muratengin
New member
- Katılım
- 12 Eyl 2009
- Mesajlar
- 141
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Referandumdan kaçma yolları aranacaktır
Sevgili okurlar; geçen hafta kelimenin tam anlamıyla dananın kuyruğu koptu ve Anayasa Mahkemesi anayasa değişikliklerinin iptali konusunda kararını verdi. Zaten tartışılan iki madde içindeki birkaç kelime cımbızla çıkarıldı. Şimdi gözler referanduma çevrildi. Partiler çok istekli olmasalar da şimdilik referandum kampanyası için hazırlıklar yapmaya başladılar.
AKPnin işine gelmedi
AKP belli etmiyor belki ama, alınan karardan hiç de mutlu olmadığını söyleyebilirim. İktidar sözcüleri iri sözlerle referandumda ezici bir evet oyu çıkacağını söylüyorlar belki ama, içlerinden geçen şu: Evet oyları yüzde 40ın üzerinde olsun yeter, kabul edilmese de olur. Hatta keşke referanduma hiç gidilmeyecek bir formül bulsak.
Hesaplar tutmadı
AKP ve maskeli yandaşları uzunca bir süredir demokrasi ve özgürlük nutukları atarak Anayasa değişikliklerini savunuyorlar. Gerçi asıl arzulanan Anayasa Mahkemesinden tamamen iptal kararı çıkmasıydı. Çünkü o zaman bunu 27 Nisan bildirisi gibi kullanacaklarını hesaplıyorlardı. Mahkemenin bu kararı AKP ve yandaşlarının bütün hesabını bozdu.
Operasyon suya düştü
Oysa AKPnin Anayasa değişiklikleri ile temel hedefi Anayasa Mahkemesini ve yargıyı tamamen ele geçirmekti. Şimdi öyle bir gelişme yaşandı ki AKP Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma durumuna düştü. Anayasa değişikliklerinin kabul edilmesi halinde hızla amacına ulaşmak isteyen AKP şimdi tam tersi bir durumla karşılaşabilir.
Tam egemenlik
Durumu şöyle anlatayım: Eğer anayasa değişiklikleri aynen referanduma gitse ve kabul edilseydi, Anayasa Mahkemesinin ve HSYKnın yeni yapısı için hızla seçimlere gidilecekti. Demokrasi ve hukuka hiç uymayan seçim sistemi sayesinde yargı içinde AKP zihniyetine bağlı kişiler kaç oy alırsa alsın göreve getirilecekti. Böylelikle en geç Ekim ayı içinde Anayasa Mahkemesi ve HSYK tamamen AKP kontrolünde olacaktı.
Tam tersi olabilir
Buna karşın, yeni durum referandumda kabul edilirse, bu kez yine seçimler yapılacak ama AKP zihniyetinde olanların atama listelerine girme şanslarının pek olmadığı ortada. Bu durumda örneğin üye sayısı 17ye çıkan Anayasa Mahkemesinde AKP yanlısı 4 kişide kalırken hukuk ve demokrasiden yana olanların sayısı 13e çıkabilir. Kısacası AKP en korktuğuna uğrayabilir.
Gürültü sunidir
AKP ve yandaşları birkaç gündür demokrasi ve özgürlükler adına diyerek yoğun bir kampanya sürdürüyor. Yetmez ama evet sloganıyla güya referanduma hazırlanılıyor. Ancak bana göre AKP durumdan son derece rahatsız ve değişikliklerin bu haliyle geçmesini hiç istemiyor. Çıkarılan gürültünün suni olduğunu ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu söyleyebilirim.
Yollar aranacaktır
Bu nedenle önümüzdeki günlerde referandumdan kurtulmanın formülleri bulunursa kimse şaşırmasın. Örneğin Anayasa Mahkemesinin TBMMden halkoyuna giden metinde değişiklik yapmış olması baz alınarak Bu durumda millet iradesi çiğnenmiş oluyor, maddeler ya tamamen çıkmalı ya da yeniden görüşülmeli görüşünün aktif hale gelmesi beklenebilir.
