Serçe Kuşuma Mektuplar

gizemliperikizi

New member
Serçekuşuma mektuplar
Serçe kuşuma mektuplar 1

Gülüm

Diyecektim ki gülüm;
Mevsim hazan mevsimi, mevsim gözyaşı mevsimi... mevsim ayrılık mevsimi. tarifsiz bir hüznün sarmalındayız. anlatılması zor, ifadesi güç. fikirler tel tel, şehra şehra düşünceler, duygular buruk buruk....
Bir yanı bahardır kıyılarımızın bir yanı cehennem.
Durmadan gözyaşı dökülüyor yüreğimizin üstüne. acıdan, ayrılıktan haritalar ekleniyor alnımızın çizgilerine...

Sararan yapraklar tutunamıyor artık dallarda gülüm! rüzgar estikçe savrulup gidiyor her biri bir yana. katar katar turnalar göçüp gidiyor üstümüzden...

Diyecektim ki gülüm;
Mevsim hazan mevsimi, mevsim hüzün mevsimi, har düşmüş bağlara, bahçelere. yapraklar üşüyor, yapraklar düşüyor dalından. turna göçü gibi yapraklarında göçü başladı gülüm!...

Diyecektim ki gülüm;
Mevsim hazan mevsimi, mevsim kıran mevsimi. her taraf ölümlerle acılarla dolu. kan gölüne döndü dünya. dört bir tarafta barut kokuları geliyor. her tarafta savaş, kan gözyaşı var. her tarafta bir kaos sürüyor... bu yüzden karalar giydik gülüm!. utandık insanlığımızdan!.
Bacakları kopan çocukların feryatları doluyor yüreklerimize. çığlıkları, çocukları ölen anaların. hiç bu kadar sahipsiz, hiç bu kadar umutsuz, bu kadar çaresiz kalmamıştı yüreğimiz.

Gerçeklerle hayallerin karıştığı, rüyalar şehri istanbul’da bombalar patlıyor durmadan. özlemler, hayaller ıstırap veriyor artık... her ah! çekişte içimiz titriyor... derin bir ah gibi sızlıyor yüreğimiz... yüreğimiz parça.parça..
Güvercinlerin öldürüldüğü, defnelerin sessizce ağladığı günlerdeyiz gülüm!...

Diyecektim ki gülüm;
Çiçektir çocuklar: bakım ister, özen, özveri, güven ve sabır ister, açmak için çiçeklerini bahara... hepsinden önemlisi şefkat, sabır ve sevgi ister... sulanmak ister sevgi pınarlarıyla ... tomurcuk tomurcuk açmak için dünyaya çiçeklerini ... sevgisizlikle solmamak için yaprak yaprak ...

Diyecektim ki gülüm;
Bahçedir çocuklar:. tohumdur ekilir, sürer filiz filiz.. umudu besler bağrında. emek ister, bakım ister... büyür, olgunlaşır , sevgi meyvesi verir; sevinçle koklar ve tadarsın. karşılık beklenmez, verdiğini alırsın...

Diyecektim ki gülüm;
Yüreklerimizi yıllardır sıcak ve hillesiz bir sevgiye kilitleyip, umutla ,özlemle geleceğe dair apak düşler kurduk. güneşli, aydınlık, güzel günlerin özlemini çektik. belki biraz yorgun, belki durgun, ama yine de umutlu, yine de mutlu, sevgiyi işleyip mavilere, bütün yollara, dallara, dağlara gül yazdık.
Sevgiyi, umudu, güveni, dostluğu, barışı, özgürlüğü, mutluluğu ve bunların getireceği güzellikleri bekledik ölümüne...

Diyecektim ki gülüm;
Geleceksin diye bütün yollara gül döktük. güvercinler uçurduk mavilere.
Sevgiyi,dostluğu, barışı, baharı, sevinci getireceksin diye dağlara, ovalara, denizlere . bunca çirkinliklerin içinde güzelliği, saflığı, temizliği getireceksin diye kirlenmiş hayatımıza, yıldızlara haber saldık ...

Diyecektim ki gülüm;
Yaşamak güzel... yaşamak bir çiçek gibi, dört mevsim güzel kokular saçıyor üzerimize... sevgiyle bakıyor herkes biribirine, sevgiyle sarılıyor... kinler, düşmanlıklar, kötülükler kaf dağı’nın ötesine sürülmüş...

