Süper fıkralar (güncellenecektir hep aynı başlık altından)

_EmelD_

New member
Adam ölür ve öbür dünyada sorgusu baslar :

- Hiç içki içtin mi?

- Aman efendim...

- Kumar oynadin mi

- Aman efendim...

- Kadinlarla aran nasildi?

- Aman efendim, ben kim çapkinlik kim.

Cebrail dönüp bagirir:

- Oradan bir çift kanat getirin!

Adam çok sevinir :

- Melek oluyorum, degil mi efendim? der.

Cebrail cevaplar:

- Hayir kaz oluyorsun!




Torun, çiftliginde yasayan 90 yasindaki dedesini ziyarete gitmis, hafta sonu..

Sabah kahvaltida dedesi ona sahanda yumurta yapmis..Adam bakmis tabakta yag ve yumurta disinda bazi seyler var..

-"Dede" demis.. "Bu tabak temiz mi?.."

-"Soguksu bu kadar temizler" demis, dedesi..

-"Otur da kahvaltini yap.."

Ögleyin dedesi mangalda et yaparken, gene bakmis, tabakta siyah lekeler..

Gene sormus..

-"Dede, bu tabagin temiz oldugundan emin misin?.."

-"Soguksu bu kadar temizler" demis, dedesi.. "

İkide birde bana bunu sorup durma.. "



Aksam yemege oturmuslar. Torun tabaga bakmis gene, tam agzini açacakken yutkunmus, susmus.. Yemis yemegini..Gece yarisina dogru, dedesine veda edip yola çikmak isterken, kapinin önünde

uyuklamakta olan köpek dikilmis ayaga..

Yolunu kesmis ve dislerini göstererek hirlamaya baslamis.Torun seslenmis..

-"Dede, köpegin beni birakmiyor.."

Televizyonda futbol maçi seyreden dede, kafasini bile çevirmeden bagirmis:

-"SOĞUKSU .. gel oğlum gel!.."




Temel, üç kişiyi öldürme suçundan mahkemeye çıkmış. Hakimin sorusu üzerine suçunu da kabul etmiş:
- Vurdum onları!
Ardından "hakim bey" demiş:
- Ama avukatımı istiyorum.
- Bu durumda avukatın ne diyecek ki?
- Vallahi, ben de ne diyeceğini merak ettiğim için istiyorum ya!





Fransa'ya yerleşen Temel, ünlü bir şarap üreticisi olmuş ve firmasının adını da "Chateau Tem" koymuş. Ürettiği şaraplar ülkenin en pahalı şarabıymış. Şaraplarını satan yerleri kontrol için lokantanın birine giden Temel ‘Chateau Tem’ şarabı istemiş.

Tadına baktığında şarabın sahte olduğunu söyleyince, garson lokantanın 1. sınıf olduğunu ve şarapların "Chateau Tem" olduğunu iddia etmiş. Temel, tadının farklı olduğunu ve şarabın "Chateau Tem" olmadığı konusunda ısrar edince, lokantanın sahibi gelmiş.
Lokantasında başka şarap bulunmadığını ve ünlü "Chateau Tem" şarabından başka şarap satmadıklarını tekrarlamış. Bunun üzerine Temel, kartvizitini çıkarmış ve adama vermiş.

Karta bakıp da Temel’in, "Chateau Tem" şaraplarının sahibi olduğunu gören lokanta sahibi, mahçup bir şekilde, "Ama efendim ne fark eder sizin bağların hemen 20 metre yanındaki bağdan toplanan üzümden yapılmış şarap. Toprak aynı, üzüm aynı, hava, su aynı, aynı teknoloji, tadının da aynı olması lazım. Hemen sizin yerden sadece ve sadece 20 metrecik uzaklıktaki bağlardan..." deyince,

Temel, "Bak uşağum" demiş, "Akşam eve cidunce karinin tonuni cikar, bi önünün tadina pak, bi de arkasının tadina pak... Arada 2 santimcuk uzaklik vardur ama tatlari çok farklidur..."




Temel bir gun eve cok farkli bir havayla girer.Fadimede bu durum karsısında sasırır...ve temele sorar..

-Temelum neyun varrr ?

Temel gayet rahat bır sekılde cevap verır...

-Asik oldum..

-Çime ?

-SANA..

-Uyyy dogrumi diyiysin..

-Etcilendun dımı ?

