anakinrick
1.618
Bugün tarihli Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde Sayın Gürcan Bilgiç'in hınçla kaleme aldığı mantık ve bilgiden uzak bir yazısı yayınlanmıştır.
Öncelikle Sayın Bilgiç, yazı da bana tura da bana, anlayışı ile kaleme aldığı kendince zeka ürünü ama aslında hiçbir kararlığı olmayan tarzından bir an önce vazgeçmelidir.
Dünya çapında yıldızları kulübe kazandırmak birden fazla değişkenin bir araya gelmesi ile mümkün olabilmektedir. Kadronun ihtiyacı, bu ihtiyaca uygun yıldız oyuncunun bulunması, yıldız oyuncunun Türkiye'de oynamayı kabul etmesi, kulübün planlanan transfer konusundaki maddi imkanları ile transferi düşünülen yıldız oyuncunun maddi taleplerinin bağdaşması söz konusu değişkenlerin bazılarıdır. Her transfer döneminde kulübümüze diğer büyük kulüpler gibi pek çok futbolcunun transferine ilişkin öneriler gelmekte, bu öneriler yukarıda sayılan değişkenler de dahil olmak üzere pek çok açıdan değerlendirilmekte ve bir kısmını gerçekleştirebilmek için çalışma yapılmaktadır. Yapılan çalışmaların ardından bunların bir kısmı kulübümüze transfer edilmektedir. Nitekim bu kriterlere göre Anelka, Alex, Ortega, Hooijdonk, Appiah, Kezman, Roberto Carlos gibi dünyanın önde gelen futbolcuları kulübümüze transfer edilmişlerdir.
Başkanımızın Sayın Aziz Yıldırım yukarıdaki değişkenleri değerlendirmek ve gözetmek suretiyle transfer konusunda yürütülen çalışmalara ilişkin ipuçlarını basınla ve kamuoyu ile paylaşmıştır. Ancak bir kez daha altı çizilmelidir ki süren bir transfer çalışmasının kulübe transfer ile sonlanması yukarıda izah olunan değerlendirmenin bir sonucudur. Bunun içindir ki her ne pahasına olursa olsun sırf transfer yapmış olmak için değil kulüp menfaatleri gözetilerek transfer yapılmaktadır. Yoksa Gürcan Bilgiç ya da spor medyası istedi diye bu gerçekler göz ardı edilerek kulübün geleceğini ipotek altına alan, gelecek yönetimleri ağır borç altına sokacak nitelikteki bir transfer yapılmamaktadır.
Mehmet Aurelio'nun kulübümüzden ayrılmasının ardından yerine yapılacak transfer konusunda da benzer düşünce ile hareket edilmiştir. Xavi Alonso'nun Türkiye'ye gelmek istememesi sebebi ile transferi yapılamamıştır. Senna için ise kulübünün 24 milyon Euro bonservis istemesi sebebi ile transferden vazgeçilmiştir. Josico bu mevkide Sayın Aragones'in tercihi olduğu için transfer edilmiştir. Yani basının gönlüne uygun olsun olmasın bu mevkiye yapılan transfer kulüp tarafından bu konuda yapılan değerlendirmeye uygundur. Kaldı ki Sayın Bilgiç'in önceki yazılarında kaleme aldığı ve şiddetle eleştirdiği TFF'nin 6+2 uygulaması da düşünülürse yapılan transferin maliyeti de göze alındığında bu transferden kulübün beklentileri karşılanmıştır.