Diyecektim ki gülüm; gel!
Yorulduk yollarına gül döküp beklemekten. ey ömrümüzün taze gülü, ey gözleri öksüzümüz, her hazan bir gül getirip yüreğimize bırak ki, sevdamızın ateşiyle yakalım saçlarını yeryüzünün...

Diyecektim ki gülüm;
Herşeye rağmen yüreğinde bin umut taşıyor çocuklar gelecek baharlara...
Dünyanın dört bir tarafında barış ve umut şarkıları söylüyor... özgürlük ve mutluluk şarkıları söylüyor çocuklar, diyecektim...

Ama diyemedim, diyemedik gülüm!...
Kapımızda nöbet tutuyor ölüm...
 

gizemliperikizi

New member
Serçekuşuma mektuplar 2

Serçekuşuma mektuplar 2

Ay kokuyor gülüşün


Günaydın: sevgili kızım, yürek alazım... sevgi yağmurum. sevinç tomurcuğum... bahar dalım. gül aydınım. gün aydınım...

Sabahları hayatıma doğan ve içimde batmayan güneş oldun. gülücüklerinle ısıtıyorum saksıdaki çiçekleri şimdi her sabah... bilirim ki, kaynağı sevgi olan güneş batmaz, çiçek üşümez... bilirim ki, güneş çiçekte büyür, çiçek tohumda... bilirim ki, gülde sevgi damlar, sevgide gül... bilirim ki, yaşam umuda ayarlı, umut sevgiye... pembeler giyer sevgi olursun... yeşiller giyer bahar, maviler giyer gökyüzü, beyazlar giyer umuda uçan güvercin olursun...

Ah küçüğüm!.. kınalım, serçekuşum, bahardalım... kolların öyle ince, öyle narin, öyle kısa ki, yetmiyor yüreğimi kucaklamaya.

Dün bütün gece uyku tutmadı. kalktım yavaşça kapıyı açtım başucuna geldim... uyuyordun. nazlı bir kelebek gibi kanatların bir açılıp bir kapanıyordu. ayparçası gibi aydınlıktı yüzün. oturup yüzüne baktım uzun uzun... elini tuttum, eğilip öptüm alnından. üşümüştü elin, üstün açıktı. tuttup usulca çektim yorganı üstüne... duymadın...

Bir kuş uykusu kadar hafifti uykun. gülümsüyordun, gülümsedikçe gülümseçiçekleri yayılıyordu yüzünde, ay kokuyordu gülüşün. oturdum saatlerce yüzünü seyrettim. nazlı bir gelincik çiçeği gibi bükülmüştü boynun, öyle ince, kırılgan. yüzümü yüzüne yasladım, mis gibi kokunu çektim içime... yüreğimde bin çiçek açtı sevgiye, özğürlüğe binlerce kuş havalandı... adı destina’ydı, kokusu destina, gülüşü destina, uçuşu destina...

Sarmalayıp duruyor sevgin içimizi, sarmaşıklar gibi tırmanıyor yüreğimize. cançiçeğimiz oldun, yürekvuruşumuz, cankuşumuz... cansıkıntımızın işlemeli tanteli... ah küçüğüm, ciğerparem... güvercinim... sen doğdun bütün kuşlar aynı mutluluk şarkısını tekrarlayıp duruyor her sabah. susmuyorlar...

Ah kınalım, dağçiçeğim yüzüne bakarken bana kötülük eden, ihanet eden herkesi bağışlamak geçiyor içimden. yüreğim sızlasada en derin yerinden herkesi bağışlıyorum...

Bütün dostlarımı - düşmanlarımı ve yeryüzünü senin aydınlık yüzünün ışığıyla selamlıyorum, ay kokan gülücüğünle...
 

gizemliperikizi

New member
Serçe kuşuma mektuplar 3

Serçe kuşuma mektuplar 3

Bir dilim ay

Bahar gözlüm gün konmuş yanağına, sen doğdun güne döndü yüzünü tomurcuklar, sardı kollarıyla yaşamı sımsıkı . güneş bir başka doğuyor şimdi ufuktan, bir başka yürüyor damarlara kan. nisan geldi sevgi kuşum, sen geldin. doğanın renk renk biçimlendiği, insana huzur verdiği bir mevsimdeyiz.. parklarda sazlar çalınıyor, şarkılar söyleniyor, çimenliklerde genç kızlar güneşle öpüşüyor, kuşlarla oynuyor çocuklar… bense oturmuş bir köşede ince edalı şiirler topluyorum zeytin karası gözlerine…

