| PoSeiDoN |
gσd σŦ тнє ѕ
- Katılım
- 12 Ocak 2007
- Mesajlar
- 5,547
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 33
Rıdvan Dilmen Röportajı
Bu seferki röportajımızın konuğu efsane futbolcumuz Rıdvan Dilmen. Futbol zekası ve yeteneğiyle bütün Fenerbahçelilerin kalbinde ayrı bir yeri olan Rıdvan`ın, yaptığı futbol yorumlarını zevkle okuyor ve seyrediyoruz. Futbol zekasını futbolu bıraktıktan sonra yorumlarında da gösteren Rıdvan Dilmen, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmış bir futbol adamı. Ancak son zamanlarda teknik direktörümüz Zico ile ilgili yaptığı eleştirileri yüzünden bazı taraftarlarımız da onu eleştirmeye başladılar. Bizim forumlarımızda da bu sıkça yaşandığı için Antu`yu direk ilgilendirdiğini düşünerek kendisine bir röportaj talebindi bulunduk. Sağolsun kabul etti. Bu röportajda genel olarak Zico`yu konuştuk. Aklınızı kurcalayan sorulara sormaya çalıştık ve ortaya sanırız güzel bir röportaj çıktı. Zevkle okuyacağnızı umuyoruz.
ZİCO`YU SEVMEMEM MÜMKÜN DEĞİL
Benim Zico`yu sevmem için çok önemli derin nedenlerim var. Birincisi Zico, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcularından bir tanesiydi. İkincisi ve önemlisi Zico`nun jübilesinde, Ali Şen götürdü ve ben oynama şerefini yaşadım. Benim futbol kariyerimin en önemli olaylarından biridir. Fenerbahçeli bir oyuncunun, Zico`nun jübilesinde adının anons edilmesi, onunla karşılıklı oynaması, aynı ortamlarda bulunması büyük bir mutluluktu. Zico`nun Türkiye`ye gelmesi gündeme geldiğinde, sohbet ederken kulubümüzde "Zico`nun bizi faydalı olacağını" düşünen ve belirten insanlardan biriydim. Zico`yu sevmem için başka bir sebep de, inanılmaz bir adam, adamın önde gideni... Parayla işi olmaz, pulla işi olmaz, kariyerle işi olmaz, ihtiyacı yok. İnsan olarak düzgün bir adam. Bir dördüncüsü de onun başarılı olması şu imajı kaldırır "iyi oyuncudan iyi antrenör olmaz" lafını kaldırır, bizler de yırtarız o şekilde ve bizim gibi arkadaşlarımız da.
Ancak biz profesyonel iş yapan insanlarız. Duygularımızla maç bitimine kadar haraket edebiliriz. Maç başlarken benim odama Fenerbahçeliler dışında kimse girmez. Bir tane arkadaşımız girmez biliyorlar rahatsız olduğumu. Maç bittiğinde elimizden geldiğince objektif olmaya çalışırız. Bana göre objektif olunması da lazım. İyi oynayıp kaybettiği zaman "iyi oynadı" derim, kötü oynayıp kazandığı zaman da "kötü oynadı" derim.
EN AZINDAN BİR LYON OLABİLMEMİZ LAZIM
Zico ile ilgili bir de şunu söylerim ben; Fenerbahçe Spor Kulübü şu anda bütün kulüplerin çok ama çok önünde. Ciddi şekilde çok önünde. Her yönüyle; ekonomisiyle, tesisleşmesiyle ve ben Fenerbahçeli olarak şunu derim, "En azından bir Lyon olalım". Ben bundan 5 yıl önce şu tezi ortaya attığım zaman güldüler; "10 yılın 9 yılında Fener şampiyon olur Türkiye liginde, hatırlarsan seninle de konuşmuştuk, 1 tane belki ilginç bir şampiyonluk kaybedilir". Kaybedildi, Denizli maçı gibi. Nedenine gelince; bizim televizyon gelirleri bildiğim kadarıyla gelir sıralamasında 4.`lüğe düşmüş, herkesin televizyon gelirleri 1. sırada olduğu bir ortamda... Açıkçası haksız bir rekabet içerisinde bu da bizim hoşumuza gidiyor Fenerbahçeliler olarak. Neden hoşumuza gitmesin ki? Şimdi önümüzde ön liberolar bir ton varken önemli bir isim olan Maldonado`yu transfer edebilen bir kulüp. Yabancı sınırlaması olmasına rağmen iki stoperi, kendi ülkelerinin milli takımında olan Uruguaylı ve Brezilyalı oynatabiliyorsunuz. Roberto Carlos`u getirebiliyorsunuz. Gak deyince alıyorlar, guk deyince getiriyorlar şimdi. Benim dönemimdeki antrenörlere baktığınız zaman böyle ekonomik gelirler yoktu. Yapılanmaya gidiyordu bizim kulüp bu günler için.
