Uzunefe
Altın Üye
- Katılım
- 22 Haz 2005
- Mesajlar
- 13,353
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Sağlam spermleri çeken mıknatısla sakat bebek doğumları engelleniyor
"Biyolojik sperm mıknatısı" adı verilen yeni bir yöntem, genetik olarak sağlam spermlerle zayıf ve sağlıksız spermleri birbirinden ayırıyor. Böylece tüp bebek (mikroenjeksiyon) yöntemiyle doğan bebeklerde sakatlık oranı minimuma iniyor
Türkiye'de akraba evliliklerine sık rastlanması, kan uyuşmazlıklarının evlilik öncesi yapılan testlerle ortaya çıkarılmaması, çiftlerdeki "kromozom bozukluğu, genleri etkileyecek ilaç kullanımı, radyasyona mağruz kalma ve ciddi hastalıkların" incelenmemesi nedeniyle de sakat bebek doğumlarına da sık rastlanıyor.
Son yıllarda inanılmaz bir hızla gelişen genetik bilimi, doğacak bebeğin hücrelerindeki genetik maddenin sağlam olup olmadığının gebelik sürecinde yapılan tarama testleriyle anlaşılabilmesine yardımcı oldu. Bebeklerin sağlıklı olup olmadığının anne karnındayken anlaşılması çoğu kez olumlu sonuç vermekle birlikte sonucun olumsuz olduğu durumlarda ilerlemiş hastalıklardaki gebeliklerin sonlandırılması çeşitli sorunlar yaratabiliyor. Sağlıklı olmayan kromozomların çok daha önceden anlaşılmasının, genetik olarak sağlam bebeğe ulaşmanın yollarını arayan bilim adamları 2004 yılı içinde önemli bir başarıya daha imza attı. Embriyodan da bir adım geriye giderek, tüp bebek (mikroenjeksiyon) sırasında kullanılacak spermin doğru genetik yapıya sahip olup olmadığını saptayacak bir yöntem geliştirdiler.
Erkeklerde bozuk sperm oranı yüksek
Bu konunun detayını biyolojik sperm mıknatısı yönteminin geliştirildiği Amerikan Yale Üniversitesi Üreme Sağlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aydın Arıcı (şu anda ASM'de) ve Uzman Doktor Aytuğ Kolankaya şöyle açıklıyor:
Özellikle erkek kısırlığı alanında çığır açan mikroenjeksiyon tekniğinin yaygın olarak kullanıma girmesi ve tüm dünyada binlerce bebeğin bu teknik sonucu dünyaya gelmesi, bazı problemleri de beraberinde getiriyor. Bu problemlerin en önemlisi, mikroenjeksiyon sonucu dünyaya gelen bebeklerde daha sık doğumsal sakatlıkların görülmesi. Ortaya çıkan bu problemin en önemli sebebinin, doğal ortamında yumurtayı dölleme yeteneğine sahip olmayan, genetik olarak anormal spermlerin bu teknik ile yumurtayı dölleyebilmesi olduğu düşünülüyor. Dolayısıyla, bu teknik ile sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelebilmesi için gereken en önemli basamaklardan biri genetik olarak sağlıklı olan en iyi spermlerin seçilmesidir. İleri derecede sperm sayı ve şekil bozukluğu olan erkeklerin spermlerinde genetik olarak bozuk sperm oranı oldukça yüksektir.
Spermin şekli ve hareket kabiliyeti
Şu ana kadar sağlıklı spermin seçimi, spermin şekline ve hareket kabiliyetine göre yapılıyordu. Fakat son yıllarda yapılan çalışmalar, sadece şekline ve hareket kabiliyetine bakılarak spermin genetik olarak sağlıklı olup olmadığının anlaşılmayacağını ve hatta şekil ve hareket kabiliyeti tamamen normal olan spermlerde dahi genetik bozuklukların görülebildiğini göstermiştir. Dünyada kısırlık konusundaki en son gelişmeler daha ziyade genetik konusunda yoğunlaşmaktadır. İlerleyen yaşlarda gözlenen yumurta kalitesindeki azalmayı önleyici veya düzeltici metodları geliştirmeye yönelik bir çok araştırma yapılmaktadır.
