ofoking
New member
Kene ısırığına maruz kalanların mutlaka bir sağlık kuruluşuna gitmesi gerektiği belirtilerek, bulaşma riskine karşı hastaların kan ve vücut sıvılarıyla temastan kaçınılması istendi...
İSTANBUL - Sağlık Bakanlığı, kene ısırmasıyla ortaya çıkan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına karşı uyardı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kene ısırığına maruz kalanların, mutlaka sağlık kuruluşuna gitmesi gerektiğinin altını çizerken, Tedavi hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan da, bulaşma riskine karşı hastaların kan ve vücut sıvılarıyla temastan kaçınılması gerektiğini söyledi.
“Vatandaşlar mutlaka sağlık kuruluşuna gitmeli”
Çorum ve Gümüşhane’de iki kişinin Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığından hayatını kaybetmesi üzerine Sağlık Bakanı Recep Akdağ vatandaşları hastalık konusunda uyardı.
“Vatandaşımızın bu mevsimlerde özellikle kırsalda dikkatli olması lazım. Bir şekilde kene ısırmasına maruz kalmışsa mutlaka bir sağlık personeline giderek bir doktora gözükmesi lazım”
ETKİN BİR TEDAVİSİ YOK
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan, Kırım-Kongo kanamalı ateşinin destek tedavisi dışında kullanılabilecek etkin bir ilacı ve uygulanabilecek etkin bir aşısının bulunmadığını belirterek, koruyucu önlemlerin alınmasının çok önemli olduğunu söyledi.
Hastalığa ilk olarak 1944 yılında Kırım’da, 1956 yılında da Kongo’da rastlandığı için “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi” adı verildiğini belirten Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan, 2002 ve 2003 yıllarının bahar ve yaz aylarında Türkiye’de bazı illerde görülmesinin ardından Sağlık Bakanlığınca hastalığın kesin teşhisinin konulduğunu anlattı.
Turan Buzgan, “Şiddetli bir seyir gösteren hastalıkta vaka içinde ölüm hızı yüzde 30 civarındadır. Bu oran bazı kaynaklarda yüzde 5’lere, hatta daha da yukarılara ulaşabilmektedir. Türkiye’de ise bu değer yüzde 5’dir” dedi.
Hastalığın bulaşmasında “Hyalomma” soyuna ait kenelerin büyük bir yere sahip olmakla birlikte, 31 civarında kene türünün bunu bulaştırabileceğini ifade eden Buzgan, “Hyalomma soyuna ait keneler küçük omurgalılardan (tavşan, kirpi gibi) kan emerken virüsleri alır, gelişme evrelerinde muhafaza eder. Keneler, insan veya hayvanlardan kan emerken virüsleri de bulaştırırlar” diye konuştu.
Buzgan, kenelerin çoğalmasında ve virüsün yayılmasında doğadaki küçük omurgalı hayvanlar yanında yerde beslenen kuşların da büyük önemi olduğunu kaydetti.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Kuş gribi sebebiyle evcil kanatlıların itlaf edilmesiyle bu hastalığın herhangi bir ilgisinin bulunmadığına dikkati çeken Buzgan, şunları söyledi:
“Bu hastalık 2002 yılından bu yana ülkemizde görülmekte ve vakalar mevsimsel olarak ortaya çıkmaktadır. Genel olarak diğer yıllara nazaran bu yıl için bir vaka artışı göze çarpmamaktadır. Dolayısıyla Kırım-Kongo kanamalı ateşini kuş gribinde yapılan itlaflarla bağdaştırmanın bilimsel bir yanı bulunmamaktadır.”
Buzgan, ani ortaya çıkan ateş, baş ağrısı, yoğun halsizlik, kollarda ve bacaklarda şiddetli ağrı ve belirgin iştahsızlıkla hastalığın başladığını, bazen kusma, karın ağrısı veya ishalin de görülebileceğini kaydetti. İlerleyen safhada vücudun değişik yerlerinde kanamaların da ortaya çıkabileceğini ifade eden Buzgan, bu belirtilerin keneyle temastan 1-3 gün sonra görülebileceğini söyledi.
