Sevgi Damlaları...!

sEntieL

New member


ÖYLECE GİTTİN!! Shocked


Gittin...
Ben arkandan sadece baktım.
Oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki...
’’gidersen, iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen, sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen, karanlığa mahkum edeceksin günlerimi.
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim...’’ diyecektim sana.
Konuşamadım...

Gittin...
gidişini görmemek için gözlerimi kapattım.
Öğlesine acıdı ki içim, tutup koparsalardı kolumu,
bacağımı bu kadar acı duymazdım.
Acım yaş olup akmalıydı gözümden.
Ağlayamadım...

Gittin...
gidişini önlemek için tutmalıydım ellerinden.
Ellerim değilmiydi her dokunuşunda seni ürperten?!
ürperirdin yine biliyorum.
Bir kez dokunsam, bir kes tutsam ellerini,
gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu.
Tutamadım...

Gittin...
bir yıkım gibiydi gidişin.
Sen adım, adım uzaklaşırken benden çöküp kaldı bedenim olduğu yerde.
Nice terk edişlere dayanan bu yürek bu kes yenilmişti.
Bu kadar zayıf değildim ben, kalkmalıydım.
Kalkamadım...

Gittin...
oysa ben geldiğin gün gideceğini biliyordum.
Hazırdım gidişine.
Kaçak zamanları yaşıyorduk.
Zaman bitecek ve sen gidecektin.
Bense gidişinin ertesi günü hayatıma kaldığım yerden devam edecektim.
Edemedim...
Başlayamadım...

Gittin...
bir şey söyledin mi giderken?
‘KAL’ dememi istedin mi?
Son bir kez ‘ SENİ SEVİYORUM ’ dedin mi?
‘BEKLE BENİ DÖNECEĞİM’ dedin mi?
Beynim öylesine uğulduyordu ki...
Duyamadım...

Gittin...
Nereye gittiğin önemli değildi.
Binlerce kilometre uzaklarda dahi olsan,
iki metre ötemde de fark etmiyordu.
Artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu.
Kurtulmalıydım senden,
bu yokluğun duygusundan kurtulmalıydım.
Kurtulamadım...

Gittin...
unutulanların arasına katılmalıydın.
Anıları bir sandığa koyup hayatı
bir yerinden yakalamalıydım.
Bu aşk noktalanmalıydı,
bu sevdadan vazgeçmeliydim.
Yapamadım...

Gittin...
bir okyanusun ortasında,
tek küreği kaybolmuş
sandalda dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim artık.
Bil ki; Sevmekten vazgeçmedim seni,
bil ki seninle birlikte sevdanıda taşıyacağım yüreğimde.
Bil ki seni...
unutamadım...


Sana şiirler okuyacağım, gitme
Güneşler doğacak yalnızlığımdan
sana bir ışık getireceğim
Büyük aydınlığımdan

Sana bir dolu umut getireceğim
Küçük ellerine sığmayacak
Sana Afrika gecelerini getireceğim
Sımsıcak

Sana çiçekler getireceğim
Bozulmuş güz bahçelerinden
Sana bir serinlik getireceğim
Yağmur tanelerinden

Sana avuç avuç yıldız getireceğim
Güneşimden başka
Sana engin denizlerin maviliğini getireceğim
Köpük köpük dalga dalga

Sana bir rüzgar getireceğim
Dağlardan, tepelerden
Gitme, sana zamanı getireceğim
Zamanın bittiği yerden



Gidiyorum


Vakit doluyor ,gitme zamanı
Doyamadın bana , yüreğinde kalsın son kurşunum
Bir parça sevdayı sar bohçana ,
Sakla onu kızıl topraklara.
Hoşçakal gözümün nuru ,
Karacadağda yükselen çoban ateşine yazdım son mektubumu
Nameleri duman duman aksın her gece yıldızlarına.

Gidiyorum baygıngözlüm
Uzaklar beni çağırır sensizliğe
Soğuk ,sessiz bir toprak düşer üstüme
Kırılgan bir şarkının notaları zincirlemiş beni
Gözlerindeki bulutları açmaya gidiyorum
Hoşçakal nefesi şiire boğulacak adam

Yarınlarına öksüz kumrular saçtım
Cigara ziftleneceğin ,sessiz sokaklara yanlızlık bıraktım
Gidiyorum ,yanakları yağmurlara bulanacak yarim
Vakit tamam
Bir aşkın fidanından çatırdayan dal gibi
Ürkek karanlığın beşiğine düşercesine.
Mavi gecenin dalından bir yıldız kayıyor
Alacakaranlığın küskün şafağına,
Hoşçakal , mezarıma sızlanıp, ağıtlara boğulacak sevdiğim !..



