Sen ben jurnalcim değil miydin!

[yyildirayy]

G.Saray’ın eski başkanı Polat, Aysal’ın yönetimindeki Sedat Doğan’ı topa tuttu.


İkili cumartesi günü Papermoon’da karşılaştı.. Adnan Polat, Telegol’e çıkmasını eleştiren Doğan’a ağır biçimde yüklendi.

‘Eskiden olup biten her şeyi bana jurnalliyordun.. Şimdi yönetime girdin, başka türlü havalara girdin..’

‘Benim hakkımda bir şey bulmak için kulübü Deloitte’a incelettiniz.. Ama hiçbir yolsuzluk olmadığı ortaya çıktı’

‘Benim iade-i itibara ihtiyacım yok.. İbra meselesi benim değil, G.Saray’ın lekesidir.. Müsebbibi de sizsiniz..’

FATİH Terim yönetiminde şampiyonluğun en büyük favorisi haline gelen G.Saray’da, eski başkan Adnan Polat döneminde oluşan “devr-i sabık”la ilgili polemikler büyüyerek devam ediyor..

-17 Mart Cumartesi günü, futbol dünyasının önemli isimlerinin uğrak yeri olan İtalyan restoranı Papermoon’da Adnan Polat ile G.Saray yöneticisi Sedat Doğan arasında bu konuda sert bir tartışma yaşandı.. Aslında burada “tartışma” doğru tabir değil, Polat kızdı, Doğan dinledi demek daha doğru olur.. Çünkü bar kısmında kalabalık bir grup içinde, 15.45-16.30 arasında gerçekleşen görüşmeye restoranın çoğu şahit oldu.. Gelin, yaşanan diyaloğu “oradaymış” gibi size aynen aktaralım..

-F.BAHÇE derbisi öncesi Papermoon’a gelen G.Saray yöneticileri, Adnan Polat-Murat Yalçındağ ikilisiyle karşılaştılar..

-G.Saray yöneticisi Sedat Doğan, Polat’ın Telegol’e çıkmasını eleştirerek “Başkanım, böyle hassas bir dönemde TV’ye çıkmanız hataydı” siteminde bulundu.. Polat’ın verdiği karşılık ile konuşma başladı:

‘Sizin niyetiniz bozuk!’

- POLAT: Sedat, hakkımda çıkarılan onca söylentiye rağmen 8 aydır susuyorum.. Ama benim de bir ailem ve sosyal çevrem var.. Hiç kabahatim yokken beni suçlu ilan etmelerine ses çıkarmamazlık yapamazdım..

- SEDAT DOĞAN: Ama zaten tüzükte sizinle ilgili bir değişiklik yaparak iade-i itibarda bulunacaktık başkanım..

- POLAT: Ne benim ne de yönetici arkadaşlarımın iade-i itibara ihtiyacı var.. İbra olayı G.Saray’ın üstündeki bir lekedir ve ayıbıdır..

- DOĞAN: Ama bizim bu çabamız size karşı olmadığımızı, aksine sahip çıktığımızı gösteren bir tavır değil mi?

- POLAT: Sedat, Ünal Aysal çıkıp benimle ilgili “Polat’ın herhangi bir suistimali olmadığına dair kanaat içindeyim” diyor.. Bu ne biçim sahiplenme? Sanki suçluymuşum gibi kerhen korumak ne demek? Neden açık açık arkamda durmuyor?

- DOĞAN: Bülent Tulun’un size yazdığı mektup başımızı çok ağrıttı ama..

- POLAT: Ee Tulun şimdi başkanın danışmanı, nasıl olacak şimdi?

- DOĞAN: Açıkçası o mektup olmasa bile G.Saray camiası size takacak başka bir kulp da bulurdu..

- POLAT: Zihniyet meselesi işte.. Resmen G.Saray Liseliler bize zenci muamelesi yapıyorlar.. Bunları yapan 2-3 kişi.. Kim oldukları da belli.. Senin o eski platform ekibi..

- DOĞAN: Yok başkanım ne alakası var?

- POLAT: Bırak Sedat bırak.. Eskiden olup biten her şeyi bana jurnalleyen sen değil miydin? Her şeyi anlatırdın başkalarıyla ilgili.. Mesela şimdi “Özhan Canaydın’ı seviyorum” diyorsun.. Hatırlasana o dönemde nasıl uğraştın.. Platform kurup sadece Özhan Abi ile uğraştınız.. Ölümünde vebali olanlardan biri de sensin.. Yalan mı?

- DOĞAN: Biz o platformu G.Saray’a demokrasi olsun, çok ses çıksın diye kurmuştuk..

- POLAT: Vallahi onu-bunu bilmem.. Tekrar ediyorum; iade-i itibara ihtiyacım yok.. Sizin niyetiniz bozuk.. Deloitte’a benim dönemimde kulüpte yolsuzluk varmış gibi araştırma yaptırdınız.. Yoksa hesapları odit ettirmediniz.. Niyetiniz, hakkımda başka şeyler bulmaktı.. Bulamadınız.. Şimdi de sessiz kalıyorsunuz..

-ZAMAN zaman tansiyonu yükselen konuşma daha sonra derbi geyiğine dönüştü.. Polat, “G.Saray ilk 20 dakika seyirciden etkilenmez ve atak oynarsa Kadıköy’de yenilmez” şeklinde kehanette de bulunurken, tatsız başlayan görüşme tarafların öpüşmesiyle sona erdi..






Maraton.com.tr​