Süleyman Nazif

Gizli Özne

New member
Katılım
27 May 2007
Mesajlar
5,366
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
♀ ♥ ♂
SÜLEYMAN NAZİF​

suleyman_nazif.jpg


Şair ve tarihçi Said Paşa'nın oğludur. 1869 yılı ocak ayında doğdu. Tahsili çok özeldir. Farsça'yı babasından, Arapça'yı Muş Müftüsü Emin Efendi'den Fransızca'yı da Aleksandır Gregoryan isimli bir Ermeni'den öğrenmiştir. Vali Sırrı Paşa zamanında Meclis-i Vilayet katipliğine getirildi. Ayrıca Diyarbakır Gazetesi ile Vilayet Matbaası'nın idaresi kendisine bırakıldı. Süleyman Nazif'in ilk yazı hayatı bu tarihte başlar (yıl:1893) 1895 tarihli "Diyarbakır Vilayeti salnamesi"ni kendisi hazırlamıştır.

1897'de bu görevlerden ayrılarak İstanbul'a giden Süleyman NAZİF, orada çok kalmayarak Avrupa'ya kaçtı. Orada Ahmet Rıza Bey'in çıkardığı Meşveret gazetesinde istibdat aleyhine yazılar yazdı. Ayrıca Ahmet Mithat Servetifünun'da çıkan ve parlamenter rejim aleyhinde bulunan bir makalesine cevap olarak Malumu İ'lam isimli risale ile Namık Kemal adlı risalesini Abdullah Tahir takma adıyla bastırdı. Dönüşünde vilayet mektupçuluğu ile, Bursa'da ikamete memur edildi. 12 yıl Bursa'da kaldı. Bu süre içinde şiirlerini İbrahim Cehdi takma adıyla Servetifünun dergisinde yayınladı. İkinci Meşruyetin ilanı üzerine İstanbul'a gitti. Ebuzziya Tevfikle birlikte Tasviri Efkar gazetesini çıkardı. Bu basın hayatı da uzun sürmedi. 1909'da Basra Valiliğine tayin edildi. Onu, 1910'da Kastamonu, 1911'de Trabzon, 1913'te Musul ve 1914'te Bağdat valisi olarak görürüz. Bu arada yine bir süre İstanbul'a gitmiş ve Halk Gazetesi başyazarlağını yapmıştır (1912). Onun yaradılışı, idari işlerin kaypak ve irade dışı yürüyüşüne uygun değildi. Memuriyetten ebediyen ayrılarak İstanbul'a yerleşti. Bir çok gazete ve dergilere çeşitli yazılar yazdı. Devamlı olarak yazdığı gazete ise Hadisat'tır. Milii mücadeleyi destekleyen yazıları ve konuşmaları sebebiyle 1920'de Malta'ya sürüldü 1922'de İstanbul'a döndü. Resimli Gazeteye yazmaya başladı. 4 Ocak 1927'de öldü.


Eserleri

- Diyarbekir Vilayeti Salnamesi. (1895)
- Malumu İlam. (1897-1908).
- Namık Kemal (1897)
- Bahriyelilere Mektup.
- Gizli Figanlar. (1906)
- El-Cezire Mektupları (1906)
- Viktor Hugo'nun Bir Mektubu. (1908)
- Boş Herif. (1910)
- İki İtafıkın Tarihçesi. (1912)
- Süleyman Paşa. (1910)
- Batarya ile Ateş. (1917)
- Asitan-ı Tarihte.
- Firakı Irak. (1918)
- Hitabe. (1920)
- Çal Çoban Çal. (1921)
- Namık Kemal (Namık Kemal hakkında yazılmış diğer bir eserdir.) (1922)
- Tarihin Yılan Hikayesi. (1922)
- Lütfü Fikri Bey'e Cevap. (1922)
- Nasırü'd-Din Şah Ve Babiler. (1923)
- Malta Geceleri. (1924)
- Hazret-i İsa'ya Açık Mektup.
- Çalınmış Ülke. (1924)
- Mehmet Akif. (1924)
- Külliyat-ı Ziya Paşa (1924)
- İki Dost. (1925)
- Fuzuli. (1925)
- İmana Tasallut - Şapka Meselesi. (1925)
- Abide-i Şüheda. (1925)
- Kafir Hakikat. (1926)
- Lübnan Kasrının Sahibesi. (1926)
- Yıkılan Müessese. (1927)


Süleyman Nazif'in Vecizeleri
Süleyman Nazif çok bilinmesede sivri dilli bir yazardır aynı zamanda.Birkaç örnek:
Malta Sürgünlerinin arasında kimler yokki?Rauf Orbay,Cevat Çobanlı,Ziya Gökalp,Cemal Mersinli,Ali Fethi Okyar,Enver Paşa'nın babası,Süleyman Nazif....



Malta sürgünleri Malta'ya giderken Süleyman Nazif Enver Paşa'nın pederinin yanına oturur.Birlikte muhabbet ederlerken şu sözler sarfedilir:

S.N-Amca sana bir İngiliz hatun bulalımmı?
E.P.B-Niye evladım?
S.N-Türk eşinden olan oğlun koskoca Devlet-i Osmaniye-i Ali'yi batırdıda.İngiliz eşinden olan oğlunda Britanya'yı batırsın.Hepimiz kurtulalım.
E.P.B-Niye böyle söylüyorsun evlat,Ben ömrümde harama uçkur açmadım.
S.N-Keşke helalede açmasaydın.



Bir tane genç Abdullah Cevdet hakkında alçak der.

S.N-Ona kimse alçak diyemez!
Genç-Ama siz daha geçen hafta neler demiştiniz?
S.N-Alçağın bile bir hududu vardır,bu herif düpedüz çukur.



Süleyman Nazif Bağdat valisiyken kendisine ordu komutanlığından bir telgraf gelir:

Acil 10.000 okka çay temin ediniz
Süleyman Nazif'in cevabı:'Çin imparatoruna gönderdiğiniz bir telgraf yanlışlıkla vilayetimize gelmiştir.malumatınıza'



Malta sürgününden dönen Süleyman Nazif,Ahmet Haşim'e başından geçenleri anlatır.

Ahmet Haşim-Orda et veriyorlarmı?
S.N-Ne eti,verdikleri konserveler pastörlü yıllardan kalma
Ahmet Haşim kızdırmak için şunu sorar
A.H-İnsan etimi?
S.N-İnsan etini başkasına yedirirlermi?








Diğer Yazar ve Şairler İçin;​



rica-ederim.gif
 
Geri
Üst