icemen
New member
- Katılım
- 7 Şub 2007
- Mesajlar
- 20,136
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Beşiktaş’ın efsane başkanı Seba, herkesin müşterek olarak etrafında toplanabileceği bir ismin kulübü ayağa kaldıracağını söyledi, “Ben Hikmet (Çetin) Bey’in bu işe girmesi taraftarıyım” diye konuştu
Beşiktaş’taki kaos, tribün terörü, kavga, gürültü tüm siyah-beyazlıların canını sıktı. Daha geçen sezon iki kupanın mutluluğunu tadan camia, bugün “Bu kulüp tekrar nasıl ayağa kalkar?” düşüncesi içerisine girdi. Takımla beraber gelen sportif başarısızlığın yanında, mali anlamda yaşanan sorunlar da tüm yaşananların üzerine tuz biber ekti.
Bir yandan yönetim içinde yaşanan çatlaklar, diğer yandan taraftar arasında kutuplaşma, Beşiktaş camiasının bölünmesini ortaya koyarken, siyah-beyazlıların duayenleri de bu konuda duyarsız kalamazdı. MİLLİYET, Kartal’ın kanaat önderlerine kulübün kurtuluş reçetesini sordu, son dönemde yaşanan olayların bir yorumunu aldı.
İşte yanıt arayan üç soru:
1. Tribün ve taraftar olaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
2. Beşiktaş bu durumdan nasıl kurtulur?
3. Başkan Yıldırım Demirören ne yapmalı?
Süleyman SEBA (BEŞİKTAŞ ONURSAL BAŞKANI)
1- Tribünde yaşananlar, ne herhangi bir kulüp başkanına yapılacak hareketlerdir, ne de spor adabına yakışır. Hele böylesine olaylar Beşiktaş’a yakışmaz. Ama biliyorsunuz, benim dönemimde de tribünlerde neler söylendi, neler yapıldı. Maalesef bunlar ortaya çıkabiliyor. Bu konuda tavizsiz olarak üzerlerine gidilmeli. Herkes üzerine düşen görevi yapmalı.
2- Beşiktaş’ın bugünlerden kurtulabilmesi, herkesin müşterek olarak inanabileceği, etrafında toplanabileceği bir kişinin etrafında birleşmekle gerçekleşebilir. Ben Hikmet Bey’in (Çetin) bu işe girmesi taraftarıyım. Beşiktaşlılığı ile idareciliğiyle her bakımdan bu işin üstesinden gelecektir. Çok iyi bir Beşiktaşlıdır.
3- Başkan Yıldırım Demirören’in ne yapacağı konusunda ben bir fikir veremem. Kendi ve arkadaşları, Beşiktaş ve kendileri açısından en iyiyi düşüneceklerdir.
Mekki BAŞAK (BEŞİKTAŞ ESKİ GENEL KAPTANI- FUTBOL FEDERASYONU ESKİ BAŞKAN YARDIMCISI)Bu filmleri eski bir idareci olarak çok gördüm. Hepsinde de zararı kulüp olarak çektik. Beşiktaş’a yakışmayan olaylar... Süleyman Seba göreve gelmesinden sonra bunlar duruldu. Akıl ve mantık yerini buldu. Futbolda hep kazanmak diye bir kaide yok. Üç netice var. Bunlara tahammül etmek zorundasınız. Bu yapanlar tüm camiayı kapsamıyor. Bunlar bazı yönlendirmelerden kaynaklanıyor. Ama havaalanında yapılan, sadece Başkan Yıldırım Demirören’e değil, Beşiktaş’a yapılmıştır. Kimse kendi egosunu Beşiktaş üzerinde tatmin etmesin. Yönetim hatalı olabilir, dolayısıyla başkan da hatalı olabilir. Ama bunun hesabını sormanın yeri genel kuruldur. Toplumun gözü önünde olmaz. Aklıselim hareket etmek lazım. Beşiktaş’ı kimse kamuoyunun önünde küçük düşüremez.
2- Beşiktaş’ın yeniden ayağa kalkabilmesi için çok saygın, itibarlı bir başkan bulup, her toplum tarafından sayılan, sevilen, kısacası kulübü Süleyman Seba’nın dönemindeki kimliğine geri getirecek bir yönetim olmalı. Bu konuda tüm Beşiktaşlıların bir araya gelmesi lazım.
3- Başkan Yıldırım Demirören, bugüne kadar yaptığı hataları iyi değerlendirmeli ve yola çıkacağı arkadaşlarını iyi seçmelidir.
