Salla bayrağı Türk’ün üstüne!

Salla bayrağı Türk’ün üstüne!

BURHAN EREN
Tayyip Erdoğan’ın muhtemel cumhurbaşkanlığını engelleme niyetiyle başlayıp gelişen süreç içinde ‘laikliği her türlü tehlikeden koruma ve kurtarma’ya evrilen Cumhuriyet mitinglerinin beşincisi bugün İzmir’de gerçekleştirildi.
Dikkat ettiniz mi, bu mitingler, yapılan konuşmalardan atılan sloganlara, seslendirilen marşlardan orada olma gerekçelerine kadar birbirine tezat teşkil eden pek çok unsuru içinde barındırıyor. Ancak meydanı kırmızıya boyayan Türk bayrağı, bu tezatları görünmez kılarak meydanda bulunanları ve bulunmayanları gözlerden saklıyor. Bu mitinglerde bayrak sayısının kişi sayısından daha fazla olmasının sebebi tam da bu mu yoksa? Kimsenin söz söyleyemeyeceği bir sembolün, bayrağın altında toplanmanın avantajını, sosyolog Ferhat Kentel, “Bütün karmaşıklık hallerini bir anda basitleştiren, görünmez kılan, en garantili sembolü taşıyordu.” cümlesiyle açıklıyor. Yazar Mehmet Niyazi Özdemir, toplumun bir kesiminin başka bir kesim üzerine, ortak ve milli bir sembol olan bayrağı sallamasının, ortak değerlerin zedelenmesine yol açtığını söylüyor ve, “Milleti heyecana sevk etmek, meydanı doldurmak ve heyecanı tabana yaymak için bunu kullanıyorlar.” diyor. Tarihsel anlamına bakıldığında, aslında sallanan bayrak ile onun eşliğinde yükselen sloganların ve konuşmaların içeriği de tezat içinde. Çünkü tevhit inancının stilize ve sembolize edilmiş hali olan hilal ve yıldızı, şahadeti temsil eden kırmızı rengi ile Türk bayrağı, bu mitinglerde küçümsenen, karşı olunan dini değerleri de içinde barındırıyor. Mitinge gelenlerin, gelmeyen ‘öteki’ler üzerine salladığı bayrağı hafifçe kaldırıp, orijinal anlamına ve bugün yüklenen anlamlarına baktık.

Laikliğin ve rejimin AKP iktidarı ile tehlikeye düştüğü düşünülerek ve bütün imkânlar seferber edilerek düzenlenen Cumhuriyet mitingleri Ankara, İstanbul, Manisa ve Çanakkale’den sonra bugün de İzmir’de gerçekleştiriliyor. Bu mitingler, organizatörlerinin deklare ettikleri ve etmedikleri amaçlarına ne ölçüde ulaştı ve ulaşacak, bunu zaman gösterecek. Ancak yapılan konuşmalardan atılan sloganlara, seslendirilen marşlardan yapılan çağrılara ve katılımcıların farklı taleplerine kadar birbirine tezat teşkil eden pek çok unsuru, çelişkiyi bir arada barındırması sebebiyle araştırmacılara, toplum bilimcilere inanılmaz zenginlikte analiz etme, yorumlama imkânı sağladı.

Biri diğerinin karşısında olan pek çok yorum ve değerlendirmenin eşliğinde gerçekleşen bu mitinglerdeki tezatlar yumağı, katılımcıların orada bulunma gerekçeleri ve taleplerinde belirdi önce. Askere selam duranı da vardı, darbeden korkanı da. Solcusu da vardı, sağcısı da. Memleketinden kendi imkânları ile gelen de vardı, organizatörlerin ısmarladıkları otobüslerle gelen de. Bu mitingleri ‘Kurtuluş Savaşı’nın ikincisi’ olarak gören de vardı, maça tezahürata gitmiş gibi rahat olan da. Memleketin düşman istilasına uğramasından korkan da vardı, laikliğin elden gitmesinden korkan da…

