Seni düşünmek çay gözlerinin içinde çimmek gibi bir şey/...

maybe_

New member
>>>seni düşünmek çay gözlerinin içinde çimmek gibi bir şey/ :eek:

Seni düşünmek aklımın gam köşelerinde
Ufuk çizgisinde güneş batarken seni düşünmek
Geceye karanlık çökerken
Sabaha tan söküm çiçekleri açarken
Yıldızlara basamak basamak çıkarken seni düşünmek
Seni düşünmek çırıl çıplak kalmak gibi bir şey
Seni düşünmek pırlantalara inci dizmek gibi olacak şey
Seni düşünmek kendi kendimi yemek gibi bir şey
Biliyorum seni düşünmek dünyadaki en hoş şey

Şimdi bir başkasının kollarındasın.
Şimdi eşinin yanındasın.
Ama biliyor musun ki bu beni çıldırtacak gibi bir şey.
Hani kokunu çekemiyorum ya içime.
Hani doya doya seni özümseyemiyorum ya.
Süzemiyorum ya gözlerimin eleğinden geçirerek.
Hani aşkımıza yasak diye bir pranga vurmuşlar ya.
Bu bana ölüm gibi bir şey.

Dudaklarım kımıldıyor belki.
Sen görüyorsun işte bir o kadar anlamsız yazıyorum.
Sen okuyorsun ya işte bir o kadar anlamsız yaşıyorum.
Elin neden değmiyor elime.
Neden çay gözlerin değil üstümde.
Neden havama karışan bir yudum hava.
Günüme karışan bir dakika değilsin.
İşte bu kadar yavanım.
Bu kadar çaresiz.

Dikenlerin içinde beyaz bir çiçeğim.
Dikenlerin içinde mavi bir kelebeği özlemekteyim.
Dikenlerin içinde arılara yem olmak üzereyim.
Gel sen kon da bu mevsim bende mutlulukla öleyim.

Dün bir bardağı aldım elime.
Kapakladım masanın üstüne.
Sanki içindesin, avuçlarımda.
Sanki dudakların değiyor her yerime, ürperiyorum.
Çok korkunçsun beni baştan çıkarıyorsun.

Sen mi çıkarıyorsun?
Ben mi çıkıyorum?
Çok anlamsız titriyorum ve buna gebe gecelere doğan yerden bitme bir aşk diyorum.

Özlemek bir çiçeğin susuz kalmasına benzer.
Her gün biraz daha kurursun.
Özlemek güneşi avuçlarına alıp saatlerce tutmaya benzer.
Her gün biraz daha yanarsın.
Özlemek susuz kalıpta çatlayan topraklara benzer.
Her gün biraz daha çoraklaşırsın.
Bu nedenle hiç seni özlemek istemiyorum.
Sen buna ne diyorsun.

Mani mani sözler vardır.
Mine başaklarının altın sarılarıyla bezenmiş.
Hani sarının içinde sarı.
Hani sarının içinde sarı.
Hani sarının içinde yeşil gözlerimin narı.
İşte bir türlü bedenimden kopan dal parçaları gibi bu sarı başaklara tutunamıyorum ve yanıyorum.

Bir tutkunun bir dilimi senden kopuyor bana. Bir tutkunun bir dilimi senden kopuyor. Yıldız gibi kopuyor parçalanıyorum.

Bazen düşünüyorum sen toprağım olsanda.
Bende bağırında bir tohum olsam.
Yeşersem diyorum yeşersem.
Sende kök salsam.
Başım yükselse sende göğe.
Köklerim okşasa seni.
Suyumu senden içsem.
Beslenmemi senden sağlasam.
Yağmur yıkasa yapraklarımı.
Tenimi okşayan damlalar süzülse senin koynuna buz gibi.
Ah be diyorum ah be.

Bazen diyorum sen bir şarkı olsan bende içinde bir kelime.
Bir şarkıcı dilinde bu şarkıyı söylerken ben seninle sevişsem notalarına basa basa dikine dikine.
Ah be diyorum ah be.

Biliyorum şarkılar kısadır. Bir mevsimlik aşk gibi.
Sonu düşünülmeden yaşanır. Belkide bu yüzden lezzet ve tat alınır kim bilir.
Oysa bizim içinde tutkun olduğumuz aşkımız yıllandıkça kaliteleşen şarap gibi.
Her günümde sarhoş ediyor beni. Her günümde. Aaaaaah be diyorum. Aaaaah beee.

Şimdi içim burkuk eşinin yanındasın, kim bilir belkide koynunda.
Biliyor musun bu nasıl beynime Tanrının oturtmuş olduğu bir damga.
Sömürülüyorum. Aklım firarda. Gözlerim bom boş adım atacağın sokaklara bakmakta.


Sen eşinin yanındasın
Benim aklım firarda
Sen eşinin kollarındasın
Benim canım darda
Sen belki mutluluklardasın
Oysa ben korkunç acılarda

Yaşam ırmağına düşen bir balık gibi hissediyorum kendimi. Bir o kadar acemi, bir o kadar yüzmeyi beceremeyen, bir o kadar av gibi.
Ağlara takılıpta çırpınan bir orkinos gibi. Yaşamımı elimden alıyorlar. Canımı dalından koparıyorlar.
Günümü çalıyorlar. Zamanım eksik gibi. Yada bir oltanın iğnesinin ucunda sen takılısın,
ben ağızımı açıyorum ve yakalanıyorum sudan çekilen bir balık gibi nefes alamadan son saniyelerimi yaşıyorum.

Sen içimdesin ben nefes alamıyorum
Sen içimdesin ben yaşayamıyorum
Sen içimdesin ben ölüyorum
İşte bu bizim belki son kaderimiz.
Çünkü ben sana ölüyorum
Seni ölüm gibi seviyorum.


Seni düşünmek aklıma yazılan bir nokta gibi.
Seni düşünmek bir roman gibi seni düşünmek.
Keyfi keder yaşıyorum ah seni düşünmek.
Ben buna giderek alışıyorum.
Ve seni düşündükçe mutluluklara koşuyorum. Havalar uçuyorum.

Seni düşünmek. Hayata attığım bir imza seni düşünmek.
Çay gözlüm ben seni yaşadığım an gibi seviyorum.
Seni düşünmek çay gözlerinin içinde çimmek gibi bir şey
(alıntı)
 

HTML

Üst