Sigara öLdürür..

Mayhoş

mayhoş
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
11,125
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ღ♥Sonu Ölüm de olsa O♥ღ
Bülent Akyürek, Ankara’da yaşlanıyor ve ulusa buradan sesleniyor. O, çok genç yaşlarda çıkardığı ilk romanından beri özgün üslubu, yaşayışı, sert tavırları ve bağımsız yazarlığıyla, attığı her adımda tartışmalar yarattı. “Her sözümü, son sözümmüş gibi söylerim. Cümle namusumdur. Siz hayata ne kadar bağlıysanız, ben de ölümü o kadar çok seviyorum!” diyen bir yazar hakkında fazla söze ne hacet!

kitaptaki “Sigara öldürür!” yazısını da okudum. Sigaraya olan aşkın beni iştahlandırıyor. Ciddi misin yazdıklarında!

Sigara içerek ölmek, modern dünyadaki ölüm biçimlerinden biri bana göre. Sonunda mümin olarak ölemeyeceksek biçimin ne önemi var! Sigara paketlerinin üstündeki “Kısır yapar, öldürür, süründürür…” laflarından hoşlanmıyorum. Bana bu üslupla sigarayı bıraktıramazlar. O zaman ben de “Her nefis ölümü tadacaktır.” ayetini hatırlatarak sigaramı zıkkımlanırım. Sen de yaksana bir tane…
Röportajı okurken sizinle paylaşmak istedim bu yazıyı..

SİGARA ÖLDÜRÜR!

"Her nefis ölümü tadacaktır…"
Enbiya Suresi / 35.Ayet. Kuran-ı Kerim.


Sigara paketlerinin üstünde; Avrupa Birliği Yasaları gereği yazılar yazılmaya başlandı. Önceleri: "Sigara öldürür." diyorlardı. Sonra "Sigara genç yaşta öldürür." demeye başladılar. Derken, "Sigara genç yaşta yavaş yavaş ve ağrılı öldürür." yazıları çıkmaya başladı. Tehditler giderek sertleşiyor… Çünkü bizim millet numarayı yutmadı. Benim güzel halkım, ehli kitap halkım, kadercidir. Allah'a kitaba inanır. Tehditlere aldırmaz. Ölümden korkmaz. Tehdide, şantaja papuç bırakmaz! Bizim de cevaplarımız var onlara:

- Kim öle kim kala, belki de o yazıyı yazan adam dün ölmüştür!
- Rakı içenler öldü de su içenler ölmedi mi?
- Atın ölümü arpadan olsun.
- Ben zaten canımdan bezmişim.
- Onlar genetik ağabeycim. Bizim peder yetmiş dört yıldır içiyor, saat gibi maşallah.
- Yoldan geçerken de adam ölüyor, zaten bizim burada hayatta kalmak Allah'a kalmış…

İlk duyduğumda beni çok güldüren fıkrayı size de anlatayım: Temel, kuruyemişçiye gidip sigara alıyor. Bir de ne görsün, sigaranın üstünde şöyle bir yazı: "Sigara cinsel iktidarsızlığa yol açar." Panikle sigarayı geri koyup, adamın kulağına mırıldanır: "Sen yine öldüreninden ver daa kardaşum!"

Öztürk Serengil, bir Yeşilçam filminde gece yolda yürürken: "Yakalım bir cigara ki önümüz arkamız belli olsun..." diyordu. Evet, sigaranın sonsuz faydaları arasında yön belirtme de vardır. Sayısız yazar, sayısız bilim adamı ilhamını sigarayla destekler. Sağlığımdan dolayı sigarayı bırakmayı hiç düşünmedim ama bir gün bırakırsam tek gerekçem olacak:
Artık sigarayı kadınlar da içiyor!

Sigara günah mıdır, haram mıdır, mekruh mudur tartışmaları her dönem yapılır. Soruların çok olduğu yerde hareket alanlarınız kısıtlanır, yasaklar gelir. Efendim; çay haram mı, mekruh mu diye sormaya başlarsanız, bir gün o da elinizden gider. Oturun oturduğunuz yerde, fıkhı zorlamayın!

Umarsızca "Tütün bitkisi Allah'a karşı dik durup, yapraklarını aşağı indirmediği için biz müminler onu yakarak cezalandırıyoruz." diye şık bir cevap verirseniz sigara içmeyenlerin faşizminden kurtulursunuz.
(Paragrafın başındaki -umarsızca- kısmı önemlidir, aman dikkat!)