Sen geldin nisan geldi canlandı doğa... kardelenler, kar çiçekleri seninle beraber doğadaki değişimin ilk muştucuları oldu...
Yeni yeşermeye başlayan toprak üzerinde canlanan kardelenler gibi doğanın öncüsü olup güneş gibi ısıttın içimizi...
Baharı müjdeleyen ilk kelebeksin sen. penceremden mavi mavi açan sümbül… ilk papatyasın baharda, ilk menekşe… ilk kardelensin, karlara gülümseyen dağların sevinci… hem yağmur yüklü bulut, hem de duyguları ısıtan güneşsin… nisansın sen, baharın bereketli ayı sancılı, doğurgan… beyaz bir rüyasın sen çocukların gördüğü. yıldızlarla süslenmiş küçücük bir hediye, kalbimize sığmayan ve mavi mavi gülümseyen gecelerde… ay beyazlığıyla kuşatılmış beyaz bir gül dinginliğinde uyanan apaydınlık bir sabahsın…

Sen geldin su verdim bütün çiçeklere bu sabah, yeşerip durdu kalbimin içindeki tomurcuk; dallarını mutluluk, yapraklarını sevgi, rüzgarını mis gibi kokun sardı. her tarafta bir neşe, bir senfoni, bir ahenk… ak bir güvercin oldun kondun yüreklere. kanatlarında mavi özgürlükler getirdin, barış getirdin, bitti savaşlar...
Sımsıcak bir merhaba oldun, doldun yureklere, silindi yeryüzünün kara yazgısı. güzelliklerle doldu her yer. yaşamı düşünüyorum şimdi, dostluğu, barışı, kardeşliği, paylaşmayı… ve kocaman bir sevgiyi, dünyaya yetecek kadar…

Ne zaman alnından öpsem bir dilim ay kızarır dalında; martılar üşüşür dalgalara, ürperir deniz, bir yanım mavi kokar, bir yanım beyaz. yüreğim dağ olur, yüreğim yaz ovasında bolluk, bölüşür yoksullar kardeşçe …

Sendin o hayallerimizdeki çiçekli dağ, yaşamın en güzel çiçeği, dört mevsim kokular saçan üzerimize… sendin zamanın karanlığını yırtıp gelen aydınlığın habercisi, özlenen günlere hediye; ulaşılmaz karlı dağların kardeleni…

Senin bakışların bahar gözlüm, sevda yolcuları taşır, yıldızların söndüğü gecelere… senin gülüşlerin ay güzeli, ümit tomurcukları taşır, hazanların düştüğü bahçelere… sev içindeki çocuğu, okşa gönlünce güzelliğini, ak bir güvercinin kanadı gibi… sonra salıver gitsin özgürlüğe…
Mavi yolculuklarını düşlediğim uzaklarda cennetin sonsuz güzelliğini andırıyor bakışların. günahsız bir yaşamın yeri olan cenneti...

Canımız oldun sen anlıyor musun? her şeyimiz. yaşamımızın adı, sevgimizin tadı.. uzak iklimlerden müjdeler getiren bir kuş oldun, gelip kondun hayatımıza sıcacık bir öpücük gibi…

Candan öte can oldun
Damardaki kan oldun
Ey benim kınalı gülüm
Her derde derman oldun
 

gizemliperikizi

New member
Serçekuşuma mektuplar 4

Serçekuşuma mektuplar 4

Öpücük çiçeğim…

Baktım yıldızlar konmuş penceremin pervazına, dışarısı aydınlık, ayışığı vurmuş bahçelere, göz kırpıyor yıldızlar durmadan… baktım mevsim bahar mevsimi; gül, sümbül, menekşe mevsimi, her taraf rengarenk çiçeklerle süslenmiş. apak, taptaze ışıklar ısıtıyor evleri, sokakları, yürekleri...

