- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) eski dışişleri bakanlarından Nikos Rolandis, Rum yönetimine, sözde "Münhasır Ekonomik Bölgesi" (MEB) içerisinde petrol ve doğalgaz arama çalışmalarıyla ilgili Türkiyenin uyarılarını dikkate alması çağrısı yaparak, "Türkiye, dediğini yapar" dedi.
Petrolde Kıbrıslı Türklerin de hakkı olduğunu vurgulayan ve Rum yönetimine, Türkiyenin müdahalesini önlemek için Kıbrıslı Türklerle bu konuda uyuşmayı öneren Rolandis, Türkiyenin uyarılarını "kabadayılık" olarak nitelemenin siyasi hata olduğunu vurgulayarak, bu yönde açıklaması olan yeni GKRY dışişleri bakanını eleştirdi.
Alithia gazetesine göre Rolandis, Rum tarafında yayın yapan "SuperSport" isimli radyoya yaptığı açıklamada, Rum yönetiminin Türkiyeye karşı çok dikkatli olması gerektiğini belirterek, "(Başbakan Recep Tayyip) Erdoğanın söylediklerini dikkate almadan ilerliyorum taktiği tehlikeler içeriyor" değerlendirmesinde bulundu.
"ERDOĞAN ÇOK KARARLI"
"Türkiye, tehditlerini bugüne kadar maalesef hayata geçirmiş bir ülkedir" diyen Rolandis, 1974 Barış Harekatı ile KKTCnin kuruluşu ve tanınması sürecini hatırlattı. Rolandis, habere göre, Türkiyenin şimdiki başbakanı Erdoğan çok kararlı bir kişidir, şu anda çok güçlüdür, generallerle karşı karşıya geldi, Türkiyenin sosyal yapısını değiştireceğini söyledi ve bunu başardı.
Türkiyenin söylediklerini basitçe kabadayılık olarak nitelememizin siyasi hata olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.
Yunanistanın, çatışmadan kaçınmak için "kendi petrolleri" meselesine girmediğine işaret eden Nikos Rolandis, şu bilgileri aktardı: "Hatırlatırım, Güney Kıbrıs ile Mısır arasındaki bölgenin (MEB) belirlenmesi anlaşmasına ilk ben imza atmıştım. O zaman da Yunanistan müdahale ederek bizden, bu meseleyi kendisinin Türkiye ile arasındaki meseleden uzak tutmamızı rica etmişti. Yani meseleye Yunanistan ve Türkiyeyi karıştırmamak için Güney Kıbrıs-Mısır arasındaki hattı 10 kilometre doğuya çekmiştik, çünkü Atina böyle bir mesele açmak istemiyordu. Bu tutanakların kopyaları bendedir. Ne olduğu haritada da görünüyor. Yunanistan buna dikkat ederek bu meselelerin dışında kalmak istedi. Yunanistan, siyasi açıdan ahmak olduğunu söyleyebileceğimiz bir ülke değildir. Ne olduğunu onlar da biliyor, onlar da çatışmaya giremeyeceklerini biliyorlar. E biz çatışmaya girebilir miyiz, bilmiyorum."
"AMERİKA KARIŞMAZ"
Türkiyenin, aramayı yürütecek Noble Energy şirketini rahatsız edecek bir harekette bulunursa Ankaranın Washington ile karşı karşıya gelip gelmeyeceği yönündeki soruyu ise Rolandis, "Amerikan hükümetinin buna karışmayacağı, çünkü Nobleın Amerikan şirketi olmadığı" şeklinde cevap verdi.
Nikos Rolandis, "Malta ile Libya arasında da benzer bir konu cereyan ettiği ve Kaddafinin savaş filosunu gönderdiği 1976daki olayı hatırlatmak isterim. Noblee oranla çok daha büyük olan Caltex (California Texas Oil Company) isimli Amerikan petrol devinden söz ediyoruz...Caltex platformunu toplayıp gitti.
Petrol şirketleri çok tutucu varlıklardır. Şimdi Noble için mi Türkiye ile savaşacak?" dedi.
"BİRAZ SİYASİ ZEKAMIZ OLSAYDI..."
ABDnin ne yapacağı sorulduğunda ise "İsraili yanına alacak" diyen Rolandis sözlerine şöyle devam etti: "Bunları, dikkatli olmamız için söylüyorum, hareket etmememiz gerektiği için değil... Petrol konusu seni mahvedebilir. Dünyanın pek çok yerinde bu görüldü. Bölgemizde, İsrail ile Lübnan arasında başka sorun başladı. Petrol için çok savaşlar yapıldı. Savaştan söz ederken de gerçek savaşı kastediyorum. Burada Türkiye gibi büyük bir ülkeden ve Akdenizde bir leke olan Kıbrıstan bahsediyoruz... Pek çok yabancı büyükelçi ile konuştum, hukuk konusunda çok kaygılılar.