UYARILAR
Bu hastalığın destek tedavisi dışında kullanılabilecek etkin bir ilacı ve uygulanabilecek etkin bir aşısı bulunmadığını, bu nedenle koruyucu önlemlerin alınmasının önemli olduğunu vurgulayan Buzgan, şu uyarılarda bulundu:
* Hayvanlarda kene mücadelesi mutlaka yapılmalı,
* Kenelerin yaşama alanlarına gidilmesi durumunda mümkün olduğunca vücutta açık yer kalmamasına dikkat edilmeli,
* Bu yerlerden dönüldüğünde vücutta kene olup olmadığımuayene edilmeli, varsa bir cımbızla kene deriye yapıştığı yerden tutulup sağa sola oynatılarak çivi çıkarılır gibi çıkarılmalıdır. Kenemikrobunu yapıştıktan belli bir süre sonra verdiği için vücuttan ne kadar erken çıkarılırsa o kadar iyidir,
* Keneler kesinlikle patlatılmamalı, öldürülmemeli ve vücuttan uzaklaşması için gazyağı, kolonya ve bunun gibi kimyasal maddeler dökülmemeli veya üzerine kibrit ve sigara tutulmamalıdır. Bu uygulamaların yapılması halinde kenenin mikrobu vücuda vermesi kolaylaşır,
* Hastalık belirtilerinin ortaya çıkması halinde en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulmalı,
* Hayvanların ve hastalık belirtilerini gösteren insanların kanlarına ve vücut sıvılarına eldivensiz temas edilmemeli,
* Kenelerin yaşam alanlarında bulunanlar, böcekleri uzaklaştırmada kullanılan ilaçları vücutlarına sürerek korunabilirler.
HALKA BROŞÜR DAĞITILIYOR
Bu arada, Kırım-Kongo kanamalı ateşi ile ilgili halkın bilinçlendirilmesi amacıyla özellikle hastalığın görüldüğü yerlerde broşür dağıtılırken, halkın görebileceği yerlere afişler asılıyor.
Ayrıca Sağlık Bakanlığı hastalığın görüldüğü illerde çalışan hekimler başta olmak üzere ülke genelinde sağlık çalışanlarına yönelikhizmet içi eğitimler veriyor.
Bu eğitimlerle oluşturulan il eğitim ekiplerince, diğer sağlık çalışanları ve halka yönelik eğitimler gerçekleştiriliyor.
Kaynak:ntvmsnbc
Not:ALINTIDIR!!!
Halkın bu konuda daha iyi bilinçlenmesi gerekio.Keneyi koparıp atanlar var,çamaşır suyu döküp kazıyanlar var,sağlık kuruluşuna gitmeyenler var....Daha birsürü sayılır böle şeyler.İnşallah kimsenin başına gelmez.
İSTANBUL - Sağlık Bakanlığı, kene ısırmasıyla ortaya çıkan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına karşı uyardı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kene ısırığına maruz kalanların, mutlaka sağlık kuruluşuna gitmesi gerektiğinin altını çizerken, Tedavi hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan da, bulaşma riskine karşı hastaların kan ve vücut sıvılarıyla temastan kaçınılması gerektiğini söyledi.
“Vatandaşlar mutlaka sağlık kuruluşuna gitmeli”
Çorum ve Gümüşhane’de iki kişinin Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığından hayatını kaybetmesi üzerine Sağlık Bakanı Recep Akdağ vatandaşları hastalık konusunda uyardı.
“Vatandaşımızın bu mevsimlerde özellikle kırsalda dikkatli olması lazım. Bir şekilde kene ısırmasına maruz kalmışsa mutlaka bir sağlık personeline giderek bir doktora gözükmesi lazım”
ETKİN BİR TEDAVİSİ YOK
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan, Kırım-Kongo kanamalı ateşinin destek tedavisi dışında kullanılabilecek etkin bir ilacı ve uygulanabilecek etkin bir aşısının bulunmadığını belirterek, koruyucu önlemlerin alınmasının çok önemli olduğunu söyledi.
Hastalığa ilk olarak 1944 yılında Kırım’da, 1956 yılında da Kongo’da rastlandığı için “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi” adı verildiğini belirten Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan, 2002 ve 2003 yıllarının bahar ve yaz aylarında Türkiye’de bazı illerde görülmesinin ardından Sağlık Bakanlığınca hastalığın kesin teşhisinin konulduğunu anlattı.
Turan Buzgan, “Şiddetli bir seyir gösteren hastalıkta vaka içinde ölüm hızı yüzde 30 civarındadır. Bu oran bazı kaynaklarda yüzde 5’lere, hatta daha da yukarılara ulaşabilmektedir. Türkiye’de ise bu değer yüzde 5’dir” dedi.
