MG_eVİL
New member
- Katılım
- 20 May 2008
- Mesajlar
- 3,623
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Hani; meşhur bir tekerleme vardır, Rabbena, hep bana diye... Dinine bağlı görünen kimilerinin, bencil ve açgözlü olmaları halini anlatır!
Duyduk ki eşinin deyimiyle Rabbi öyle dediği için ABDdeki bir sosyete hastanesinde kalp ameliyatı olan eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın çocuklarının kurduğu AB Gıda isimli yumurta şirketi, Türkiyenin en büyük 500 şirketi arasına girmiş.
Gıda sektörünün en büyük firmaları arasında da 80inci olmuş.
***
1979dan beri faaliyet gösteren bu şirket 2001 yılında Kemal Unakıtanın oğlu Abdullah, kızları Fatma ve Zeynep ile eşi Ahsen Hanıma geçti...
Tam da; Kemal Unakıtanın siyasete aktif olarak girmesine beş kala!
Sonra, Rabbim önlerini açtı. İki kümesle başladıkları yumurta işinde, Türkiyenin 500 büyük sanayi kuruluşu arasına girmeyi başardılar.
Asırlık firmaları solladılar, devleri salladılar; rakiplerini saf dışı bıraktılar...
Rabbim Yürü demişti bir kez; yürüdüler...
***
Türkiyenin bütün büyük turistik tesislerine, kamu kuruluşlarına toz yumurta (nasıl oluyorsa), kabuklu yumurta, likit yumurta satmaya başladılar...
Bu firmanın pazarlama elemanları, gittikleri firmadan boş dönmedi...
İhtiyacı olan da aldı yumurtaları, olmayan da!
Sakın yanlış anlamayın; babaları Maliye Bakanı olduğu için kapışılmadı malları; Rabbim büyü demişti bu aileye; büyüdüler.
***
Babalarının deyimiyle, Geçinmek için ticarete başlayan bu gençler yeni şirketler kurarak hızla yükseldiler.
Yumurta kesmedi, mısır işine girdiler...
Hem likit yumurtada, hem mısırda vergi oranları, Rabbimin isteğiyle pat diye düşünce, voliyi vurdular...
Yurt dışından civciv çıkarma makinesi ithal edip, civciv bile çıkardılar.
Bilgisayar, büro makineleri, kırtasiye, makine, yem, gübre sektörlerine daldılar.
Yetmedi; ithal kömüre dayalı elektrik santralı kurmaya soyundular.
Bandırmadaki iki kümeslik tesisten, 50 bin metrekarelik kapalı alana sahip dev bir fabrika yarattılar.
Kısacası, Rabbena hep bana tekerlemesi, Rabbena, hep onlaraya dönüştü!
***
Gözüm varsa, namerdim... Ama ya Rabbim:
Eğitimli on binlerce genç gardiyan olmak için güneşin altında kuyruklarda bekleşirken, neden bazı kullarına ayrıcalık yapıyorsun; gerçekten anlamıyorum!
*****
GÜNÜN SORUSU
Başbakan, Kürt sorunu konusunda açıklama yapan AKPlileri Yunus Emrenin Söz ola kestire başı dizesiyle uyarmış...
Siz; hiç söz için başların kesildiği bir demokrasi örneği biliyor musunuz?
*****
Eğitimde cumhuriyet tarihinin en büyük karşı devrimi!
AKP iktidar olduğunda, ilk iş olarak imam hatiplilerin üniversiteye girişlerinde uygulanan katsayıyı değiştirmeye soyunmuş ama YÖKün direnişiyle karşılaşmıştı.
YÖK kadrolarını değiştirdi ve direnişi kırdı.
Ardından da yedi yıl önce yapamadığını bugün sıradan bir şeymiş gibi hayata geçirdi.
Dün beni arayan bir öğrencinin söyledikleri, bu değişikliğin önemini bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor:
Ben Erzincanlı, muhafazakâr bir ailenin çocuğuyum. Yıllar önce ailem beni imam hatibe göndermek istedi. Ben ise mühendis olmak istiyordum. Abim bana destek verdi ve imam hatibe gidersem, katsayı yüzünden bu amacıma ulaşamayacağımı anlattı onlara. Fen lisesinde okudum; bugün İTÜde eğitimine devam eden bir mühendis adayıyım. Katsayı varken, ailemizi ikna etmek kolaydı. Gençlerin artık böyle bir şansları kalmadı. İmam hatibe gidecekler ve o alacakları eğitimle asla hayâllerine ulaşamayacaklar...
***
İşte; AKPnin katsayı meselesinde bu kadar diretmesinin nedeni bundan ibaret:
İmam hatiplere giden öğrenci sayısını artırmak!
Dünün tarihini yazın bir kenara... Çünkü o tarih, eğitimde bir karşı devrimin başladığı tarihtir!
*****
BÜYÜKANIT ARTIK KONUŞMALI (33)
Denizlili okurum Özkan Fidan, Büyükanıtın suskunluğunu şiire dökmüş... İşte o şiir:
Sustukça suyuyor Büyükanıt / Oysa, beklenti küçük bir yanıt. / Böyle sürüp giderse eğer / Bu da sayılır bize bir tür kanıt!
