TheSülo
New member
SELANİK ZİYARET DEFTERİNDEN YIRTILAN SAYFA
Recep Tayyip Erdoğan”ın, Selanik’te, Mustafa Kemal’in doğduğu evde, ziyaretçi defterine yazılan bir yazıya kızdığını ve yırttığını biliyoruz… Arkadaki slaytlarda o sayfada yazılanları bulacaksınız… Sonrasında bir değerlendirmemiz olacak… Okuyalım…
ATAM 17 EKİM 2005-Selanik 19 Mayıs 1881 Pazar günü Selanik‘te o zamanki ismi ile Koca Kasım Paşa İslahane Caddesi üzerindeki (EVE) Tanrının bir hediyesi olan mübarek vücudun dünya ya bir Güneş gibi arzı endam ettiğinde yer yüzü Nurlara gark oldu, yeniden hayat buldu, insanlar ısınıp kendilerine geldiler. Bende bugün 5. defa buraya huzurunuza gelme mutluluğunu tattım.
Aynı Güneş 38 yıl sonra yine bir 19 Mayıs 1919 Pazartesi günü Samsun'da doğup ışıklarını bütün Türkiye'ye yaydı... Atam o mübarek varlık Tanrı tarafından gönderilmiş olan sendin. 4 yıl gibi kısa bir zaman da 7 düvel düşmanları mağlup ederek muasır medeniyetler seviyesine çıkardığın Türkiye'yi ve Türk Milletinin dini duygularını yıllarca sömüre sömüre bir A-K-P si çöreklendi.
İslamiyet'i bir kalkan gibi kullanan bu insanlar hakikatte kafir olduklarını Hz.Muhammed (S.A.) sakalı şerifini yerinden kaldırıp Atatürk Hava limanına getirip Dubaili Arap'ın gözüne girmek için sattıkları İstanbul'un en güzel yerlerinden vazgeçmesin diye Muhammed'i bile oyuncak yaptılar. Bunların din anlayışı bu hepsi kafir. Zamanınızda Osmanlıya ait olan dış borçları ödediniz, R.Tayyip hükümeti nesiller boyunca altından kalkamayacak şekilde borç altına girmekle kalmadı, birde mağlup ettiğiniz devlet ve hükümet başkanları ayağınıza gelip saygılarını bildirirken Başbakan R.Tayyip Erdoğan Avrupa ve Amerika'nın Uşaklığını yapıyor.
Türkiye'nin maliyesi İMF ve Dünya Bankası'nın elinde. Dış siyaseti Amerika'nın ve İç siyaset de Belçika'dan idare edilmeye kadar düştü.Tayyip kendisi uşak olduğundan Türk Milletini de uşak yapmak istiyor, ama muvaffak olamayacak. Uşaklığını yaptığı Amerika'da ev de satın aldı. Her yaptığı gayri meşru iş gibi güya oğlu almış.
22 dönem 59. R. Tayyip Erdoğan hükümeti başta kendisi olmak üzere bakanlar A-K-P milletvekilleri hayatları boyunca Atatürk ilke ve Devrimlerini ve Cumhuriyet idaresini ortadan kaldırıp Hilafet devleti kurma çabalarındalar ayrıca en çok korktukları Türk Ordusunu zayıflatıp iş göremez hale getirmek maksatları ile emellerine ulaşmaktır.
Ruhlarında Uşaklık ve Kölelik taşıyan bu gürüh emellerine muvaffak olamayacakları gibi aslında hükümet üyeleri hırsız, sahtekar, kafir, görevi kötüye kullanan, uzak doğuda otel köşelerinde Avrupa'da kimsenin haberi olmadan memleketi satıp doymayan aç gözleri hırsla yalnızca küplerini doldurup memleketi satan Vatan Hainleri olduğundan maksatları kursaklarında kalıp tüyü bitmedik yetimlerin haklarını yiye yiye sürünüp bir gün def olup gidecekleri yakındır.
Şehadetine her zaman olduğu gibi Türk Milletinin zekidir,çalışkandır, buyurduğunuz insanlarından esirgeme Atam. M. Fethi Dördüncü
Bir çok bölümü çok ağır bir dille yazılmış olmasının yanında, tarif edilen olguların ve olayların gerçekliğini yadsıyabilir miyiz… Peki biliyor musunuz AKP hükümeti, Sayın Dördüncü’yü hangi nedenle mahkemeye verecekmiş???
Devlet sırlarını kamuoyuna duyurmak!!!
