Sınav Sorularını Neden Çalıyorlar

MilliEğiti

New member
Katılım
6 Nis 2010
Mesajlar
530
Reaction score
0
Puanları
0
....
Sorularının çalındığı ortaya çıktı, soruları çalınan tek sınavın KPSS olmadığının da ortaya çıkması ise zaman meselesi haline gelmiş durumda.

Bu noktada yapılması gereken, soruları çalan kişilerin kimlikleri veya servis edenlerin kişilikleriyle ilgili değerlendirme yapmaktan ziyade, soruların çalınmasındaki nesnel süreci ortaya çıkarmak.

12 EYLÜL’ÜN DERSANELERİ

Dersane sistemi tarihi, 12 Eylül’ün eğitim anlayışının özetidir. Özel dersane sistemi özünde piyasacı ve gerici bir eğitim anlayışının somut halidir. Bunlar için öğrenciler müşteri oldukları için hedef kitle toplumun tümü değil, zengin kesimlerdir; bu, eşitsizliği artırırken, dersaneler için amaç, sınav sonuçlarının başarılı gözükmesi olduğu için müşterilerine aşırı yüklemeden kaçınmazlar. Bunun anlamı öğrencinin sınavdan sonra ne yapacağı dersanenin hiç umrunda değildir, dolayısıyla onları insani sınırlar içerisinde değil, “hayvanca” çalıştırmaktan kaçınmazlar. Bu da genç yaşta bu tip bir aşırı yüklenmenin sonucu olarak bu çocuk ve gençlerde ciddi kişilik sonuçları doğurur. 1980 sonrası nesil sadece apolitik değil, ciddi kişilik sorunları da olan bir nesildir.

12 EYLÜL’ÜN AKP’Sİ

AKP ise bu noktada 12 Eylül düzeninin devamı hatta doruk noktası olarak göze çarpıyor. 1984’te ilk kez kurulan 174 özel dersane, 2002 yılına kadar 2 bin 122’ye artmış; ancak AKP’nin eğitim politikaları sayesinde 4 bin 193 olmuştur. Bu sayılar kendi başlarına büyük olsalar bile eksik kalıyorlar; çünkü AKP dönemi sırasında büyüyen dersaneler de var. Dersanelerde görev yapan öğretmen sayısı AKP iktidarı döneminin başında 19 bin civarındayken, 2010 yılında bu sayı 50 bine varmış durumda(1). Burada, ne güzel öğretmenlerimiz istihdam ediliyor, diyenler olabilir. Evet öğretmenlik mesleğinin ayaklar altına alınmaması açısından öğretmenlerimizin istihdam edilmesi önemlidir; ancak bu istihdamın nerede olduğu sorusu ise sosyal adaletle ilgili bir sorudur. Bu öğretmenler nerelerde istihdam ediliyor sorusu ise cavabını piyasa kuralları içinde, sosyal sorumluluklardan bağımsız, buluyor. Bütçeden eğitime harcanan payın zaten az olduğu ülkemizde, bir de özel yatırımların belli başlı illerde yoğunlaşması olgusu ise eğitimde adalet anlayışını yerle bir ediyor.

Buradan çıkartılacak sonuç AKP’nin eğitim sisteminin eşitlik anlayışı gütmediğidir. Bu duruma KPSS, eskiden ÖSS, şimdi YGS-LYS gibi sınavların insan hayatında kapladığı yer birlikte düşünüldüğünde, AKP’nin hayatın hiçbir alanında eşitlik gibi bir derdinin olmadığı açığa çıkıyor.

Burada sorulması gereken bir diğer soru ise eşitliğin kimlerin lehine bozulduğudur, ki buradan da sınavların neden çalındığı sorusunun cevabına varıyoruz. Burada en kapsamlı yazıyı köşesinden Yılmaz Özdil “Yeni başlayanlar için referandum... Madde madde”(2) adıyla yayınlamıştır. Yazının tamamı çok önemli; ana fikri iktidarın sınav sistemini kötüye kullandığı ve kendi adamlarını haketmedikleri halde önemli mevkilere getirdiğidir. Burada bir ek yapmak gerekiyor: İktidarı, Hanefi Avcı’dan okuduğumuz üzere, Gülen Cemaati olmadan düşünemeyiz. Gülen Cemaati özel dersane sisteminde çok güçlü bir konumdadır. Bu sistem Gülen Cemaati’nin işine gelmektedir ve Milli Eğitim Bakanı konumunda bulunan Nimet Çubukçu’nun bu sistemi eşit bir hale getirmek derdi, kız-erkek okullarının ayrılması derdinden sonra gelmektedir.

KPSS sorularının kimler tarafından çalındığı henüz ortaya çıkmasa da, böylesi bir tekelleşmenin sürmesi durumunda sadece bu yıl değil, bu tekellerin her sene sınavları çalması son derece olası ve mantıkîdir.

SINAV SORULARINI NEDEN ÇALIYORLAR
 
Geri
Üst