Sat Komutaninin Mezuniyet Konuşmasi

Grave_Worm

Banned
Katılım
3 May 2006
Mesajlar
481
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Tanrı Dağı
Komutanın Son Konuşması
Sevgili …. dönem Sualtı Taarruz (SAT) kursu mezunu arkadaşlarım.
Bugün SAT kursunuzun son günü.
Birazdan, brove töreninizle beraber SAT ihtisasınıza sahip olacaksınız.
Hepinizin SAT ünitelerine tayinleri çıkmış durumda; meyil izinlerinizi takiben yeni görevlerinize katılacaksınız.
Bizler, en iyi şekilde yetişmeniz ve SAT ihtisasına layık birer subay/astsubay olmanız için elimizden geleni yaptık.
Kursa başladığınızdaki mevcudunuza göre sadece çok az bir kısmınız bu güne ulaşma başarısını gösterdi.
Hepinizi yürekten kutluyoruz, bu büyük başarı sizlerin, size inanan ve destek verenlerin, birbirinizle dayanışmanızın
ve takım ruhunuzun eseri.
Sizler, kurs süresince uyguladığımız bütün yoğun psikolojik ve fiziki baskılara dayandınız.
Tüm eğitmenleriniz, meslek yaşamınızda karşılaşabileceğiniz her türlü zorluğu bu sekiz ay boyunca sizlere yaşatmaya çalıştı.
Çok soğuklarda mücadeleyi, aşırı sıcakları, fiziki sınırınızın son noktasını görmeyi, aklınızın olanaksız dediklerini
yapabilmeyi, güvenmeyi, bazen de güvenmemeyi, dostluğu ve kardeşliği bu kursta tattınız.
Artık sizler, dünyayı yerinden oynatmak için sadece bir dayanak noktası arayan usta askerlersiniz.
Başınızı dik tutun ve göğsünüzü gere gere söyleyin ki, sizler artık SAT ihtisasına sahip birer savaşçısınız.
Hepinizin şu anda, belki de hayatınızım en önemli anını yaşadığını, başarılması çok güç bir işi layıkıyla yerine
getirmenin hazzını tattığınızı biliyoruz.
Bizler için de ne mutlu bir gün ki, siz değerli arkadaşlarımızı SAT ihtisaslı birer asker olarak karşımızda görüyoruz.
Hepinizi tekrar tebrik ederiz.
Sekiz ay boyunca bizler size SAT olmanın her gereğini öğretmeye ve yaşatmaya çalıştık. Sizler de buna fazlasıyla karşılık
verdiniz.
Sen Özcan; Temmuz sıcaklarında yaptığımız uzun mesafe koşuları sırasında, kaç kere çelme takılıp düşürüldüğünde ayağa
kalktın ve yine koştun; kaç kere kulağına bu işi beceremeyeceğini ve bırakıp gitmeni haykırdığımızda, "hayır hocam;
başaracağım, bırakmayacağım hocam" dedin ve devam ettin.
Sen İsmail; IBS şişme botlarla yaptığımız eğitimlerde, başınızda taşıdığınız bot yetmezmiş gibi bir de bizler tepenize
çıktığımızda gıkını bile çıkarmadan o yorgun halinde koştun.
Sen Zeki; 40 metre derinlikte tüpünü kapattığımda havamı seninle paylaşacağımı sanmıştın, oysa ben sana hava vermediğimde
panik yapmadan arkadaşının havasını kullandın ve sağ salim satha ulaştın.
Sen Cenk; kısacık boyuna bakıp, "bu adamdan da SAT olur mu?" dediklerinde inat ettin, yılmadın ve o ufak tefek halinde 90
kiloluk eğitmenlerini sesini çıkarmadan sırtında taşıdın.
Sen Hasan; yemeden önce ağzında canlı canlı tuttuğun sevimli kurbağanı kaçırdığında, sana ceza olarak verdiğimiz yüzlerce
şınavı hiç itirazsız çektin. Cehennem haftasın da, gecenin bir yarısı silah ve bomba sesleri ile uyandırıldığımızda