Yani, petrolü bizim çıkarmamız ve Kıbrıslı Türklerin hiçbir şey almamaları adalet mi? Biz kendi büyütecimizden bakarak, adalet olduğunu düşündüğümüzü söylediğimizi zannediyoruz. Gerçekler böyle değil. Çoğu bize hak vermiyor, bunu bilmeliyiz. Biraz siyasi zekamız olsaydı, uluslararası alanda daha iyi çalışsaydık ve doğruyu söyleseydik olgular şimdi daha iyi gelişecekti."
"KIBRISLI TÜRKLER DE HAK SAHİBİ"
"Başımızı eğip Ankaranın her istediğini yapmamız mı gerek" sorusuna ise Nikos Rolandis şu cevabı verdi: "Size, Kıbrıslı Türklerin de petrollerde hak sahibi olduğunu teslim eden Kıbrıs Rum partileri olduğunu hatırlatayım. Ve bunun doğru olduğuna inanıyorum.
Petrol, eğer varsa, büyük bir zenginliktir. Ve Kıbrıslı Türklerden söz ediyorum, Türkiye ile herhangi bir anlaşmaya varmamızdan değil...
Önerim, Türkiyenin müdahalesini önlemek için Kıbrıslı Türklerle uyuşmamızdı. Çünkü bu mesele halledilmezse gelecekte hayatımız Türkiye ile hiç de kolay olmayacak. Yunanistanın şu anda Türkiye ile kriz yaratmak istemeyeceğinden eminim. Yunanistanın büyük olanaksızlıkları ile, bu kadar büyük ekonomik sorunlarınız varken köşeye sıkışıp kalırsınız, bize yardım etmek için ne yapabileceğini zannediyorsunuz? Türkiye, bizi münhasır ekonomik bölgemiz içerisinde doğalgaz aramaları konusunda geri adım atmaya zorlarsa egemenlik haklarımızla ilgili sorunlarla karşı karşıya kalacağız. İşler ters giderse; Türkiye gelir ve Nobleın önünü keser ve toparlanıp gitmeye zorlarsa, o zaman egemenliğimiz ne olacak? Önceden, çok daha dikkatli düşünebilseydik egemenliğimizi tehlikeye sokmazdık. Türkiye öngörülemez ülkedir, bunu daha önce gösterdi. Türkiye bizi zorlar ve biz de Nobleı geri çekersek o zaman egemenliğimizi de çekmiş olacağız ve onu (egemenliği) hiçbir yerde bulamayacağız." Bu arada, Rum basını, Rum yönetiminin sözde "Münhasır Ekonomik Bölgesi" içerisinde daha önce 1 Ekimde başlayacağı duyurulan doğalgaz sondaj çalışmalarını, 21 Eylüle çektiğini duyurdu.
Kaynak
Petrolde Kıbrıslı Türklerin de hakkı olduğunu vurgulayan ve Rum yönetimine, Türkiyenin müdahalesini önlemek için Kıbrıslı Türklerle bu konuda uyuşmayı öneren Rolandis, Türkiyenin uyarılarını "kabadayılık" olarak nitelemenin siyasi hata olduğunu vurgulayarak, bu yönde açıklaması olan yeni GKRY dışişleri bakanını eleştirdi.
Alithia gazetesine göre Rolandis, Rum tarafında yayın yapan "SuperSport" isimli radyoya yaptığı açıklamada, Rum yönetiminin Türkiyeye karşı çok dikkatli olması gerektiğini belirterek, "(Başbakan Recep Tayyip) Erdoğanın söylediklerini dikkate almadan ilerliyorum taktiği tehlikeler içeriyor" değerlendirmesinde bulundu.
"ERDOĞAN ÇOK KARARLI"
"Türkiye, tehditlerini bugüne kadar maalesef hayata geçirmiş bir ülkedir" diyen Rolandis, 1974 Barış Harekatı ile KKTCnin kuruluşu ve tanınması sürecini hatırlattı. Rolandis, habere göre, Türkiyenin şimdiki başbakanı Erdoğan çok kararlı bir kişidir, şu anda çok güçlüdür, generallerle karşı karşıya geldi, Türkiyenin sosyal yapısını değiştireceğini söyledi ve bunu başardı.
Türkiyenin söylediklerini basitçe kabadayılık olarak nitelememizin siyasi hata olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.
Yunanistanın, çatışmadan kaçınmak için "kendi petrolleri" meselesine girmediğine işaret eden Nikos Rolandis, şu bilgileri aktardı: "Hatırlatırım, Güney Kıbrıs ile Mısır arasındaki bölgenin (MEB) belirlenmesi anlaşmasına ilk ben imza atmıştım. O zaman da Yunanistan müdahale ederek bizden, bu meseleyi kendisinin Türkiye ile arasındaki meseleden uzak tutmamızı rica etmişti. Yani meseleye Yunanistan ve Türkiyeyi karıştırmamak için Güney Kıbrıs-Mısır arasındaki hattı 10 kilometre doğuya çekmiştik, çünkü Atina böyle bir mesele açmak istemiyordu. Bu tutanakların kopyaları bendedir. Ne olduğu haritada da görünüyor. Yunanistan buna dikkat ederek bu meselelerin dışında kalmak istedi. Yunanistan, siyasi açıdan ahmak olduğunu söyleyebileceğimiz bir ülke değildir. Ne olduğunu onlar da biliyor, onlar da çatışmaya giremeyeceklerini biliyorlar. E biz çatışmaya girebilir miyiz, bilmiyorum."
