Resident Evil: Operation Raccoon City İncelemesi (PS3) [ING]

W.PiTToN

W.C.ConsuAllen
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
19,043
Reaction score
0
Puanları
0
reorc-475x296.jpg

Capcom’un en çok önem verdiği serilerden biri olan Resident Evil’ın bunca yıldır devam etmesine şaşırmamak gerek. Ancak aynı yıl içinde iki oyun birden çıkaracak olmaları, pek alıştığımız bir durum değil. Ekim’de üç platforma da çıkacak olan Resident Evil 6’dan önce, ısınma turları için Resident Evil: Operation Raccoon City’nin ilk olarak Xbox 360 ve PlayStation 3 versiyonları, sonrasında da PC sürümü raflarda yerini aldı. Bakalım bu ısınma turu Resident Evil 6’ya mı hazırlayacak bizi, yoksa seriden mi soğutacak?
Bundan yaklaşık 16 yıl önce başlayan RE hikayesi, Resident Evil 5 ile birlikte eleştiri oklarını üstüne çekmeye başlamıştı. Özellikle dördüncü oyunda yakalanan başarıdan sonra beşinci oyun beklentilerin çok altında kalmıştı. Lakin Capcom RE’den vazgeçmedi, vazgeçmek kolay da değildi zaten. Sonuçta milyonlarca seveni olan bir seriydi bu. Resident Evil 6 duyuruldu ama öncesinde çorba niyetine Operation Raccoon City sunuldu.
Co-op Zombi Avı

Slant Six Games tarafından geliştirilen yapım alışılmış RE profilinden farklı bir görüntü çiziyor. Daha ana menüdeyken oyunun senaryo ağırlıklı değil, ‘co-op’ oynanışı ön plana çıkardığını anlıyoruz. ‘Campaing’ moduna geldiğimizde dahi tek kişilik oynayabileceğimiz özel bölüm ile ‘online’ bölümü aynı yerde görüyoruz. Bu bölümden ayrı olarak bir de ‘multiplayer’ kısmı bulunuyor. Resident Evil hikayesinden aşina olduğumuz karakterleri sadece bu bölümde görebiliyoruz. Takım çatışmaları ve hayatta kalma gibi oyun modları bulunuyor. Zombilerin tükenmeden akın akın geldiği bir oyun modu olmasa şaşardım zaten.

Senaryoya moduna dönecek olursak, ki ne kadar senaryo denir bilmiyorum ama yapımda böyle isimlendirilmiş bu kısım, oyunun hikayesi RE 2 ile 3 arasında geçiyor. Bu zamana kadar alt etmek için mücadele ettiğimiz Umbrella uğruna savaşacağız Raccoon City’de. Zombi istilasında Umbrella Şirketi’nin de parmağının olduğunu ifşa eden kanıtları ortadan kaldırmak için görevlendirilen USS, yani Umbrella Güvenlik Servisi’nde yer alıyoruz. Konu ile ilgili bildiğimiz bu kadar, zaten derin bir hikaye akışı veya geçmiş oyunlarla ilgili doğru düzgün bir bağlantı yok. Karakter seçim ekranında oyalanıp daha sonra zombi avlamaya geçiyoruz umarsızca.
Takımı 4 kişiden oluşturabiliyoruz ve USS’ten seçebileceğimiz 6 adet karakter bulunuyor; uzun menzilli dürbünlü tüfekleriyle Vector, Sam Fisher tarzı gece görüş gözlükleri ve sessiz silahlarıyla Spectre, sıcak çatışmaların askeri olan otomatik tüfekleriyle Lupo, elinde patlayıcılar ve pompalı tüfekleri bulunan iri cüsseli Beltway, mühendislik işlerini gören Four Eyes ve ekibin sağlığından sorumlu sıhhiye Bertha. Oyuna girerken bu karakterlerden özellikleri uygun olan dördü ile ekibinizi oluşturuyorsunuz. Aralarından birini siz yöneteceksiniz elbette. Her bölümün başında bu ekran ile ekip oluşturma işlemi yapacak ve bölümlerde topladığınız puanları bu ekranda harcayacaksınız.

Puanları harcadığınız kısıma, karakter geliştirmeden ziyade karakterleri özelleştirme ekranı diyebiliriz. Her karakterin ‘aktif’ ve ‘pasif’ olmak üzere iki başlık altında toplam 5 tane özel gücü veya silahı bulunuyor. Aktif özellikleri puanlarınızla satın aldığınız zaman karakteriniz onu sürekli olarak kullanıyor. Mesela Beltway’in aktif özellikleri kısmında bir zırh bulunuyor ve zırhı aldığınız zaman bölümlere onu giyerek çıkıyor kendisi. Sıhhiye Bertha’nın aktif özelliklerinde sağlık çantası bulunuyor ve bunu aldığınız zaman fazladan iğne taşımasına imkan veriyorsunuz.
Pasif özellikler ise aldığınız zaman kullanıma hazır olarak bekliyor, ancak açtığınız 3 pasif özel güçten birini seçerek bölümlere girebiliyorsunuz. Diyelim ki uzaktan kumandalı mayın ve yapışkan bomba açtığınız pasif özelliklerden ikisi. Bölüme girmeden önce bunlardan sadece birini seçebiliyorsunuz. Ayrıca oyun esnasında kullanmak için üçgen tuşuna basmanız gerekiyor. Kullandığınız zaman belli bir süre pasif kalıyor bu özellik ve sağ alttaki bar yenilendiğinde tekrar kullanıma açılıyor. Mesela Spectre ile oynarken bir süreliğine duvarların arkasını gösteren gözlüğü aktif hale getirebiliyorsunuz.
Bunların yanında tüm karakterlerin ortak alanı olan silah bölümü var. Birçok silah ve tüfek kilitli durumda. Yine kazandığınız puanlarla bu silahları açmanız gerekiyor. Açtığınız silahları, seçeceğiniz herhangi bir karakter ile kullanabiliyorsunuz ama silahlar oldukça pahalı ve hepsini kullanıma açmanız biraz masraflı oluyor.