Bu hanımefendi, Maliye Bakanı Unakıtan’ın hanımı… Bir bakan eşi ve göğsünde bir ABD bayrağı… Hani şu Unakıtan; Ofer ile görüşmedim deyip görüştüğü ortaya çıkan Unakıtan… Oğlunun aldığı mısırlar için KDV indirimi yapan, hızını alamayıp, oğlu için pastörize yumurtanın da KDV’sini indiren Unakıtan…
Hani şu Unakıtan… Hakkında naylon fatura düzenlemekten davalar olup, Maliye Bakanı olunca kendisini aklayan yasalar çıkartan Unakıtan… Ne zaman uyanacaksın HALKIM…
Türkiye, 1980 darbesi ve 1982 Anayasası sonrasında oluşan, toplumsal ve siyasal yapıda 3 ana sorun ile karşı karşıya kaldı: 2. İrtica Tehdit (Gerici yobaz örgütlenmenin Laiklik ilkesini tehdit eder boyutta gelişmesi, yayılması ve kadrolaşması) 3. Bölücü Tehdit (Türkiye’de yaşayan Kürt kökenli insanların, provake edilerek, önce silahlı ve günümüzde de hem silahlı ve hem de kitleselleşerek sivil kalkışmaya yönlendirilmeleri) 4. Ekonomik Tehdit (Türkiye ekonomisi özellikle Özal ile birlikte Uluslar arası sermaye güçlerine tek yanlı biçimde bağlandı, ekonomik bağımlılık siyasi bağımlılığı getirdi)
Bir başka slaytta bu 3 ana sorun ile ilgili daha ayrıntılı bilgi aktarımına girebiliriz ama bugün, olaya AKP açısından bakarsak, daha ilginç sonuçlar ile karşı karşıya kalacağız… İrticai Tehdit açısından AKP, adeta bu tehdidi savuranların evi haline gelmiş. Bölücü Tehdit açısından AKP, genel başkanın ağzından nifak tohumları ekerken, HADEP’in eski genel başkan yardımcısı, Erdoğan’ın danışmanlığına getirildiği gibi parti Cumhuriyet karşıtı bir takım Şafi-Kürt aşiretlerin örgütlenmesinin odağı görünümünde… Ekonomik Tehdit açısından ise AKP, ABD emperyalizminin oyuncağı olarak Özal’ın izinde yürüyor…
Soru şu: Bu 3 tehdidin güç odaklarının AKP’de toplanmış olması bir tesadüf olabilir mi? Sakarya’da, Dumlupınar’da kazanmış olduklarımız elimizden alınmak isteniyor… Lozan’ı değil, Sevr’i istiyorlar… Türkiye seçmeninin %25’inin oyunu alıp TBMM’nin 3’te 2’sini ele geçiren AKP’nin “gerçek amacı” ne???
Uluslar arası Politik Komplo: AKP-Amerikayı Kalkındırma Partisi Az sonra okuyacaklarınız bir komplo teorisi değil, bugün bütün dünya istihbarat örgütlerinin bildiği bir gerçektir…
Biliyorsunuz DSP-MHP-ANAP hükümeti, ABD'nin Türkiye üzerinden Irak'a girmesine olur vermediği için, uluslararası bir politik manevra ile hükümetten düşürüldü. Yerine AKP hükümeti geldi. Bu hükümet de bu işe hayır diyemedi. Neden peki? Çünkü ABD Fettullah Gülen üzerinden Türkiye'de tüm tarikatları birleştirip AKP'yi kurdurdu ve iktidara gelmesi için çalıştı. Filmin baş aktörlerinden biri de Amerikan ajanı Turgut Özal’ın kardeşi Korkut Özal…
AKP'nin aldığı oy, ABD'nin projesi ile yine 80 darbesi ve 82 anayasasıyla oluşturulan toplumsal düzende nihayet buldu. Neydi bu toplumsal düzenin ismi: YEŞİL KUŞAK ve ILIMLI İSLAM. Öğretilen İslam kurallarına riayet edilecek bir KUŞAK yetiştirilecek ve Tayyip gibi adamlarla bu topluma yön verilecekti. Proje 25 yıl sonra uygulanıyor, bunları görmek anlamak zor mu?