Yüreğimde burukluk, gözlerimde hüzün sürsede, sen geldin bahar geldi hayatımıza. apaydınlık umut dolu günlere dönderdik yüzümüzü… sen geldin güzel günler geldi, mutlu, umutlu yarınlar… sen geldin bak ilkbahar bütün görkemiyle güzel kokularını yayıyor etrafa…

Dağlara da bahar gelmiştir simdi. sen geldin, canımıza can geldi bahar gülüm, öpücük çiçeğim… yorgun gönlümüz sevgi ağacının gölgesinde dinlendi, sevgi çeşmesinin suyuyla yundu yıkandı… yaşamımızı anlamdıran tek şey oldun…

Sabahları kırlarda açan nazlı bir çiçek gibi uyanırsın içimizde, bir güvercin yavrusu gibi sıcak… şafağın körpe güneşi gibi aydınlık, şavkın vurur aynalara, camlarda ışıklı bir sevinç olursun günümüze…

Her sabah incecik bir dal gibi sevgin yeşeriverir içimizde, acır, sıcacık olur içimiz…başını omuzuma yasladığında bir güvercin yavrusu gibi, nasıl da sevgiyle çarpar yüreğim, nasıl da sevgiyle kıpırdar içimdeki duygular, munzur suyu gibi akıp gider zaman…


Güneşin her sabah alnını öptüğü narin küçüçük pembe çiçeklere benziyor gülüşün, umut çiçeğim… anladım ki, umut sevinçlerle yapraklanır her bahar, sevgi çiçekleri acar… mavi bir göğün altında…

Bana dünyayı, hayatı ve yaşamayı sevdirdin yeniden; yaşama bağlanmayı… yaşadığımın farkına varmayı, yeniden şiirler yazmayı, türküler söylemeyi sevdirdin …ısınan yüreğime sevgi tohumları ektin yeniden, bir umut ışığı gibi işledin içime serçekuşum…

Hayatın renkleniyor olması ne güzel, sevgili serçekuşum. ne güzel dostluğun yeşeriyor olması, savaşların bitmesi, barışın gelmesi ve insanların sevmesi biribirini ne güzel...

Karların erimesi, suların çağıldaması, uçması kelebeklerin, çiçeklerin açması ne güzel… ne güzel güneşin doğuşu, baharın kokusu, sevinci kuşların, yüreklerin sevgiyle, sevinçle çarpması ne guzel…
Hoş geldin dünyamıza serçekuşum, evimize, yüreğimize hoş geldin …
 

gizemliperikizi

New member
Serçekuşuma mektuplar 5

Serçekuşuma mektuplar 5

Gül tenli şafağım

Herkesin hayatında rüzğar esecek bir gün, renkler solacak, yerde sürüklenecek yapraklar… gül tenli şafaklarda belki çocuklar ağlayacak. sen gül emi, gül tenli şafağım, gülümse, sevinçler koşsun yüreğine, güneş dolsun gözlerine, aydınlık dolsun… baharın kokusu, umudun güzelliği, sabahın aklığı, günün ışıltısı doğsun yüreğine…

Sen gülümse güzelim, sarkılar dolsun yüreğine, kuşların kanatlarına takılsın gönlün her sabah, seyretsin dünyayı mavilerden, rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın bir yerde… insanların kirinden uzak, kötülüklerinden ayrı…

Bilirim, çocuklar büyüdükçe küçülür hayalleri… elleri büyüdükçe sevdası küçülür… hayalleri küçüldükçe dünyası hiçlenir. kirlenir elleri, ellerini yıkadığı sular kirlenir. temizlenmek isterken en çok kirlenir…

Keşke hiç büyümesen hep böyle küçük kalsan, anlamasan yalanı, dolanı, ikiyüzlülüğü. tanımasan acıyı, insanı ve insanın kirini…

İnsanların kirlenmiş nehirlere benzediği bir çağda temiz kalmak o kadar zor ki, sevgili kızım. insanların gerçek yüzünü yitirdiği bir dünyada küçücük sevinçler, küçücük yapay mutluluklar ararken, bize ise, payımıza düşen bu koca mutluluğu yüreğimizde taşımak öyle zor, büyük ve yüce geliyorki, dünyanın yaradılışı kadar eski bir duyguyu yeniden canlandırdığın için içimizde, sonsuz kere teşekkürler sana…

Yıllardır bir gün çıkıp gelmeni bekledik kavuşmanın özlemini çektik umudu sürüp yaralarımıza…
Şimdi kocaman bir sevinç ve mutlulukla geldin dünyamıza, dünya güzeli annen daha da güzelleşti seninle, yeniden sevda rüzgarları esiyor başımızda…

