Rejim Değişikliği Anayasası

tıesto

New member
Katılım
13 Ocak 2006
Mesajlar
12,015
Reaction score
0
Puanları
0
Rejim Değişikliği Anayasası



Kimse kimseyi kandırmasın, maddeler üzerinden ortaya çıkan görüntülerin üzerinden kısır tartışmada işin özünü, genel amaç-sonuç ilişkilerini atlamasın… AKP’nin anayasa değişikliği paketi, Türkiye’nin rejimini değiştirme hedefinde iç ve dış ittifakların önlerine çıkan engelleri ayıklamaya yönelik anlamlı bir adım. İş referanduma kadar uzanırsa oylarla bilerek ya da bilmeyerek işte bu adıma destek sağlanmış olacak…

Yine bir askeri darbenin ürünü de olsa, Türkiye’nin gerçek demokratik, insan hakları, sosyal devletten yana, çağdaşlığı yakalamada önünü açmış 1961 Anayasası, başta sendikal haklar, sosyal devlet, siyasal bilinç, örgütlenmede müthiş bir toplumsal sıçramanın aracı olmuştu… İşte Cumhuriyet rejimi, Atatürk devrimleri, laikliğin temeli üzerinde yükselen, dünya ve ülke düzenini masaya yatıran sorgulayan bu toplumsal örgütlülük, bilinç, direnme, ülke gidişatından korkmuş, çıkarları için tehdit görmüş iç ve dış çıkar odakları, Türkiye’nin toplumsal dinamikleri ile yaşamakta olduğu gelişmeyi durdurma seferberliğine geçtiler…

Türkiye için “lüks anayasa” kavramı böylece gündeme geldi. 12 Mart’taki tırpanlama yetmedi; küreselleşme, yeni dünya sömürü düzeninde Türkiye’ye biçilen rollerin dikte ettirilebilmesi için 12 Eylül yaşatıldı. Türkiye’nin örgütlülük, toplumsal bilinç birikiminde, sivil iktidarlar eliyle kabul ettirilemeyen model, yoksunlaşma, yoksullaşma, 24 Ocak kararları türünden dar çember 12 Eylül sayesinde kolayca gerçekleştirildi. Özalizm, 12 Eylül’ün güle oynaya yüzde 92 verilen halkoyuyla, yasaklı anayasasıyla topluma yedirildi.

Yetmedi, AKP’nin ilk icraatı budanmış iş yasası hükümlerinin bile işlemediği, kural dışı, yasadışı çalıştırmanın iktidar eliyle gerçekleştirildiği, özel sektörde kayıt dışı ile işsizliğin patlatıldığı kölelik düzeninde çalıştırmanın egemen olduğu bir sürece de, bu yasaklı anayasa sayesinde kolayca geçildi…

***

Türkiye’ye biçilen yeni rollere küreselleşmenin ekonomik ayağında ulaşılmış olsa da… Besbelli rejim, Cumhuriyet kazanımları, Atatürk devrimleri en çok da laiklik ilkesi ayağına askeri darbe ile fazlaca dokunulamadığından, günümüz koşullarında bu anlamda bir rejim değişikliği, savaşları gündemde… Nasıl ki 12 Eylül askeri darbe yönetimi “Biz kazanılmış sendikal, örgütlülük, özgürlük, sosyal devlet haklarını budama vizyonunu üstlendik… Başta ABD, içerde sermaye çıkar odaklarınca desteklendik..” gerçeğini asla açık etmediyse… En büyük işlev olarak Özalizmin önünü açtıysa… AKP çoğunluk iktidarı yine parti kuruluşunun gökten zembille indirilmesi sürecinden başlayarak büyük bir ABD, dış destek rüzgârlarını da arkasına almış olarak Erdoğanizm, iktidar icraatları ile sivil darbe içeriğinde rejim değişikliğini, iktidarı ele geçirme adımlarını atarken her şeyi söylüyor, asla gerçek amacını ağzına almıyor…