-Heee

-O zaman ben bu lafla iyi kari tavlarum.




Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler.. Bavullarını gösteriyorlar. Bir bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş. İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler..

Yolcular fena halde şaşırmışlar.. Nasıl şaşırmasınlar.. Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant.. yardımcı pilotun elinde bir köpek taşması.. Tasmanın ucunda bir Köpek.. Sağa sola çarparak öyle ilerliyorlar uçağa.. Günlerden bir nisan değil ama, "Saka herhalde" demiş yolcular, doluşmuşlar uçağa..

uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış. yolcuların gözleri camda. uçak hızlanmış.. Yolcular endişelenmeye başlamışlar.. uçak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış.. uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş dua etmeye başlamışlar. uçak son hiza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 10 metre sonra betonun bitip cimlerin başladığı gören yolcular dehşet içinde çığlığı basmışlar..

Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş.. uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış. Kaptan pilot arkasına yaslanmış. Derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönmüş:

"Biliyor musun?" demiş,"Bir gün çığlık atmayacaklar ve hepimiz öleceğiz!...




Ev sahibi kadın Kayseriliye sorar
-Çay mı içersiniz, Kahve mi.
Kayserili ise şu cevabı verir
-Çayı şimdi içelim de, kahveyi yemekten sonra.




Kadinin biri pahali halilar satan bi dükkana girer ve ilk bakista çok begendigi bir iran halisina dogru yönelir. Haliya daha yakindan bakmak üzere yere dogru egildiginde istemeyek sesli bir sekilde gaz kaçirinca çok utanir ve hemen kimse duydumu diye etrafina bakinir.. ve arkasinda duran saticiyi görünce konuyu unutturmak için aceleyle adama :

-"Bu iran halisi kaç para?" diye sorar.

Satici gayet piskin söyle söyler:

-"Valla abla haliya sadece bakmakla osurduguna göre fiyatini duysan sıçarsin....."




Askerler guruplar halinde banyo yapıyolarmış. İriyarı bir asker yıkanırken yüzügünü sabunluğa koymuş sonra unutup yıkanıp çıkmış.

Arkadan ikinci gurup girmiş banyoya, ufak tefek bir askerde yıkanırken iri yari olan askerin yüzüğünü bulur, bakar eder hicbir parmağına olmaz büyük gelir, yüzüğü şeyine geçirir tam uyar.

Daha sonra içtima sırasında iriyari olan asker komutanına banyoda yüzüğümü unuttum der.

Komutanda, "kimin sikinde lan senin yüzüğün! geç yerine çabuk" der,
ufak tefek askerde çıkar ortaya,
"benim sikimde komutanım!!!" diye bağırır.




Memur, patronuna giderek "Zam istiyorum efendim.." demiş,
"Yoksa peşimde koşuşturan üç şirket var
yakında beni bulamayacaksınız, bilesiniz...!"

"Hangi şirketler onlar?" diye sormuş patronu..

"İnanmıyorsanız söyleyeyim efendim.." demiş memur,

"Elektrik şirketi, doğalgaz şirketi ve su şirketi..!"




Karadenizde balık nesli tükenmeye başlayında iki balıkçı kasaplık yapmaya karar verirler. Bir dükkan kiralayıp, bu mesleği bilen birisine dayatıp döşettirirler. Ertesi sabah Bismillah deyip satışa başlayacaklar amma, ikisi de kasaplıktan bihaber." Bu gece el ayak ortalıktan çekilince dükkana gidip birimiz müşteri gibi yapar, öbürü ona hizmet verir,böylece biraz alıştırma yaparak yarına hazırlanırız "derler.

Biri tezgahın arkasına geçer, diğeri kapıdan içeri girer.
- Selamün aleyküm hemşerim. İki şişe CKoka kola rica edeyrum...
Tezgahın arkasındaki sinirlenir.
- Şimdi siçtun bir çuva incire. Sen geç şu tezgahıun ardına, ben sana müşteri nasıl olur göstereyim: Yer değişirler....
- Selamün aleykum kasap efendu.
-Aleyküm selam beykardeşim.
-İki kilo pirzola ile yarım yağlı 3 kilo kuşbaşı dana eti isteyrum
- Hayhay efendum. Boş şişeleri ceturduniz mi ?




