şidi sen kim bilir ne duygulardasın belkide en tatlı uykulardasın
sen rüyalar aleminde yeni aşklar hevesinde bense yine uykusuzum bir sabahçı kahvesinde
sevgilim bak yine sabah oluyor bak yine güneş doğuyor
ayıb ettin çay sana kurban olsunnasılsa sabaha kadar burdayız
bu akşam çok efkarlıyım gönlüm neden kan ağlıyor bunu bir bilsen sevgilim
güneş solgun gündüz gece içimde sen bir bilmece ızdırabı heceliyor
unutamam asla seni her gün arıyorum seni ne olursun dön dön bana
kollarım bekliyor seni öpsem öpsem ellerini yinede sana hasretim
ruhummu ateş yoksa ö gözlermi alevden
bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu
pervane olan hiç kendini gizlermi alevden
sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu
hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
çehren bana uğrunda ölüm hazzı
içimdeki azgın devi rüzgarlara attım ben
gözlerle günah işlemenin zevkini tattım
gözlerki birer parçasıdır sende ilahın
gözlerki senin en katı zulmun ve silahın
vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin
sen öldürüyorkende vurukende güzelsin
urfalı ayağı kabalalı kunduralı benim sevdiğim başkasının gelini
bu değildir sevdamın bedeli
ağa kızı paşa kızı beni hormu görürüsün kır atının üstünde gurbetemi yürüsün