Katılımcıların taleplerinde beliren tezat, yapılan konuşmalarda, atılan sloganlarda da ortaya çıktı. Kimi konuşmacılar, ‘yaratılış hurafesi’nden söz ediyor, ‘Kutlu Doğum’ haftasındaki kutlamaları karalıyor, iki cümle sonra ise İslam ile hiçbir problemlerinin olmadığından söz açıyordu. ‘Atatürk düşmanları’nın fazlasıyla nasip aldığı konuşmaların hemen ardından da, ‘rejim ve Atatürk düşmanı’ ilan edildiği için hapiste yatan Sabahattin Âli’nin hapiste yazdığı şiirin bestesi yükseliyordu: “Aldırma gönül aldırma…” Sloganlarda ve konuşmalarda Batılı değerlerin ve yaşam biçiminin savunulması ile Batı emperyalizminin oyunlarına ‘hayır’ itirazının aynı mitingden yükselmesi, çelişkisi itibarıyla dudak ısırtıyordu.

Bayrak neyi örtüyor?

Bu karmaşayı örten, gözden kaçıran ve meydanları ala boyayan tek bir unsur vardı: Bayrak. Bilgi Üniversitesi öğretim üyelerinden sosyolog Ferhat Kentel, “Hepsi çok önemli bir sembolü -bayrağı- taşıyordu. Bütün karmaşıklık hallerini bir anda basitleştiren, görünmez kılan, en garantili sembolü taşıyordu.” diyor ve bayrağın mitinglere sağladığı imkanı şöyle özetliyor: “Bugün Türkiye’de herkes gibi orta sınıf da karışıklıktan, karışımdan, ‘evine’ başkalarının girmesinden korkuyor. Risklerden korkuyor ve bu riskler karşısında sokağa çıkma pratiğini yaşıyor. Ancak sokağa çıkması bile risksiz bir durumun garantilendiği, şartların olgunlaştığı bir ortamda gerçekleşiyor. Bir tarafta silahlı gücün verdiği garanti altında, diğer tarafta kimsenin laf edemeyeceği bayrağın gölgesi altında...”

Yaşanan yaman çelişkiyi bu mitinglere katılanların ve katılmayanların gözünden kaçıran bayrağın orada bulunması ve orada yüklenen anlamla, bayrağın tarihsel anlamı ve bütün bir milletin ortak değeri olması ile de çelişiyordu. Çünkü tarihsel olarak tevhit inancının stilize ve sembolize edildiği hilal ve yıldızı, şehadeti temsil eden al rengi ile Türk bayrağı, milli olduğu kadar orada sık sık küçümsenen dini değerleri de barındırıyordu. Yani karşı olunan ile araç kılınan son kertede aynı yerde buluşuyordu. Bir kitabında türküler ve sembollerin anlamlarına ve tarihine ilişkin eser kaleme alan yazar ve şair Şaban Abak, bayrağın taşıdığı dinî anlamı kendisinden aldığımız yan sütundaki değerlendirmesinde oldukça güzel ifade ediyor. Bir kesimin başka bir kesim üzerine, ortak ve milli bir sembol olan bayrağı sallamasının, ortak değerlerin zedelenmesine yol açtığını söyleyen yazar Mehmed Niyazi Özdemir mitinglerin dışarıdan tahrik edildiğini savunuyor ve şöyle diyor: “Her muhtıradan sonra ekonomimiz büyük bir darbe alıyor. AK Parti ile birlikte ekonomide istikrar sağlandı. Bu, birkaç sene daha devam ederse dünyanın ekonomik merkezi Ortadoğu’da Türkiye bir yüksek basınç merkezi oluşturacaktır. Bu da pek çok Batılı ülkeyi olumsuz etkileyecektir. Dolayısıyla Türkiye’yi karıştırıp ekonomisini kontrol altına almak için buradaki uzantılarını kullanmaktadır. Bu yüzden güya particilik yapmadan milli birliğimizin bir sembolü olan bayrağı kullanmaktadır.”