gözlerinizdeki endişe ile karışık sevinci görmediğimizi mi sanıyorsunuz? Ya da CUMA günleri kaykay'ları suresince,
yüzünüzde
acının yanı sıra oluşan tatlı tebessümleri? Sizler başardınız. SAT kursunun gereği olan tüm bu zorlukları başarı ile
geçtiniz.
Artık sizler de Silahlı Kuvvetlerimizin ve Türkiye' nin gözünde seçkin bir konuma sahipsiniz. Ancak sizlere belirtmek
istediğimiz
son bir husus daha kaldı. Kurs boyunca tüm hedefiniz, SAT kursunu sağlım en bitirebilmek, bugün ulaştığınız mezuniyet
gününü görebilmekti. Bu nedenle, her ne kadar bizler size SAT olmanın, takım olmanın ruhunu vermeye gayret etsek de,
o heyecan ve endişe içerisin de bu ruhu tam olarak kavrayamamış olabilirsiniz. Sizler ancak, birazdan aşağıda
açıklayacağımız
herhangi bir olayı ruhunuzun en derin noktasında hissettiğiniz gün SAT OLACAKSINIZ .
SAT Grup Komutanlığı personeli ile çıktığınız ilk toplu koşu ya da yüzme eğitiminde, sonunda hiç bir ceza ya da
ödül olmadığı
halde, kimsenin ikinciliğe bile razı olmadığı, herkesin birincilik için mücadele ettiği o tatlı rekabeti
gördüğünüzde,
Gideceğiniz ilk kara birliklerine sinsi taarruz eğitiminde, yağan yağmur, kilometrelerce yol ve saatler
boyu süren beklemeye
aldırış etmeksizin elinizdeki plaketi birlik sınırlarından içeri bırakmaktan duyduğunuz hazzı hissettiğiniz de,
Sualtından sinsi
taarruz eğitimi icra ederken, gecenin kör karanlığı, uykunun en tatlı saatlerinde, altınızda yüzlerce metre su,
yanınızda dalış arkadaşınız ve belli belirsiz fosforuyla bir pusulanın peşinde, bir gemi karinası ararken kendinize,
ben kimim, burada ne yapıyorum, saat kaç gibi sorulan sormaya ve yine de bundan zevk almaya başladığınızda,
Me Guire eğitimi sırasında Helikopter ile yerden kalktığımızda ve yükseklik hayatınıza son verecek irtifaya geldiğinde,
sizi tutan dağ ipinin bakımını yapan SAT’ların hayatınızda ne kadar önemli bir yeri olduğunu anladığınız ve her zaman
birbirinize sıkı sıkıya güvenmeniz gerektiğini gördüğünüzde,
Bir denizaltı eğitiminde kaybolan arkadaşınızın, bir gün mutlaka geri döneceğine inandığınız da,
Hepsi sizin birer parçanız olan SAT kardeşlerinizle bir düşman sahilinin keşfini yaparken başınızın üzerinden top mermileri
uçuştuğunda,
Teröristlerin kaçırdığı bir gemide rehin kalan insanların hayatlarını kurtarmak için silahınızın namlusuna ilk merminizi
sürdüğünüzde,
Ülkenizden çok uzaklarda, hiç bilmediğiniz denizlerde, ülkenizin gençlerini zehirleyecek esrar ve eroini taşıyan bir
gemiyi ele geçirmek üzere ilk adımınızı attığınızda,
Güle oynaya bindiğiniz uçaktan gözünüzde yaşlarla inip, paraşütü açılmayan arkadaşınızın na'aşını kucakladığınızda,
Karadeniz' in azgın sularında, zifiri karanlıkta denizaltı satıh yaptığında bir arkadaşınız eksik
olduğunu fark ettiğiniz de,
Görevden evine dönemeyen arkadaşınızın ailesine haber verme görevi size verildiğinde,
Yoğun geçen bir atış eğitimi sonrası, kulaklarınızda tatlı bir uğultu, elinize sinen barut kokusu ve
silah yağını koklamaktan zevk aldığınızda,