Sözleşmesi biten futbolcular ile kulübün yollarının ayrılması hususundaki düşüncesinde Sayın Gürcan Bilgiç tamamen objektiflikten uzaktır. Yazının bu bölümünü kafasının arkasındaki düşünceler ile kaleme almıştır ve hiçbir araştırma yapmadan yazdığı bu bölüm ile tabir caiz ise biraz da komik duruma düşmüştür. Şöyle ki; evvelemirde futbolda kadrolar değişime son derece açıktır. Gürcan Bilgiç'in yazısının başında kaleme aldığı dünya starlarının
transferi de bu değişkenliğin bir sonucudur. Pek az istisnanın dışında futbola başladığı kulüpte futbolu bırakmış futbolcu sayısı son derece azdır. Yazıda ismi sayılan ve Fenerbahçe Kulübüne son derece değerli hizmetlerde bulunmuş bu futbolcular değişik sebepler ile kulübümüzden ayrılmışlardır. Bu futbolculardan Rüştü ayrılmasının ardından kulübümüze geri dönmüş ve uzun yıllar takdir ettiğimiz başarılı hizmetlerde bulunmuştur. Adı geçen
futbolculardan geri dönmeyi arzu edenler gelecekte de kulübün ihtiyaçları doğrultusunda kadromuzda yer alabilecektir. Kendilerine ilk teklif gelen futbolcularımız da Sayın Bilgiç'in düşüncesinin aksine ilk fırsatta gitmemiştir. Bunun en yakın örnekleri bu sezon sözleşme yenileyen Semih Şentürk ve Önder Turacı olmuştur. Yazıda ismi geçen futbolcularımızın hemen tamamı ile kulübümüzden ayrılmalarından önce günlerce görüşülmüş en az kendilerine gelen teklif kadar teklifte bulunulmuştur. Ayrılan futbolcularımızın pek çoğu yurt dışında futbol oynama hedefleri doğrultusunda kulüpten ayrılmıştır. Bu hedefi yaratan sebepler ise Gürcan Bilgiç'in de malumudur. Öte yandan Sayın Bilgiç'in saydığı futbolcuların olduğu dönemde özellikle yurtdışında yaşanan başarılar ile kadrolarda son yıllarda yaşanan değişimler neticesinde yaşanan başarılar da ortadadır.
Güiza konusunda ise Sayın Gürcan Bilgiç'in yaklaşımını anlayabilmek mümkün değildir. İspanya Liginin Gol kralı olan ve halen İspanya Milli Takımı oyuncusu olan futbolcumuzu böylesine küçümsemek Sayın Bilgiç'in haddi değildir. Mallorca Kulübünün satış değeri nereden ve nasıl öğrenilmiştir. Sayın Bilgiç yazısındaki bu alıntıya bir referans göstermelidir. Her duyduğuna itibar etmemeli ve ciddiye alıp yazmamalıdır. İspanya Ligi gol kralının transfer edilmesinin bu kadar sıradanlaştırılmasını anlamak da mümkün değildir.
Gelelim Sayın Bilgiç'in yazısının en anlamlı bölümüne yani hamaset kayığına bindirdikleri milyonlarca taraftarı, konuları-gündemi değiştirerek oyalıyorlar "Tek Kimlik Fenerbahçe" yazılarını yazdırarak hedef şaşırtıyorlar kısmına. Öncelikle Sayın Gürcan Bilgiç lütfen bize açıklayınız "Tek Kimlik Fenerbahçe" yazısı nasıl bir hedef şaşırtmadır?. Hangi hedef
şaşırtılmıştır?. Yoksa siz bu yazınızla hedef şaşırtıp, tribünleri eli geçirmeye çalışan ve Fenerbahçe üst kimliği dışında kendi üst kimliklerini yaratmaya, bu üst kimlik altında nemalanmaya çalışanlara karşı yapılan mücadeleye karşı mı hedef şaşırtıyorsun?. Acaba sizin amacınız kendince üst kimlik yaratmaya çalışanlara karşı mücadele verenleri bu şekilde yıpratıp, bu mücadeleden döndürmek mi. Lütfen siz de bunu açıklayınız.
"Sakatlar dışarı" başlığı ile yazdığınız bölüm ise gerçekten son derece çirkin bir yalandır. Türkiye'nin ve Avrupa'nın en modern stadyumlarından birine sahip olan Fenerbahçe Spor Kulübü engelli vatandaşlarımız için de onların karşılaşmaları rahat bir biçimde takip edebilecekleri alanlara sahiptir. Bu alanlar Türkiye'deki tüm stadyumlarda bulunan engelli
vatandaşlar için ayrılmış bölümlerden kontenjanı en yüksek ve konumu en iyi olanıdır. Bu alanın kontenjanı dahilinde her karşılaşmada engelli vatandaşlarımız gelip maçlarımızı takip etmektedirler. Böylesine bir konuda dahi yalan yazmak sizin ne kadar çirkin bir saldırı içerisinde olduğunuzun en net göstergesidir.
fenerbahce.org
Öncelikle Sayın Bilgiç, yazı da bana tura da bana, anlayışı ile kaleme aldığı kendince zeka ürünü ama aslında hiçbir kararlığı olmayan tarzından bir an önce vazgeçmelidir.