Cennete kabul odasının kapısı çalınmış, görevli Melek kapıyı açmış, içeri bir adam girmiş, "Buyrun.." demiş Melek. Adamın "Efendim ben.." demesiyle kaybolması bir olmuş..

Aradan biraz geçmiş, tekrar kapı vurulmuş, Melek kalkıp kapıyı açmış ki aynı adam.. "Esasında şimdi.." demiş ve tekrar kaybolmuş..

Bir iki dakika sonra yine kapı vurulması, yine aynı adam daha ağzını açmadan kaybolunca "Yeter ama.." demiş Melek kızarak, "Kardeşim dalga mı geçiyorsunuz benimle?.."

"İnanın niyetim o değil efendim.." demiş adam giderek uzaklaşan bir sesle, "Aşağıda beni hayata döndürmek için doktorun biri elektroşok yapıyor..!"




İki manken arkadas konusurken biri dedi ki:
-Şu gol kralının gercek gol kralı olduğuna inanmıyorum.
Diğeride sordu:
-Neden?
-Çünkü dün akşam saha sabaha kadar boştu bi kere bile gol atamadı...




bunda koptm gerçekten
Efendim, minik bir koyde, evde kalmis bir kiz yasarmis. Cok yasliymis.. Ve de hala bakire kalmakla fena halde ovunurmus.. Olumun yaklastigini hissedince, muhtara para birakmis..

"Bu para ile bana mezar yaptir. Mezar tasima da "Bakire dogdu, bakire yasadi, bakire oldu" diye yazdir" demis. Bir sure sonra da olmus..

Muhtar para ile cenazeyi kaldirtmis. Mezar tasini da, mermerci Temel"e ismarlamis.. Bir Karadenizli"den beklenmeyecek kadar tembel Temel "Bunca yaziyi yazmak gunler surer" demis icinden.. "Ben bunu ozetlerim.."

Muhtar bir hafta sonra, mezarliga gelmis ve mezar tasini okumus: "Acilmadan geri iade!."
 

_EmelD_

New member
gereken ilgiyi alamadık ama dwm...

Bir futbol fanatigi adam birgün arkadisinin yanina gider. Arkadasi ise ölüm döseginde azraille bogusuyor. Adam perisan arkadasina der:

-"Bana bir iyilik yap ve öbür tarafa gittiginde orda da futbol varmi yokmu diye haber ver."

Arkadasi tamam der.A dam öldükten iki hafta sonra fanatik arkadasini odasinda ziyaret eder. Adam arkadasinin hayeletini görünce saskinlikla kalkar.

ölü arkadasi:

-"Sana bir iyi bir de kötü haberim var, ilk önce hangisini söyleyim?"

Arkadasi : -"Iyi haberden basla".

-"Iyi haber her carsamba arkadaslarla mac yapiyoruz. Kötü haber ise, bu carsamba kalecimiz sensin!"



Hitler ve Stalin bir barda oturmaktadirlar. Bir adam içeri girer ve barmene bunlar Hitler ve Stalin degil mi diye sorar. Barmen "Evet, onlar" der.

Sonra adam onlara dogru yürür ve sorar:
"Selam, ne yapiyorsunuz?"
Hitler cevaplar:
"3. Dünya savasini planliyoruz."
Adam sorar. "Gerçekten mi? Neler olacak?"

Hitler: "Bu sefer 14 milyon yahudiyi ve bir bisiklet tamircisini öldürecegiz" der.

Adam sorar: "Bir bisiklet tamircisi mi???!"

Hitler Stalin'e döner ve der ki:

"Gördün mü, sana kimsenin 14 milyon yahudiyi takmayacagini söylemistim!"



öğretmen fen bilgisi dersinde öğrencilere sorar:

"bir kadın ile erkek arasındaki en büyük 2 fark nedir?"


ali hemen atılarak: 2 erkek sohbet ederken hep birbirlerinden bahsederler fakat kadınlar ise hep 3. bir kişiden bahseder. bu bir

erkekler günde karıcım seni seviyorum demek dışında 500 kelime kullanırlar kadınlar ise toplam bir günde "6732" kelime kullanırlar
buda iki



Karı-koca ağız münakaşası yapmaktadırlar.

Koca: - Hanım, komik oluyorsun. Hem göğüslerin yok, hem de sütyen takıyorsun.

Kadın kızar ve cevap verir:
- Ben sana neden don giydiğini soruyor muyum, kocacığım?



