tiyatro sahnesinde alışılmışın dışında yepyeni bir sanat sunmaktı.

Halk, şimdiye kadar gördüğü sanatçılardan daha enteresan bulduğu bu sanatçıyı çok tuttu. Houdin, illüzyon sanatını, getirdiği yeniliklerle seçkin denilen halk kesimine kabul ettirdi. Fransız kralı Louis Philippe 1845 yılında izlediği Houdin’in gösterisi sonunda ona madalya vererek ödüllendirdi. Bu olay büyük yankılar yaptı. Netice itibariyle illüzyon sanatında yapmış olduğu büyük atılım, Robert Houdin’i modern illüzyonun babası ünvanına kavuşturdu.

Dünyaca ünlü illüzyonistlerin başında gelen diğer bir sanatçı Houdini’dir. 1874 yılında Macaristan’da doğan Houdini, küçük yaşlarda ailesiyle Amerika’ya göç etti. İllüzyon sanatına ilgi duyan Houdini, adını, Robert Houdin’den esinlenerek değiştirmiş ve Harry Houdini olarak tanıtmıştır. Bilinenlerin tam tersine Houdin ve Houdini iki ayrı illüzyonistir.

Houdini takdim ettiği akıl almaz hünerlerle halkın nazarında efsaneleşirken illüzyonist olduğunu her fırsatta söylemiş, kendisinde doğaüstü güçlerin bulunmadığını daima açıklamıştır. Aynı zamanda, illüzyon tekniklerini kullanarak kendilerinde üstün güçler bulunduğunu iddia edenlerin mesleklerini düşürmek için mücadele etmiştir.

31 Ekim 1926 tarihinde, müthiş bir apandisit krizine rağmen sahneye çıkmış, programını başarı ile tamamladıktan sonra bitkin bir durumda hastaneye kaldırılmıştır. Ne yazık ki kurtarılamamıştır.

Aynı dönemler içinde ABD’li Harry Kelar (1849-1922), İtalyan Beneval (1865-1939), ABD’li Haward Thursttan (1869-1936), Harace Goldin (1873-1939), Max Malini, İngiltere’den P.T.Selbit, Hollandalı Dante, Alman Kalenag (1903-1963), Hint Sorcar(1913-1971), ABD’li Lee Grabel, Hollandalı Fred Kaps, ABD’li Daug Henning (1947-2000) illüzyonun dünyada atılan sağlam temelleri üstünde pek çok başarıya imza atmışlardır.Zigfried & Royl’un büyük hayvanlarla yaptığı şovlar illüzyonun farklı bir kulvarını işaret etmektedir.

Günümüzde David Copperfield bilimin ve tekniğin sunduğu tüm imkanlardan maddi boyutunu hiç düşünmeden faydalanarak büyük prodüksiyonlara imza atmaktadır ancak çok kuvvetli bir ekip çalışmasına sahip olduğu da bir gerçektir. Lance Burton belki David Copperfield kadar geniş projelerle gündeme gelmese de o da hatırı sayılır bir üne ve kimliğe sahiptir. İllüzyon camiasının iyi bir temsilcisidir.
 
KAYBOLAN ŞİŞE

GEREKLİ ALETLER:

2 ufak boy şişe,bir yaprak gazete kağıdı,şişsenin rahatça girebileceği bir torba ve birkaç raptiye.

OYUNUN SIRRI:

Oyuna başlamadan önce torbayı masanın arka tarafına birkaç raptiye ile tutturun.Gazete kağıdı ve şişeyi masa üzerine koyun.Eş şişeyi de ceketinizin sol iç cebine yerleştirin.Böylece hazırlıklarınızı tamamlamış oldunuz.Yalnız bu hazırlıklarınızı yaparken,seyredenlerin huzurunda yapılmayacağını elbette biliyorsunuz.Hünerinize başlarken,seyircinizin vereceği bir sigarayı şişe içinde kaybedeceğinizi belirttikten sonra,aldığınız sigarayı şişe içine atın.Seyircilerinizin dikkati sigara üzerine toplanmıştır.Gazeteyi elinize alarak, her tarafını gösterip masa üzerine yayın.Şişeyi gazete ile güzelce sarıp,boru şeklinde ve içinde şişe bulunan gazetenin üst tarafını(şişenin boğaz kısmı) iyice bükün.Bu şekilde gazete şişenin kalıbına oluşturacaktır.Yapılan kılıfın alt tarafı açık olacağından,gayet seri fakat normal bir hareketle masa arkasında duran torbaya şişeyi düşürünüz.Ve şimdi pandomimciliğiniz başlayacak boş kalan kılıfta şişenin olmadığını kimseye sezdirmeden,seyircilerinize biraz sonra gazeteyi açtığınızda sigaranın kaybolmuş olduğunu söyleyin.Kendinizden emin profesyonel bir illüzyonist edasıyla,boş kılıfı masanın tam ortasında ve de masanın üstünde tutun.Seyircilerinize sigaranın,büyük bir şişe içinde kaybolmasının sizce çok basit olacağından söz ederken,sağ elinizle birdenbire boş kılıfın üzerine kuvvetlice vurarak gazete kağıdını masa üzerinde dümdüz hale getirdiğinizde ,seyircileriniz şok olacaklardır.Siz bu sırada daha evvel cebinize koyduğunuz şişeyi çıkarıp,seyircilerinizden takdir alkışlarını alabilirsiniz.

DANS EDEN KAŞIK

Bu oyunumuz için gerekli malzemeleri anlatarak söze başlayalım.Bu oyun için öncelikle ağzını mantarla kapatabileceğiniz büyük bir şişeye ihtiyacınız var.Daha sonra bu şişenin ağzından rahatça sığacak bir çay kaşığı,mercimek büyüklüğünde balmumu ve 0,5mm kalınlığında siyah misina ve mümkünse bir tefe ihtiyacınız var.

Bu malzemeleri topladıktan sonra yapmanız gereken birkaç ufak iş daha var.Önce şişenin ağzına kapatacağınız mantarın yan tarafını bir kibrit çöpü kalınlığında oymanız gerekiyor.Sonra siyah misinadan 70 cm kadarını kesip bir ucunu tefe bağlamanız diğer ucunuda balmumuna tutturmanız gerekiyor.

Bu ön hazırlıkları tamamladıktan sonra oyunumuzu nasıl yapacağımızı anlatalım.Bu oyuna bir iddia ile başlayabilirsiniz.Beyin dalgalarınızla şişe içinde korunmakta olan bir kaşığı dans ettireceğinizi iddia edip,iddiayı kabul ederlerse bunu gösterebileceğinizi söylersiniz.Hatta oyununuzun daha vurucu olabilmesi için ilk bir iki denemenizde başarısız olup,daha iyi konsantre olmak için herkesin sessiz olmasını isteyebilirsiniz.Bu ön girişleri yaptıktan sonra oyununuza başlayabilirsiniz.

Masa üzerinde duran kaşığı ve şişeyi izleyicilerinize kontrol ettirin.Şişeyi ve kaşığı elinize alırken kimseye farkettirmeden kaşığınıza balmumunu yapıştırın.Bu yapıştırma işlemini kesinlikle gizlice ve çok hızlı yapmalısınız.Bu işlemi yaptıktan sonra hemen kaşığı şişenin içine atın.Daha sonra mantarı elinize alarak şişeden dışarı sarkan misinayı kendinize doğru ayarlayarak,mantarın oluk kısmını misinaya yol teşkil edecek şekilde şişeye sıkıca geçirin.İşin en zor tarafını tamamlamış oluyorsunuz.Şimdi artık hazırsınız.Oyuna başlamadan istediğiniz zaman tefinizi elinize alın ve misinanın gergin olmasına dikkat ederek çalmaya başlayın.Kaşığın sizin tefinizin ritmine uygun olarak şişenin içinde zıp zıp zıpladığını göreceksiniz.