Yüreğimizin çayırları mutluluk çiçekleri ile doldu, ağaçlarında sevgi kuşları ötüyor cıvıl cıvıl; sokaklarında mutlu cocuklar geziyor. bilmem yaşamak bu kadar güzel ve anlamlı olur muydu? sevgili kızım, sen doğmasaydın. sen olmasaydın hayatımızda.. sanmıyorum…
 

gizemliperikizi

New member
Serçe kuşuma mektuplar 6

Serçekuşuma mektuplar 6

Gözleri elmasım

Ah dünya güzeli kızım, papatyam, tomurcuğum. gözleri elmas, yanakları gül kızım, güldükçe yüzünde güllerin açtığı, özlemlerin kucaklaştığı kızım. destina’m cankızım, ay parçam, gönül yıldızım, sevgi pınarım...

Ne zaman gözlerine baksam mavi düşlere yöneliyor sevincim, bir demet süsen kokusu yağıyor üzerime , sümbül kokusu; yağmurdan sonraki mis gibi kokan toprağın kokusu, havanın temiz kokusu, ormanların, yemyeşil çimenlerin kokusu..

Büyüyorsun yavaş yavaş her sabah gülücüklerle uyanıyorsun artık. sen uyanınca güneş sanki bütün aydınlığıyla doluyor evimize. yumuşacık bir seher yeli perdeleri oynatır usul usul.

Artık her gece yüzüne bakarak uyurum, çünkü yüzüne bakıp uyuduğum sabahları mutlaka dingin, huzurlu ve güleryüzle kalkarım... tüm insanları sevdiğimi duyumsarım, içimden dünyayı karış karış avuçlamak gelir...

Sen yüzünü güneşe dönder sevgili kızım, sevgiye dönder, kinden, kötülüklerden uzak dur… okumayı seven bir çocuk ol, her şeyi öğrenme merakın olsun, her şeyi oku eline ne geçerse… en çok masal okumayı dene yada dinlemeyi. masal okuyup hayal kurmayı…

Hayatın nazlı gülücükleri ile kıpır kıpır olsun yüreğin. mesela bahar olmak, ırmak olmak, çiçek olmak, ağaç olmak gibi bil ki, düşten, düş ısırmaktır, hayat… gökyüzündeki kuşların, dağların, çiçeklerin, güneşin, yeşil ovaların sihrini de tanımalı, sevmelisin....
Okumak, okuduğunu anlamak, aydınlanmak bir başka iklim, bir başka derinlik, bir başka hayat, bir başka olgun meyve tebessümüdür. öğrenmek, körü körüne inanmak değil, kuşkulanmak, sorgulamaktır. öğrenmek bir başka rüya ülkesidir, bir başka aşk ritmidir, bizi alıp götürür başka iklimlere, başka hayallere, renklere, insanı saran havasına doyum olmaz okumanın…

Hiç kimseyi hor görme, hiç bir canlıyı aşağılama, eziyet etme kıskançlıktan uzak dur. herkesin inancı kendisi içindir, herkesin inancını hoş gör, kendi inancından ödün verme… unutmaki, insanları küçümser alay edersen, aşağılanmayı hak etmiş olursun, gün gelir sende aşağılanır, alay edilirsin… başkalarına karşı saygılı olmazsan, saygı görmezsin… sevgi vermezsen, sevgi almazsın… gönül deryaları ne denli derin olursa, insan o ölçüde engin ve zengin yaşar hayatı…
Kitapların mucizesini öğren, en büyük aşkın kitap olsun…

Hem kendine karşı hem başkalarına karşı dürüst ve saygılı ol…yalan, riya, haramın yanından geçme… merhamet yüreğinin rengi olsun. yüreğin, yüzünün aynası… dosdoğru bak insanın yüzüne baktığında, bir dağ gibi, kaya gibi… su içsin ceylanlar gözlerinin pınarında her bakışında… gülüşün bahar olsun çiçeklere, susuşun masumluğun.

Dünyada her insanın iyi olmayacağını, dürüst, onurlu ve adil davranmayacağını bilmen, öğrenmen gerekiyor. fakat aynı zamanda her çirkefin karşısında bir onurlunun, bir erdemlinin, adil ve dost insanında olacağını unutma... önemli olan seçimini doğru yapman...