Müslüman’a karşı laik, Ermeni’ye karşı Müslüman, Doğu’ya karşı Batılı, Batı’ya karşı Doğulu, iktidara karşı muhalif, muhalif olana da iktidar söylemiyle karşı çıkanların kendi dışındakileri ‘öteki’ kılarak bayrak açması, Kentel’e göre korkunun tezahürü: “Talepleri yoktu; korkuları vardı ve savunma halindeydiler... Ellerinden bir şeylerin kayıp gitmesinden korkuyorlardı. Yaşadıkları karmaşık ve güvensizliklerle dolu hayatlarının, hayat tarzlarının tehdit altında olduğunu düşünüyorlardı.” Cumhuriyet tarihinde azınlıkların güven duygularını yitirdiği olaylarda evlerine Türk bayrağı asması ve Financial Times’ın şu yorumu, Kentel’i doğruluyor zaten: “Tepkiler Türk özgüveninin çürük durumunu yansıtıyor. Olay sonrasında pencerelere asılan Türk bayrakları, ABD’deki 11 Eylül saldırıları sonrasında ortaya çıkan görüntüleri hatırlattı.” [email protected]



--------------------------------------------------------------------------------

Semboller silah haline geliyor

Ferhat Kentel: Bir kısım Türkler başka Türklere karşı, sembolleri silah haline getirerek, savaş açıyorlar. “14 Nisan resmi zihniyetli törenlerine” katılmayı “vatana ihanet etmek-etmemek”, “rejim düşmanı olmak-olmamak” ikilemine sokuyorlar. Kimileri bayrağı alenen tehdit haline getiriyorlar; “Cumhurbaşkanı seçimi tamamlanıncaya kadar indirmemek üzere evimize, işyerimize ve otomobilimize ay yıldızlı bayrağımızı asmaya” çağırıyorlar. Bir kısım Türklere karşı, “tehlikenin farkında olan” başka Türklerin “kampanyaya katılıp bayraklarınızı asacaklarından emin olduklarını” ilan ediyorlar bildirilerinde... Yaşadıkları dünya ve toplum değiştikçe bastıkları zeminin kayganlaştığını görüp korkan ama daha da çok sahip oldukları imtiyazları kaybetmekten korkan ve kendilerini hep memleketin “asıl ve tek sahipleri” olarak gören yaşlanmış asık suratlar, etraflarında “başka türlü Türkler” görmek istemiyorlar. O görmek istemedikleri Türkleri “tehlike” olarak tasnif ederken, bu memleket için bizzat kendileri “bölücü bir tehlike” haline geliyorlar.

***

Meydanı doldurmak için bayrak kullanılıyor

Mehmed Niyazi Özdemir: Bu mitingleri düzenleyenlerin kullanamayacağı hiçbir şey yoktur. Bugün bayrağı kullanırlar, yarın ezanı ve Atatürk’ü. Bunlar istediği için Sabahattin Âli ve Nazım, Atatürkçüdür. Oysa Nazım Hikmet’in Atatürk’e karşı yazdığı şiiri, Sabahattin Âli’nin mahkemede Atatürk’e hakaret ettiği için hapse atıldığını iyi bilirler. Sabretmek gerekir. Karşısında demokrasi mitingleri yapmaya kalkarsanız memleketin karışmasına yardımcı olursunuz. Bu mitinglerini düzenleyenler tam da bunu, ortalığın karışıp memleketin meçhule sürüklenmesini istiyorlar. Bizim ortak bir sembolümüz de ‘sancak-ı şerif’tir. Bakın tarihe, birkaç kez, en kara günlerimizde kullanılmıştır. Bayrak da milleti topyekun alakadar eder durumlarda açılmalı. Ama milleti heyecana sevk etmek, meydanı doldurmak ve tabanı yaymak için bunu kullanıyorlar.