Ülkenizin menfaatlerini ve toprağını korumak için çıktığınız bir kara parçasındaki düşman bayrağını Türk bayrağı
ile değiştirdiğinizde,
40 metre derinlikte bulduğunuz bir helikopter enkazındaki arkadaşlarınızın cansız bedenini satha getirdiğinizde,
İnsanlar sizden kahraman diye bahsettiğinde "sadece görevimizi yaptık" diyebildiğinizde,
Ailelerinizle tatlı bir tatil akşamı geçirirken, aldığınız telefonla birliğe yeni bir göreve çağrıldığınızda ve
evden ayrılırken ailelerinizin yanaklarına kondurduğunuz öpücüklerin belki de son olduğunu düşündüğünüzde,
Çağrı cihazınız hiç susmadığında,
Bir denizaltı güvertesinden SDV (Sualtı intikal Vasıtası) ile ayrılıp 12 saat sualtında kaldıktan sonra
tekrar denizaltı ile buluşup hala tebessüm ettiğinizde,
Bir futbol maçının başka hiçbir yerde SAT Grup Komutanlığı futbol sahasındaki kadar sert oynanamayacağını,
çünkü o sahada top oynayanların kaybetmeye hiç tahammülleri olmadığını gördüğünüzde,
SAT' ların görev aldığı herhangi bir olayı kaçırdığınızda içiniz içinizi yediğinde, En ufak tefek gözüken bir
SAT'ın bile yeri geldiğinde içinde bir volkan barındırdığını ve her an patlamaya hazır olduğunu bildiğinizde,
Kanınızdaki adrenalin seviyesinin ilk yükselişinde, bundan zevk almaya başladığınızda ve SAT olmanın dışında
hiçbir mesleğin size bu duyguyu yaşatamayacağını anladığınızda,
Operasyona giden bir helikopter tam havalanmak üzereyken kapısını yumruklayıp göreve yetiştiğinizde ve ateşin
tam orta yerinde olma ayrıcalığını kaçırmadığınız için sevindiğinizde,
10.000 feet yükseklikte açılan bir uçak rampasından güle oynaya kendinizi boşluğa bırakıp kuşlar gibi süzüldükten
sonra Keçilik futbol sahasına indiğinizde,
SAT Grup Komutanlığı'nda geçirilen her günün mesai değil macera olduğunu anladığınızda,
Sizinle aynı işi yapabileceklerini iddia edenlere sadece tebessüm edecek hoşgörüye sahip olduğunuzda,
Tetik parmağınızın, bir ülkeyi savaşa sokacak kadar fazla güç barındırdığını fark ettiğinizde,
Ve sevgili kardeşlerim, bütün bunları paylaşan bir avuç insanın hayatlarının birbirine sıkı sıkıya bağlı o
lduğunu ve kimse size söylemese de çok özel askerler olduğunuzu gördüğünüzde SAT olacaksınız, SAT.
_________________
Ey Türk vur, vatanın bakirlerine
Günahkar gömleği biçenleri vur
Kemikten taslarla şarap yerine
Şehitler kanını içenleri vur
Vur çelik kolların kopana kadar
Olanca aşkınla şiddetinle vur


MENGÜ KUT
TENGRİ TEK
 
Hepsini okumadım ama dediği gibi eğitimi çok ağır olduğu için baya bir kişi başlayıp az kişi kalmışlar .
( tabi eğitim zaiyatlarını yazmamış )

Dünyanın en iyi askerleri Bordo bereliler sonra Sat ve SaS lar zaten .
 
ne diyelim biz "Türk Gençliği" olarak bizim eğitimimizde ki sınavlardan yakınıorz
bu adamlara helal olsun,bize eyvahlar..
 
Hep merak etmişimdir Osmanlı Balkanları nasıl fethetti diye.Adamlar 1.80-1.90 hepsi duvar gibi ama Türkün adını duyunca saklanacak delik arıyorlardı.Çünkü bu iş Yürek ve bilek işi .Allaha şükür cesaret ,şecaat yiğitlik gibi kavramlar genetik kodlarımızda mevcut.
 
Geri
Üst