Bu, müslümanlığın tüccarı olan zihniyetin maskesi, 1 maskesi Mart tezkeresi öncesinde çoktan düşmüştü ama nedense bizim halkımız bu onursuzluğa hala olur veriyor, anlaşılır gibi değil mi yoksa??? Elbette ki anlaşılır, din tacirlerinin kucağına itilmiş bu toplumsal yapı, Kenan Evren bir taraftan Turgut Özal bir taraftan ilmik ilmik işlendi, oluşturuldu. Dindar ile dinci arasındaki farkı göremeyen halk, tek bir siyasa ile bile yönlendirilebiliyor: AKP’nin bir eli, Anadolu kadının türbanının ucuna asılmış, bir eli de ABD uşağı Fettullah’ın fetvasını tutuyor…
Dindar Anadolu Halkının perişan hali: Yeşil Kuşak adı altında, yetiştiriliş biçimleri “kula kulluk” etmek üzere programlanmış. Yoksa Tayyip’in bir “ucubenin dizleri dibine çökmüş resmi”ni kim içine sindirebilir. Kim böyle bir adamı başbakan görmek ister. Allah inancı ile kandırılarak oy deposu haline dönüştürülmüş, kaderleri Tayyip gibi şarlatanların elinde oyuncak olmuş insanlardan oluşmuş bir Yeşil Kuşak. Türban bahanesiyle kandırılmış, gerçeklerin önüne din perdesi indirilmiş, birey olmaması için uygun bir eğitim modelinden format atılmış bir KUŞAK.
Lütfen Erdoğan’a bir bakar mısınız… Ağzından argo sözcükler düşmeyen bir başbakan… Vatandaşa ana-baba söven bir kabadayı… Her söylediği demeci bir saat sonra danışmanları ve basın sözcüleri tarafından düzeltilen bir demagog… Geçmişi karanlık, geleceği belirsiz, o bir muamma… İçeride gerici, dışarıda verici, yakında gidici…
YABANCILARDAN İNSAF ve MERHAMET DİLENEREK DEVLET ve MEMLEKET İŞLERİ YÜRÜTÜLEMEZ! Mustafa Kemal ATATÜRK
ÜLKENE SAHİP ÇIK MÜRTECİYE BÖLÜCÜYE İŞBİRLİKÇİYE MÜSAADE ETME…
DÜNYA’DA HER MİLLET, İCRAATINA TAHAMMÜL ETTİĞİ “HÜKÜMETİN MESULİYETİNE ORTAK” SAYILIR Mustafa Kemal ATATÜRK
Haydi Anadolu Halkı… Bu oyunu bozalım… Herkes üzerine düşen görevi yapsın… Bu maili tüm tanıdıklarına yolla… Karşılaştığın insanlara anlat… Hatırla MUSTAFA KEMAL’İ “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM”
Recep Tayyip Erdoğan”ın, Selanik’te, Mustafa Kemal’in doğduğu evde, ziyaretçi defterine yazılan bir yazıya kızdığını ve yırttığını biliyoruz… Arkadaki slaytlarda o sayfada yazılanları bulacaksınız… Sonrasında bir değerlendirmemiz olacak… Okuyalım…
ATAM 17 EKİM 2005-Selanik 19 Mayıs 1881 Pazar günü Selanik‘te o zamanki ismi ile Koca Kasım Paşa İslahane Caddesi üzerindeki (EVE) Tanrının bir hediyesi olan mübarek vücudun dünya ya bir Güneş gibi arzı endam ettiğinde yer yüzü Nurlara gark oldu, yeniden hayat buldu, insanlar ısınıp kendilerine geldiler. Bende bugün 5. defa buraya huzurunuza gelme mutluluğunu tattım.
Aynı Güneş 38 yıl sonra yine bir 19 Mayıs 1919 Pazartesi günü Samsun'da doğup ışıklarını bütün Türkiye'ye yaydı... Atam o mübarek varlık Tanrı tarafından gönderilmiş olan sendin. 4 yıl gibi kısa bir zaman da 7 düvel düşmanları mağlup ederek muasır medeniyetler seviyesine çıkardığın Türkiye'yi ve Türk Milletinin dini duygularını yıllarca sömüre sömüre bir A-K-P si çöreklendi.
İslamiyet'i bir kalkan gibi kullanan bu insanlar hakikatte kafir olduklarını Hz.Muhammed (S.A.) sakalı şerifini yerinden kaldırıp Atatürk Hava limanına getirip Dubaili Arap'ın gözüne girmek için sattıkları İstanbul'un en güzel yerlerinden vazgeçmesin diye Muhammed'i bile oyuncak yaptılar. Bunların din anlayışı bu hepsi kafir. Zamanınızda Osmanlıya ait olan dış borçları ödediniz, R.Tayyip hükümeti nesiller boyunca altından kalkamayacak şekilde borç altına girmekle kalmadı, birde mağlup ettiğiniz devlet ve hükümet başkanları ayağınıza gelip saygılarını bildirirken Başbakan R.Tayyip Erdoğan Avrupa ve Amerika'nın Uşaklığını yapıyor.