İşte size iddianızı kazandıracak hemde arkadaşlarınızı hayrete düşürecek eğlenceli bir illüzyon numarası.Bu oyunda tef bulamazsanız küççük bir tepsiylede hünerinizi gösterebilirsiniz.



SİHİRLİ BONCUKLAR

Oyun, sehpa üzerinde,renkli boncuklar geçirilmiş üç çengelli iğne durmakta.Siz arkanız dönük olarak elinize verilen iğnenin rengini derhal ve kesinlikle söyleyip seyredenleri merak içinde bırakabilirsiniz.

GEREKLİ ALETLER:

Üç büyük çengelli iğne, üç boncuk,Kırmızı,mavi,sarı

OYUNUN SIRRI:

Hünerinize başlamadan evvel iğne ve boncukları şu şekilde hazırlayınız.İğneleri açarak kırmızı renkli boncuğu iğneye geçirin ve iğneyi kilitleyin,açılmayacak hale getirin.Örneğin pense ile sıkıştırabilirsiniz.İkinci iğnye sarı boncuğu geçirin ve iğnenin sivri ucunu pense ile kanca şeklinde eğin.Üçüncü iğneye mavi boncuğu geçirin ve hiç bir işlem yapmayın.Şimdi işaretlerinizi ezberleyin.Açılmayan iğne KIRMIZI Boncuklu,Açılan fakat ele batmayan SARI,Açılan ele batan uçlu MAVİ.

Seyircilerinizden birine üç iğneyi verin.Rengini bilmenizi istediği iğneyi siz arkanızı ona dönüp ellerinizi uzattığınızda avucunuza bıraksın ve diğerlerini saklasın.İğne elinizde ,yüzünüzü seyircinize döndüğünüzde şüphesiz elleriniz yine arkanızda kalacaktır.

Seyircinizin gözlerine bakarak avucunuza koyduğu iğne boncuğunun rengini düşünmesini isteyiniz.Bu sırada siz iğne işaretini tetkik eder , seçilen rengi hemen söyleyebilirsiniz.Size verilen iğne boncuğu mavi veya sarı ise iğneyi meydana çıkarırken kapamayı herhalde unutmazsınız.

BARDAKTA KAYBOLAN SİHİRLİ PARA

İşte size arkadaşlarınıza yapabileceğiniz son derece güzel bir sihirbazlık numarası.Yalnız bu oyun için birkaç malzemeye ihtiyacımız var.İlk olarak hemen bir gözlükçüye gidip, metal bir 250 binlira büyüklüğünde yuvarlak bir cam kestirmeniz lazım.İkinci ihtiyaç duyabileceğiniz bir mendil ve son olarak bir 250 bin lira.Bütün malzemeyi toplayıp hazır olduğunda bu numarayı yapabilirsiniz.

Oyunumuz , metal bir parayı bir bardak su içinde kaybetmek.Bu oyunu yapabilmek için önce malzemelerimizi hazırlıyoruz.Malzemelerimizi hazırlarken kestirdiğimiz camı kimsenin görmemesine özellikle dikkat etmeliyiz.Çünkü bu cam parçası oyunumuzun en önemli parçası.En iyisi bu cam parçasını sağ cebinize koyun.