***

Bayrak kelime-i tevhide işaret eder

Şaban Abak: Bayrağımızdaki yıldızın beş köşeli yıldıza dönüşmesi, Peygamberimiz’in adı olan ‘Muhammed’ kelimesinin eski alfabemizle yazılışının beş köşeli olmasından ilham almıştır. Birçok hattat ‘Muhammed’ kelimesini beş köşeli yıldız biçiminde istif ederek yazmış, ‘Allah’ kelimesini ise, onunla ebced hesabıyla aynı sayı değerinde olan ‘hilal’ kelimesi içine istif etmiştir. Kelime-i tevhit ise İslam’ın adeta sözlerden ve kelimelerden oluşan bayrağıdır. Bayrağımızdaki ay ve yıldızın kelime-i tevhide işaret etmesi sebebiyle, sömürgeleştirilen topraklarımızın sonradan bağımsızlığa kavuşan parçaları üzerinde kurulan devletlerin, küçük değişikliklerle bayraklarında da hilal ve yıldız korunmuştur. Al renk ise şehadete işaret etmesinin yanı sıra Selçuklu ve Osmanlı ailelerinin özel işaretiydi. Bayrağın rengi, üzerinde simgelerle ifade edilen değerler uğruna şehit olmayı, bayrağı yere düşürmeme ve daima yüksekte tutma âdeti ise yine simgelediği değeri yüceltme, Allah adını yüceltmek gerektiği düşüncesinden ileri gelmektedir.


alıntıdır....
 

combanant

New member
"Bu mitingleri düzenleyenlerin kullanamayacağı hiçbir şey yoktur. Bugün bayrağı kullanırlar, yarın ezanı ve Atatürk’ü."

DOLAR YILLARDIR AYNI

EKMEĞİN FİYATI YILLARDIR AYNI

ADAMLAR OKADAR DIŞ BORÇU KAPATTI

EN ÖNEMLİSİ ÜLKEYİ KRİZDEN KURTARDI

ŞİMDİDE SANKİ CUMHURİYETE KİM NE YAPMIŞSA " CUMHURİYETİMİZE SAHİP ÇIKALIM " DENİYOR KİM LEİKLİĞE NE YAPMIŞSA " TÜRKİYE LAİKTİR LAİK KALACAK " DENİYOR

SADECE FRANSA TÜRKİYE VE CEZAYİRDE BU LAİKLİK SİSTEMİ VAR DİĞER ÜLKELERİN HİÇ BİRİNDE BU YOKTUR

ADAMLAR UZAYA ÇIKIYOR BİZ HALEN BAŞ ÖRTÜSÜYLE UĞRAŞIYORUS ADAMLAMLAR HEP BİRLİKTE YAŞIYOR BİZ HALEN KÜRT TÜRK DİYORUZ VE ARKAMIZDAN KIS KIS GÜLMEYİDE İHLAL ETMİYORLAR

UYANIN ARTIK PROPAGANDALARA UYMUYALIM HEP BİRLİKTE OLALIM MUSTAFA KEMAL OKADAR MİTİNGLER GENELGELER KONGRELER YAPMIŞ HERKESİ BİRLEŞTİRMEK İÇİN HEM "ATATÜRKÇÜYÜZ" DİYORSUNUZ HEMDE BÖLÜNÜYORSUNUZ BU ÜLKENİN LAİKÇİSİ ŞERİATÇISI ALEVİSİ CUMHURİYETÇİSİ SAĞCISI SOLCUSU HİÇ BİRİ BAŞKA MİLLETTEN DEĞİL HEPSİ BİZİM BU VATAN HEPİMİZİNDİR HAYİNLER ÇIKMIŞ VE ÇIKACAKTIR GAVURUN OYUNUNA GELMEYELİM ARTIK ADAMLAR FİLİSTİNDE FİTNE FESATLA ÖZ KARDEŞLERİ BİRBİRİNE DÜŞÜRDÜLER BİZ DÜŞMEYELİM İKİ ÜÇ TANE SİYASETÇİ NİN TÜRK BAYRAĞINI MUSTAFA KEMALİNİ KULLANARAK YAPTIĞI İKİ ÜÇ MİTİNG YÜZÜNDEN BİRBİRİMİZE DÜŞMEYELİM HEPİMİZ AYNI BAYRAĞIN ALTINDA YAŞIYORUZ HEPİMİZ AYNI VATANIN EKMEĞİNİ YİYORUS AYNI VATAN İÇİN ÇALIŞIYORUZ VE ÇALIŞACAĞIZ SİYASİ EMELLERE GAVURUN OYUNUNA GELMEYELİM BİRLİK OLALIM
 