"AMERİKA KARIŞMAZ"
Türkiyenin, aramayı yürütecek Noble Energy şirketini rahatsız edecek bir harekette bulunursa Ankaranın Washington ile karşı karşıya gelip gelmeyeceği yönündeki soruyu ise Rolandis, "Amerikan hükümetinin buna karışmayacağı, çünkü Nobleın Amerikan şirketi olmadığı" şeklinde cevap verdi.
Nikos Rolandis, "Malta ile Libya arasında da benzer bir konu cereyan ettiği ve Kaddafinin savaş filosunu gönderdiği 1976daki olayı hatırlatmak isterim. Noblee oranla çok daha büyük olan Caltex (California Texas Oil Company) isimli Amerikan petrol devinden söz ediyoruz...Caltex platformunu toplayıp gitti.
Petrol şirketleri çok tutucu varlıklardır. Şimdi Noble için mi Türkiye ile savaşacak?" dedi.
"BİRAZ SİYASİ ZEKAMIZ OLSAYDI..."
ABDnin ne yapacağı sorulduğunda ise "İsraili yanına alacak" diyen Rolandis sözlerine şöyle devam etti: "Bunları, dikkatli olmamız için söylüyorum, hareket etmememiz gerektiği için değil... Petrol konusu seni mahvedebilir. Dünyanın pek çok yerinde bu görüldü. Bölgemizde, İsrail ile Lübnan arasında başka sorun başladı. Petrol için çok savaşlar yapıldı. Savaştan söz ederken de gerçek savaşı kastediyorum. Burada Türkiye gibi büyük bir ülkeden ve Akdenizde bir leke olan Kıbrıstan bahsediyoruz... Pek çok yabancı büyükelçi ile konuştum, hukuk konusunda çok kaygılılar.
Yani, petrolü bizim çıkarmamız ve Kıbrıslı Türklerin hiçbir şey almamaları adalet mi? Biz kendi büyütecimizden bakarak, adalet olduğunu düşündüğümüzü söylediğimizi zannediyoruz. Gerçekler böyle değil. Çoğu bize hak vermiyor, bunu bilmeliyiz. Biraz siyasi zekamız olsaydı, uluslararası alanda daha iyi çalışsaydık ve doğruyu söyleseydik olgular şimdi daha iyi gelişecekti."
"KIBRISLI TÜRKLER DE HAK SAHİBİ"
"Başımızı eğip Ankaranın her istediğini yapmamız mı gerek" sorusuna ise Nikos Rolandis şu cevabı verdi: "Size, Kıbrıslı Türklerin de petrollerde hak sahibi olduğunu teslim eden Kıbrıs Rum partileri olduğunu hatırlatayım. Ve bunun doğru olduğuna inanıyorum.
Petrol, eğer varsa, büyük bir zenginliktir. Ve Kıbrıslı Türklerden söz ediyorum, Türkiye ile herhangi bir anlaşmaya varmamızdan değil...
Önerim, Türkiyenin müdahalesini önlemek için Kıbrıslı Türklerle uyuşmamızdı. Çünkü bu mesele halledilmezse gelecekte hayatımız Türkiye ile hiç de kolay olmayacak. Yunanistanın şu anda Türkiye ile kriz yaratmak istemeyeceğinden eminim. Yunanistanın büyük olanaksızlıkları ile, bu kadar büyük ekonomik sorunlarınız varken köşeye sıkışıp kalırsınız, bize yardım etmek için ne yapabileceğini zannediyorsunuz? Türkiye, bizi münhasır ekonomik bölgemiz içerisinde doğalgaz aramaları konusunda geri adım atmaya zorlarsa egemenlik haklarımızla ilgili sorunlarla karşı karşıya kalacağız. İşler ters giderse; Türkiye gelir ve Nobleın önünü keser ve toparlanıp gitmeye zorlarsa, o zaman egemenliğimiz ne olacak? Önceden, çok daha dikkatli düşünebilseydik egemenliğimizi tehlikeye sokmazdık. Türkiye öngörülemez ülkedir, bunu daha önce gösterdi. Türkiye bizi zorlar ve biz de Nobleı geri çekersek o zaman egemenliğimizi de çekmiş olacağız ve onu (egemenliği) hiçbir yerde bulamayacağız." Bu arada, Rum basını, Rum yönetiminin sözde "Münhasır Ekonomik Bölgesi" içerisinde daha önce 1 Ekimde başlayacağı duyurulan doğalgaz sondaj çalışmalarını, 21 Eylüle çektiğini duyurdu.
Kaynak