İşte şovumuza başlıyoruz.Su dolu bir bardak alarak bir masanın üstüne koyun ve arkadaşınızdan kaybetmek üzere metal bir 250 binlira isteyin.Arkadaşınızın üzerinde olmaması ihtimaline karşı bu metal parayı yanınızda taşımanızda yarar var.250 bin lirayı arkadaşınıza iyice kontrol ettirin.Arkadaşınız metal parayı kontrol ederken sizde pantalon cebindeki cam parçasını kimseye göstermeden avucunuzun içinde saklayın.Arkadaşınız kontrolünü bitirdikten sonra metal parayı ondan alın ve kalın bir mendilin ortasına koyun.Mendili ters çevirin ve işte en önemli nokta.Mendili ters çevirirken metal parayı avucunuza saklayıp, metal paranın yerine , avucunuzda sakladığınız cam parçasını yerleştirin.Mendilin üstünden cam parçasını sıkıca tutun.Bu çıkıntı aynı metal paranın verdiği izlenimi verecektir.Mendilin üstünden cam parçasını arkadaşınıza tutturun.Arkadaşınız metal paranın hala mendilin içinde olduğuna emin olacaktır.Şimdi son bölümü yapabilirsiniz.Mendilin eteklerini su dolu bardağın etrafına çadır gibi yerleştirin ve arkadaşınıza parayı bırakmasın söyleyin.Arkadaşınızın metal para sandığı cam parçası aynı metal paranın çıkardığı çınlamayla su bardağının içine düşecektir.

Oyununuzun finalinin etkili olması için mendili açmadan arkadaşınıza metal paranın nerede olduğunu sorun.Arkadaşınız kendinden emin bir biçimde bardağın içinde olduğunu söyleyecektir.Mendili açmadan avucunuzda sakladığınız parayı sanki arkadaşınızın kulağının arkasından çıkarıyormuş gibi yapıp ona peki bu ne diye sorun ve mendili açın.Su dolu bardağın içindeki görülmeyeceği için arkadaşınız bu durum karşısında ne yapacağını şaşıracak ve sizin büyük bir sihirbaz olduğunuzu kabul edecektir.

ŞAŞIRTAN İÇKİ İKRAMI

İllüzyonist,kırmızı renkte bir kartonun ön ve arkasını seyircilerine gösterdikten sonra,bu kartondan bir boru yaptı.Borunun iki tarafını da buruşturarak kapatıp ortasından katladı.Seyircilerden birine bir makas vererek kartonu kesmesini rica etti.Karton boru kesildikten hemen sonra, boruların her birinden kadehlere içki doldurarak seyircilerin hayret dolu bakışlarıyla...Onlara ikramda bulundu.

GEREKLİ ALETLER:

40X40 boyunda kırmızı renkte bir karton,kırmızı renkte uzun bir balon.İki küçük kadeh ve arzu ettiğiniz bir içki.

OYUNUN SIRRI:

Uzun balonu ilk önce şişirip, söndürün.Bu şekilde balon iki kadeh içkiyi alacak şekle gelmiş olacaktır.İçkinizi balona doldurup,ağzını sıkıca bağlayın ve ceketinizin kol boşluğuna yerleştirin.Hünerinize başlarken bu oyunu ilk hüner olarak sunabilirsiniz.Çünkü kol içindeki aletiniz sizi rahatsız edecektir.Kartonu alıp boru şekline soktuktan sonra,bir ucunu sıkıca bükerek kapatınız ve diğer açık ucu kol boşluğunun alt tarafına denk getirp kol içindeki dolu balonu karton boru içine kaydırınız.Bu zor işleminizi yaparken,çok dikkatli davranıp,hatta gülünç bir espri yaınız ki,seyircilerinizin dikkati elinizde olmasın.Hareketinizi tamamladıktan sonra borunun diğer tarafını da kapatıp,işinizin son kısmını da bitiriniz.Şimdi, istediğiniz an karton boruyu katlayıp,seyircinize kestirdikten sonra içindeki içkiyi kadehlere doldurup ikram edebilirsiniz.Afiyet olsun.

PERİ YAZISI

Seyirciniz kendi adını kağıda yazar ve siz kağıdı seyircinize yaktırınız.Kağıt yandıktan sonra küllerini kolunuza sürün.Seyirciniz yazdığı adın kolunuzda belirdiğini görünce şaşıracak.

GEREKLİ ALETLER:

Ucu kalem gibi sivriltilmiş sabun parçası.