Dünya çapında yıldızları kulübe kazandırmak birden fazla değişkenin bir araya gelmesi ile mümkün olabilmektedir. Kadronun ihtiyacı, bu ihtiyaca uygun yıldız oyuncunun bulunması, yıldız oyuncunun Türkiye'de oynamayı kabul etmesi, kulübün planlanan transfer konusundaki maddi imkanları ile transferi düşünülen yıldız oyuncunun maddi taleplerinin bağdaşması söz konusu değişkenlerin bazılarıdır. Her transfer döneminde kulübümüze diğer büyük kulüpler gibi pek çok futbolcunun transferine ilişkin öneriler gelmekte, bu öneriler yukarıda sayılan değişkenler de dahil olmak üzere pek çok açıdan değerlendirilmekte ve bir kısmını gerçekleştirebilmek için çalışma yapılmaktadır. Yapılan çalışmaların ardından bunların bir kısmı kulübümüze transfer edilmektedir. Nitekim bu kriterlere göre Anelka, Alex, Ortega, Hooijdonk, Appiah, Kezman, Roberto Carlos gibi dünyanın önde gelen futbolcuları kulübümüze transfer edilmişlerdir.
Başkanımızın Sayın Aziz Yıldırım yukarıdaki değişkenleri değerlendirmek ve gözetmek suretiyle transfer konusunda yürütülen çalışmalara ilişkin ipuçlarını basınla ve kamuoyu ile paylaşmıştır. Ancak bir kez daha altı çizilmelidir ki süren bir transfer çalışmasının kulübe transfer ile sonlanması yukarıda izah olunan değerlendirmenin bir sonucudur. Bunun içindir ki her ne pahasına olursa olsun sırf transfer yapmış olmak için değil kulüp menfaatleri gözetilerek transfer yapılmaktadır. Yoksa Gürcan Bilgiç ya da spor medyası istedi diye bu gerçekler göz ardı edilerek kulübün geleceğini ipotek altına alan, gelecek yönetimleri ağır borç altına sokacak nitelikteki bir transfer yapılmamaktadır.
Mehmet Aurelio'nun kulübümüzden ayrılmasının ardından yerine yapılacak transfer konusunda da benzer düşünce ile hareket edilmiştir. Xavi Alonso'nun Türkiye'ye gelmek istememesi sebebi ile transferi yapılamamıştır. Senna için ise kulübünün 24 milyon Euro bonservis istemesi sebebi ile transferden vazgeçilmiştir. Josico bu mevkide Sayın Aragones'in tercihi olduğu için transfer edilmiştir. Yani basının gönlüne uygun olsun olmasın bu mevkiye yapılan transfer kulüp tarafından bu konuda yapılan değerlendirmeye uygundur. Kaldı ki Sayın Bilgiç'in önceki yazılarında kaleme aldığı ve şiddetle eleştirdiği TFF'nin 6+2 uygulaması da düşünülürse yapılan transferin maliyeti de göze alındığında bu transferden kulübün beklentileri karşılanmıştır.