FİKRET ORMAN (BEŞİKTAŞ ESKİ BAŞKAN ADAYI)
1- Çok kötü bir durum... Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Bunlar bizim için asla sürpriz olmadı. Eğer gazetelerde yazılanlar doğruysa, taraftarın susması için Karagümrüklülere, 300 - 500 tane bilet dağıtılmışsa, bunların da çözüm olmayacağını herkesin görmesi lazım. Yönetim kurulu, bunları kimin bağırttığını değil, neden bu duruma gelindiğini iyi irdelemesi gerekir. Eğer birilerinin yönlendirdiğini düşünüyorlarsa bunu hemen kamuoyuna açıklamaları lazım. Kimseyi zan altında bırakmasınlar.Yıldırım Demirören elbette korunmalı. Elbette böyle günlerde ona sahip çıkmak lazım. Sonuçta o da bu kulübün içinden biri ve de önemlisi kulüp başkanı. Ona yapılan çok ayıp. Saygı çerçevesi içinde herkesin doğruları söylemesi gerekir.
2. 2010’da aday olacak ve kazanacak kişi yeni bir sayfa açacak... Bütün mali, idari ve taraftarlarla olan ilişkilerde yepyeni bir sayfa açılması şart. Ve insanlara; ilk üç sene kan, gözyaşı ve sabır vaat edecek. Bu konuları tek tek ele alıp, düzeltecek. Mustafa Denizli kesinlikle kalmalı... Taraftarın kızmadığı tek kişi Denizli idi. Kaldı ki Beşiktaş’taki bu olumsuz tablonun temelinde de yatan en büyük faktör, sürekli teknik adam değişimi... Maalesef bu konuda bir türlü istikrar yakalanamadı.
3- Ben Demirören’in yerinde olsam, tam anlamıyla bir muhasebe yaparım. Ya bu işi bırakır, ya da yaptığı bütün hataları ortadan kaldıracak bir program ve yönetim kuruluyla kongre üyelerinin önünü çıkarırım. En önemli konu, inandırıcı olması... Her şeyden önce buna kendinin inanması şart. Demirören aday olmazsa, Beşiktaş asla ortada kalmaz. Mutlaka Beşiktaşımızı ayağa kaldıracak, yeniden eski günlerine döndürecek başkan ve yöneticiler bulunur. Aday olmak isteyenler var, ancak kongre süreçlerine ve yıpratılma politikaları nedeniyle girmek istemiyorlar.
Beşiktaş’taki kaos, tribün terörü, kavga, gürültü tüm siyah-beyazlıların canını sıktı. Daha geçen sezon iki kupanın mutluluğunu tadan camia, bugün “Bu kulüp tekrar nasıl ayağa kalkar?” düşüncesi içerisine girdi. Takımla beraber gelen sportif başarısızlığın yanında, mali anlamda yaşanan sorunlar da tüm yaşananların üzerine tuz biber ekti.
Bir yandan yönetim içinde yaşanan çatlaklar, diğer yandan taraftar arasında kutuplaşma, Beşiktaş camiasının bölünmesini ortaya koyarken, siyah-beyazlıların duayenleri de bu konuda duyarsız kalamazdı. MİLLİYET, Kartal’ın kanaat önderlerine kulübün kurtuluş reçetesini sordu, son dönemde yaşanan olayların bir yorumunu aldı.
İşte yanıt arayan üç soru:
1. Tribün ve taraftar olaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
2. Beşiktaş bu durumdan nasıl kurtulur?
3. Başkan Yıldırım Demirören ne yapmalı?
Süleyman SEBA (BEŞİKTAŞ ONURSAL BAŞKANI)
1- Tribünde yaşananlar, ne herhangi bir kulüp başkanına yapılacak hareketlerdir, ne de spor adabına yakışır. Hele böylesine olaylar Beşiktaş’a yakışmaz. Ama biliyorsunuz, benim dönemimde de tribünlerde neler söylendi, neler yapıldı. Maalesef bunlar ortaya çıkabiliyor. Bu konuda tavizsiz olarak üzerlerine gidilmeli. Herkes üzerine düşen görevi yapmalı.
2- Beşiktaş’ın bugünlerden kurtulabilmesi, herkesin müşterek olarak inanabileceği, etrafında toplanabileceği bir kişinin etrafında birleşmekle gerçekleşebilir. Ben Hikmet Bey’in (Çetin) bu işe girmesi taraftarıyım. Beşiktaşlılığı ile idareciliğiyle her bakımdan bu işin üstesinden gelecektir. Çok iyi bir Beşiktaşlıdır.
