eiffel
Forumun Kulesi
- Katılım
- 10 Mar 2006
- Mesajlar
- 5,705
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
Rumlar BM'ye şikayet etti: Türkiye bizi tehdit ediyor
Kıbrıs Rum yönetimi, Akdeniz'de petrol araştırılması ve çıkarılması konusunda Mısır ve Lübnan'la yaptığı anlaşmalar üzerine açıklama yayımlayan Türkiye'yi, BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyine şikayet etti.
Rum haber ajansına göre, Güney Kıbrıs'ın BM'deki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Andreas Mavroyiannis, Dışişleri Bakanlığının 30 Ocak 2007 tarihinde yaptığı açıklamayı, BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyine bir mektupla şikayet etti.
Mavroyiannis, Türkiye'nin açıklamasını "kışkırtıcı" olarak niteleyerek, bunun Rum yönetimine yönelik, "tehdit ve gözdağı" olduğunu savundu.
Mektubunda, Rum yönetiminin ilgili kararlarının, "1982 BM Deniz Hukuku Konvansiyonu'ndan kaynaklanan egemenlik haklarıyla tam bir uyum içinde olduğunu" öne süren Mavroyiannis, "Türk ve Kıbrıs Türk basınının kışkırtıcı ve gerginlik yaratıcı haberlerinin yanı sıra Kıbrıs Türk toplumu lideri Mehmet Ali Talat'ın aynı nitelikteki kışkırtıcı açıklamalarının, 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenlik, toprak bütünlüğü ve egemen haklarının açık ve pervasız bir ihlali olduğu" iddiasında bulundu.
"Türkiye'nin açıklamasının, bölgenin barış ve istikrarına yönelik tehditler de içerdiğini" öne süren Mavroyiannis, "Türkiye'nin, 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin münhasır ekonomik bölgesinde ve karasularında petrol ve doğal gaz araştırması ve çıkarılmasında hak ve çıkarı olduğunu iddia etmesinin uluslararası hukukta, BM'nin ilgili belgesinde ve 1982 BM Deniz Hukuk Konvansiyonu'nun ilgili bölümünde temeli olmadığını iddia etti.
LİLLİKAS, DOĞRUDAN TİCARETE ŞARTLI ÇÖZÜM ÖNERDİ: "MAGOSA'YA ANCAK RUMLAR DÖNERSE İZİN VERİRİZ"
Kıbrıs Rum Dışişleri Bakanı Yorgos Lillikas, Magosa limanının uluslararası ticarete açılmasına ancak, şehre Rumların geri dönmesi halinde izin vereceklerini söyledi.
AB Haber'e göre Kıbrıs Rum Dışişleri Bakanı Lillikas, (AB ile doğrudan ticaretin hayata geçirilmesiyle Magosa limanının faaliyete geçme olasılığı olması durumunda bunun mutlak surette "yasal sahiplerinin evlerine dönmesiyle bir arada düşünüleceğini" ifade etti. Lillikas, söz konusu önerilerinin Avrupa Birliği Daimi Temsilciler Komitesi COREPER'in geçen Şubat ayında yaptığı toplantıda kararlaştırıldığını belirterek bunun bağlayıcı olacağını kaydetti. Kıbrıs Rum Kesimi Dışişleri Bakanı, Rum bakan önerilerinin AB'nin Kuzey Kıbrıs ile hayata geçirmeye çalıştığı doğrudan ticaret tüzüğü paketinde yer alacağına işaret etti. Rum Meclisi Avrupa İşleri Komitesi'nde bir konuşma yapan Yorgos Lillikas, Kıbrıs Rum Kesimi'nin, doğrudan ticaret maddesinin geçmesi konusunda Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin çabalarıyla ilişkin sağlam "birçok düşünce"si bulunduğunu belirtti. Avrupa Birliği, Avrupa Komisyonu ve bazı Avrupa Birliği üyesi ülkeler doğrudan ticaret maddesinde ısrarlarına devam ettiklerini kaydeden Lillikas, "Bu madde yoğun tartışmalar sonucu ortaya kondu ve bilinen bir ülkenin, bilinen Dışişleri Bakanı'nın ısrarı da masumane değildi" dedi.
"DOĞRUDAN TİCARETİN PEŞİNİ BIRAKALIM"
Lillikas, "Kıbrıs sorununun çözümünün yeniden birleşme ve Avrupa Birliği prensipleri esasında olması gerektiği kararını alan biz, Avrupa Birliği ülkeleri, 27'imiz birden bunda samimiysek doğrudan ticaretin peşini bırakırız. Bu gelişmeler veya matematiksel hesaplamalarla ayrı sorunlar ve kazançlar sağlamaya çalışmak Kıbrıs'ın bölünmesine yol açar. Konu açıkça politiktir" şeklinde konuştu. Hazırlanmış olan Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün Kuzey Kıbrıs'taki havaalanı ve limanların açılmasından değil Kıbrıslı Türklerin ürünlerine Avrupa piyasasına girdiklerinde vergi uygulanmasıyla tercih edilebilir bir sistemden bahsettiğini kaydetti.