..::MUSTAFA MUTLU::..
Duyduk ki eşinin deyimiyle Rabbi öyle dediği için ABDdeki bir sosyete hastanesinde kalp ameliyatı olan eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın çocuklarının kurduğu AB Gıda isimli yumurta şirketi, Türkiyenin en büyük 500 şirketi arasına girmiş.
Gıda sektörünün en büyük firmaları arasında da 80inci olmuş.
***
1979dan beri faaliyet gösteren bu şirket 2001 yılında Kemal Unakıtanın oğlu Abdullah, kızları Fatma ve Zeynep ile eşi Ahsen Hanıma geçti...
Tam da; Kemal Unakıtanın siyasete aktif olarak girmesine beş kala!
Sonra, Rabbim önlerini açtı. İki kümesle başladıkları yumurta işinde, Türkiyenin 500 büyük sanayi kuruluşu arasına girmeyi başardılar.
Asırlık firmaları solladılar, devleri salladılar; rakiplerini saf dışı bıraktılar...
Rabbim Yürü demişti bir kez; yürüdüler...
***
Türkiyenin bütün büyük turistik tesislerine, kamu kuruluşlarına toz yumurta (nasıl oluyorsa), kabuklu yumurta, likit yumurta satmaya başladılar...
Bu firmanın pazarlama elemanları, gittikleri firmadan boş dönmedi...
İhtiyacı olan da aldı yumurtaları, olmayan da!
Sakın yanlış anlamayın; babaları Maliye Bakanı olduğu için kapışılmadı malları; Rabbim büyü demişti bu aileye; büyüdüler.
***
Babalarının deyimiyle, Geçinmek için ticarete başlayan bu gençler yeni şirketler kurarak hızla yükseldiler.
Yumurta kesmedi, mısır işine girdiler...
Hem likit yumurtada, hem mısırda vergi oranları, Rabbimin isteğiyle pat diye düşünce, voliyi vurdular...
Yurt dışından civciv çıkarma makinesi ithal edip, civciv bile çıkardılar.
Bilgisayar, büro makineleri, kırtasiye, makine, yem, gübre sektörlerine daldılar.
Yetmedi; ithal kömüre dayalı elektrik santralı kurmaya soyundular.
Bandırmadaki iki kümeslik tesisten, 50 bin metrekarelik kapalı alana sahip dev bir fabrika yarattılar.
Kısacası, Rabbena hep bana tekerlemesi, Rabbena, hep onlaraya dönüştü!
***
Gözüm varsa, namerdim... Ama ya Rabbim:
Eğitimli on binlerce genç gardiyan olmak için güneşin altında kuyruklarda bekleşirken, neden bazı kullarına ayrıcalık yapıyorsun; gerçekten anlamıyorum!
*****
GÜNÜN SORUSU
Başbakan, Kürt sorunu konusunda açıklama yapan AKPlileri Yunus Emrenin Söz ola kestire başı dizesiyle uyarmış...
Siz; hiç söz için başların kesildiği bir demokrasi örneği biliyor musunuz?
*****
Eğitimde cumhuriyet tarihinin en büyük karşı devrimi!
AKP iktidar olduğunda, ilk iş olarak imam hatiplilerin üniversiteye girişlerinde uygulanan katsayıyı değiştirmeye soyunmuş ama YÖKün direnişiyle karşılaşmıştı.
YÖK kadrolarını değiştirdi ve direnişi kırdı.
Ardından da yedi yıl önce yapamadığını bugün sıradan bir şeymiş gibi hayata geçirdi.
Dün beni arayan bir öğrencinin söyledikleri, bu değişikliğin önemini bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor:
Ben Erzincanlı, muhafazakâr bir ailenin çocuğuyum. Yıllar önce ailem beni imam hatibe göndermek istedi. Ben ise mühendis olmak istiyordum. Abim bana destek verdi ve imam hatibe gidersem, katsayı yüzünden bu amacıma ulaşamayacağımı anlattı onlara. Fen lisesinde okudum; bugün İTÜde eğitimine devam eden bir mühendis adayıyım. Katsayı varken, ailemizi ikna etmek kolaydı. Gençlerin artık böyle bir şansları kalmadı. İmam hatibe gidecekler ve o alacakları eğitimle asla hayâllerine ulaşamayacaklar...
***
İşte; AKPnin katsayı meselesinde bu kadar diretmesinin nedeni bundan ibaret:
İmam hatiplere giden öğrenci sayısını artırmak!
Dünün tarihini yazın bir kenara... Çünkü o tarih, eğitimde bir karşı devrimin başladığı tarihtir!
*****
BÜYÜKANIT ARTIK KONUŞMALI (33)
Denizlili okurum Özkan Fidan, Büyükanıtın suskunluğunu şiire dökmüş... İşte o şiir:
Sustukça suyuyor Büyükanıt / Oysa, beklenti küçük bir yanıt. / Böyle sürüp giderse eğer / Bu da sayılır bize bir tür kanıt!
..::MUSTAFA MUTLU::..