Hastalığın bulaşmasında “Hyalomma” soyuna ait kenelerin büyük bir yere sahip olmakla birlikte, 31 civarında kene türünün bunu bulaştırabileceğini ifade eden Buzgan, “Hyalomma soyuna ait keneler küçük omurgalılardan (tavşan, kirpi gibi) kan emerken virüsleri alır, gelişme evrelerinde muhafaza eder. Keneler, insan veya hayvanlardan kan emerken virüsleri de bulaştırırlar” diye konuştu.
Buzgan, kenelerin çoğalmasında ve virüsün yayılmasında doğadaki küçük omurgalı hayvanlar yanında yerde beslenen kuşların da büyük önemi olduğunu kaydetti.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Kuş gribi sebebiyle evcil kanatlıların itlaf edilmesiyle bu hastalığın herhangi bir ilgisinin bulunmadığına dikkati çeken Buzgan, şunları söyledi:
“Bu hastalık 2002 yılından bu yana ülkemizde görülmekte ve vakalar mevsimsel olarak ortaya çıkmaktadır. Genel olarak diğer yıllara nazaran bu yıl için bir vaka artışı göze çarpmamaktadır. Dolayısıyla Kırım-Kongo kanamalı ateşini kuş gribinde yapılan itlaflarla bağdaştırmanın bilimsel bir yanı bulunmamaktadır.”
Buzgan, ani ortaya çıkan ateş, baş ağrısı, yoğun halsizlik, kollarda ve bacaklarda şiddetli ağrı ve belirgin iştahsızlıkla hastalığın başladığını, bazen kusma, karın ağrısı veya ishalin de görülebileceğini kaydetti. İlerleyen safhada vücudun değişik yerlerinde kanamaların da ortaya çıkabileceğini ifade eden Buzgan, bu belirtilerin keneyle temastan 1-3 gün sonra görülebileceğini söyledi.
UYARILAR
Bu hastalığın destek tedavisi dışında kullanılabilecek etkin bir ilacı ve uygulanabilecek etkin bir aşısı bulunmadığını, bu nedenle koruyucu önlemlerin alınmasının önemli olduğunu vurgulayan Buzgan, şu uyarılarda bulundu:
* Hayvanlarda kene mücadelesi mutlaka yapılmalı,
* Kenelerin yaşama alanlarına gidilmesi durumunda mümkün olduğunca vücutta açık yer kalmamasına dikkat edilmeli,
* Bu yerlerden dönüldüğünde vücutta kene olup olmadığımuayene edilmeli, varsa bir cımbızla kene deriye yapıştığı yerden tutulup sağa sola oynatılarak çivi çıkarılır gibi çıkarılmalıdır. Kenemikrobunu yapıştıktan belli bir süre sonra verdiği için vücuttan ne kadar erken çıkarılırsa o kadar iyidir,
* Keneler kesinlikle patlatılmamalı, öldürülmemeli ve vücuttan uzaklaşması için gazyağı, kolonya ve bunun gibi kimyasal maddeler dökülmemeli veya üzerine kibrit ve sigara tutulmamalıdır. Bu uygulamaların yapılması halinde kenenin mikrobu vücuda vermesi kolaylaşır,
* Hastalık belirtilerinin ortaya çıkması halinde en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulmalı,
* Hayvanların ve hastalık belirtilerini gösteren insanların kanlarına ve vücut sıvılarına eldivensiz temas edilmemeli,
* Kenelerin yaşam alanlarında bulunanlar, böcekleri uzaklaştırmada kullanılan ilaçları vücutlarına sürerek korunabilirler.
HALKA BROŞÜR DAĞITILIYOR
Bu arada, Kırım-Kongo kanamalı ateşi ile ilgili halkın bilinçlendirilmesi amacıyla özellikle hastalığın görüldüğü yerlerde broşür dağıtılırken, halkın görebileceği yerlere afişler asılıyor.
Ayrıca Sağlık Bakanlığı hastalığın görüldüğü illerde çalışan hekimler başta olmak üzere ülke genelinde sağlık çalışanlarına yönelikhizmet içi eğitimler veriyor.
Bu eğitimlerle oluşturulan il eğitim ekiplerince, diğer sağlık çalışanları ve halka yönelik eğitimler gerçekleştiriliyor.
Kaynak:ntvmsnbc
Not:ALINTIDIR!!!
Halkın bu konuda daha iyi bilinçlenmesi gerekio.Keneyi koparıp atanlar var,çamaşır suyu döküp kazıyanlar var,sağlık kuruluşuna gitmeyenler var....Daha birsürü sayılır böle şeyler.İnşallah kimsenin başına gelmez.