-HaKiKaT-
Altın Üye
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 10,386
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

Hadi… Söyle bana;
Sen nesin?
İfade et “tutabildiğin sen”i…
Zor, değil mi?
Bence de zor!
Sen yoksun ki aslında; gideceğin yer var!
Duyamadım, söylemiş miydin “ne” olduğunu?
Geç hadi bir kalem, geç… Ne olduğun önemli değil.
Peki ya “kim” olduğun?
O da “varmış olduğun yer” ile alakalı!..
Kafanı patlatmak için sadece bu on satır yeter de artar bile…
Yo, “kafana patlatmak” demedim, “kafanı patlatmak” dedim. Kafa patlatmak bizim işimiz değil. Kafaya patlatmak ise harcımız değil;
Kafa patlatacak nice on satırların önünde, bir kafa bile fazla gelirken bu kafaya!
Söylesene bana; sen nesin?..
Hadi, ifade et “tutabildiğin” seni…
Seni aptal!
Sen yoksun aslında, sen yoksuun…
Sen; “varmış olduğun nokta”sın!
Öyleyse ne zorun var boy ölçüşmelerle ve aynalarla?
Aynalar “rekabet”in kamçılandığı arenalar değil… Aynalar “revizyon” istasyonları!
Hadi… Bırak artık “tutabildiğin sen”i…
Sen; tutamadığın sensin!
Ve bu sana “tutulmazlık” getirsin.
Muammer Erkul
Alıntıdır