Ses kaydı iftirayı yalanladı

xvirüs

New member
Ses kaydı iftirayı yalanladı
Zaman Gazetesi geçtiğimiz salı 12 Eylül döneminde Ülkücülük davasından yargılanan ve idam edilen Selçuk Duracık'ın annesi Birsen Duracık'ın Anayasa değişikliğine yönelik düşüncülerini sayfalarına taşımıştı.

Oğlunun acısını halen yüreğinde taşıyan anne referandumda evet oyu vereceğini açıklamıştı. Bugün bazı internet sitelerinde Birsen Duracık'ın referandumda 'Hayır' diyeceği, Zaman'ın haberinin yalan olduğuna dair tek taraflı haberler yer aldı. Oysa Zaman muhabirinin ses kayıtlarında Duracık'ın "Referandum bugün olsa evet veririm, vermem mi çocuğum, benim burama geldi artık" gibi sözleri net bir şekilde yer alıyor. Birsen Duracık'ın kızı Gülşen Aydınlı da röportaj sırasında annesinin yanında ve görüşmenin şahidiydi. Röportaj sonrası Duracık ailesine yapılan ağır baskılar sonrasında mizansen bir röportaj kurgulanmış. Kaydedilen görüntülerde Birsen Duracık'a referandum için hayır oyu kullanacağı söyletiliyor ve sonrasında MHP'nin 'referandum için hayır' kampanyasının sözleri kağıttan okunuyor. Medyada yer alan bu görüntülerden sonra Zaman muhabiri Selçuk Kapuci röportajın gerçekleşme hikâyesini şöyle anlattı:

"1 ay önce Manisa'nın Turgutlu ilçesinde yaşayan Selçuk Duracık'ın annesi ile referanduma ilişkin bir röportaj yapmak için evlerine gittim. Duracık'la yaklaşık 1 saat görüşme yaptım. Bu esnada yanımızda kızı Gülşen Aydınlı ile çeşitli baskılardan korktuğu için ismini açıklamak istemediğim bir kişi daha vardı. Birsel Duracık konuşmanın ilk dakikalarında bize oğlu Selçuk Duracık'ın 12 Eylül döneminde idamına giden süreci anlattı. Kendisine referanduma ilişkin sorular sordum. '12 Eylül döneminde oğlunuzu kaybettiniz, referanduma evet der misiniz' diye sorunca yanıtı şu oldu: 'Referandum bugün olsa evet veririm, vermem mi çocuğum, benim burama geldi artık'. Birsel Duracık, konuşmamız sırasında özellikle Kenan Evren'e tepkisini açık bir şekilde belirtti. Konuşma sırasında ses kaydı da aldım. Ve habere çevirerek, görüşmenin üzerinden 2 gün geçtikten sonra yazı işlerine teslim ettim. Aile ile görüşmemin üzerinden 3 gün geçmişti ki Birsel Duracık ile görüşmeye giderken yanımda bulunan kişi beni aradı. Kaynağım, görüşmemizde, bir partiye mensup şahısların Duracık ailesinin evine giderek aileye baskı yaptıklarını belirtti. Bu şahısların daha sonra, iş yerine de gelerek 'Haber yayınlanırsa olacaklardan sen sorumlusun.' diye tehdit aldığını açıkladı. Bunları öğrendikten sonra, ben Duracık ailesini aradım. Telefona, Birsel Duracık'ın kızı Gülşen Aydınlı çıktı. Kendilerine son günlerde birilerinin gelip, yapacağımız haberle ilgili bir baskı yapıp yapmadığını sordum. Gülşen Aydınlı sorularıma cevap vermedi. Birsen Duracık'la görüşmemizle ilgili haber geçtiğimiz Salı günü yayınlandı. Bugün bir yerel gazetede ve bazı internet sitelerinde haberimin yalan olduğunu iddia eden haberler çıkınca şaşırdım. Birsel Duracık'ın referandumda 'Evet' demediği 'Hayır' dediği, güya Zaman'ın yalan haber yayınlandığı öne sürülüyordu. Manidar olan bu iddiayı öne sürenlerin haberi yapan kişi olarak bana hiçbir şey sormamalarıydı. Sorsalardı Birsel Duracık'ın 'Evet' dediği ses kayıtlarını onlara da dinletebilirdim. İşin bir başka ilginç yönü de Turgutlu MHP ilçe başkanının Birsel Duracık'ın evinde birlikte çekilmiş fotoğrafıydı. MHP'li Başkan'da bizim haberimizi eleştiriyor, Birsel hanımın Hayır diyeceğini söylüyordu. Bu fotoğrafı görünce benim Birsel Duracık'la görüşmemden sonra evlerine giderek kimlerin baskı yaptığına dair sorularım cevabını buldu. Ben haberimin arkasındayım, ses kayıtları elimde ve bunlarla yargıya başvuracağım. Maalesef Birsel Hanım ve kızı bana söyledikleri sözleri muhtemelen baskı sonucu 'Hayır'a çevirmişler."