İktidarın modelinin adı bile kendisini destekleyen dış odaklar tarafından “ılımlı İslam” olarak konuldu. Anayasa Mahkemesi kararı ile çoğunluk iktidarının “Cumhuriyet rejimi, Atatürk devrimleri, laiklik ilkesi.. için tehdit, odak oluşturduğu” kabul edildi. Sivil darbenin adını, rejim değişikliğine dönük amaçlarını ağzına almadan, AKP iktidarının gerçekleştirdiği devlet kurumlarını ele geçirme operasyonlarında gelinmiş noktaya cesaretle bir baksanıza; demokrasinin olmazsa olmazları yasama, yürütme bağımsızlığının bırakınız özünü, gölgesi, vitrini kalmadı. Başbakan’ın iki dudağından çıkan buyruklara göre karar verebilen Meclis gücünün üstüne, Cumhurbaşkanlığı, YÖK’ün, özerk olması gereken tüm kurumların, dahası Meclis dışı muhalefet işlevini yapabilecek örgütlenmelerin büyük çoğunlukla ele geçirilmeleri ile rejimin demokratik işleyiş olanağı ortadan kalktı.

Besbelli Cumhuriyet değerleri, kazanımları, Atatürk devrimleri, laiklik algılaması, bilincinde bu ülkenin vatandaşı çok ileri bir yerlere gelmiş, rejimin çimentosu çok sağlam, şiddetli depremlere dayanıklı olmalı ki.. “ılımlı İslam” çoğunluk iktidarı ile alınmış yollar, atılmış adımlar yetmiyor. Yargının zaten kör topal bağımsızlık özü kırılmış kötü işleyişi, gerçek adaletin işlemeyişi; sivil darbe hukuku uygulaması içeriği kazanmış, insan haklarının, hukukun işleyişinin sayısız ihlalleri yaşanan, Ergenekon davası simge, iktidarlarının özel yargısı üzerine.. rejimi savunmakta direnen üst yargı kurumlarının işinin bitirilmesi gündemde. AKP’nin anayasa taslağında ilerde Yüce Divan’a düşmeleri, yeni kapatma davalarının gelmemesi halleri için bile önlemler düşünülmüş…

Tabii ki AKP de rejimin güvenliğine ilişkin maddelere dokunmadığına yemin billah ediyor… 40 yıl sonra yüz yüze geldiğimiz 12 Mart’ın gizli MİT üst görevlisi, Prof. Mahir Kaynak, engin deneyimiyle açık açık söyledi: “80 yıllık rejim yaşandı bitti. Şimdi yeni bir rejim gündemde” dedi. Demokrasinin olmazları, laiklik ayağı üzerine soruyu yanıtlarken de “katı laiklik olmaz, dinle barışık bir rejim olacak” sözleri ile noktayı koydu…

ŞÜKRAN SONER-CUMHURİYET

kaynak
 
Bu nasıl rejimmiş yaa 50 yıldır değişmedi gitti

Menderes iktidara gelir malum darbeci koro hep bir ağzıdan rejim değişecek diye yırtınır

Ezan tekrar arapça okunur malum darbeci koro hep bir ağzıdan rejim değişecek diye yırtınır

özal başbakan olur malum darbeci koro hep bir ağzıdan rejim değişcek diye yırtınır

özal Cumhurbaşkanı malum darbeci koro hep bir ağzıdan rejim değişcek diye yırtınır

Erbakan Başbakan olur malum darbeci koro hep bir ağzıdan rejim değişcek diye yırtınır

2002 de AKP iktidara gelir malum darbeci koro hep bir ağzıdan rejim değişcek diye yırtınır

2007 de yüzde 47 alır yine aynı masal

Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçilir nakarat devam eder

darbecilerin anayasasını değiştirmeye kalkarsın busefer yine aynı replik le bu darbeci koro bağırmaya başlar

yahu nasıl bir rejim miş bu anlayamadım

Hala anlamadın mı arkdaş

Bunların yıllardır elden gidiyor diye bağırdıkları rejim darbeci gladyocu çete düzenin teminatı olan rejim
 
Allahım hakkımızda hayırlısı neyse onu bizlere ihsan et...AMİN

şeriat geliyor kaçın :lol: iran gibi olacağız :p demekki baykal bile anlamış durumu çarşaf marşafla ilgileniyor.:hadiordan kendini ve zihniyetini alıştırıyor yeni duruma :lol:
 
Geri
Üst