Şerefli bir yoksulluğun, şerefsiz, hilekar bir varsıllıktan daha onurlu olduğunu da bilmelisin...üzgün olduğunda da gülebilmeyi öğrenmelisin.... gülmek, mutlu olmak hedefin olsun ama ağlamanın, gözyaşının utanç olmadığını da bilmelisin... her zaman kendine inancın ve güvenin olsun. iyi dürüst ve vicdanınla yaşamayı öğren, kimseye haksızlık etme... hiç bir değer karşısında ruhunu ve yüreğini satma... sabır insanın hayatında en geçerli ilaçtır, sabırlı olmayı öğren...

İşte düşündüklerimi en iyi ifade eden “eski bir tapınak yazısı” ve “casar flaischlen’’in anlamlı bir şiiri ile mektubumu noktalıyorum sevgili kızım…

(*)“anımsar mısın, sen doğduğunda ağlıyordun, çevrendeki herkes gülüyordu. öyle bir hayat sür ki, sen öldüğünde herkes ağlasın, senin yüzündeyse anlamlı bir gülümseme olsun… “

Biliyorum çok şey istiyorum senden... bunların hepsini yerine getireceğine öyle inanıyorum ki; sana güvenim ve inancım tam sevgili kızım... çünkü saf, tertemiz bir anne’nin ve onurlu bir baba’nın kızısın sen!...

Güneşin olsun gönlünde

Güneşin olsun gönlünde
Kar bile yağsa, ya da fırtına olsa
Gök bulutlarla ve dünya kavgayla dolsa
Güneşin olsun gönlünde
O zaman gelsin ne gelirse
Doldurur ışıklarla en karanlık gününü

Bir şarkın olsun dudaklarında
Sevinçli ezgilerle
Seni günlük tasalar bunalıma boğsa bile
Bir şarkın olsun dudaklarında
O zaman gelsin ne gelirse
Yardım eder savuşturmaya en yalnız gününü

Başkaları için de bir diyeceğin olsun
Tasada ve bunalımda
Ve kendi ruhunu şenlendirecek her şeyi
Söyle onlara da,bir şarkın olsun dudaklarında

Yitirme sakın yürekliliğini
Güneşin olsun gönlünde
Ve her şey iyi olacak

Casar flaischlen


(*)ksenius”
Eski bir tapınak yazısı
 

gizemliperikizi

New member
Serçe kuşuma mektuplar -7-

Serçe kuşuma mektuplar -7-

Destina bir narin çiçek

Hayatın ve insanın bunca çirkinliğinin ve çirkefliğinin aksine bir melek gibi kızım, yeni doğmuş bir ay parçası gibi, yüzüne baktıkça ve sarıldıkça huzur buluyorum, gül kokuyor gülücükleri, gülümsedikçe öpücük çiçekleri saçılıyor dudaklarından etrafa ... allahım bu kadar mı şirin olur bir bebek, yoksa ben gözlerimle değil de, salt yüreğimle mi görüyorum? ama gören herkes aynı şey söylüyor. destina henüz küçük bir bebek, yeni yuvarlana yuvarlana, eşyalara çarpa çarpa emeklemeye çalışıyor, şirin ama afacan bir bebek, her gün biraz daha beynime, sevgime, yüreğime emekliyor...

Bir gül yaprağıdır destina, her gece gonca gonca açan, her nefeste serin bir dağ rüzgarı gibi temiz havasını çekiyorum içime. kızım olmasa çevreme mikrop ve çirkeflik saçan insanların pis kokuları içinde yaşamak çok zor gelirdi bana. soluksuz kaldıkça gidip ona sarılıyorum...

Bu sabah erken uyandım kızımla epey oynadık, sonra gidip yorgun bir şekilde annesinin memesine sarılıp uykuya daldılar. yatakta uzanıp biraz kitap okudum sonra doğrulup, aileme ve dünya tatlısı güzel kızıma gülümseyerek bakdım…”allahım” dedim böyle bir eş ve kızım olduğu için ne kadar şanslıyım, mutlu olmam için bundan daha iyi sebep olur mu?” diye düşündüm. içimi derin bir mutluluk kapladı, hayata ve insanlara karşı daha bir hoşgörülü, sevgi dolu olmaya başladım… aslında ben kızımı severken yaşamı ve dünyayı da sevmiş oldum yeniden, bağışladım tiksindiğim, kötülük gördüğüm bütün insanları...

