fulus1000
New member
Büyükanıt'tan sürpriz açıklama
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanlığı'nın Isparta Eğirdir'e düzenlediği basın turu kapsamında Yaptığı açıklamalar..
SORU: K. Irak'taki faaliyetlere karşı bir operasyona ihtiyaç var dediniz
Kısa zamanda üç toplantı yapıldı. Biri başbakanlıkta
İkinci önemli toplantı MGK toplantısıydı.
Üçüncüsü de geçen cuma günü sayın Başbakan ve Yardımcısı Genelkurmay Karargahı'na geldiler.
Bu toplantılarda bu meseleler ayrıntılarıyla konuşuldu.
Ben 12 Nisan'da sınır ötesi operasyona ihtiyaç olduğunu söyledim bu isteğimizden fayda sağlanacağında ısrarlıyız.
ETA ve IRA'ya bakın kuruluşları biri 1959 biri 1960 yarım asıra yakın zamandır faaliyet gösteriyorlar ve güçleri PKK ile karşılaştırılamaz.
Resmen bir şey yazdınız mı derseniz. Hudut ötesi operasyonları için gerekli olan bir siyasi hedeftir. Askeri hedef bunun altında kalır. Kuzey Irak'a sadece PKK ile mücadele için gitmek başka bir şey. Mesela Kürt gruplar tarafından saldırıya uğrarsanız bunun için gerekli ihtiyaç düşünülür.
Bizim birçok planlarımız var. Bunlar varsayımlara göre belirlenir.
SORU: Sanki istediğiniz de karşılık alamadınız gibi anladım
Yorumunuza katılmam mümkün değil. Ama bazı şeyleri aleni konuşmak mümkün değil
Askeri planlama bir direktif ile başlar. Bunda bir amaç vardır. Örneğin Kıbrıs harekatı. Denmiştir ki git şuraya kadar al denmiştir. Sınır ötesi için siyasi hedefi bilmemiz gerekir.
Orgeneral Büyükanıt daha sonra sözü, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ'a bıraktı
İşte Başbuğ'un açıklamaları:
- Yurt içinde 1800- 1900 civarında, yurtdışında ise 3 bin 350 -3 bin 750 yani sayılarının yaklaşık 5 bin 750 civarında olduğunu görüyoruz.
- En yoğun oldukları bölge Siirt ve Şırnak. Bizim operasyonlarımızın en yoğun bölge de burası
- Irak'ın kuzeyindeki sayı ise 2 bin 800-3 bin 100 arasında değişiyor
- Bölücü terör örgütünün yaptığı iş silahlı propagandadır.
- Eylemlerin artışların nedenleri nedir derseniz buna şöyle yanıt vermek isterim:
* Güvenlik güçleri kışın ve baharda hiç ara vermeden operasyonlara devam etti. Büyük bir baskı altında. Bu baskıdan çıkma yolu arıyorlar.
* İkinci olarak sözde bir ateşkes ilan ettiler. Bu beşinci ateşkesti. Hep sıkışınca veya başka bir taktik için ateşkes ilan ediyorlar. Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti'nden istediklerini alamadılar.
* Mevsim şartları da önemli, mayıs ve haziranda iklim şartları nedeniyle eylemleri artar.
* Bölücü örgüt terörle beslenir. Terör olmazsa örgütü ayakta tutamazsınız.
* Son neden ise Irak'ta bugün ve son dönemde gelişen olaylar. Son dönemdeki eylem artışı Türkiye Irak'taki gelişmelerden dikkatini uzaklaştırmıştır.
- Eylül'den bu yana 442 eylem var. Geçen yıla göre yüzde 62 artış var
264 adedi mayın ve patlayıcıyla yapıldı. 189 adedi güvenlik güçlerinin bunların bulmasıdır. 74 adedi maalesef patladı ve kayıp vedik.
- TSK, mayın ve el yapımı patlayıcılarla yapılacak saldırıların yani yüzde 74'ün bulunmadığını düşünün.
Bugün yani 2007 itibariyle ABD'nin Irak'ta el yapımı patlayıcılardan verdiği kayıp 300'ü buldu.
Yılbaşından bu yana 64 şehit verdik yüzde ellisinden fazlası mayın ve patlayıcılardan.
El yapıcı patlayıcılarla mücadele zor. ABD'nin kayıpları bunun en önemli örneği.