Köyün birinde dayımız oğlunu evlendirir, gerdek gecesini sabahı oğlunu yakalar ve "tarlayı sürdünmü?"diye sorar . Soruyu anlamayan saf oğlan "baba güzün sürmüştük ya"der oğlunun ne yapacağını bilmediğini anlayan baba bu işi öğretmeye karar verir.

oğluna "sağ cebine 25 kuruş koy ve bir hafta kalçanı o yöne oynat "der ikinci hafta sol cebine ikibuçuk lira koydurur bir haftada kalçasını sağ sol yaptırır üçüncü hafta arka cebine 5 lira koydurur bir haftada 25, ikibuçuk,5 diyerek kalçasını sağa sola arkaya hareket ettirir , son hafta gelir genç çocuk çok heycanlıdır. Babası ön cebine 10 lira koymasını söyler ve bir hafta boyunca 25,ikibuçuk,5lira ,10 lira diyerek kalçasını sağa, sola, arkaya,öne hareket ettirerek antreman yapar. Hafta sonu geldiğinde babası bu hareketleri karısında uygulamasını söyler.

genç heycanla karısını soyar başlar 25,ikibuçuk,5lira ,10 lira ,25,ikibuçuk,5lira ,10 lira diyere icratını yaparken çok yorulur "BOZUKLAR KALSIN"diyerek 5lira ,10 lira .5lira ,10 lira derken işini tamamlar.



Kayserili Tuhafiyeci dükkanindan geçimini saglayabiliyor, bir kösede üç bes kurus da biriktirebiliyordu.


Günün birinde sagindaki dükkan bosaldi, derken orasi da tuhafiyeci oldu. Sonra solunda bir tuhafiyeci daha... Rekabet basladi, isleri
kötüye gitti.

Ama sonunda bir çözüm yolu buldu :

Sagindaki komsusu, dükkaninin üzerine, gerçek ucuzluk burada yazdirmisti.

Solundaki, en büyük tuhafiye magazasi, yazili bir bez asmisti.

Bizimki,
ikisinin ortasina su yaziyi koydurdu :


Magazaya buradan girilir.




Aslan kralin cani fena halde sikiliyormus..
Veziri tilkiyi cagirmis yanina..
"Bir sey dusun de nesemizi bulalim" demis..
"Ormandaki patikada duralim. Karsimizi ilk cikani dovelim" demis tilki..
"Dovelim de durup dururken adam dovulur mu?" demis aslan..
"O kolay" demis tilki.. "Senin niye sapkan yok, deriz ve doveriz..
Orman ahalisinin Ertekin gibi gezecek hali yok ya.."
Az sonra seke sek tavsan cikmis ortaya..
"Gel bakiim buraya" diye kukremis aslan.. "Senin niye sapkan yok?.."
"Aman aslan kralim, ne sapkasi" demeye kalmamis, patakuta girismisler, aslanla tilki..
ayagi da eglenmisler..
Ertesi gun gene ayni patikanin yaninda beklemisler..
Gene tavsan ama bu defa ziplayamiyor, topalliyor..
"Vay niye sapkan yok?.." Patakuta..
Ucuncu gun aslan kralin adalet damarlari kabarmis..
"Yahu her gun sapkan yok diye adam dovemeyiz ki..
Bir baska sebep bul, vezir tilki" demis..
"Buldum" demis tilki.. "Ilk karsimiza cikani sigara almaya gonderelim.
Ya filtreli alacaktir, ya filtresiz..
Biz de niye otekini almadin diye gene doveriz.."
Gitmisler patikaya baslamislar beklemeye..
Kismet gene tavsan..
Yuzu gozu bagli, koltuk degnegi ile bu kez..
"Git bize sigara al" demis aslan kral..
Tavsan aksaya aksaya giderken, tilki ile aslan birbirlerinin gozlerinin icine bakip keyifle gulmusler..
Tam bu sirada tavsan donup bagirmis oteden..
"Afedersiniz, filtreli mi olsun, filtresiz mi?.."
"Gel ulan buraya" diye ofke ile kukremis aslan..

"Senin niye sapkan yok bakiim!.."