Alıntı:http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=497882

Kıbrıs Rum yönetimi, Akdeniz'de petrol araştırılması ve çıkarılması konusunda Mısır ve Lübnan'la yaptığı anlaşmalar üzerine açıklama yayımlayan Türkiye'yi, BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyine şikayet etti.
Rum haber ajansına göre, Güney Kıbrıs'ın BM'deki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Andreas Mavroyiannis, Dışişleri Bakanlığının 30 Ocak 2007 tarihinde yaptığı açıklamayı, BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyine bir mektupla şikayet etti.
Mavroyiannis, Türkiye'nin açıklamasını "kışkırtıcı" olarak niteleyerek, bunun Rum yönetimine yönelik, "tehdit ve gözdağı" olduğunu savundu.
Mektubunda, Rum yönetiminin ilgili kararlarının, "1982 BM Deniz Hukuku Konvansiyonu'ndan kaynaklanan egemenlik haklarıyla tam bir uyum içinde olduğunu" öne süren Mavroyiannis, "Türk ve Kıbrıs Türk basınının kışkırtıcı ve gerginlik yaratıcı haberlerinin yanı sıra Kıbrıs Türk toplumu lideri Mehmet Ali Talat'ın aynı nitelikteki kışkırtıcı açıklamalarının, 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenlik, toprak bütünlüğü ve egemen haklarının açık ve pervasız bir ihlali olduğu" iddiasında bulundu.
"Türkiye'nin açıklamasının, bölgenin barış ve istikrarına yönelik tehditler de içerdiğini" öne süren Mavroyiannis, "Türkiye'nin, 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin münhasır ekonomik bölgesinde ve karasularında petrol ve doğal gaz araştırması ve çıkarılmasında hak ve çıkarı olduğunu iddia etmesinin uluslararası hukukta, BM'nin ilgili belgesinde ve 1982 BM Deniz Hukuk Konvansiyonu'nun ilgili bölümünde temeli olmadığını iddia etti.
LİLLİKAS, DOĞRUDAN TİCARETE ŞARTLI ÇÖZÜM ÖNERDİ: "MAGOSA'YA ANCAK RUMLAR DÖNERSE İZİN VERİRİZ"
Kıbrıs Rum Dışişleri Bakanı Yorgos Lillikas, Magosa limanının uluslararası ticarete açılmasına ancak, şehre Rumların geri dönmesi halinde izin vereceklerini söyledi.
AB Haber'e göre Kıbrıs Rum Dışişleri Bakanı Lillikas, (AB ile doğrudan ticaretin hayata geçirilmesiyle Magosa limanının faaliyete geçme olasılığı olması durumunda bunun mutlak surette "yasal sahiplerinin evlerine dönmesiyle bir arada düşünüleceğini" ifade etti. Lillikas, söz konusu önerilerinin Avrupa Birliği Daimi Temsilciler Komitesi COREPER'in geçen Şubat ayında yaptığı toplantıda kararlaştırıldığını belirterek bunun bağlayıcı olacağını kaydetti. Kıbrıs Rum Kesimi Dışişleri Bakanı, Rum bakan önerilerinin AB'nin Kuzey Kıbrıs ile hayata geçirmeye çalıştığı doğrudan ticaret tüzüğü paketinde yer alacağına işaret etti. Rum Meclisi Avrupa İşleri Komitesi'nde bir konuşma yapan Yorgos Lillikas, Kıbrıs Rum Kesimi'nin, doğrudan ticaret maddesinin geçmesi konusunda Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin çabalarıyla ilişkin sağlam "birçok düşünce"si bulunduğunu belirtti. Avrupa Birliği, Avrupa Komisyonu ve bazı Avrupa Birliği üyesi ülkeler doğrudan ticaret maddesinde ısrarlarına devam ettiklerini kaydeden Lillikas, "Bu madde yoğun tartışmalar sonucu ortaya kondu ve bilinen bir ülkenin, bilinen Dışişleri Bakanı'nın ısrarı da masumane değildi" dedi.
"DOĞRUDAN TİCARETİN PEŞİNİ BIRAKALIM"
Lillikas, "Kıbrıs sorununun çözümünün yeniden birleşme ve Avrupa Birliği prensipleri esasında olması gerektiği kararını alan biz, Avrupa Birliği ülkeleri, 27'imiz birden bunda samimiysek doğrudan ticaretin peşini bırakırız. Bu gelişmeler veya matematiksel hesaplamalarla ayrı sorunlar ve kazançlar sağlamaya çalışmak Kıbrıs'ın bölünmesine yol açar. Konu açıkça politiktir" şeklinde konuştu. Hazırlanmış olan Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün Kuzey Kıbrıs'taki havaalanı ve limanların açılmasından değil Kıbrıslı Türklerin ürünlerine Avrupa piyasasına girdiklerinde vergi uygulanmasıyla tercih edilebilir bir sistemden bahsettiğini kaydetti.
Alıntı:http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=497882