Rakiplerimize baktığınız zaman; rakiplerimiz kongreyle uğraşıyor, antrenör evinden yönetiyor. Beşiktaş`ta malum sıkındılar ver Del Bosque davasından 7-8 milyon Euro içeri girmişler. Yani onlara karşı ekonomik olarak çok güçlüyüz. Taraftar kitlesi olarak da 30 bin kombineli var. İşte bir Chelsea öncesi ben kulübün yetkili bir adamı değilim, beni 500 kişi arıyor bilet için. Bu durumlara geldi artık Fenerbahçe. Ben geçenlerde Menemen`e okul açılışına gittim. Orada sohbet sırasında başkanın söylediği çok güzel bir laf var, "Elersek çok mutlu olurum ama seneye ilk sekize girmek elemek kadar önemli" diyor. Bu çok önemli hakikaten de. Lyon da ilk 8`e giriyo ya da giremiyo ama 7 senedir lige ambargo koyuyor. Hiç kimse kendini kandırmasın Fenerbahçe`nin Nisan ayının ortalarında şampiyon olması lazım. Benim düşünceme göre.
Bu benim düşüncem. Nedenini de şöyle belgeliyorum; Fenerbahçe, Beşiktaş`tan 7-10 puan arası eksik puan almış. Derbiler dışındaki maçlarda. Şimdi bu takımın potansiyeli var mı, var. Var ki 4 maçta 12 puan almış üstteki 4 takımdan. Mesela Beşiktaş aynı maçlarda 3 puan alabilmiş. Onun dışında Avrupa`da da başarılı. Chelsea maçı filan diyolar. Chelsea bizi öyle güle oynaya filan eleyemez.
ZİCO RAHAT BİR İNSAN OLMASI BAZAN DEZAVANTAJ OLUYOR
İnsanlar Zico`yla ilgili eleştrilerimde bazı şeyleri atlıyorlar. Ligdeki ilk yarıdaki Bursa maçı, taa aylar önce, Bursa maçı öncesiydi arada da İnter`le oynuyorduk, "İnter bizi kolay kolay yenemez ama Bursa`ya puan kaybedebiliriz". "Ya nasıl böyle diyebiliyorsun?" dedi partnerim Güntekin. Ben diyorum ki, Fenerbahçe`nin ciddi bir potansiyeli var. Bu potansiyel kadro potansiyeli. Bu kadroda maç içerisinde dahi oyuncuların yerlerini değiştirebilirsiniz, sistemi değiştirebilirsiniz. Zico rahat bir adam. Beşiktaş-Fenerbahçe maçı var ya hani bu hafta herkesin telaşla beklediği sonra Chelsea maçı filan. O doymuş bunlara hocam. Bizim hiç yaşamadığmızı o yaşamış. Fransa`ya karşı dünya kupasında penaltı kaçırmış. Brezilya Milli Takımında oynamış. Finaller görmüş, dünyanın en büyük oyuncularından bir tanesi. Yani bizim telaşımız Aziz Yıldırım`ın telaşı, Bülent`in telaşı, Tetin`in telaşı, bütün Fenerlilerin telaşı onda yok. Bu durum Fenerbahçe`nin şu andaki kadro yapısına çok uyuyor ama nerede uyuyor biliyor musun? Yurtdışında uyuyor ve derbilerde. Yani bugün Sevilla`ya karşı Roberto Carlos`a çaba sarfeder misin konsantre etmek için? Etmezsin... Galatasaray`a karşı etmezsin... Alex`i etmezsin ama diğer maçlar için bu rahatlığı bize hep dezavantaj oluyor. Mesela "oynamasın 11 kişi ya farketmez" diyor... Bu yok hocam bu... Ben önce 1-2 olayım hatta 1 olayım Şampiyonlar Ligi`nin gediklisi olayım.
