İbrahim Edhem yemesiyle, giymesiyle, çevreye karşı davranışıyla çok mütevazı bir hayat yaşardı. Bundan da hiç sıkılmaz, aksine evliyaların hayatıdır, diyerek mutluluk duyardı. Kendisine bir gün şöyle sordular: Nasıl sabrediyorsun bu mütevazı hayata?.. Şu mantıklı açıklamayı yaptı İbrahim:
-Her şey küçük başlar, zamanla büyür. Fakat sıkıntılar ise tam aksine; büyük başlar, zamanla küçülür.
Onun için ben baştan sıkıntılı mütevazı hayatın zorluğunu göze alarak başladım, bu zorluğun zamanla küçüldüğünü gördüm, normal hayat haline geldiğini anladım. İbrahim şöyle devam eder: İsterseniz siz de deneyin. Önce zorlanacaksınız, sonra ise alışarak mütevazı hayattan hep mutluluk duyacaksınız. Enbiyanın, evliyanın hayatıdır çünkü...
İşte size, 'Nerde o eski Ramazanlar!' dedirten geçmiş Ramazan nüktelerinden bir demet..
Ne dersiniz, her biri bir kitap kadar bilgi vermekte, bir mürşit kadar da yol göstermekte midir?
-Her şey küçük başlar, zamanla büyür. Fakat sıkıntılar ise tam aksine; büyük başlar, zamanla küçülür.
Onun için ben baştan sıkıntılı mütevazı hayatın zorluğunu göze alarak başladım, bu zorluğun zamanla küçüldüğünü gördüm, normal hayat haline geldiğini anladım. İbrahim şöyle devam eder: İsterseniz siz de deneyin. Önce zorlanacaksınız, sonra ise alışarak mütevazı hayattan hep mutluluk duyacaksınız. Enbiyanın, evliyanın hayatıdır çünkü...
İşte size, 'Nerde o eski Ramazanlar!' dedirten geçmiş Ramazan nüktelerinden bir demet..
Ne dersiniz, her biri bir kitap kadar bilgi vermekte, bir mürşit kadar da yol göstermekte midir?
Ahmed Şahin