PePeSanceS
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
Sessiz Adam
Cemal ERBAŞ 18 Ağustos 2009
Dün akşam İnönü'de hüzün vardı. 17 Ağustos depreminde ölenler için saygı duruşu ile başlanan maçta 55. dakikaya kadar sahada uyuyan, zorla oynayan iki takım vardı..
Komik atmosferde (Seyircisiz maçı anlamış değilim) Beşiktaş gerçek futbolunu Holosko oyuna girdikten sonra ortaya koyabildi.
Karşılaşmayı izlerken yanımdaki arkadaşlarıma dediğim cümle maç bitiminde haklı olduğumu gösterdi.
''Beşiktaş gol bulursa, ya Holosko'nun, ya da Tello'nun kişisel becerileriyle bulur'' demiştim.. Sonunda haklı çıktım..
Maçın 66'ncı dakikasında Mustafa Denizli'nin, Nobre'yi oyundan alıp Holosko'ya şans vermesi ile Beşiktaş, Beşiktaş gibi oynadı..
Yalnız aklıma takılan; neden sahada gezinen, aklı başka yerde, sadece ayağı İnönü'de olan Bobo yerine Nobre alındı oyundan anlamış değilim.
73'üncü dakikada Holosko, Nihat'ın sağdan çevirdiği topu zorlanmadan Antalyaspor kalesine gönderdi: 1-0
Ama gerçek şu Kartal'ın yaptığı en önemli transfer Tello oldu. Bu adamın ayağına top gerçekten çok yakışıyor.
77'nci dakikada Tello kazanılan serbest vuruşta topu o kadar güzel bir yere gönderdi ki, skor 2-0 oldu. Ayağına sağlık Tello..
Gelelim Beşiktaş'a...
Beşiktaş bu sezonu öyle böyle ilk üçün içerisinde noktalar ama birinci mi olur ikinci mi, üçüncü mü bilemem.
Şu görünüş ile Beşiktaş'ın acilen transfere ihtiyacı olduğu bir gerçek. Alınan Ferrari bana göre Gökhan Zan'dan dahada iyi bir futbolcu değil.
Fink'i beğeniyorum ama onun da zamana ihtiyacı var.
Eksik seyirci ve futbolcularını eklerseniz Beşiktaş dün sahadan çok önemli bir üç puanla ayrılmış oldu.
17 Ağustos depreminde hayatını kaybedenleri saygıyla anıyoruz.
Kanynak:Hürriyet
Cemal ERBAŞ 18 Ağustos 2009
Dün akşam İnönü'de hüzün vardı. 17 Ağustos depreminde ölenler için saygı duruşu ile başlanan maçta 55. dakikaya kadar sahada uyuyan, zorla oynayan iki takım vardı..
Komik atmosferde (Seyircisiz maçı anlamış değilim) Beşiktaş gerçek futbolunu Holosko oyuna girdikten sonra ortaya koyabildi.
Karşılaşmayı izlerken yanımdaki arkadaşlarıma dediğim cümle maç bitiminde haklı olduğumu gösterdi.
''Beşiktaş gol bulursa, ya Holosko'nun, ya da Tello'nun kişisel becerileriyle bulur'' demiştim.. Sonunda haklı çıktım..
Maçın 66'ncı dakikasında Mustafa Denizli'nin, Nobre'yi oyundan alıp Holosko'ya şans vermesi ile Beşiktaş, Beşiktaş gibi oynadı..
Yalnız aklıma takılan; neden sahada gezinen, aklı başka yerde, sadece ayağı İnönü'de olan Bobo yerine Nobre alındı oyundan anlamış değilim.
73'üncü dakikada Holosko, Nihat'ın sağdan çevirdiği topu zorlanmadan Antalyaspor kalesine gönderdi: 1-0
Ama gerçek şu Kartal'ın yaptığı en önemli transfer Tello oldu. Bu adamın ayağına top gerçekten çok yakışıyor.
77'nci dakikada Tello kazanılan serbest vuruşta topu o kadar güzel bir yere gönderdi ki, skor 2-0 oldu. Ayağına sağlık Tello..
Gelelim Beşiktaş'a...
Beşiktaş bu sezonu öyle böyle ilk üçün içerisinde noktalar ama birinci mi olur ikinci mi, üçüncü mü bilemem.
Şu görünüş ile Beşiktaş'ın acilen transfere ihtiyacı olduğu bir gerçek. Alınan Ferrari bana göre Gökhan Zan'dan dahada iyi bir futbolcu değil.
Fink'i beğeniyorum ama onun da zamana ihtiyacı var.
Eksik seyirci ve futbolcularını eklerseniz Beşiktaş dün sahadan çok önemli bir üç puanla ayrılmış oldu.
17 Ağustos depreminde hayatını kaybedenleri saygıyla anıyoruz.
Kanynak:Hürriyet