ZİCO YARATICI DEĞİL
Görünen köy de kılavuz istemiyor. Şimdi Sevilla maçı oynuyorsun benim eleştirdiğim olaylardan sonra, ben eleştirdiğim için yapmıyor o ayrı konu da, maç oynanıyor 3-1 mağlubuz. Bizim orta sahamız çok dirençli olmamasına rağmen dakika 60, 2 forvet arkasında Semih oynatıyor mu baba bu adam? E oynatıyorsun işte arkasından 3-2`yi yakalıyorsun ve eliyorsun. Geliyorsun buraya Konya`yla oynuyorsun. Konya maçında ıkına sıkına, ıkına sıkına 45 oluyor yok bir şey, 50 oluyor gol yiyorsun. Sonra Semih`i sokuyorsun. Semih mevzusu değil, sistemi değiştiriyorsun. 4 oldu maç. Üzülerek söylüyorum, "Afferim bana bak, ben dedim oldu" demiyorum.
Sonra 1 hafta sonra geliyosun Kasımpaşa ile oynuyorsun. Yani direncinin kırılması en müsait bir takımla oynuyorsun ki, gole kadar direndiler sonra çözüldüler. Bizim takımımız çıkıyor öyle oynuyor abi. Fatih Akyel ile o yabancı stoper orta sahaya kadar çıkıyor, keyif yapıyorlar. Sonra ikinci forvet giriyor, Semih demiyorum bak, ikinci forvet giriyor abi 3 oluyor maç, bir ton da pozisyona giriyorsun. İlk yarıda korner atamıyorsun.
Ben şunu söylüyorum, Zico, Avrupa için aynen cümlem şu "Zico Avrupa`nın iyi antrenörü, Türkiye`nin kötü antrenörü". Sebebi de yaratıcı değil. Bir şeyler yaratmak için uğraşmıyor hala da aynı fikirdeyim. Şu aralar en azından maç içinde değişiklikler yapıyor ama ben diyorum ki " Ya arkadaş sen Türkiye Ligini forse et" ben demiyorum ki "Beşiktaş maçında 2 forvet oyna", git dengeli, zaten onlara karşı üstünlüğün var, pas yapan çok önemli bir üstünlüğün var.
GALATASARAY`A ELENMEMİZ, SEVİLLA MAÇINI KURTARDI
Mesela biz Galatasaray`la oynadığımız kupa maçında, benim şimdi bu sözüme de kızarlar ama ben şunu söylüyorum Fenerbahçe`nin o maçta Galatasaray`a karşı 10 kişi kalması, 9 kişi kalmasına çok sevindim hocam ben. Neden biliyor musun? 4 gün sonra biz Sevilla ile oynayacaktık anormal bir prova oldu. Anormal bir prova oldu. Neden biliyor musun? Galatasaray eli ayağı düzgün bir takım, şampiyonluğa oynayan bir takım, rakibimiz bizim. Ama sen Galatasaray ile Ali Sami Yen`de oynuyorsun ve ezilmiyorsun. 10 kişi kalmana rağmen, 9 kişi kalmana rağmen. Niye? Eksik olmana rağmen o pas oynamamız var ya o bizim, sakinliğimiz. O bizim antrenmanımız oldu Sevilla öncesi. 2-0 oldu maç hiç istifimizi bozmadık. Pat pat pat oynadık. Yani o şahane bir mağlubiyetti. Bir Fenerbahçeli olarak ben "Şahane bir mağlubiyet" diyebilir miyim? Şahane bir maç benim için, Sevilla`yı kurtardı o maç. Deivid orta sahada tuttu oyunu, çok güzel bir prova oldu. Belki ağır oldu faturası, elendik belki onlara ama hakemdir şudur budur bilmem ne...
Fenerbahçe Spor Kulübü`nde çalışan bütün antrenörlere sayfım var hocam benim. Sevgim var... Öncelikle adam Fenerbahçe`nin antrenörü. Bunu hepsinden fazla seviyorum. İnsan olarak seviyorum. Ha aşama kaydetmiyor mu? Bir şekilde son 1 aydır aşama kaydediyor.