leke900

New member
combanant birincisi caps kullanmma lütfen yazdıklarına gelince kriz nasıl atlatıldı dış borç 3 katına çıkarak dış borçu kapadı demişsin külleyen yalan dış 2.5-3 katına çıktı senede bu büyük bir başarı gerçekten ayrıca asıl bölücü o savunduğun partide RTE kendi ağzıyla "Bir insan hem laik hem müslüman olamaz." dememişmidir? Bu RTE'nin beynindeki bölme zihniyetini resmen ortaya koymuyormu? Ayrıca o mitinglerde vatanı korumak için birleşin çağrısı yapılıyor bölünün değil + o mitinglerde yüzlerce başörtülü insan var dikkatini çekerim!!!
 

aloneagle

New member
combanant her tuurlu solediklerine katılıyorum
 

muresin

New member
yaaa ne kadar doğru sölüon adamalr borçtan kurtardı bizi araştırın biraz arkadaşalr meclis tutanakalrına bi bakın. 2002 yılında borcumuz 86 milyar dolar. ne oldu aradan 4.5 yıl geçti şimdiki borcumuz 256 milyar dolar bizde pazarladıkalrı sattıkları kurumlar onlarda aldıkları gelirde cabası ne oluyor bu ülkeye birbirimizle tartışarak birbirimizi kötüleyerek bir yerlere varamayız, adamalr uzaya otel yapıyor nereden para kazanırım derdindeler 22 temmuzda elinizi vicdanınıza koyarak oy verin saygılarımla affola :)
 

digrev

New member
Topraklarımız ve bankalarımız yabancılara satılıyor.Her türlü ulaşım ve haberleşme sistemimiz yabancıların denetimi altına giriyor, limanlarımız bizim olmaktan çıkıyor, dev iletişim şirketlerimiz (kablolu ve kablosuz telefon şirketlerimiz) yabancı şirketlerin eline geçiyor,televizyon, radyo ve gazeteleri yabancı parası satın alıyor, Sevr hortlatılıyor.ABD ve AB destekli kürt isyanları çıkarılıyor, madenlerimiz satılıyor, hayat damarlarımız Dicle ve Fırat nehirlerinin denetimi uluslararası yabancılar yönetimine bırakılmak üzere, Sözde Türk kimi edebiyatçı, şair yazar Türklüğe Türk bayrağına ulusal marşımıza ve dinimize sövüyor bizi almayacaklarını defalarca açıklayan AB'ye hayali üyelik uğruna ulusal egemenliğimizi parça paça elden çıkarıyoruz, savaş nedeni olarak açıklanan kırmızı çizgilerimiz birer birer yok oluyor;"müttefikimiz"(!) ABD Kuzey Irak'ta (Süleymaniye'de) " Türk askerinin başına çuval" geçiriyor;Türkiye'de (Adana'da) İncirlik Üssün'nde Türk Binbaşı, yine Amerikan askerleri tarafından "kelepçeniyor"; resmi ziyaretle Yunanistan'a giden askerlerimizin odasına giren Yunanlılar Türk Bayrağını yırtıyor.Genelkurmay başkanının resmi davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Yuanistan Genel Kurmay başkanı "ekumenik" oldupunda ısrar eden Fener Rum Patriği Bartholemeos'un elini öpüyor.Türk yurdu KKTC'yi kendi elimizle Rumlara teslim ediyoruz.Batı Trakyadaki ve Kuzey Irak'taki Türkmenlere sahip çıkamıyoruz.Kan uykularında ihanetleri görüyoruz.
Alıntı .Hulki Cevizoğlu İşgal ve Direniş
Tüm bu yaşananlar AKP iktidarında yaşanmıştır.Ekonomiden hiç anlamam.Karnım tok banane diyenlerden de değilim.Ama karnım aç olsaydıda bu kadar rezaleti yaşamasaydım diyorum.Şimdi tüm bunlar olmuşken olmadığını iddia eden varmi, Türk bayrağı altında vatanın birlik olması neden sizi rahatsız ediyor.AKP iktidar olsun daha memleketde satılmayan araziler mi var.Hatay'ı vermedik gerçi daha.Daha yapacak çok işiniz var dimi.Bu yazıyada biri itiraz etsin gerekçesini çok merak ediyorum neresinden tutacak.
 