- El yapımı patlayıcılar artık sadece arazide değil. Yol kenarlarına ve yamaçlara da yerleştiriliyor.
Ve en önemlisi de Silahlı kadrosu tarafından değil işbirlikçiler tarafından yapılıp pusu kuruluyor.
Peki biz neden bunları kontrol edemiyoruz. C4 ve A4 sınırlarımızdan giriyor büyük kısmı da gümrük kapılarından giriyor.
Bunların içindeki önemli madde amonyum nitrat gübre. Bu gübrelerin içindeki amonyum oranı hasarı yükseltiyor.
Yayınladığımız bir bildiride teröre karşı toplumsal bir tepki istedik. Bu refleks şu çerçevede olmalı:
- Demokratik usullere uygun olmalı
- Şiddetten uzak olmalı
- Yasalara saygılı olmalı
- Siyasi amaçları olmamalı
- Teröre karşı duyulan üzüntü ve nefretin birleşkesi olmalı
Yoksa TSK'nın toplumsal çatışma niyeti asla olamaz.
- Çok fazla dezenformasyon ortaya çıkıyor. çıkan bu yanlış bilgileri düzeltmek için çok fazla enerji harcıyoruz. Bunu asıl işimizi bırakıp yapıyoruz. Bunların bir kısmı internetten ve yurtdışından geliyor.
Örneğin Kuzey Irak'taki grupların internet sitelerinden bir çok şey geliyor. Bunlar çok fazla kafa karışıklığı ortaya çıkarıyor.
- Dış desteği olmayan terör örgütlerinin asla yaşama şansı yoktur. Bugün PKK terörünün de dış desteği vardır. Bu sadece silah anlamında değil. Bunun politik yönü de var.
Bunu üzülerek bir kez daha ifade ediyorum müttefiklerimizin içinde bile dolaylı olarak destek verenler var. Böyle olunca bizim mücadelemiz bundan olumsuz etkilenebiliyor.
- Bir tarihte Batman'da yapılan bir operasyonda 2-3 terörist etkisiz hale getirildi. Tesadüfen daha sonra bunlardan birinin daha sonra Diyarbakır'daki bir olayın işbirlikçilerin başındaki olduğu ortaya çıktı. Ele geçirilen belgeler ve irtibatlar beni korkuttu. Dağda taşta yaşayan insanın birçok ülke ile irtibatı var. Biri ile irtibatı kesseniz diğeri ile irtibatı devam ettiriyor.
Bunun önüne geçmek askerin işi değildir.
Eğitimsiz gönderilmez. Ayrıca görev yerlerinde tazeleme eğitimi yaparlar her bölgenin kendine göre özelliği var. Eğitim burada başlayıp burada bitmiyor. Dağ ve Komando oklu mükemmel bir seviyeye gelmiştir.
Okulun konuşlandığı arazi bu tür eğitimler için ideal yapıdadır. Dolayısıyla size gerekli bilgiyi verebildiysek amacımıza ulaşmışızdır. Terörle mücadele konusunda bazı görüşleri size aktarmak için bugün buraya geldim.
TSK uzun yıllardır terörle uğraşıyor. Şöyle sorabilirsiniz: Peki neden bitmiyor. Bunu soru cevap periyodunda yanıt vermeye çalışacağım.
Bir hususu özellikle vurgulamak istiyorum. Terörle mücadelenin silahla mücadele aşaması olduğu gibi aynı kararlılık diğer boyutlarda da uygulanmalı. Terörün ekonomik ve sosyal boyutları da var.
Terörü besleyen hususlar siyasi mücadelenin dışındaki hususlardır. dolayısıyla bugün devlet tarafından hazırlanmış bir plan vardır. Bu planın çok iyi uygulanması lazım. Bu yapılmadığı zaman terörü besleyen kaynaklar devam edecektir.
Genel kabul görmüş bir esas vardır. Bir teröristin dağda dolaşabilmesi için aşağıda en az 10 kişiye ihtiyacı vardır. Buna işbirlikçi diyoruz.
Bir köyün muhtarı bir köyün imamı gidip patlayıcı yerleştiriyorsa terörle nasıl mücadele edeceksiniz. Terörist ne yiyecek ne içecek? İşte işbirlikçiler sayesinde oluyor bu.
Terörle mücadelede yapılması gereken ilk şey bu işbirlikçilerin yok edilmesi.
HURRİYET