ERCAN GÜVEN TERBİYESİZ BİR ADAM
Şimdi ben bir gün bir laf ettim Ercan Güven yazı yazdı. "Utanmasa kendi sistemine getirecek" diyor, terbiyesiz adam. Birincisi bana Rıdvan diyemez. Ben futbolcuyken bana Rıdvan diyebilir tanımadığım bir adam. Ama şimdi gazeteciyim "Dilmen" diyecek bana. Nasıl "Ahmet Çakar" yazıyor Bana "Rıdvan" diyor. Beni Ahmet Çakar`la aynı kefeye koymasın. Ben Ahmet Çakar`ı çok severim. Öyle bir arkadaşım olduğu için de çok mutlu olurum. O çok ayrı bir konu. Ama Ahmet Çakar`n bikini laflarıyla benim ne ilgim var. Beni aynı kefeye sokuyor. Beni yıpratmaya çalışıyorlar. Şimdi ben diyorum ki, soruyorum herkese, Zico Fenerbahçe`ye geldiğinde biz kime elendik hocam? Rezil Danimarka takımını zor eledik, Dinamo Kiev`e elendik. Bu takım Dinamo Kiev`e elenecek bir takım mı?
DAUM AVRUPA İÇİN DEVRİM YAPMIŞTIR
Ama adam doğru yaptı. 7-8 hafta sonra, bu da bir erdemliliktir. Bunları da kullanmıştım ben yazılarımda. Döndü Christoph Daum`un kaç yıldır oynattığı sisteme. Hani dediğimiz meşhur 4-4-1-1. Ben bunu söyledim. "Yok" diyor. Ya kardeşim Chiristoph Daum, Fenerbahçe`de büyük devrim yapmıştır Avrupa ile ilgili. Bu oyun şablonunu Türkiye`de Fenerbahçe`ye o getirmiştir 2 yıl önce. Hatırlayalım kimler yedek kalmadı hocam? Anelka yedek kaldı, Pierre van Hooijdonk yedek kaldı, Nobre yedek kaldı. Ki bunları yönetmek çok daha zordur Semih`i yönetmekten. Semih`i zor yönetiyor şimdi. Allah`tan aslan gibi çocuk, bizim camianın çocuğu da... Bak kezman bnim söylediklerimi teyit ediyor. Ne diyor Kezman, "Ben oturamam, ben yapamam. O iyi çocuk o yapar" diyor. Hadi oturtsana Kezman`ı. Oturtamadığı için Semih`i oynatmıyor.
KİMSEYE FENERBAHÇELİLİĞİMİ KANITLAMAK ZORUNDA DEĞİLİM
Haa! Antrenör psikolojisi olarak haklı olabilir. Kaybetmek istemiyordur, "Semih`i ben idare ederim" diyebilir. Ben diyorum ki, çok basit hocam, "28 maç Fenerbahçe çift forvet oynamalı, 6 tane derbiyi ve Avrupayı da bu sistemiyle oynamalı". Nasıl biz Galatasaray için, "Türkiye için doğru ama Avrupa`da yanlış oynuyor" diyorduk, ki öyle oldu zaten. İnsanlar bunu başka şeylere yorumluyorlar. Ben aslında Fenerbahçelilere kötülük yapmıyorum. Fenerbahçelileri de aydınlatıyorum.
Ama ben bunların perde arkalarını anlatamam perde arkalarında olan. Ben kulüpte neler olduğunu başkanın hangi hamleleri yaptığını biliyorum. Yani o Dinamo Kiev maçlarından sonra filan bazı şeylerin nasıl değiştiğini anlatamam. Fenerbahçeli olduğumuz için buralarda konuşamayız. şu anda da bu siteye konuşamayız biz Fenerbahçeliyiz. Ben nelerin yaşandığını da biliyorum kulüpte. Hala nelerin yaşandığını da biliyorum ben kulüpte. Anlatamadığımız için de Fenerbahçeliler tepki gösteriyor. Yönetime tabi mektup yazdım. Ondan sonra nelerin değiştiğinin kimse farkında değil mi?
Benim camiamdan kimseyle problemim olamaz. Ben Menemen`e gittim. Allah`a şükürler olsun ki, bana hala bu kadar sevgi gösteriliyor. Haa bi de ben Fenerbahçeliliğimi kanıtlamak için size çaba sarfetmiyeceğim onu da söyleyeyim. 15.8.1962`ye bir dönsünler. Benim doğum günüme... Bu günlere bir gelsinler bakalım. Ben bugün senin yanına sabah MR çektirdim geldim. Benim diz bağım sakat. Ben bunu lokallerde otururken yapmadım yani. Fenerbahçe`de oynadığım yıllarda sakatlanmıştım ama şunu da söyleyeyim bugün 46 yaşındayım şuanda çok ciddi paralar kazanıyorum, bu işte ekmek yiyorum bunun tek sebebi o etikettir hocam. O etiket yüzünden çok şükürler olsun benim çoluğumun çocuğumun rızkını veriyorlar. Ben Fenerbahçeli Rıdvan etiketinin ne kadar önemli olduğunu bilecek kadar akıllı bir adamım.