Siyasi sıkıntı
Tabii referandumu yapmamak ya da bu maddeleri geri çekmek başta AKP olmak üzere partiler adına siyaseten çok sıkıntılı bir durum. Bu faktörleri öne sürmek rakipler tarafından minderden kaçmak olarak nitelenecektir. Bu nedenle dolaylı yollardan ve hatta yine hukuk üzerinden gelinerek bir formül arayışı yapılacaktır. Bu kimseyi şaşırtmasın.
CHP de mutlu değil
Anayasa Mahkemesi kararı CHP için de pek hoş olmadı. Çünkü CHP özellikle seçim sistemi nedeniyle Anayasa Mahkemesi ve HSYKnın yeniden yapılanmasına karşı çıkıyordu. Seçim sistemi değişince, bu argüman hayli zayıfladı. CHP artık eskisi kadar bu maddeler yargıyı ele geçirmek için düzenlendi deme şansına sahip değil.
AKPyi oylamak
Durum bu olunca CHPnin temel politikası artık Anayasa değişikliklerini anlatmak yerine direkt iktidarı hedef almak ve referandumu AKPden kurtulmak istiyor musunuz haline getirmek oldu. Peki bu tutacak mıdır? Açıkçası pek emin değilim. Kamuoyunun önemli bir bölümü anayasa değişikliği ile iktidarın gitmesini aynı potada değerlendirecek bilgiye sahip değil.
Kampanya zorluğu
Ayrıca CHP ve diğer muhalefet referandum kampanyasında da AKPnin olanaklarına sahip değil. AKP medyanın bütününde çok etkili. Özellikle ekranlarda evetçiler çok daha fazla boy gösterebiliyor. Muhalefetin elinde tek koz var: Bu hükümet gitsin. Oysa iktidar demokrasiden, özgürlükten, darbe karşıtlığından, 12 Eylül intikamından yola çıkarak pek çok argümanı kullanacaktır.
Muhalefetin büyük hatası
Söz buraya gelmişken belirtmek istediğim bir nokta daha var. CHPnin yeni yönetimi bana göre çok acele ederek henüz AKP bir yorum bile yapmadan, Başbakan ortaya çıkmadan, Hayırda hayır vardır açıklamasını yaptı. Oysa hiç olmazsa mahkemenin gerekçeli kararını açıklayana kadar bekleyebilirlerdi, ki çok şey değişebilirdi.
AKP rahatlayıverdi
Eğer muhalefet hayır kararını birkaç gün bekletse, AKP şaşıracak ve ne yapacağını bilemeyecekti. Çünkü bir tarafta hiç işine gelmeyen bir değişiklik, diğer tarafta ne yapacağı belirsiz bir muhalefet. Böyle bir durumda AKP daha baştan panikleyecek ve çelişkili açıklamalar yapacaktı. CHP karar açıklayarak AKPyi rahatlattı. AKPnin memnuniyetsizliği aleni biçimde ortaya çıkmamış oldu.
Hatta CHP evet dese
Ben burada biraz daha ileri gidiyor ve diyorum ki: CHP ve MHP hayır kampanyası yerine Bu durumda AKP yargıya hâkim olamayacaktır, amaç oluşmuştur. Diğer maddelerle sorunumuz olmadığına göre biz de evet diyeceğiz açıklaması yapsa AKPnin tüm kimyası bozulabilirdi. Ancak özellikle CHP konuyu hiç düşünmedi bile ve hemen hayır diye ortaya attı kendisini.
Boşuna güç harcanacak
Bu pazartesi son olarak anayasa referandumu konusunda oyumun hayır olduğunu belirtmek ama şunu da eklemek istiyorum: Şu anda yapılacak bir referandumun kimseye yararının olmayacağı ortada. Vatandaşın derdi anayasa değişikliği değil. Bu nedenle özellikle muhalefetin bu tür anlamsız bir referandumda boşuna güç harcayacağı çok ortada.
Aslolan seçimdir
Bugün Türkiyenin temel sorunu AKPnin yargıyı ele geçirmek için dayattığı anayasa değişiklikleri değil, genel seçimlerdir. Referandumda zafer kazanmak muhalafet için elbette çok önemlidir ama asıl hedef genel seçimlerde AKPnin yeniden tek başına iktidar olmasını önlemektir. Muhalefet bunu sağlayacak yöntemler bulamadığı takdirde referandumun da hiçbir önemi kalmayacaktır.
Hepinize iyi haftalar dilerim...