Zeka Sorunu

Tıpkı Resident Evil 5’teki gibi omuz kamerası kullanılmış. Ancak bazı zamanlar kamera saçma açılardan gösterim yapıyor ve tam olarak ne olup bittiğini göremiyorsunuz. Grafikler PS3’te fena durmuyor, ışıklandırma efektleri oldukça iyi olmuş. Ancak patlama ve yangın efektleri ve zombi modellemeleri için aynı şeyleri söylemiyorum. Hikaye yok, atmosferi güçlendirecek müzikler yok, kısacası insanı havaya sokacak hiçbir malzeme yok.
Çevre ile etkileşim patlayıcı maddelerden ve yerde bulunan ekipmanlardan ibaret. Bir de büyük nesnelerin arkasına doğru ilerlediğinizde kontrol ettiğiniz karakter otomatik olarak siper alıyor. Sağda solda duran patlayıcı madde içeren varilleri etkili silah olarak kullanabilirsiniz. Ayrıca yerlerde panzehir spreyler, bombalar ve iyileştirici meşhur yeşil bitkiler bulunuyor. Zombilerin size iki türlü saldırma şekli var; birincisi normal darbelerle. Diğerinde ise üzerine atlıyorlar ve zamanında kurtulamazsınız siz de hastalıktan nasibinizi alıyorsunuz. Bu durumda belli bir süre içinde panzehiri kullanmanız gerekiyor. Siz de düşmanlarınızla yakın temasa geçebiliyorsunuz, seçtiğiniz karaktere göre bıçakla veya yumruklarla onları alt ediyorsunuz. Hele yere düşen düşmanları tekmeleme sahneleri var ki, yeşilçam tadında olmuş.

Zaman zaman takım arkadaşlarınız da hastalık kapabiliyor ve zombiler gibi size saldırmaya başlıyor. Bu gibi durumlarda onları da spreyle kurtarabiliyor veya temiz bir sopa çekip sonradan canlandırabiliyorsunuz. Bunları yapabilmeniz için sıhhiye olmanıza gerek yok. Zaten takımın sağlıkçısı da pek bir iş yapmıyor. Can çekişiyor olsanız bile kolay kolay yardım etmiyorlar. Takım arkadaşlarınız düştüğü zaman onları da kaldırmıyorlar, bu işleri siz yapıyorsunuz. İşin kötü yanı düştükleri zaman herhangi bir ses çıkarmıyorlar, ‘Muhtar gel bir el at’ diye çağırmıyorlar. Eksik olduğunuzu anladığınız zaman birinin düştüğünü fark ediyorsunuz.
Yapay zekanın sorunları bunlarla sınırlı değil. Takım arkadaşlarınızın sizinle hiç alakası yok, herkes kendi dünyasını yaşıyor. Hatta bazen kurduğunuz tuzaklara aldırış etmeyip amansızca düşmana saldırıyorlar. Zombilerin de pek akıllı olduğu söylenemez. Zaten zombilerin akıllı olmaması normal bir şey de, sadece size saldırmaları garip.
Sonuç Yerine

Bu aralar tez yazmakla meşguldüm, ‘Sonuç Yerine’ gibi bir başlığı mazur görün . Oyun hakkında olumlu şeyler duymak isteyenleriniz olabilir ama bende pek yok onlardan. Çok oyunculu oynanışa göre hazırlanmış bir oyun, ancak ilgi çeken oyun modları yok. Arkadaşlarınızla oturup ilerlemeli oynamanızı bile sağlayacak etmen bulunmuyor. Resident Evil’ı çok seviyor olsanız bile yapımın bu zamana kadar ki oyunlarla bir bağlantısı söz konusu değil. Vurdu kırdı ağırlıklı bir yapımda vuruş hissinin olmayışı bile, o yapım için büyük bir eksi.
Capcom Levent Abi’nin de dediği gibi, Left 4 Dead’in başlattığı ‘co-op zombi avı’ furyasından pay kapmak istemiş. Ya da Resident Evil 6’dan önce çorba niyetine gitsin diye sundular. Ama ağızlarda pek iyi tat bırakmıyor bu haliyle RE: Operation Raccoon City maalesef.
 
Geri
Üst