Sadece Kendini Getir Bana

pyrazboran

New member
Sadece Kendini Getir Bana





Gelirsen pırıl pırıl bakışlarınla gelmelisin ve mutluluğu asmalısın sol omzuna.

Bakışlarına kan dökmemelisin, kinden, nefretten, her tür tuzaktan arınarak çıkmalısın yola.

Hayatı taşıyacak kadar yürekli olmalı küçük parmakların, avuçlarının içiyse her dem ıslak olmalı.



Gelirsen gözlerini getirmelisin, içlerinde bakmaya doyamayacağım umut dolu gözbebeklerini de almalısın yanına. Bir ceylanı bile kıskandıracak o nefis yürüyüşünle gelmelisin bana. Yürek titreten gülüşlerini de almalısın yanına ve akmalısın yüreğime daha ilk merhaba demek için hazırlık yaptığım anda.



Ardında bıraktığın sözcüklerin tümünü silerek hafızandan, o öpmeye kıyamadığım dudaklarınla gelmelisin. Güneşi getirmelisin gelirken, karanlıkların üzerine çullanmalıyız seninle ve içimize gömmeliyiz karanlığı. Hayatla başa çıkabilecek kadar sert,

en küçük kırılmada parçalanacak kadar yumuşak bir yürekle gelmelisin bana gelirsen.



Minicik öykülerinle gelmelisin, bir kedi kadar sessiz, bir kaplan kadar yırtıcı olmalısın yola çıktığın andan itibaren. Seni dinleme zevkini de getirmelisin bana, dudaklarından dökülen her sözcüğü içmeliyim kana kana.



Fesleğen kokulu saçlarınla gel gelirsen ve içinden topladığın çiçeklerini ver bana.

Yüreğinden sessizce süzülen nehirlerini getir bana, utangaçlıklarını, sokulganlıklarını,

çılgınlıklarını da yanına yoldaş yaparak.



Ama neyse sen bana aldırma. Unut yukarıda istediklerimin tümünü.



“Gelirsen Sadece Kendini Getir Bana …”
 

Gs_HeLL!

New member
gelirse gelsin nasıl gelecekse ama yeter ki gelsin :(
 

pyrazboran

New member
Memleketimi Seviyorum

Memleketimi Seviyorum

Memleketimi seviyorum :
Çınarlarında kolan vurdum, hapisanelerinde yattım.
Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı
memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.

Memleketim :
Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve Sakarya,
kurşun kubbeler ve fabrika bacaları
benim o kendi kendinden bile gizleyerek
sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir.

Memleketim.
Memleketim ne kadar geniş :
dolaşmakla bitmez, tükenmez gibi geliyor insana.
Edirne, İzmir, Ulukışla, Maraş, Trabzon, Erzurum.
Erzurum yaylasını yalnız türkülerinden tanıyorum
ve güneye
pamuk işleyenlere gitmek için
Toroslardan bir kerre olsun geçemedim diye
utanıyorum.

Memleketim :
develer, tren, Ford arabaları ve hasta eşekler,
kavak
söğüt
ve kırmızı toprak.

Memleketim.
Çam ormanlarını, en tatlı suları ve dağ başı göllerini seven
alabalık
ve onun yarım kiloluğu
pulsuz, gümüş derisinde kızıltılarla
Bolu'nun Abant gölünde yüzer.
Memleketim :
Ankara ovasında keçiler :

kumral, ipekli, uzun kürklerin pırıldaması.
Yağlı, ağır fındığı Giresun'un.
Al yanakları mis gibi kokan Amasya elması,
zeytin
incir
kavun
ve renk renk
salkım salkım üzümler
ve sonra karasaban
ve sonra kara sığır
ve sonra : ileri, güzel, iyi
her şeyi
hayran bir çocuk sevinciyle kabule hazır,
çalışkan, namuslu, yiğit insanlarım
yarı aç, yarı tok
yarı esir...

Nazim Hikmet
 

εگмεя

Fuzuli Üye
konularınız birleştirildi
 

HTML

Üst