Yazara ulaşmak için : [email protected]
ALINTI
Sevgili okurlar; geçen hafta kelimenin tam anlamıyla dananın kuyruğu koptu ve Anayasa Mahkemesi anayasa değişikliklerinin iptali konusunda kararını verdi. Zaten tartışılan iki madde içindeki birkaç kelime cımbızla çıkarıldı. Şimdi gözler referanduma çevrildi. Partiler çok istekli olmasalar da şimdilik referandum kampanyası için hazırlıklar yapmaya başladılar.
AKPnin işine gelmedi
AKP belli etmiyor belki ama, alınan karardan hiç de mutlu olmadığını söyleyebilirim. İktidar sözcüleri iri sözlerle referandumda ezici bir evet oyu çıkacağını söylüyorlar belki ama, içlerinden geçen şu: Evet oyları yüzde 40ın üzerinde olsun yeter, kabul edilmese de olur. Hatta keşke referanduma hiç gidilmeyecek bir formül bulsak.
Hesaplar tutmadı
AKP ve maskeli yandaşları uzunca bir süredir demokrasi ve özgürlük nutukları atarak Anayasa değişikliklerini savunuyorlar. Gerçi asıl arzulanan Anayasa Mahkemesinden tamamen iptal kararı çıkmasıydı. Çünkü o zaman bunu 27 Nisan bildirisi gibi kullanacaklarını hesaplıyorlardı. Mahkemenin bu kararı AKP ve yandaşlarının bütün hesabını bozdu.
Operasyon suya düştü
Oysa AKPnin Anayasa değişiklikleri ile temel hedefi Anayasa Mahkemesini ve yargıyı tamamen ele geçirmekti. Şimdi öyle bir gelişme yaşandı ki AKP Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma durumuna düştü. Anayasa değişikliklerinin kabul edilmesi halinde hızla amacına ulaşmak isteyen AKP şimdi tam tersi bir durumla karşılaşabilir.
Tam egemenlik
Durumu şöyle anlatayım: Eğer anayasa değişiklikleri aynen referanduma gitse ve kabul edilseydi, Anayasa Mahkemesinin ve HSYKnın yeni yapısı için hızla seçimlere gidilecekti. Demokrasi ve hukuka hiç uymayan seçim sistemi sayesinde yargı içinde AKP zihniyetine bağlı kişiler kaç oy alırsa alsın göreve getirilecekti. Böylelikle en geç Ekim ayı içinde Anayasa Mahkemesi ve HSYK tamamen AKP kontrolünde olacaktı.
Tam tersi olabilir
Buna karşın, yeni durum referandumda kabul edilirse, bu kez yine seçimler yapılacak ama AKP zihniyetinde olanların atama listelerine girme şanslarının pek olmadığı ortada. Bu durumda örneğin üye sayısı 17ye çıkan Anayasa Mahkemesinde AKP yanlısı 4 kişide kalırken hukuk ve demokrasiden yana olanların sayısı 13e çıkabilir. Kısacası AKP en korktuğuna uğrayabilir.
Gürültü sunidir
AKP ve yandaşları birkaç gündür demokrasi ve özgürlükler adına diyerek yoğun bir kampanya sürdürüyor. Yetmez ama evet sloganıyla güya referanduma hazırlanılıyor. Ancak bana göre AKP durumdan son derece rahatsız ve değişikliklerin bu haliyle geçmesini hiç istemiyor. Çıkarılan gürültünün suni olduğunu ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu söyleyebilirim.
Yollar aranacaktır
Bu nedenle önümüzdeki günlerde referandumdan kurtulmanın formülleri bulunursa kimse şaşırmasın. Örneğin Anayasa Mahkemesinin TBMMden halkoyuna giden metinde değişiklik yapmış olması baz alınarak Bu durumda millet iradesi çiğnenmiş oluyor, maddeler ya tamamen çıkmalı ya da yeniden görüşülmeli görüşünün aktif hale gelmesi beklenebilir.
Siyasi sıkıntı
Tabii referandumu yapmamak ya da bu maddeleri geri çekmek başta AKP olmak üzere partiler adına siyaseten çok sıkıntılı bir durum. Bu faktörleri öne sürmek rakipler tarafından minderden kaçmak olarak nitelenecektir. Bu nedenle dolaylı yollardan ve hatta yine hukuk üzerinden gelinerek bir formül arayışı yapılacaktır. Bu kimseyi şaşırtmasın.
