
Avuçlarından kayan zaman değildir sadece, aşkta alır gider başını tutamazsın; anlayamazsın gündüz ne vakit gecenin koynundan kaçmış, ne vakit yar selamı sabahı kesmiş?... Peşinden koşturan aşk mıdır, sevgili midir?. Zaman mıdır akıp giden, yoksa biz mi yaşlanırız an be an.. Kimi zaman der geçer, kimide sevgili. Aşk olmasa sevgiliyi kim arardı?. Kim gün sayardı yaşlanmasa? Aşkı ayırıp çıkaramazsın maşuku bulunca; Sevgili, aşkın vücud olduğu surettir, Suret hiç gelmese sevgiliyi de ayıramazsın aşktan, çünkü aşk nefes alman için, özlemen için nimettir.. Nimetin kadrini kimi bilir kimi bilmez ve zaman öyle sessiz gelir ve bir öyle sessiz geçer..
* * * * * * *
Takvimde işaretlediğin gün yaklaşır, içini ateş yakar, gün yaklaşır saatlerin şaşar ama bilirsin vuslat vakti sevgiliye, ve o vakte az kaldı haykırmak için "seni seviyorum diye"... İster ayın on dördü olsun ister ömrün on dördü ne fark eder sevebildikten sonra. Bir aşk varsa yürekte bir maşuk varsa uzakta ne gam; mesafe mi kalır anlaşmak için? kalp aynı ritimle atar yarin avuçlarında.
* * * * * * * *
Sevdiğinizi kendiniz için değil sevdiğiniz içinde sevin, ve her takvim 14 şubatı göstermez; her günü sevdiğniz için bilin!