Hem ucuz hemde kolay bir yöntem
Genetik olarak sağlıklı spermin seçilebilmesi için, ABD'de Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı doktorlarından Dr. Gabor Huszar önderliğinde yapılan çalışmalar sonunda "biyolojik
sperm mıknatısı" adı verilen, kolay uygulanabilen ve ucuz bir yöntem geliştirilmiştir. Bu yöntemde, erkekten alınan spermler patentli bir madde ile kaplanmış özel cam lamlara konulmaktadır. Genetik olarak normal olan spermler, hücre zarlarında bulunan HspA2 adlı proteinin sayesinde, bu maddeye yapışabilmektedir. Genetik olarak normal olmayan spermler ise HspA2 adlı proteine sahip olmadıklarından, bu madde ile kaplanmış lamlara yapışamazlar. Sonrasında, lamlara yapışmış ve genetik olarak normal olan spermler, yapıştıkları yerden hassas bir şekilde alınıp, bir iğne yardımı ile yumurtanın içine enjekte edilip, yumurtanın döllenmesi sağlanır.
Türkiye kısırlık tedavisinde ileri
Türkiye şu sıralar kısırlık tedavisi açısından dünyanın en başarılı ülkelerinden biri. Yurtdışında uygulanan, ileri teknoloji gerektiren bir çok tedavi şekli başarılı bir şekilde ülkemizde uygulanıyor. Günümüzde "biyolojik sperm mıknatısı" yöntemi, ABD'de genetik olarak sağlıklı sperm seçiminde bir devrim olarak nitelendirilmektedir.
"Biyolojik sperm mıknatısı" yöntemi, ABD'den sonra Türkiye'de de ilk olarak Anadolu Sağlık Merkezi, Kadın Sağlığı Bölümü'nde uygulanmaya başlanacak. Bu yöntem sayesinde, mikroenjeksiyon sonrasında sakat bebek dünyaya getirme riski çok belirgin bir biçimde azaltılacak.
"Biyolojik sperm mıknatısı" adı verilen yeni bir yöntem, genetik olarak sağlam spermlerle zayıf ve sağlıksız spermleri birbirinden ayırıyor. Böylece tüp bebek (mikroenjeksiyon) yöntemiyle doğan bebeklerde sakatlık oranı minimuma iniyor
Türkiye'de akraba evliliklerine sık rastlanması, kan uyuşmazlıklarının evlilik öncesi yapılan testlerle ortaya çıkarılmaması, çiftlerdeki "kromozom bozukluğu, genleri etkileyecek ilaç kullanımı, radyasyona mağruz kalma ve ciddi hastalıkların" incelenmemesi nedeniyle de sakat bebek doğumlarına da sık rastlanıyor.
Son yıllarda inanılmaz bir hızla gelişen genetik bilimi, doğacak bebeğin hücrelerindeki genetik maddenin sağlam olup olmadığının gebelik sürecinde yapılan tarama testleriyle anlaşılabilmesine yardımcı oldu. Bebeklerin sağlıklı olup olmadığının anne karnındayken anlaşılması çoğu kez olumlu sonuç vermekle birlikte sonucun olumsuz olduğu durumlarda ilerlemiş hastalıklardaki gebeliklerin sonlandırılması çeşitli sorunlar yaratabiliyor. Sağlıklı olmayan kromozomların çok daha önceden anlaşılmasının, genetik olarak sağlam bebeğe ulaşmanın yollarını arayan bilim adamları 2004 yılı içinde önemli bir başarıya daha imza attı. Embriyodan da bir adım geriye giderek, tüp bebek (mikroenjeksiyon) sırasında kullanılacak spermin doğru genetik yapıya sahip olup olmadığını saptayacak bir yöntem geliştirdiler.