OYUNUN SIRRI:

Oyuna başlamadan önce seyircilerinizden birinin adını bir bahane ile gizlice öğrenin.Sol kolunuza adı hafif nemli sabun parçası ile yazın.Gömlek ve ceketle kolunuzu kapatın.Hazırlığınız tamamdır.

Adını önceden öğrendiğiniz seyircinize adını kağıda yazmasını daha sonra kağıdı kendi eli ile yakmasını söyleyin.Kolunuzu sıvayıp kağıt küllerini kolunuza sürdüğünüzde önceden yazdığınız ad siyah bir şekilde belirecek ve salonda hayret uyandıracaktır.

Ayrıca peri yazısını limon suyu ile de yazabilirsiniz.Başka başka zamanlarda önceden bildiğiniz bir iskambil,herhangi bir hesap işleminin sonucunu da aynı metotla deneyebilirsiniz.

CEPLERDE DOLAŞAN İSKAMBİLLER

İllüzyonist,sahneye çağırdığı iki seyircisinden birine,elinde bulunan 20 iskambil kağıdından 12 iskambil,diğer seyircisine 8 iskambil vererek iç ceplerine koymalarını rica etti.

İllüzyonist,kağıylardan bir miktarını birinin cebinden ötekinin cebine geçirir gibi esrarengiz hareketler yaptıktan sonra,kağıtları saklayan seyirciler ceplerine baktılar.

Seyircilerden biri,cebinde bulunan iskambil kağıtlarının 3 adet eksik, diğeri ise 3 adet fazla buldular ve hayretler içinde kaldılar.

GEREKLİ ARAÇLAR:

20 adet iskambil kağıdı.

SIRRI:

İki adet seyircinizi sahneye davet ederek,bunlardan birine desteyi veriniz ve yüzleri aşağıya doğru olmak üzere masanın üzerine koymasını söyleyiniz.

Davet ettiğiniz seyircilerden ceplerini boşaltmalarını isteyin.Onlar ceplerini boşaltırken siz 20 kağıttan 3'ünü avucunuza saklayın.Geri kalan 17 kağıdı masa üzerine bırakın.

Şimdi, seyircinizden birine desteyi ikiye bölerek bir kısmını cebine koymasını isteyiniz.

Sonra, ikinci seyircinize masada kalan kağıtları saymasını söyleyin, örneğin 8 demiş olursa, siz 20 kağıttan 8 adedi kalmış olduğuna göre diğer seyircinizin 12 kağıdı cebine koymuş bulunduğunu söyleyerek masada kalan kağıtları sağ elinizle alır ve bu esnada elinizde daha önceden gizlediğiniz 3 kağıdı katarak bu seyircinize verip, bunları cebine koymasını isteyiniz.

Bu durumda sahneye davet ettiğiniz şahısların birinde 12, diğerinde 8 iskambil kağıdı bulunduğu şeklindedir.Bu durumu seyredenlere sık sık söyleyerek pekiştiriniz.

Seyircilerinizi bu sayılara iyice aliştırdıktan sonra, birinci kişinin cebinde bulunan 12 kağıttan birkaçını diğer kişinin cebine göndereceğinizi ve bunu kendilerinin dahi hissetmeyeceğini söyleyiniz.

Şimdiki durumda iş sizin kişisel kabiliyetinize kalmaktadır.Bazı esrarengiz hareketler yaparak oyunu dilediğiniz kıvama getirin.Mesela : " Hokus pokus, bu seyircim cebine 12 adet iskambil kağıdı sayıp koymuştu.Ben de bu seyircimin ayırdığı bu kağıtlardan üçünü diğer arkadaşın cebine gönderiyorum.Buyrun, sayın lütfen : Sizde 9 adet , sizde ise 11 adet kağıt bulunuyor."

Bu sözümüz üzerine ceplerdeki kağıtlar sayılınca herkes hayretler içinde kalacaktır.