Sözleşmesi biten futbolcular ile kulübün yollarının ayrılması hususundaki düşüncesinde Sayın Gürcan Bilgiç tamamen objektiflikten uzaktır. Yazının bu bölümünü kafasının arkasındaki düşünceler ile kaleme almıştır ve hiçbir araştırma yapmadan yazdığı bu bölüm ile tabir caiz ise biraz da komik duruma düşmüştür. Şöyle ki; evvelemirde futbolda kadrolar değişime son derece açıktır. Gürcan Bilgiç'in yazısının başında kaleme aldığı dünya starlarının
transferi de bu değişkenliğin bir sonucudur. Pek az istisnanın dışında futbola başladığı kulüpte futbolu bırakmış futbolcu sayısı son derece azdır. Yazıda ismi sayılan ve Fenerbahçe Kulübüne son derece değerli hizmetlerde bulunmuş bu futbolcular değişik sebepler ile kulübümüzden ayrılmışlardır. Bu futbolculardan Rüştü ayrılmasının ardından kulübümüze geri dönmüş ve uzun yıllar takdir ettiğimiz başarılı hizmetlerde bulunmuştur. Adı geçen
futbolculardan geri dönmeyi arzu edenler gelecekte de kulübün ihtiyaçları doğrultusunda kadromuzda yer alabilecektir. Kendilerine ilk teklif gelen futbolcularımız da Sayın Bilgiç'in düşüncesinin aksine ilk fırsatta gitmemiştir. Bunun en yakın örnekleri bu sezon sözleşme yenileyen Semih Şentürk ve Önder Turacı olmuştur. Yazıda ismi geçen futbolcularımızın hemen tamamı ile kulübümüzden ayrılmalarından önce günlerce görüşülmüş en az kendilerine gelen teklif kadar teklifte bulunulmuştur. Ayrılan futbolcularımızın pek çoğu yurt dışında futbol oynama hedefleri doğrultusunda kulüpten ayrılmıştır. Bu hedefi yaratan sebepler ise Gürcan Bilgiç'in de malumudur. Öte yandan Sayın Bilgiç'in saydığı futbolcuların olduğu dönemde özellikle yurtdışında yaşanan başarılar ile kadrolarda son yıllarda yaşanan değişimler neticesinde yaşanan başarılar da ortadadır.
Güiza konusunda ise Sayın Gürcan Bilgiç'in yaklaşımını anlayabilmek mümkün değildir. İspanya Liginin Gol kralı olan ve halen İspanya Milli Takımı oyuncusu olan futbolcumuzu böylesine küçümsemek Sayın Bilgiç'in haddi değildir. Mallorca Kulübünün satış değeri nereden ve nasıl öğrenilmiştir. Sayın Bilgiç yazısındaki bu alıntıya bir referans göstermelidir. Her duyduğuna itibar etmemeli ve ciddiye alıp yazmamalıdır. İspanya Ligi gol kralının transfer edilmesinin bu kadar sıradanlaştırılmasını anlamak da mümkün değildir.
Gelelim Sayın Bilgiç'in yazısının en anlamlı bölümüne yani hamaset kayığına bindirdikleri milyonlarca taraftarı, konuları-gündemi değiştirerek oyalıyorlar "Tek Kimlik Fenerbahçe" yazılarını yazdırarak hedef şaşırtıyorlar kısmına. Öncelikle Sayın Gürcan Bilgiç lütfen bize açıklayınız "Tek Kimlik Fenerbahçe" yazısı nasıl bir hedef şaşırtmadır?. Hangi hedef
şaşırtılmıştır?. Yoksa siz bu yazınızla hedef şaşırtıp, tribünleri eli geçirmeye çalışan ve Fenerbahçe üst kimliği dışında kendi üst kimliklerini yaratmaya, bu üst kimlik altında nemalanmaya çalışanlara karşı yapılan mücadeleye karşı mı hedef şaşırtıyorsun?. Acaba sizin amacınız kendince üst kimlik yaratmaya çalışanlara karşı mücadele verenleri bu şekilde yıpratıp, bu mücadeleden döndürmek mi. Lütfen siz de bunu açıklayınız.
"Sakatlar dışarı" başlığı ile yazdığınız bölüm ise gerçekten son derece çirkin bir yalandır. Türkiye'nin ve Avrupa'nın en modern stadyumlarından birine sahip olan Fenerbahçe Spor Kulübü engelli vatandaşlarımız için de onların karşılaşmaları rahat bir biçimde takip edebilecekleri alanlara sahiptir. Bu alanlar Türkiye'deki tüm stadyumlarda bulunan engelli
vatandaşlar için ayrılmış bölümlerden kontenjanı en yüksek ve konumu en iyi olanıdır. Bu alanın kontenjanı dahilinde her karşılaşmada engelli vatandaşlarımız gelip maçlarımızı takip etmektedirler. Böylesine bir konuda dahi yalan yazmak sizin ne kadar çirkin bir saldırı içerisinde olduğunuzun en net göstergesidir.
fenerbahce.org