Erkeklerde bozuk sperm oranı yüksek
Bu konunun detayını biyolojik sperm mıknatısı yönteminin geliştirildiği Amerikan Yale Üniversitesi Üreme Sağlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aydın Arıcı (şu anda ASM'de) ve Uzman Doktor Aytuğ Kolankaya şöyle açıklıyor:
Özellikle erkek kısırlığı alanında çığır açan mikroenjeksiyon tekniğinin yaygın olarak kullanıma girmesi ve tüm dünyada binlerce bebeğin bu teknik sonucu dünyaya gelmesi, bazı problemleri de beraberinde getiriyor. Bu problemlerin en önemlisi, mikroenjeksiyon sonucu dünyaya gelen bebeklerde daha sık doğumsal sakatlıkların görülmesi. Ortaya çıkan bu problemin en önemli sebebinin, doğal ortamında yumurtayı dölleme yeteneğine sahip olmayan, genetik olarak anormal spermlerin bu teknik ile yumurtayı dölleyebilmesi olduğu düşünülüyor. Dolayısıyla, bu teknik ile sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelebilmesi için gereken en önemli basamaklardan biri genetik olarak sağlıklı olan en iyi spermlerin seçilmesidir. İleri derecede sperm sayı ve şekil bozukluğu olan erkeklerin spermlerinde genetik olarak bozuk sperm oranı oldukça yüksektir.
Spermin şekli ve hareket kabiliyeti
Şu ana kadar sağlıklı spermin seçimi, spermin şekline ve hareket kabiliyetine göre yapılıyordu. Fakat son yıllarda yapılan çalışmalar, sadece şekline ve hareket kabiliyetine bakılarak spermin genetik olarak sağlıklı olup olmadığının anlaşılmayacağını ve hatta şekil ve hareket kabiliyeti tamamen normal olan spermlerde dahi genetik bozuklukların görülebildiğini göstermiştir. Dünyada kısırlık konusundaki en son gelişmeler daha ziyade genetik konusunda yoğunlaşmaktadır. İlerleyen yaşlarda gözlenen yumurta kalitesindeki azalmayı önleyici veya düzeltici metodları geliştirmeye yönelik bir çok araştırma yapılmaktadır.
Hem ucuz hemde kolay bir yöntem
Genetik olarak sağlıklı spermin seçilebilmesi için, ABD'de Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı doktorlarından Dr. Gabor Huszar önderliğinde yapılan çalışmalar sonunda "biyolojik
sperm mıknatısı" adı verilen, kolay uygulanabilen ve ucuz bir yöntem geliştirilmiştir. Bu yöntemde, erkekten alınan spermler patentli bir madde ile kaplanmış özel cam lamlara konulmaktadır. Genetik olarak normal olan spermler, hücre zarlarında bulunan HspA2 adlı proteinin sayesinde, bu maddeye yapışabilmektedir. Genetik olarak normal olmayan spermler ise HspA2 adlı proteine sahip olmadıklarından, bu madde ile kaplanmış lamlara yapışamazlar. Sonrasında, lamlara yapışmış ve genetik olarak normal olan spermler, yapıştıkları yerden hassas bir şekilde alınıp, bir iğne yardımı ile yumurtanın içine enjekte edilip, yumurtanın döllenmesi sağlanır.
Türkiye kısırlık tedavisinde ileri
Türkiye şu sıralar kısırlık tedavisi açısından dünyanın en başarılı ülkelerinden biri. Yurtdışında uygulanan, ileri teknoloji gerektiren bir çok tedavi şekli başarılı bir şekilde ülkemizde uygulanıyor. Günümüzde "biyolojik sperm mıknatısı" yöntemi, ABD'de genetik olarak sağlıklı sperm seçiminde bir devrim olarak nitelendirilmektedir.
"Biyolojik sperm mıknatısı" yöntemi, ABD'den sonra Türkiye'de de ilk olarak Anadolu Sağlık Merkezi, Kadın Sağlığı Bölümü'nde uygulanmaya başlanacak. Bu yöntem sayesinde, mikroenjeksiyon sonrasında sakat bebek dünyaya getirme riski çok belirgin bir biçimde azaltılacak.