1001Design
330i ///M3 Design
Uzun süredir erişimi engellenen YouTube için Abant'ta düzenlenen zirvede hakimler, savcı ve avukatlar, Bakanlık yetkilileri, RTÜK ve internet sitelerinden temsilciler çözüm arıyor.
Atatürk'e hakaret içeren videolar nedeniyle sık sık erişimi engellenen video paylaşım sitesi YouTube için Abant'ta bir zirve düzenleniyor.
YouTube adına gözlemcilerin ve farklı kesimlerden yetkililerin bir araya geldiği zirvede her kesimden kapatma olaylarına ilgili görüşler dile getiriliyor.
2 gün sürecek olan zirvede öne çıkan başlıklar erişim engellenmesi, filtreleme, internette uygunsuz içerik ve mahkeme kararları...
15.000 şikayet var
Toplantıda resmi makamlara gelen şikayetler hakkında bilgiler veren Telekomünikasyon Kurumu İnternet Dairesi Başkanı Osman Nihat Şen, 16 Haziran 2008'e kadar toplam 15.000 civarında "suç" ihbarı geldiğini, son 6 ay içinde 170 site için "erişimi engelleme" kararı olduğunu söyledi.
Nasıl karar alınıyor?
Zirvede söz alan Ankara Cumhuriyet Savcılığı Basın Savcısı Nadi Türkaslan ise kapatılma süreciyle ilgili detayları aktardı. Emniyet Müdürlüğü veya Genelkurmay'a gelen e-postaların ardından kendilerine şikayetlerin ulaştığını ileten Türkaslan, 5816 sayılı Erişimi Engellemeyi Kapsayan Kanun maddesi gereği erişimin engellendiğini ifade etti.
Türk yetkililerin ilgili kişilere dair IP adreslerini istediğini ancak YouTube tarafının bu bilgileri ticari sır oldukları gerekçesiyle vermediklerini ifade eden Türkaslan, videoyu siteye gönderen esas suçlulara ulaşılamadığının altını çizdi.
YouTube'un sadece Türkiye'deki veritabanını kaldırdığını söyleyen Türkaslan videoların tamamen içerikten kaldırılması gerektiğini aksi takdirde erişime izin verilemeyeceğini de sözlerine ekledi.
Bilinçlendirme Merkezi önerisi
Ulaştırma Bakanlığı adına konuşan İhsan Cihan, Avrupa'daki olduğu gibi Türkiye'de de internet için bilinçlendirme merkezlerinin kurulabileceğini belirterek kanundaki "erişimin" yanlış ifade edildiğini savundu. İnternet erişiminin engellenmesinin kişilerin internet kullanım haklarına aykırı olduğunu söyleyen Cihan, bu merkezler aracılığıyla her yıl ne kadar kişinin bilinçlendirildiğinin istatistiki olarak takip edilmesi ve bu bilgilerin kurum ve kuruluşlarla paylaşılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Atatürk'e hakaret içeren videolar nedeniyle sık sık erişimi engellenen video paylaşım sitesi YouTube için Abant'ta bir zirve düzenleniyor.
YouTube adına gözlemcilerin ve farklı kesimlerden yetkililerin bir araya geldiği zirvede her kesimden kapatma olaylarına ilgili görüşler dile getiriliyor.
2 gün sürecek olan zirvede öne çıkan başlıklar erişim engellenmesi, filtreleme, internette uygunsuz içerik ve mahkeme kararları...
15.000 şikayet var
Toplantıda resmi makamlara gelen şikayetler hakkında bilgiler veren Telekomünikasyon Kurumu İnternet Dairesi Başkanı Osman Nihat Şen, 16 Haziran 2008'e kadar toplam 15.000 civarında "suç" ihbarı geldiğini, son 6 ay içinde 170 site için "erişimi engelleme" kararı olduğunu söyledi.
Nasıl karar alınıyor?
Zirvede söz alan Ankara Cumhuriyet Savcılığı Basın Savcısı Nadi Türkaslan ise kapatılma süreciyle ilgili detayları aktardı. Emniyet Müdürlüğü veya Genelkurmay'a gelen e-postaların ardından kendilerine şikayetlerin ulaştığını ileten Türkaslan, 5816 sayılı Erişimi Engellemeyi Kapsayan Kanun maddesi gereği erişimin engellendiğini ifade etti.
Türk yetkililerin ilgili kişilere dair IP adreslerini istediğini ancak YouTube tarafının bu bilgileri ticari sır oldukları gerekçesiyle vermediklerini ifade eden Türkaslan, videoyu siteye gönderen esas suçlulara ulaşılamadığının altını çizdi.
YouTube'un sadece Türkiye'deki veritabanını kaldırdığını söyleyen Türkaslan videoların tamamen içerikten kaldırılması gerektiğini aksi takdirde erişime izin verilemeyeceğini de sözlerine ekledi.
Bilinçlendirme Merkezi önerisi
Ulaştırma Bakanlığı adına konuşan İhsan Cihan, Avrupa'daki olduğu gibi Türkiye'de de internet için bilinçlendirme merkezlerinin kurulabileceğini belirterek kanundaki "erişimin" yanlış ifade edildiğini savundu. İnternet erişiminin engellenmesinin kişilerin internet kullanım haklarına aykırı olduğunu söyleyen Cihan, bu merkezler aracılığıyla her yıl ne kadar kişinin bilinçlendirildiğinin istatistiki olarak takip edilmesi ve bu bilgilerin kurum ve kuruluşlarla paylaşılması gerektiğini sözlerine ekledi.