reklamlara ve tuketim toplumuna asabiniz bozulduysa...

sah83

New member
biz dunyada belli basli sistemlerin carklari arasinda ogutulen bir nesil.gitgide tuketim insanina donusturuluyoruz.mutlulugu maddiyatta arar olduk peki bu na dur demek gerekmiyormu.goruslerinizi ve desteklerinizi bekliyorum...
``Reklamlar bizi arabaların ve giysilerin peşine düşürdü; nefret ettiğimiz işlerde çalışıyoruz, ihtiyacımız olmayan şeyleri satın alabilmek için... Biz tarihin üvey evlatlarıyız. Ne amacımız var, ne yerimiz. Biz ne bir büyük savaş yaşıyoruz, ne de büyük buhran. Bizim savaşımız ruhsal bir savaş; bizim büyük buhranımız, kendi hayatlarımız. Televizyonla büyütüldük ve bir gün hepimizin milyonerler, film yıldızları veya rock starları olacağına inandırıldık. Ama olmayacağız ve bu gerçeği yavaş yavaş öğreniyoruz ve feci şekilde asabımız bozulmuş durumda``(fight club)

"Bize yeni moda blue jean'i, şu saati veya bu arabayı almakla elde edeceğimiz vaad edilen mutluluk, az sonra yeni bir ürün tarafından yok edilmekte ve o ancak yeni ürünü almakla yeniden mutlu olacağımız söylenmektedir. Tüketim toplumu, arzuları uyandırma, tatmin etme ve sonra yeniden uyandırmadan oluşan sonuçsuz bir süreci izler. Nihai huzura giden bir çabadan ziyade, bir tür bağımlılıktır." (Jonathan Sacks, "The Dignity of Difference", 2003, s. 40)
 

hasgerya

Banned
Ürettiğimizden çok tüketen,rantçı bir zihniyete sahibiz.Sanırım hala 1980'lerde başlayan Batı'ya özenti akımının etkisindeyiz.Madem Batı'ya özeniyoruz neden sadece kötü yönlerine özeniyoruz da,bilimde,sanatta,teknolojide Batı'yı görmemezlikten geliyoruz?
Bir anekdot anlatayım:Almanya'da yaşayan bir bayan pazara gidiyor evine birkaç şey almak için...2 adet pazar arabası alıyor yanına.Bu arabaların birisi ağzına kadar para dolu,diğeri ise boş,alınacak sebze meyveler için....
Neyse pazarda dolaşırken hırsızın biri geliyor ve yanyana duran 2 pazar arabasından boş olanı alıp kaçıyor.Çünkü paranın değeri o kadar düşükmüş ki,diğerini alsa pek fazla birşey farketmeyecekmiş....
O Almanya şu an Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip ve sanayiide 1 numaralar.​

Yine 2.Dünya savaşı sonrası Japonya'da yaşanan bir olayı anlatayım: Ülke açlık içinde,savaştan yeni çıkılmış,halk tekrar normal hayatına dönme telaşında.İşte o dönemlerde çalışan Japon erkekleri akşam işten evine gelince eşleri içeri almamaya başlamışlar: "Git ülken için bir kaç saat daha fazla çalış" diye.Şu an bu onurlu ve çalışkan millet teknolojide dünyanın 1 numarası,ekonomide bütçe fazlası veren bir ülke.(Japonların normal insanlardan daha zeki olduğuna inanmıyorum.Sadece çalışmak,çok çalışmak ve daha çok çalışmak.)

Kıssadan hisse;Ben şahsen kendimi bildim bileli "kemer sıkma" lafını duydum hep.Ama kemeri kim,ne zaman sıktı birşey anlamadım.Hiçbir zaman maalesef gerçek anlamda ülkemiz için fedakarlıkta bulunmadık.Sadece kelimelerle avutulduk.
Konuyu dağıttım yine :vur Çok şey var bu konuda söylenebilecek....Sadece şunu söyleyeyim:

Yeni nesil aşırı tüketici ve maalesef çok bilinçsiz yetişiyor tüketim konusunda.Bir an evvel bu konuda sivil toplum örgütleri mi,yoksa başka kurumlar mı bilemem,birileri birşey yapmalı.

A=Üretim B=Tüketim

Eğer B>A ise anlamı BORÇLANARAK yaşıyoruz.

Aman dikkat!!!
 

sah83

New member
Ürettiğimizden çok tüketen,rantçı bir zihniyete sahibiz.Sanırım hala 1980'lerde başlayan Batı'ya özenti akımının etkisindeyiz.Madem Batı'ya özeniyoruz neden sadece kötü yönlerine özeniyoruz da,bilimde,sanatta,teknolojide Batı'yı görmemezlikten geliyoruz?
Bir anekdot anlatayım:Almanya'da yaşayan bir bayan pazara gidiyor evine birkaç şey almak için...2 adet pazar arabası alıyor yanına.Bu arabaların birisi ağzına kadar para dolu,diğeri ise boş,alınacak sebze meyveler için....
Neyse pazarda dolaşırken hırsızın biri geliyor ve yanyana duran 2 pazar arabasından boş olanı alıp kaçıyor.Çünkü paranın değeri o kadar düşükmüş ki,diğerini alsa pek fazla birşey farketmeyecekmiş....
O Almanya şu an Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip ve sanayiide 1 numaralar.​

Yine 2.Dünya savaşı sonrası Japonya'da yaşanan bir olayı anlatayım: Ülke açlık içinde,savaştan yeni çıkılmış,halk tekrar normal hayatına dönme telaşında.İşte o dönemlerde çalışan Japon erkekleri akşam işten evine gelince eşleri içeri almamaya başlamışlar: "Git ülken için bir kaç saat daha fazla çalış" diye.Şu an bu onurlu ve çalışkan millet teknolojide dünyanın 1 numarası,ekonomide bütçe fazlası veren bir ülke.(Japonların normal insanlardan daha zeki olduğuna inanmıyorum.Sadece çalışmak,çok çalışmak ve daha çok çalışmak.)

Kıssadan hisse;Ben şahsen kendimi bildim bileli "kemer sıkma" lafını duydum hep.Ama kemeri kim,ne zaman sıktı birşey anlamadım.Hiçbir zaman maalesef gerçek anlamda ülkemiz için fedakarlıkta bulunmadık.Sadece kelimelerle avutulduk.
Konuyu dağıttım yine :vur Çok şey var bu konuda söylenebilecek....Sadece şunu söyleyeyim:

Yeni nesil aşırı tüketici ve maalesef çok bilinçsiz yetişiyor tüketim konusunda.Bir an evvel bu konuda sivil toplum örgütleri mi,yoksa başka kurumlar mı bilemem,birileri birşey yapmalı.

A=Üretim B=Tüketim

Eğer B>A ise anlamı BORÇLANARAK yaşıyoruz.

Aman dikkat!!!
cok dogru eger uretimi artiramazsak sadece tuketiriz bu bizi birey bazindada mutsuz yapacagi gibi devletler muvazenesindede gucsuzlestirir..iste dogalgaz sorunu ortada
 

HTML

Üst