Türkiye'nin maliyesi İMF ve Dünya Bankası'nın elinde. Dış siyaseti Amerika'nın ve İç siyaset de Belçika'dan idare edilmeye kadar düştü.Tayyip kendisi uşak olduğundan Türk Milletini de uşak yapmak istiyor, ama muvaffak olamayacak. Uşaklığını yaptığı Amerika'da ev de satın aldı. Her yaptığı gayri meşru iş gibi güya oğlu almış.
22 dönem 59. R. Tayyip Erdoğan hükümeti başta kendisi olmak üzere bakanlar A-K-P milletvekilleri hayatları boyunca Atatürk ilke ve Devrimlerini ve Cumhuriyet idaresini ortadan kaldırıp Hilafet devleti kurma çabalarındalar ayrıca en çok korktukları Türk Ordusunu zayıflatıp iş göremez hale getirmek maksatları ile emellerine ulaşmaktır.
Ruhlarında Uşaklık ve Kölelik taşıyan bu gürüh emellerine muvaffak olamayacakları gibi aslında hükümet üyeleri hırsız, sahtekar, kafir, görevi kötüye kullanan, uzak doğuda otel köşelerinde Avrupa'da kimsenin haberi olmadan memleketi satıp doymayan aç gözleri hırsla yalnızca küplerini doldurup memleketi satan Vatan Hainleri olduğundan maksatları kursaklarında kalıp tüyü bitmedik yetimlerin haklarını yiye yiye sürünüp bir gün def olup gidecekleri yakındır.
Şehadetine her zaman olduğu gibi Türk Milletinin zekidir,çalışkandır, buyurduğunuz insanlarından esirgeme Atam. M. Fethi Dördüncü
Bir çok bölümü çok ağır bir dille yazılmış olmasının yanında, tarif edilen olguların ve olayların gerçekliğini yadsıyabilir miyiz… Peki biliyor musunuz AKP hükümeti, Sayın Dördüncü’yü hangi nedenle mahkemeye verecekmiş???
Devlet sırlarını kamuoyuna duyurmak!!!
Bu hanımefendi, Maliye Bakanı Unakıtan’ın hanımı… Bir bakan eşi ve göğsünde bir ABD bayrağı… Hani şu Unakıtan; Ofer ile görüşmedim deyip görüştüğü ortaya çıkan Unakıtan… Oğlunun aldığı mısırlar için KDV indirimi yapan, hızını alamayıp, oğlu için pastörize yumurtanın da KDV’sini indiren Unakıtan…
Hani şu Unakıtan… Hakkında naylon fatura düzenlemekten davalar olup, Maliye Bakanı olunca kendisini aklayan yasalar çıkartan Unakıtan… Ne zaman uyanacaksın HALKIM…
Türkiye, 1980 darbesi ve 1982 Anayasası sonrasında oluşan, toplumsal ve siyasal yapıda 3 ana sorun ile karşı karşıya kaldı: 2. İrtica Tehdit (Gerici yobaz örgütlenmenin Laiklik ilkesini tehdit eder boyutta gelişmesi, yayılması ve kadrolaşması) 3. Bölücü Tehdit (Türkiye’de yaşayan Kürt kökenli insanların, provake edilerek, önce silahlı ve günümüzde de hem silahlı ve hem de kitleselleşerek sivil kalkışmaya yönlendirilmeleri) 4. Ekonomik Tehdit (Türkiye ekonomisi özellikle Özal ile birlikte Uluslar arası sermaye güçlerine tek yanlı biçimde bağlandı, ekonomik bağımlılık siyasi bağımlılığı getirdi)
Bir başka slaytta bu 3 ana sorun ile ilgili daha ayrıntılı bilgi aktarımına girebiliriz ama bugün, olaya AKP açısından bakarsak, daha ilginç sonuçlar ile karşı karşıya kalacağız… İrticai Tehdit açısından AKP, adeta bu tehdidi savuranların evi haline gelmiş. Bölücü Tehdit açısından AKP, genel başkanın ağzından nifak tohumları ekerken, HADEP’in eski genel başkan yardımcısı, Erdoğan’ın danışmanlığına getirildiği gibi parti Cumhuriyet karşıtı bir takım Şafi-Kürt aşiretlerin örgütlenmesinin odağı görünümünde… Ekonomik Tehdit açısından ise AKP, ABD emperyalizminin oyuncağı olarak Özal’ın izinde yürüyor…
Soru şu: Bu 3 tehdidin güç odaklarının AKP’de toplanmış olması bir tesadüf olabilir mi? Sakarya’da, Dumlupınar’da kazanmış olduklarımız elimizden alınmak isteniyor… Lozan’ı değil, Sevr’i istiyorlar… Türkiye seçmeninin %25’inin oyunu alıp TBMM’nin 3’te 2’sini ele geçiren AKP’nin “gerçek amacı” ne???