Laz alacaklılardan kaçmak için kapısının üzerine "İstanbul'dayım" yazmış ve her kapı çaldığında tavan arasına kaçıyormuş. Yine kapı çaldıktan sonra bu kez büyük bir gürültü ile kapı kırılmış ve eve giren birkaç kişi lazın eşyalarını dışarı taşımaya başlamışlar. Bu durumu tavan arasından seyreden laz:

- Ulan şimdi İstanbul'da olmasam size gösterirdim.



İki genç bayan bir kafede dertleşmektedir.

1. - Daha yeni çıkmaya başladık ama beni sürekli eleştiriyor.
2. - ne gibi cicim?

1. - Yok yemek yapmayı bilmiyormuşum, yok çok dağınıkmışım, ..., hiç tutumlu değilmişim, paramı çarçur ediyormuşum...

2. - ayyy! ne şirin, canımcım sanırım bu adam senle evlenmeyi düşünüyor...



komutan tatbikattan dönüp eve geldiğinde emir eri kendisini karsılar
-oğlum hanımefendi nerede?
-ahmet komutanın hanımına misafirliğe gitti komutanım.
-pekala, ben banyo yapacagım suyu ısıt evladım ve hanımefendiye haber ver eve gelsin.
emireri suyu atese koyduktan sonra komutanın hanımını cagırmaya gider .
- hanfendi komutanım geldi sizi eve istiyor.
- ne yapacakmıs beni?
- valla tam bilmiyorum ama yaptıgı hazırlıga bakılırsa galiba dikecek.



Adamın biri bir gün felç geçirmiş olan arkadaşını ziyaret etmiş.
Sohbet sırasında felçli arkadaşına adam : - Terliklerim yukarıda kalmış, onları bana getirir misin lütfen...

Adam yukarı çıkmış, bir de ne görsün? Felçli adamın afet gibi dipdiri iki kızı var. Hemen pratik ve çapkın zekasını çalıştırarak :

- Babanız beni sizinle yatmam için gönderdi, demiş...
Kızlar : - Nasıl olur!.. Bu imkansız, demişler.

Adam : - İnanmıyorsanız soralım babanıza, demiş ve aşağıya seslenmiş : - İkisini de miiiii?..

Felçli adam bağırmış : - İkisini de, ikisini deeeee...



ali adında bir çocuk vardır ve bu çok terbiyesizdir. Bu çocuk günün
birinde okula başlar. Öğretmen çocuklarla kelime oyunu oynar ve ali
ye sorar y ile ilgili kelime söyle ali yayak der hoca a ile ilgili sorar ali am.ık der.

Günün birinde müfettiş gelir ve a ile kelime sorar hoca başka çocuğu kaldırır çocuk ağaç der sonra b ile ilgili sorar çocuk balık der müfettiş sonra c ile ilgili sorar hiçkimse kaldırmaz ama ali kaldırır hocada ali terbiyesiz birşey diyecek diye aliyi kaldırmaz.

Sonra müfettiş sorar neden aliyi kaldırmıyorsun hocada mecbur kalır ve aliyi kaldırır ali cüce der hoca rahatlar ali daha sonra ;

- ama yayağı na bu kadar der



Fare bir peynir kokusu duyup, kafasini disari uzatmisti. Fakat bunun kedinin bir tuzagi olabilecegini dusunup disari cikmadi. Bekledi ve biraz sonra "miav" diye bir ses duydu. Ertesi gun de peynir kokusunu aldi ve "miav" sesini duydu, yerinden cikmadi. Sonraki gun "havhav" diye bir ses duydu ve kedinin ortalarda olmadigini anlayarak disari cikti. Cikmasiyla pence yemesi bir oldu. Kedinin tuzagina dusmustu. Kedi yerde baygin yatan fareyi yanindaki yavrusuna gosterip izahat verdi.. "Bak yavrum, sana dememismiydim, ikinci lisan gibisi yok diye.."


Yahya Kemâl, dostlarından birine:

-Bu akşam yemeği benimle yer misin? Diye sorunca, arkadaşı:

-Hay hay! Der. Çok memnun olurum. Hiçbir mazeretim yok!

Yahya Kemal gülümseyerek karşılık verir:

-İyi öyleyse, bu akşam size geliyorum.



Köşede müşteri bekleyen sokak kadınına yaklaşan adam :

-Kaça, diye sordu... Saatiniz kaça?

-10 Milyon lira...

-Ben onmilyon değil, tam yüzmilyon lira veririm...

-Gerçekten mi?

-Gerçekten ya... Valla veririm hemde yüzmilyon lira... Ama döverim ben ...