Sevgi Kuşağı


Gece oksuz gibi düser gözlerime
bilincsiz aglar gökyüzünde yıldızlar
Yıkılan bir dagın eteğinde üşümüş martının kanadında
Senin ismin hala ışıl ışıl parıldıyor
Nefesimin bir kösesinde hep sıkıstırmıstım sevgini
Ben seni hep düşlerime ortak ettim
Bir yanlızlıkla savasır gozlerimdeki paçavralar
yagmurları bayat gorunsede
hep taze yazar içindeki mısralar
İçinde sakladığın çoçuğun elindeki şeker erimiş
Bakışlarındaki romanlar yıllara şarap gibi direnir
Anılar elindeki bir kac gülümseyen gözyaşlarıyla sulansın

Belkide taptaze bir fidan gibi acar,
yeni sevgi kuşağı yarınlara

GEL DESEN

Gel desen bir gün bana geldesen
Özlem yüklü kalbin ruhuma işliyen sesinle
Bana gell!!!! desen
Seninim!! senin olanı benden istesen

Bekleyişlerim düşünce sonsuzluğunda
Özlemim sensizlik mayasıyla kabardı
Kalbim yanlızlığımın kahrında
Gel desen birgün bana gel desen!!

Sensiz geçen her günümün ardında sen
Boş yatağımın baş ucunda sen!!!
Kalbimde sonsuz sevgin..
Bana verdiğin minicik resmin.....

Vesen sen herşeyim.. bana gel desen!!
Biliyormusun neler olacak ?
Ömrümün sonbaharında
Bahar çiçekleri açacak..

Saçılacak dört bir yana rengarenk güller
Mutluluk çığlıkları atıcam ekseninde
Seninim geldim!! feryatlarım kaplıyacak evreni
Ne olur ahh!! ne olur ? BANA GEL!!!desen...

Ömrüm seni beklemekle geçecek olsada
Sana adadım son tebessümlerimi.
Sen sen BİRTENEM son nefesimsedede olsa
Ne olur ne olur?BANA GEL!!desen.

Benimsin KADINIM desen !!!

GÜLAY ATİLAY (BUZul)

Sen Yoksun Ki


gün çingeneler gibi göçebeydi ufukta,
çimenler üzerinde yuvarlandigimiz gün,
akarsulardi gittikçe kararan boslukta;
sularda yüzünden yayilan tatli bir hüzün.

göge sessizce yükselen ay on dördündeydi;
gece akasya dalinda asili gölgeydi,
bahtiyar baslarimiz ayni penceredeydi!

hala o penceredeyim, lakin sular ölgün;
sen yoksun ki, vefasiz, sularda ay görünsün.






Yaz Başıydı Gittiğinde.
Bir Aşkın Şlk günLeriydi daha.
AŞK mıydı,Değil miydi ? Bunu o günlerde kim bilebilirdiki?
Eylül de aynı yerde aynı insan olmamı isteyen notunu buldum kapımda.
Altına saat: 16.00 diye yazmıştın, ve saat 16.04 tü onu bulduğumda
Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
Takvim tutmazlığını
Aramızda bir düşman gibi duran zaman'ı
Daha o günlerde anlamalıydım
Benım sana erken
Senin bana geç kaldığını
...

gittin
Şimdi bir mevsim deil,koca bir hayat girdi aramıza
Biliyorum ne sen dönebilirsin artık,
Nede ben kapıyı açabilirim sana...

Yüreğine Çağır Beni

Ateşe değmiş rüyalarına çağırma beni
Sensizlikte yarı uykularımı bölüp
Mehtabın altında ellerini tutsam da
Bir sabah doğan güneşle gideceğim

Sürgün yemiş düşlerine çağırma beni
Yıldız misali avuçlarında sönüp
Hançerli sırtımla sana koşsam da
Karakışın ortasında ayazlarıma döneceğim

Ağıtlarınla yıkanmış yollarına çağırma beni
Çileye adanmış umutlarımla gözlerine düşüp
Hüznün aynasında gülüşlerinde asılı kalsam da
Hoyrat rüzgarın kanadında sensizliğe sürüleceğim

İntihar kokan ellerine çağırma beni
Gözlerinin alevinde avuçlarına gömülüp
Son nefesimde adını dudaklarıma bıraksam da
Sen yaşarken ben sensizlikte çürüyeceğim

Çağıracaksan
Senle ölümsüzlüğe çağır beni
Alacaksan sensiz nefesimi
Gözlerinde pervaneyken al bedenimi
Kapatacaksan gözlerimi
Gözyaşımla yüreğine sığınmışken
Sonsuzluğa kapat yorgun güneşimi
Sevdama bırakacaksan gözlerini
Yüreğine son kez çağır beni...