3- Başkan Yıldırım Demirören’in ne yapacağı konusunda ben bir fikir veremem. Kendi ve arkadaşları, Beşiktaş ve kendileri açısından en iyiyi düşüneceklerdir.
Mekki BAŞAK (BEŞİKTAŞ ESKİ GENEL KAPTANI- FUTBOL FEDERASYONU ESKİ BAŞKAN YARDIMCISI)Bu filmleri eski bir idareci olarak çok gördüm. Hepsinde de zararı kulüp olarak çektik. Beşiktaş’a yakışmayan olaylar... Süleyman Seba göreve gelmesinden sonra bunlar duruldu. Akıl ve mantık yerini buldu. Futbolda hep kazanmak diye bir kaide yok. Üç netice var. Bunlara tahammül etmek zorundasınız. Bu yapanlar tüm camiayı kapsamıyor. Bunlar bazı yönlendirmelerden kaynaklanıyor. Ama havaalanında yapılan, sadece Başkan Yıldırım Demirören’e değil, Beşiktaş’a yapılmıştır. Kimse kendi egosunu Beşiktaş üzerinde tatmin etmesin. Yönetim hatalı olabilir, dolayısıyla başkan da hatalı olabilir. Ama bunun hesabını sormanın yeri genel kuruldur. Toplumun gözü önünde olmaz. Aklıselim hareket etmek lazım. Beşiktaş’ı kimse kamuoyunun önünde küçük düşüremez.
2- Beşiktaş’ın yeniden ayağa kalkabilmesi için çok saygın, itibarlı bir başkan bulup, her toplum tarafından sayılan, sevilen, kısacası kulübü Süleyman Seba’nın dönemindeki kimliğine geri getirecek bir yönetim olmalı. Bu konuda tüm Beşiktaşlıların bir araya gelmesi lazım.
3- Başkan Yıldırım Demirören, bugüne kadar yaptığı hataları iyi değerlendirmeli ve yola çıkacağı arkadaşlarını iyi seçmelidir.
FİKRET ORMAN (BEŞİKTAŞ ESKİ BAŞKAN ADAYI)
1- Çok kötü bir durum... Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Bunlar bizim için asla sürpriz olmadı. Eğer gazetelerde yazılanlar doğruysa, taraftarın susması için Karagümrüklülere, 300 - 500 tane bilet dağıtılmışsa, bunların da çözüm olmayacağını herkesin görmesi lazım. Yönetim kurulu, bunları kimin bağırttığını değil, neden bu duruma gelindiğini iyi irdelemesi gerekir. Eğer birilerinin yönlendirdiğini düşünüyorlarsa bunu hemen kamuoyuna açıklamaları lazım. Kimseyi zan altında bırakmasınlar.Yıldırım Demirören elbette korunmalı. Elbette böyle günlerde ona sahip çıkmak lazım. Sonuçta o da bu kulübün içinden biri ve de önemlisi kulüp başkanı. Ona yapılan çok ayıp. Saygı çerçevesi içinde herkesin doğruları söylemesi gerekir.
2. 2010’da aday olacak ve kazanacak kişi yeni bir sayfa açacak... Bütün mali, idari ve taraftarlarla olan ilişkilerde yepyeni bir sayfa açılması şart. Ve insanlara; ilk üç sene kan, gözyaşı ve sabır vaat edecek. Bu konuları tek tek ele alıp, düzeltecek. Mustafa Denizli kesinlikle kalmalı... Taraftarın kızmadığı tek kişi Denizli idi. Kaldı ki Beşiktaş’taki bu olumsuz tablonun temelinde de yatan en büyük faktör, sürekli teknik adam değişimi... Maalesef bu konuda bir türlü istikrar yakalanamadı.
3- Ben Demirören’in yerinde olsam, tam anlamıyla bir muhasebe yaparım. Ya bu işi bırakır, ya da yaptığı bütün hataları ortadan kaldıracak bir program ve yönetim kuruluyla kongre üyelerinin önünü çıkarırım. En önemli konu, inandırıcı olması... Her şeyden önce buna kendinin inanması şart. Demirören aday olmazsa, Beşiktaş asla ortada kalmaz. Mutlaka Beşiktaşımızı ayağa kaldıracak, yeniden eski günlerine döndürecek başkan ve yöneticiler bulunur. Aday olmak isteyenler var, ancak kongre süreçlerine ve yıpratılma politikaları nedeniyle girmek istemiyorlar.
kaynak:milliyet