Sigara faşizminin Halk sağlığı için yapıldığını sanmayın. Tüm dünyada sigara yüzünden sağlık harcamaları artmaya başladı. Sigara içmeyenlerin vergileri hastanelerde sigara yüzünden hastalananlara gittiği için eşitsizlik, haksızlık doğuyormuş, o nedenle sigarayı önlemeye ve ekonomiyi düzeltmeye çalışıyorlar. Yemiyoruz numarayı, içiyoruz sigarayı.
Aha yakıyorum yenisini, efkârım dağılsın…

Allah'a şükür ki Fröyd yaşamıyor. Yoksa sigaranın dudaklarımız arasındaki cinsel obje olduğunu söylemekte hiç gecikmezdi. Oradan da anal dönem, oral dönem diye anamızın memesine gönderme yapar iyice sinirlendirirdi bizi. Şükür ki yaşamıyor lanet olasıca, Allah'ın kılıncına gelesice...

Bütün dünyada sol, çok az iktidara gelir. Onlar iktidara gelince de sık sık bunun rüya olup olmadığını anlamak için yasa çıkarırlar. Fakat sağ iktidar için doğmuştur. Hep inanır, her zaman onun hakkıdır! Yasa peşinde gezmez. Hatta iktidarda olmadıkları zaman bile bunun farkında olmadan ülkeyi kendilerinin yönettiğini zannederler.

İnsanlığın başına ne geldiyse; sağlık, çevre, vırt zırt yasalarını çıkartan sol iktidarlardan geldi. Ne yapalım yani, sigara içmemek için dudaklarımızı mı keselim? Benim sağlığım niye sizler için bu kadar sorun oluyor? Araçlarda, lokantalarda, kapalı alanlarda derken açık alanlarda da yasaklar başladı. Öyleyse yer gösterin orada içelim bu b... Hepimizi uzaya mı göndereceksiniz? Sigarayı rahatça içmek için Sibirya'ya gitmeyen terbiyesizdir.

Her gün, sigarayı kırk yıl içip sonra bırakmış birkaç saybörgün nasihatlerini dinlemek zorunda mıyız? Sigarayı bırakan adamlar sanki din değiştirmiş gibi konuşuyor. Aman da aman, neymiş: Amcam sigarayı bırakmış...

Sigaramızın dumanı içmeyenleri rahatsız ediyormuş! Ben de parfümden ve bazı lokantalardan çıkan kokulardan, içki kokusundan nefret ederim, ter kokusundan memleketini anladığım adamlar vardır, ne yapacağız şimdi? Benim problemlerimi kim çözecek?

İdam mahkûmlarının son istekleri hep bir sigara olmuştur. Demek ki bu dünyadan götürülecek en değerli, en güzel şey sigaraymış.
(Olaya bilimsel verilerle de ahenk kattık, daha konuşuyonuz, bırakın müdahale etmeyin, yazıklar olsun..)

Sigara kimliktir. "Bana hangi sigarayı içtiğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim." demişler. Sigara içerken hangi ruh halinde olduğunuz yüz metreden anlaşılır. O, bir yardım çağrısı, feryat, S.O.S, imdat ya da erördür. Onlar birbirlerini kafalarından yükselen dumandan ve sararmış perdelerinden tanırlar. Bu birikime, bu örgüte, yüzlerce yıllık bu kültürel faaliyete yazık değil mi?
(Gücünüz, sigara içtiği için merdiven çıkamayan biz gariplere yetiyor ancak. Dibi düşesiceler, geberesiceler, Allah'ın kılıncına gelesiceler...)

Tütün, Amerika kıtasında kaybeden yerlilerin, beyaz adamlardan aldığı intikamın adıdır. Yurtlarından oldular ama onları sigara bağımlısı yaptılar. Şimdi tüttürdüğümüz her sigaranın dumanında bir Oturan Boğa'nın vatan hasreti var. "Bu hasrete bir ciğer, iki bacak ne ki.... Ugh!"

Sigara erdemi ve paylaşımı öğretir. Çocuklarına hayvan sevgisi aşılamak için evi barkı kedi-köpek dolduran ebeveynler, evlatlarına paylaşmayı öğrensinler diye niçin sigara içmeyi öğretmekten korkuyorlar?