degazor35

TÜRK oğlu TÜRK
Senin de canım.Daha fazla ihtiyacın var çünki
 

Ŧ ℓ ε ŧ ¢ ħ

ےσℓđ
BURHAN EREN in cehaletine hayranım

Batılı değerlerin ve yaşam biçiminin savunulması ile Batı emperyalizminin oyunlarına ‘hayır’ itirazının aynı mitingden yükselmesi

-Kendi içinde bulunduğu gazete ve kesim Amerika dan icazet alırken orası batı mıdır yoksa neresidir?
-Gazetelerinin sahibi beyefendi yıllardır Amerika da ne yapmaktadır?

ekonomi ile ilgili konu açıyorum istikrar yazmışlar :D
işsizlik arttı bu mu istikrar :clap
hala particilik yapıyor bazı yazarlar
 

İηvictus

Banned
muhteşem bir tespit ve süper değerlendirmeler. ellerine , kalemine sağlık. bayrak her ulus için en vazgeçilmez değerlerin başında gelir . bencede bu şekilde bayrağımızn kendi bir takım tezatlarını kapamak için kullanmaları hiç hoş değil..
 

crnky

New member
Topraklarımız satılıyor, laik müslüman bir arada olmaz vs yorumlarla yazı gölgelenmeye çalışıldıysa da yazı çok anlamlı gerçekten...
Laik bir ülkede bir kişi laik olmak zorunda dğeildir, laikliğe saygısı olsun yeter... Ben Anayasa Mahkemesi yalancısıyım.

Bu arada dış borçlar hakkında yine alternatif göstermeden atılıp tutulmuş :D

Yazı için sağ ol arkadşaım
 

mcoban

New member
-Gazetelerinin sahibi beyefendi yıllardır Amerika da ne yapmaktadır?

yaw kardeşim hala kişilere takılı kalmaktan kurtulamadık mı? küçüklüğümüzde birileri bir kişi ile ilgili yalan bir şey söylüyor, öyle inanıp öyle devam ediyoruz. bir kişiyi övüyor göklere çıkartıyor, biz de ölene kadar aynı şeyi yapıyoruz. at gözlüğü denen şey bu olsa gerek.
biraz sıyrılalım basma kalıp düşüncelerden, icraatlara bakalım.
Adam amerika da evet. ne olacak? hiç düşüncelerine kulak verdik mi? ve ya ne kadar kulak verdik ne kadar anlamaya çalıştık?
-Gazetelerinin sahibi beyefendi yıllardır Amerika da ne yapmaktadır?
ve bu soruya küçük bir cevap: geleceğin dünyasının projesini çizmektedir.. (Türkçe olimpiyatlarını seyretmemişsinizdir muhtemelen, bence seyredin. ama ordaki kişilere de takılmayın:))

paylaşım güzel, teşekkürler..
 

karasuvari

New member
BEn 99 secimlerinde aileme MHP'ye oy verdiren birisi oalrak yazmak istedim.Başkalari gibi NAto kafa Nato mermer birisi degilim Sürekli bi partiye oy atma alişkanligim asla yoktur hele yanliş yapana hiiiç vermem oyumu...2002 de ak partiye verdim şimdi soruyorum: Allah aşkina Ak partinin ne yaptigini tek tek anlatmaya grek varmi? En cahil insan bile anlar.3 başli DSP koalisyonu zamanini ne çabuk unuttunuz; ozamanlari ben hala unutmadim ekonomik krizden dolar euro bi günde iki katina cikmadimi insanlar ev araba almayi akillarindan bile geciremezdi bankalar yüksek oranda faizle oda kısa süreligine kredi veriyordu.Şimdide UTANMADAN AK parti Tukaka MHP gelsin filan diyorsunuz.
 