Ayrılık


Evet birtanem
Anlatmak çok güç duygularımı sana şimdi
Çok güç biliyorum
Bir zamanlar korkusunu tebessümlere gizlediğimiz
Düşü yüreğimizi titreten
Bu ayrılık anını yaşamak
Çok güç biliyorum
Dudaklardan dökülecek birkaç sözcük
Yarınlar için sunacağımız birkaç dileyişle
Sonsuza saldığımız
Ve bir ömür boyu bizim sandığımız
Aşkımızı noktalamak
Biraz sonra
Son kez birbirine bakacak gözlerimiz
Bakışlarımız son nakşını işleyecek sevgimize
Ellerimizin sıcaklığı son kez birbirine kavuşacak
Son kez birbirinin nemini tadacak dudaklarımız
Buruk iki yüreğin
Son yakın çarpışı olacak bu
Ve sırtı dönük adımlayacağız bu yolu
Ayrı yarınlara doğru

Ölmeyince Unutulmuyor Gözlerin


Ölmeyince unutulmuyor gözlerin
Her aynada gülüşlerin
Her nefeste yeminlerin...
Kolay mı unutmak
Her şeyim sen olunca....
Sensiz bu alemde tek başına yaşamak
Ölmeyince unutulmuyor gözlerin

Ölmeyince silinmiyor sevgin
Her sabah sensizliğe uyanmak
Her gece karanlığında seni aramak
Kolay mı sensiz yaşamak
Her şeyim sen olunca...
Sensiz bu hayatta nefes almak
Ölmeyince silinmiyor hasretin

Ölmeyince unutulmuyor yüreğin
Her sokakta sesini aramak
Her rüyada ismini anmak
Kolay mı sensiz nefes almak
Her şeyim sen olunca...
Sensiz her rüyadan kabusla uyanmak
Ölmeyince unutulmuyor gözlerin...

AH İSTANBUL

akşam kızıllığında gel bana
gelirsen yüreğime
bir hazan mevsiminde
eylülde gel ama
anlamaksa beni amacın
seveceksen beni
eylül akşamında sev
sen halimden anlarsın ya
ah bu geceler
ah bu esen meltem rüzgarları
bu derece kızıl batan güneş
katilim sizsiniz
ah İstanbul!
ah hainlerin şehri
pusudasın yine,
yine düşürcen beni ağına
yine ağlatcan ya!
elimden gelse
iki gözümüde yumup
açmamacasına....
kalbime sus diyesim
herşeyi unutasım geliyor!
dardayım ....
çıkış kapılarım kalmamış
inan gönülsüzüm gidişatıma!
sen halimden anlarsın ya!
ah İstanbul
ah hainlerin şehri
pusuya yatmışsın yine!
ağlamazsam şerefsizim yine......

TEBESSÜM

Bir lahza gönlümün sesini duysam,

Ilık bir tebessüm dolar içime.

Ne zaman duygunun raksına uysam,

Ilık bir tebessüm dolar içime.

Gözlerim dilime tercüman olmaz,

Muhabbet gönüle zor ile dolmaz,

Seninle varlığın gam tasa olmaz,

Ilık bir tebessüm dolar içime

Gün olur sükunet sarar özümü,

Gün olur söylemez dilim sözümü,

Yaksan da kalbimde sevda közünü,

Ilık bir tebessüm dolar içime.

Sevda bize göre dilden uzaktır,

O kelime; özde olan tuzaktır,

Gönüller huzurlu duygular aktır,

Ilık bir tebessüm dolar içime.

Aşikar olursa hisler yorulur,

Yorgunsa yürekler tuzak kurulur,

Açıkta menzile çabuk varılır,

Ilık bir tebessüm dolar içime.

Can canana doymaz öz ise sözler,

Her türlü meramı anlatır gözler,

Dört taraftan sarsa,yansa da közler,

Ilık bir tebessüm dolar içime.

 

HTML

Üst