-Amaaaaan. Yüzmilyonu verde döv... Otele doğru yürüdükleri sırada adam yineledi :

- Bak söyleyeyim fena döverim ben ...

-Döv canım, yüzmilyonu ver de... Soyundukları sırada adam :

-Son defa söylüyorum fena döverim.

-Amaaaaan be!... Dövermiş.... Ne kadar döversin yani?

-Vallaaa parayı geri alıncaya kadar döverim...



Brandi adında sarışın bir iş kadınının işleri çok kötü gidiyormuş. İflas edince yardım için Tanrıya başvurmaya karar vermiş. Gece yatmadan başlamış duaya; "Tanrım, iflas ettim ve işyerimi kaybettim. Eğer yakın zamanda elime para geçmezse evimi de laybedeceğim. Lütfen Lotoyu kazanmamı sağla."

Ertesi gün o haftanın loto çekilişi yapılmış ve başka biri kazanmış. Yine bir loto çekilişi öncesinde kadın yine dua etmiş;"Tanrım, işyerimi kaybettim, evim, kaybettim, eğer yakın zamanda elime para geçmezse arabamı da kaybedeceğim. Lüften yarınki lotoyu kazanmamı sağla."

Ertesi gün lotoyu yine bir başkası kazanmış. Sonraki loto arefesinde kadın yine dua etmeye başlamış;"Tanrım, beni neden unuttun? İşyerimi, evimi, arabamı kaybettim, çok zor durumdayım, lütfen, lütfen bu seferki lotoyu kazanmamı sağla da işlerimi yoluna koyayım."

Birdenbire ortalık ilahi bir beyaz ışıkla aydınlanırken gök aralanmış ve Tanrı seslenmiş:
- Brandi kızım, Lotoyu kazanmak için önce Loto bileti alman lazım...



Adamın biri günah çıkarmaya kiliseye gitmiş. Rahiple birlikte günah çıkarma odasına girince anlatmaya başlamış:

"Peder, büyük günah işledim.."

"Evet oğlum... Ne yaptığını anlat bana... Tanrı seni affedecektir..."

"Kız arkadaşımla üç yıldır çok güzel giden bir ilişkimiz var. Ve aramızda ciddi bir yakınlaşma olmadı. Dün onu görmeye evine gittim, kızkardeşinden başka evde kimse yoktu. Ortalıkta kimsenin olmadığını görünce kardeşiyle beraber olduk..."

"Oh, bu çok kötü evlat... Fakat yaptığının kötü bir şey olduğunun farkındasın. Tanrı affetsin..."

"Peder, geçen hafta kız arkadaşımı görmeye işyerine gitmiştim. İş arkadaşlarından biri dışında iş yerinde kimse yoktu. Ortalıkta kimsenin olmadığını görünce iş arkadaşıyla birlikte olduk."

'Oh, bu hiç de iyi olmamış doğrusu..'

"Peder,geçen ay, kız arkadaşımı aramak için amcasının evine gitmiştim. Yengesinden başka evde kimse yoktu. Ortalıkta kimsenin olmadığını görünce, yengesiyle birlikte olduk.."

Adam cevap gelmediğini görünce seslenmiş:

"Peder???? Peder , neredesiniz?? '

Hiç cevap yok... Kilisenin içinde rahibi aramaya başlamiş ve onu piyanonun arkasındaki masanın altında saklanır bulmuş.

"Peder, niçin orada saklanıyorsunuz?"

"Birden ortalıkta senle benden başka kimsenin olmadığını farkettim de!"
 

mirrorer

New member
soğuksu * kör pilotlar * ve kayserili halıcıya koptum..
bu arada yazıları renkli yazmazsan bizi uğraştırmamış olursun
 

_EmelD_

New member
amaaa sizin de bi dediğiniz bi dediğinizi tutmuyo diğeri kısa yaz der diğeri renkli yaz der diğeri çok yaz der şimdi bi karar verin topluca :) :) :)
 

VolkaN

Altın Üye
eline emegine saglık guzel miş:D
 

080407

New member
arkadaşım poaylaşım süper daha hepsini okuyamadım bile ya gözlerim yoruldu bazı renkler çok m yorucu gene de renkli yazman süper oılmupş devam edicem gözleri az dinlendiriym de sen de devam et biz okuruz :)
 

HTML

Üst