Uluslar arası Politik Komplo: AKP-Amerikayı Kalkındırma Partisi Az sonra okuyacaklarınız bir komplo teorisi değil, bugün bütün dünya istihbarat örgütlerinin bildiği bir gerçektir…
Biliyorsunuz DSP-MHP-ANAP hükümeti, ABD'nin Türkiye üzerinden Irak'a girmesine olur vermediği için, uluslararası bir politik manevra ile hükümetten düşürüldü. Yerine AKP hükümeti geldi. Bu hükümet de bu işe hayır diyemedi. Neden peki? Çünkü ABD Fettullah Gülen üzerinden Türkiye'de tüm tarikatları birleştirip AKP'yi kurdurdu ve iktidara gelmesi için çalıştı. Filmin baş aktörlerinden biri de Amerikan ajanı Turgut Özal’ın kardeşi Korkut Özal…
AKP'nin aldığı oy, ABD'nin projesi ile yine 80 darbesi ve 82 anayasasıyla oluşturulan toplumsal düzende nihayet buldu. Neydi bu toplumsal düzenin ismi: YEŞİL KUŞAK ve ILIMLI İSLAM. Öğretilen İslam kurallarına riayet edilecek bir KUŞAK yetiştirilecek ve Tayyip gibi adamlarla bu topluma yön verilecekti. Proje 25 yıl sonra uygulanıyor, bunları görmek anlamak zor mu?
Bu, müslümanlığın tüccarı olan zihniyetin maskesi, 1 maskesi Mart tezkeresi öncesinde çoktan düşmüştü ama nedense bizim halkımız bu onursuzluğa hala olur veriyor, anlaşılır gibi değil mi yoksa??? Elbette ki anlaşılır, din tacirlerinin kucağına itilmiş bu toplumsal yapı, Kenan Evren bir taraftan Turgut Özal bir taraftan ilmik ilmik işlendi, oluşturuldu. Dindar ile dinci arasındaki farkı göremeyen halk, tek bir siyasa ile bile yönlendirilebiliyor: AKP’nin bir eli, Anadolu kadının türbanının ucuna asılmış, bir eli de ABD uşağı Fettullah’ın fetvasını tutuyor…
Dindar Anadolu Halkının perişan hali: Yeşil Kuşak adı altında, yetiştiriliş biçimleri “kula kulluk” etmek üzere programlanmış. Yoksa Tayyip’in bir “ucubenin dizleri dibine çökmüş resmi”ni kim içine sindirebilir. Kim böyle bir adamı başbakan görmek ister. Allah inancı ile kandırılarak oy deposu haline dönüştürülmüş, kaderleri Tayyip gibi şarlatanların elinde oyuncak olmuş insanlardan oluşmuş bir Yeşil Kuşak. Türban bahanesiyle kandırılmış, gerçeklerin önüne din perdesi indirilmiş, birey olmaması için uygun bir eğitim modelinden format atılmış bir KUŞAK.
Lütfen Erdoğan’a bir bakar mısınız… Ağzından argo sözcükler düşmeyen bir başbakan… Vatandaşa ana-baba söven bir kabadayı… Her söylediği demeci bir saat sonra danışmanları ve basın sözcüleri tarafından düzeltilen bir demagog… Geçmişi karanlık, geleceği belirsiz, o bir muamma… İçeride gerici, dışarıda verici, yakında gidici…
YABANCILARDAN İNSAF ve MERHAMET DİLENEREK DEVLET ve MEMLEKET İŞLERİ YÜRÜTÜLEMEZ! Mustafa Kemal ATATÜRK
ÜLKENE SAHİP ÇIK MÜRTECİYE BÖLÜCÜYE İŞBİRLİKÇİYE MÜSAADE ETME…
DÜNYA’DA HER MİLLET, İCRAATINA TAHAMMÜL ETTİĞİ “HÜKÜMETİN MESULİYETİNE ORTAK” SAYILIR Mustafa Kemal ATATÜRK
Haydi Anadolu Halkı… Bu oyunu bozalım… Herkes üzerine düşen görevi yapsın… Bu maili tüm tanıdıklarına yolla… Karşılaştığın insanlara anlat… Hatırla MUSTAFA KEMAL’İ “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM”