CHP de mutlu değil
Anayasa Mahkemesi kararı CHP için de pek hoş olmadı. Çünkü CHP özellikle seçim sistemi nedeniyle Anayasa Mahkemesi ve HSYKnın yeniden yapılanmasına karşı çıkıyordu. Seçim sistemi değişince, bu argüman hayli zayıfladı. CHP artık eskisi kadar bu maddeler yargıyı ele geçirmek için düzenlendi deme şansına sahip değil.
AKPyi oylamak
Durum bu olunca CHPnin temel politikası artık Anayasa değişikliklerini anlatmak yerine direkt iktidarı hedef almak ve referandumu AKPden kurtulmak istiyor musunuz haline getirmek oldu. Peki bu tutacak mıdır? Açıkçası pek emin değilim. Kamuoyunun önemli bir bölümü anayasa değişikliği ile iktidarın gitmesini aynı potada değerlendirecek bilgiye sahip değil.
Kampanya zorluğu
Ayrıca CHP ve diğer muhalefet referandum kampanyasında da AKPnin olanaklarına sahip değil. AKP medyanın bütününde çok etkili. Özellikle ekranlarda evetçiler çok daha fazla boy gösterebiliyor. Muhalefetin elinde tek koz var: Bu hükümet gitsin. Oysa iktidar demokrasiden, özgürlükten, darbe karşıtlığından, 12 Eylül intikamından yola çıkarak pek çok argümanı kullanacaktır.
Muhalefetin büyük hatası
Söz buraya gelmişken belirtmek istediğim bir nokta daha var. CHPnin yeni yönetimi bana göre çok acele ederek henüz AKP bir yorum bile yapmadan, Başbakan ortaya çıkmadan, Hayırda hayır vardır açıklamasını yaptı. Oysa hiç olmazsa mahkemenin gerekçeli kararını açıklayana kadar bekleyebilirlerdi, ki çok şey değişebilirdi.
AKP rahatlayıverdi
Eğer muhalefet hayır kararını birkaç gün bekletse, AKP şaşıracak ve ne yapacağını bilemeyecekti. Çünkü bir tarafta hiç işine gelmeyen bir değişiklik, diğer tarafta ne yapacağı belirsiz bir muhalefet. Böyle bir durumda AKP daha baştan panikleyecek ve çelişkili açıklamalar yapacaktı. CHP karar açıklayarak AKPyi rahatlattı. AKPnin memnuniyetsizliği aleni biçimde ortaya çıkmamış oldu.
Hatta CHP evet dese
Ben burada biraz daha ileri gidiyor ve diyorum ki: CHP ve MHP hayır kampanyası yerine Bu durumda AKP yargıya hâkim olamayacaktır, amaç oluşmuştur. Diğer maddelerle sorunumuz olmadığına göre biz de evet diyeceğiz açıklaması yapsa AKPnin tüm kimyası bozulabilirdi. Ancak özellikle CHP konuyu hiç düşünmedi bile ve hemen hayır diye ortaya attı kendisini.
Boşuna güç harcanacak
Bu pazartesi son olarak anayasa referandumu konusunda oyumun hayır olduğunu belirtmek ama şunu da eklemek istiyorum: Şu anda yapılacak bir referandumun kimseye yararının olmayacağı ortada. Vatandaşın derdi anayasa değişikliği değil. Bu nedenle özellikle muhalefetin bu tür anlamsız bir referandumda boşuna güç harcayacağı çok ortada.
Aslolan seçimdir
Bugün Türkiyenin temel sorunu AKPnin yargıyı ele geçirmek için dayattığı anayasa değişiklikleri değil, genel seçimlerdir. Referandumda zafer kazanmak muhalafet için elbette çok önemlidir ama asıl hedef genel seçimlerde AKPnin yeniden tek başına iktidar olmasını önlemektir. Muhalefet bunu sağlayacak yöntemler bulamadığı takdirde referandumun da hiçbir önemi kalmayacaktır.
Hepinize iyi haftalar dilerim...
Yazara ulaşmak için : [email protected]
ALINTI