Her gün birbirini hiç tanımayan milyonlarca insan, sigara ikramıyla iletişim kuruyor. İnsan sigara içmiyor diye hastalanmayacak ya da trafik kazasında ölmeyecek değil ama sigara dünya üzerinden kaldırıldığında asosyallik daha da artacak ve insani iletişimlerde çok ciddi kayıplar yaşanacaktır.
(Eşek kadar kelli felli uzmana, yasa koyuculara bunları biz mi izah edelim? Yazarken ben utanıyorum vallahi...)

Ölümden kaçış yok. Bırakın huzur içinde döşeğimizi yakarak ölelim. Hayatımızdan da sağlığımızdan da biz sorumluyuz. Gerilmenize gerek yok. Sigara içmeyince de öleceğiz. Çok rica ediyoruz medeni, soylu beyler, lütfen kişisel tercihlerimizle ölmemize izin verin!

Sigara yoksulların dilidir. Duvar dibine çöküp, nemli gözleriyle uzaklara baktıklarında, bu dilden anlayıp yardımlarına koşacak bir Müslüman arar onlar.

Pardon, Müslüman değil, Mümin ararlar... Belki sigarayı anlatırken Müslüman ile Mümin arasındaki farkı anlatmak zorunda kaldığım için fıkhi bir günah işliyor olabilirim ama konu ertelenmeyecek kadar önemli olduğundan şerh düşmek zorundayım.

Müslüman ibaresi kimliğe, mümin ibaresi ise Levh-i Mahfuz'a yazılır. Bu dünyadayken "Elhamdülillah Müslüman'ım." diyebilen bir çok insan, Mümin olup olmadığını öteki dünyada anlayacaktır. Dünya, mümine zindan Müslüman'a imkândır. (Tahminim odur ki, lütfen bunu temsili bir konuşma olarak sayın.) Evet, tahminim odur ki; ahirette etleri paramparça olmuş bir adama "Sana köpekler mi saldırdı? Seni kuduz köpekler mi bu hale getirdi?" diyecekler ve o kul: "Hayır, beni bu hale sokan dünyadır..." diye cevaplayacak.

Müslüman, kendinden çoğunlukla emin olan adamdır. En kötü günahları işlerken "Benim içim temiz abi..." demekten çekinmez. Oysa mümin, bir an olsun içinin temiz olduğunu aklından geçirmez. Zaten aklı yoktur! Mümin olmanın ilk depozitosu akıldır. Onu yaradana iade etmeden ayetlerin sırrına erişemezsin. Akılla birlikte kibrin de yok olur. Bu dine akılla girilir, akılsız çıkılır!

Aklın zirvesindeki her insan, aklın yük ve acı olduğunu bulup ondan kurtulur. Eğer aklın ağırlığından kurtulamazsak, hafifleyip daha yükseğe çıkamayız.
(Bunu fizikle mi anlatsam, kimyayla mı bilmiyorum ama ne olur beni yormayın, anladığınızı biliyorum.)

Sigara, modern dünyanın bir ölüm biçimidir. Sonunda mümin gibi ölemeyeceksek biçimin ne anlamı var?

Dünya etimizi kemiğimizi yiyip bitirdiğinde, geriye duman gibi bir ruh kalmıyor mu? Varsın sigaramız o ruhumuzu sarartsın! Ruhumuz sarı, benzimiz sarı, bir sonbahar düşü, bir gazel yaprağı oluruz hiç olmazsa...


("Seviyordum Söyleyemedim" kitabından...)

Bülent Akyürek



 
İçmeyin şu zıkkımı
Temiz hava sahası olan bir forum istiyorum :)
 
Eyvallah :)
 
paylasımın için saol amacımız %yüz dumansız hava sahası
 
ne yapalım %70 dogalgaza zam geliyor mecbur bırakılıyor insanlar
 
ben bıraktım 2 haftayı geçiyor bi daha da o iğrenç şeyi içeceğimi sanmıyorum kurtuldum vallahi.....
 
"Sigara genç yaşta yavaş yavaş ve ağrılı öldürür." cok yasayp napcaz she abla, acelemiz yok zaten hızlı ölelim, yavaş yavaş ölürüz :D
 
Geri
Üst