Sansür!...

Vtnsvr

New member
Erhan Göksel'e Egemen Bağış Sansürü

Prof. Dr. Veysel Batmaz



23 Mart 2008 Pazar günü saat 13:30'da, TV-8'de "Sağduyu" programında yayınlanacağı TV-8 tarafından sürekli duyurulan VERSO Başkanı Dr. Erhan Göksel'in, "AKP'ye Kapatma Davası ve Sonuçları" konulu söyleşisi, aldığım bazı duyumlara göre, AKP Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış tarafından sansürlenmiştir.

Bağış, bizzat dün (Cumartesi günü) programı kanalda izledikten sonra, bugün öğlen saatlerine doğru Amerika'ya uçmadan önce, Erhan Göksel'in söyleşinin yayınlanmasını engellemiş bulunduğu ileri sürülmektedir.

İzlediğim kadarıyla, Pazar sabahı aralıksız alt yazı ile duyurulan program yerine birdenbire bir yabancı film yayına sokulmuş ve programın yayından kalkması için hiç bir gerekçe duyurulmamıştır. Bu da göstermektedir ki, sorun bir teknik arıza veya kanaldan kaynaklanan bir sansür değildir.

Ne gariptir ki aynı sabah, Kanal 7'de, AKP Milletvekili Haluk Özdalga'nın söyleşisinde de, aynı durum yaşandı. Haluk Özdalga ile yapılan röportaj, ani olarak, aldığım bilgilere göre, Başbakanlık Basın Müşaviri Akif Beki tarafından sansürlenerek, yayından kesildi. İzlediğim kadarıyla, Özdalga, Ergenekon Davası'nındaki son gözaltıları savunarak, AKP'yi zor duruma sokan sözler ederken, bu sansürü yedi.

AKP, artık, hem kendi üyelerini, hem de eleştiricilerin ifade özgürlüklerini sansürleyerek, 12 Eylül asker cuntasını arkasına almış olan Turgut Özal'ın bile cesaret edemediği tarzda, Menderesvari bir yönetim biçimine girmiş bulunuyor.

AKP, 1965 yılında % 52 ile iktidar olmuş Süleyman Demirel'in ve 12 Eylül asker cuntasının Başbakan Yardımcısı ve 1983'de % 48 ile iktidar olmuş Turgut Özal'ın bile arkasına alamadığı bu gücü nereden alıyor?

"Millî irade"den mi?

Güvenilir kaynağım, Erhan Göksel'in sansürlenmesini bana şöyle anlattı:

"Program Perşembe günü TV-8'in Ankara stüdyolarında çekildi ve anında linkle İstanbul TV-8 merkezinde bant kaydı yapıldı. Burada kayıt çok pürüssüz ve net olarak alındı, montaj için stüdyoya sokuldu ve yayına hazırlandı. Egemen Bağış'a bu bant kaydı izlettirildi. Bağış, daha sonra, kanal yetkililerine, yayının son dakikaya kadar ne yapılacağı belirsiz bir halde bırakılmasını söyleyerek, 'teknik sorun nedeniyle' programın yayının, program saatinde durdurulması emrini verdi."

Egemen Bağış bu sansürü kendisi yapamaz.

Bu emri ona kim verdi ya da verditti?

Kamusal iletişim araçlarının özelleştirilmesini ve ifade özgürlüğünü savunan bir iktidar partisinin, eleştirilere tahammülsüzlüğü artık had safhaya çıkmıştır.

Yeni anayasa hazırlanması süreci içinde, "liberal özgürlük anayasası olacak bu anayasa" temasını liberal profesörleri maşa gibi kullanarak toplumun bilgisiz çoğunluğuna yaymaya çalışan bir anlayışın geldiği son nokta, kendine yönelik eleştirileri sansürlemektir.

Bilindiği gibi bundan bir iki hafta önce, Zaman gazetesi Alev Alatlı'nın yazısını sansürlemişti.

Yine aynı gazete, Nedim Gürsel'in romanının ilanlarını yayınlamayı ret etti.

Yine, Yalçın Küçük'ün SKYTÜRK-TV kanalında yoğun ilgi gören muhalif programı da, yayından en yüksek rating yaptığı bir dönemde, nedensiz bir biçimde kaldırılmıştı.

2007'deki AKP'nin seçim zaferi sonrasında, iktidar giderek, 1957 seçimlerinden sonraki Menderes hükümetine benzemektedir.

AKP'yi özgürlükçü zanneden liberal aydınların, kafalarını duvara toslamadan, bu vahameti görmeleri gerekiyor.

Herkesin bilmesi gerekir ki, gerçeklerin ortaya çıkmasının sansür yöntemiyle önleneceğini sanmak, bir gaflettir. Bu gaflete de, en çok, Türkiye'de iktidar sarhoşluğu yaşayanlar düşüyor.
 

LLEHKCAH

Anarchist
4 koldan savunuyorlar... ama haksız oldukları için bi işe yaramayacak savunmaları... sansür de koysalar anayasayıda değiştirseler... camidede yatıp kalksalar Gİ-DE-CEK-LER!..
 

HTML

Üst