grossherz

New member
digrev' Alıntı:
Topraklarımız ve bankalarımız yabancılara satılıyor.Her türlü ulaşım ve haberleşme sistemimiz yabancıların denetimi altına giriyor, limanlarımız bizim olmaktan çıkıyor, dev iletişim şirketlerimiz (kablolu ve kablosuz telefon şirketlerimiz) yabancı şirketlerin eline geçiyor,televizyon, radyo ve gazeteleri yabancı parası satın alıyor, Sevr hortlatılıyor.ABD ve AB destekli kürt isyanları çıkarılıyor, madenlerimiz satılıyor, hayat damarlarımız Dicle ve Fırat nehirlerinin denetimi uluslararası yabancılar yönetimine bırakılmak üzere, Sözde Türk kimi edebiyatçı, şair yazar Türklüğe Türk bayrağına ulusal marşımıza ve dinimize sövüyor bizi almayacaklarını defalarca açıklayan AB'ye hayali üyelik uğruna ulusal egemenliğimizi parça paça elden çıkarıyoruz, savaş nedeni olarak açıklanan kırmızı çizgilerimiz birer birer yok oluyor;"müttefikimiz"(!) ABD Kuzey Irak'ta (Süleymaniye'de) " Türk askerinin başına çuval" geçiriyor;Türkiye'de (Adana'da) İncirlik Üssün'nde Türk Binbaşı, yine Amerikan askerleri tarafından "kelepçeniyor"; resmi ziyaretle Yunanistan'a giden askerlerimizin odasına giren Yunanlılar Türk Bayrağını yırtıyor.Genelkurmay başkanının resmi davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Yuanistan Genel Kurmay başkanı "ekumenik" oldupunda ısrar eden Fener Rum Patriği Bartholemeos'un elini öpüyor.Türk yurdu KKTC'yi kendi elimizle Rumlara teslim ediyoruz.Batı Trakyadaki ve Kuzey Irak'taki Türkmenlere sahip çıkamıyoruz.Kan uykularında ihanetleri görüyoruz.
Alıntı .Hulki Cevizoğlu İşgal ve Direniş
Tüm bu yaşananlar AKP iktidarında yaşanmıştır.Ekonomiden hiç anlamam.Karnım tok banane diyenlerden de değilim.Ama karnım aç olsaydıda bu kadar rezaleti yaşamasaydım diyorum.Şimdi tüm bunlar olmuşken olmadığını iddia eden varmi, Türk bayrağı altında vatanın birlik olması neden sizi rahatsız ediyor.AKP iktidar olsun daha memleketde satılmayan araziler mi var.Hatay'ı vermedik gerçi daha.Daha yapacak çok işiniz var dimi.Bu yazıyada biri itiraz etsin gerekçesini çok merak ediyorum neresinden tutacak.

En güzel cevap bu eğer bir ülke kendi milli değerlerini yabancılara peşkeş çekerek ekonomik huzura kavuşacaksa ben kuru ekmek yanında katık su yemeye razıyım globalleşmek diyebilirsiniz ama neden en önemli ve bir ülkenin en stratejik maddiyatları özelleştirilir ki !!! cebimize çok para girdi diye geleceğimizi satmayalım lütfen.
 

metalic

New member
tüm cumhuriyet ve atatürk düşmanlarınının toplanıp yazı yazdığ zaman gibi gazetelerin palavralarına ancak kendileri gibi düşünenleri inandırabilirler. b. eren sallamışda sallamış, zamancıların allah birdir dediğine inan gerisine inanma...
 

By__Kabus

New member
kardeşim nasıl mode böle olacaksa hiç yazmıyalım. mode tarafsız olur biz yazıyoruz o siliyor ben ne anladım böle işten. galiba milletin yazdıklarını ağzına tıkayınca kaldıramıyor...

ANLADIN SEN ONU...
 

HTML

Üst