Kaynak : Zaman

Gündem - Ses kaydı iftirayı yalanladı - ZAMAN GAZETESİ [İnternetin İlk Türk Gazetesi]
 

l3adl3oy

New member
Hayır dediğin zaman baskıyla söyledi evet derken özgürce söyledi öyle mi? :D Ya siz kendi yalanlarınıza kendiniz inanıyorsunuz.. Birde ben bu yazıda ülkücülere hakkımı helal etmiyorum gibi bir yazı göremedim demek ki bir yalan var ortada...

Şimdi gelelim var olduğu iddaa edilen ses kaydına.. Diyelim ki evet dedi.. Bu teyzemizin fikir değiştirme hakkı yok mu? Ayrıca zaten yaşlı ve oğluda darbede idam edilmiş.. Büyük ihtimal onada darbecileri yargılıycaz yalanı söylenmiş.İçeriğinden bahsedilmemiş..Oda inanarak evet demiş.. Herkese söylenen yalan teyzemize birebir olarak söylenmiş ve propaganda malzemesi olarak kullanılmaya kalkışılmışş. Eğer ses kaydı gerçekse...

Ortada görüntülü bir kayıt var ve teyzemiz gazetenin yalan haber yayınladığını söylüyor.. Tek hakkımı helal etmediğim Kenan Evrendir diyor...Ayrıca oyunun hayır olduğunuda söylüyor..
 

LOOPUSED

Altın Üye
mhp zaten eskilerden kim evet dese tepesine çete gibi çullanıyor.. sokaklardan çektik dedikleri o mayfa kırıntısı başıbozuk kişileri şimdilerde idama giden şehitlerimin ailelerine bile baskı için kullanıyorlar.. yalan diyenin alnını karışlarım.. çevremde olan biteni göremeyenlerden değilim..

bana isim isim döktürmeyin.. adres isteyene özelden veririm.. nerde hangi baskıyı kurmuşlar anlatırım.. mhp herzamanki dövdü kırdı ayaklarına yatıyor ama bu defa yanlış yere yatıyor.. chpnin prangası olarak dün kavgalaştığı cepheye bugün su döküyor ayaklarına yada kendi ayağına kurşun sıkıyor dense daha doğru..
 

Uzunefe

Altın Üye
Teyzenin içi acıyor , yüreği yanıyor. Kadıncağız bir nebze de olsun çare arıyor. Sen gidip de " Teyze senin oğlunu asanlardan intikam almak için Evet demen lazım bunu da belirt " diyen laf ustası elemanlar gönderirsen teyze de bir anda onları söyler. Bilmiyorum aramızda kaç kişi röportaj yaptı ya da kaç kişi röportajlara şahit oldu , fakat herşey televizyondaki 2-3 dakikalık konuşma ile bitmiyor. Sonuçta Erdal Eren de asıldı fakan onun ağabeyi de bu anayasanın tamamiyle bir oyun olduğunu ve kesinlikle HAYIR diyeceğini açıkladı. İkisinin de canı yandı fakat farkları , birisi evini barkını çekip çeviren yemeğini pişiren temizliğini yapan siyasete değil de evinin huzuruna bakan , kocasının getirdiği ile yaşama mücadelesi veren teyze , ( hadi 30 sene evvel ev hanımıydı ) diğeri ise siyasal olayların içinde bulunmuş , olup bitene bizzat şahit olmuş , 12 Eylül'cülerden hesap sormayı belki herkesten çok isteyen fakat bu 12 Eylül darbecilerini yargılama amacıyla piyasaya konulmuş bir anayasaya asla inanmayan bir insan. Aradaki farka bakarken biraz da olsa siyasi fikirlerinizden arının. O zaman daha rahat göreceksiniz.
 

HTML

Üst