Kızımın gülücüklerini doldurup içime her sokağa çıktığımda tanıdığım, tanımadığım insanlara selam verip gülümsüyorum. çıkıp ormana gidiyorum tek başıma, kuşların şarkılarına eşlik ediyorum, rüzgarla sevişiyorum...

Kendime bile dar gelirken, şimdi herkese yer olan bir hayat bağışladı bana kızım. en kızgın en tahamülsüz olduğum ve insanların çirkefliklerinde iğrendiğim anlarda imdadıma yetişti... sevinç oldu yüzüme, yüreğime yansıdı... beni böylesine sevindiren bir sevginin ve içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anladım kızımla...

Artık ne kadar süreceğini bilmediğim hayatımın tüm günlerini “ kalan ömrümün ilk günü” prensibiyle yaşayacağım. yani artık kimseye sinirlenmeyecek, anlayışlı olacak, sevgi dağıtcaktım…. bana kötülük edenleri de utansınlar diye bağışlayacaktım...

Alabildiğince uzak tutmaya çalışıyorum dünya güzelimi kem gözlerden... ay kokuyor, ay parçası bakışları, her bakışında yasemin kokulu bir sevinçle süsleniyor yüreğim... yeni bahar rüzgarları esiyor her soluduğunda, dalgalandırıyor saçlarını sabahların tertemiz... tertemiz bir pınar gibi akıyor baharlara, düş mavisi sevinçler açarak gökyüzünde....

Bazen beyaz bir güvercin olup, kanatları ipek bir güvercin, ulaşamayacağım kadar benden uzaklara uçuyor, uzanıp dokunamıyorum kar beyaz kanatlarına... beyazlar içinde dudağında nazlı gülücükler yolluyor bana mavilerden, yanakları gül, elleri sevginin soluğu oluyor. rüzgar oluyor saçlarıma esiyor, bahar oluyor çiçek açıyor, her şeyden önemlisi yaşama gücüm oluyor, can veriyor hayatıma yeniden...

Simsiyah bulutların gezdiği başımın üstünde, mavigöğüm oluyor, yüreğimin incisi, gülücüğüm, fikrimin ince gülü, gül nakışlım, ceylan bakışlım oluyor...

Bir demet yaseminin kokusu oluyor, umudu ve sevgiyi getiriyor bana.yağmurdan sonraki toprağın kokusunu, mis gibi bir havanın kokusunu, yemyeşil yaprakların kokusunu getiriyor... varlığıyla süslüyor hayallerimi yeniden....

Destina bir nazlı çiçek
Suyun sevdiğini nerden bilecek

Destina bizim gülen yanımız
Mutlu masalımız
Bitmeyen türkümüz
Solmayan gülümüz...

Destina bir narin kelebek
Kirpikleri şiir döker
Kanatları renk renk, benek benek
Yaşamak kadar güzel
Yaşamak kadar ince
Gözleri gül desenli
Düşlerin yağmurunda bir çiçek

Destina bir nazlı kelebek
Kanatları şiir şiir, benek benek
Canımdan bir nefes
Bir demet sevgi
Bir mavi düş
Bir mavi kuş
Destina bir güzel çiçek
Yelin sevdiğini nerden bilecek

Destina bir nazlı gelincik
Yaprakları öyle nazlı, öyle ince
Üşür üzülür ayazda
Dağlara yel esince

Destina bir nazlı çiçek
Ben yaprağıyım, anası toprağı
Üşümesin diye
Sararız bütün gece yüreğimizle

Destina bir nazlı çiçek
Yüreği mavi bir ırmağın rengine
Takılmış kalmış kelebek
Duygular bulut bulut kirpiklerinde
Özlemler şiir şiir
Ha döktü ha dökecek

Gözleri ay güzeli
Bakışları orman
Avuçlarında sevincin taçyaprakları
Mavi düşler, mavi uykular içinde
Annesinin sevdiğini nerden bilecek

Destina bir masum çiçek
Bahar kokar nefesi
Sesi sevginin sesi
Yüreği titreyen kar tanesi
Savaşların kötülüklerin dünyasında
Düşmanlıkları nerden bilecek

Destina nazlı kızımız
Yürek alazımız
Ömür sevinci
Sarı sızımız

Destina bir narin kelebek
Canımdan çok sevdiğimi nerden bilecek
 
valla çokkkkkk güzel emegine saglık ...................devam et
 

HTML

Üst