GAZETE KAĞIDINDAN PARA YAPMAK

İşte size muhteşem bir oyun. Bu oyunu başarıyla gerçekleştirdiğinizde sizi seyredenler bu oyunun sırrını öğrenmek için peşinizden koşacaklar. Kullanılan malzemeler son derece basit olduğundan bu oyunu her yerde yapmak mümkün. Bu oyunu iyi öğrenmeniz her türlü arkadaş ortamında sizi aranılan biri yapacaktır. Ancak dikkat bu oyunda kibrit kullanılarak kağıt yakılacağından 18 yaşından küçük sihirbaz adaylarının yapmamasında yarar vardır. Bu ikazımıza uyacağınız için şimdiden teşekkür ederim.

Oyunumuz aslında çok basit. Kağıt para büyüklüğünde kesilmiş bir kağıdı ellerimizin tamamen boş olduğunu gösterip, kollarımızı sıvadıktan sonra kibritle tutuşturuyoruz ve külleri avucumuz içinde ovalarken birden bire 20 milyon liraya dönüştürüyoruz. Nasıl, çok güzel değil mi? Hele geçim sıkıntısı çekilen bu günlerde. Bu nedenle anlatacaklarımızı dikkatle dinleyip oyunumuzu bir an önce öğrenin.

Oyunumuz için daha önce de söylediğimiz gibi son derece basit malzemelere ihtiyacımız var. Para büyüklüğünde kesilmiş gazete kağıdı, 20 milyon liralık bir banknot ve bir kibrit kutusu.

Gelelim oyunumuzun nasıl yapıldığına. Önce kibrit kutusunu yarım açıyorsunuz. Daha sonra elimizdeki 20 milyonu kibrit kutusunun açılan tarafının arkasındaki boşluğa sığacak biçimde katlıyor ve bu boşluğa kağıt parayı yerleştiriyorsunuz. Bu işlemi tamamladıktan sonra kibrit kutusunun paranın saklandığı kısmını size bakacak şekilde masaya bırakıyorsunuz. Artık oyuna başlayabilirsiniz.

Sıra geldi gösteri kısmına. Numarayı yapmadan önce ellerinizin boş olduğunu izleyicilere gösteriyor ve hatta kollarımızı sıvayarak iyice emin olmalarını sağlıyorsunuz. Bunu yaptıktan sonra para büyüklüğünde kestiğiniz gazete kağıdını elinize alıp külah biçiminde kıvırıyorsunuz. Geldik en önemli kısıma. Oyununuzun başarılı olması için bu bölümü defalarca kendi kendinize çalışmanız lazım. Bu bölümde yapacağınız en ufak hata oyununuzun başarısız olmasına yol açacaktır. Masanın üstündeki kibrit kutusunu elinize alıyor ve açık kısmından bir kibrit alıp külah haline getirdiğiniz gazete kağıdını tutuşturuyorsunuz. Bu işlemi yaptıktan sonra kutuyu kapatırken gizli bölüme saklanmış olan 20 milyonluk banknot avucunuza düşecektir. Artık kibrit kutusunun görevi tamamlanmıştır.

Onu masanın üstüne atabilirsiniz. Artık külahın yanıp kül olmasını beklemekten başka yapacağınız bir şey kalmadı. Külah söndükten sonra külünden bir parça alın ve sihirli sözcüklerinizi söyleyerek külü ovuşturmaya başlayın. Bu hareketin devamında daha önce kibrit kutusundan avucunuza düşürdüğünüz katlı parayı artistik hareketlerle açarak seyircinize gösterin. Bu bölümü de başarılı yapmak istiyorsanız önce ayna karşısında kendi kendinize çalışmanız zorunludur. Ne kadar çok çalışırsanız, mükemmel hareketlere o kadar çok yaklaşırsınız. İllüzyon sanatı, bir takım küçük hilelerin mükemmel hareketlerle yapılmasına dayanır. Bunu unutmayın.
 
bunları yapmaya el cabuklugu gerek yaf :)
 
Geri
Üst