BEŞİKTAŞ`A YENİLDİĞİMİZDE 4. OLMAMALIYIZ
Zico ile benim bireysel problemim olur mu? Zico`nun Fenerbahçe takımını 80 puanla şampiyon yapması beni mutlu eder. Bu potansiyelin de olduğunu düşünüyorum. Bu takım İnter`i yenmiş, Sevilla`yı yenmiş, bilmem kimi yenmiş. Demek ki sistem ve konsantrasyon problemi var. Sen 11 kişiyi oynatmazsan, ben söylerim hocam. Ben Bursa ile Ankaragücü maçlarını yenmiş olsaydım, şimdi gazozuna maçlar oynayacaktım. Biz bu haftasonu Beşiktaş`la oynuyo muyuz baba? Allah korusun 1-0 mağlup olduk. Olamaz mı, futbol bu, 4.`yüz hocam. Bana bunun kim hesabı verecek? Ha bana hesap vermek zorunda deği de 4.`sün ya 4.`sün abi UEFA`ya gidiyorsun. Şu açıklamayı mı yapacaksın "Evimizde UEFA finali oynarız" açıklaması mı? Yok öyle şey. Benim Beşiktaş`a yenildiğim gün 4. olmamam lazım. Bu takımla, bu kadromla, bu bütçemle. Türkiye liginin şampiyonluğu büyük bir olay değil. Bizim kulübümüz için büyük bir olay değil. Ama biz ikina sıkıla, ıkına sıkıla gidiyoruz. Benim söylemek istediğim o. Benim Zico gibi bir adama, adamoğlu adama hakaret etme gibi bir şansım olabilir mi? Mümkün değil...
"ÇOK BİLİYORSAN HOCALIK YAP!"
Benim sorunum kimseyi ilgilendirmez ki... Bir dönsünler benim antrenörlük yıllarıma, Van`da başarılı olmuşum, Adana`da başarılı olmuşum, Altay`da başarılı olmuşum, Karşıyaka`da başarılı olmuşum, Fenerbahçe`de başarısız değilim en azından. Konya`da gittiğim şekilde bıraktım takımı. Gittiğim 5 kulüpte de aldım, tavan yaptırdım. Baksınlar araştırsınlar. Karşıyaka 0 puan 18., kaçıncı bitirmiş takım? Vanspor 0 puan sonuncu, kaçıncı bitirmiş? Benim sorunum antrenörlükle ilgili ekonomik filan da değil. Ben antrenörlükten kazandığımdan fazlasını burda kazanıyorum. O da değil. Aykut`la konuşuyorum. Aykut bizim kardeşimiz, "Aman gel yer değişelim senle" diyor. "Antrenörlük yapma kardeşim" diyor. Yaşıyor olayları. 30 tane antrenör değişmiş. E bi de Fenerbahçe`den sonra çekilmiyor hocam. Öyle bir kompleksim yok ama ben gittiğimde versinler bana 3 seneliğine bir takım... Aklı başında bir kulüp, iyi bir kulüp... İşte Vestel diyorsun kayboldular. Gençlerbirliği diyorsun, ne oldu bak istikrarmış 5 tane antrenör değiştirdiler. Bu saatten sonra ben kendimi riske atamam.
Fenerbahçeden hiç bir beklentim yok. Fenerbahçe Kulübünden ayrıldığım gün ben şu cümleyi kullandım, önce kadro dışı kalmıştım dedim ki, "Hayatımda başka hiç bir kulübe gitmeyeceğim burada kalacağım". O günde ayrıldığım gün heyecandan söylenmiş bir laf değil. Ben Ateş Hattı`na çıktım, Reha Muhtar`ın programı. Dedim ki, "Fenerbahçe Kulübünde bir daha teknik direktörlük yapmayacağım". Yani insanlar bunu bilsin, ben teknik direktörlük yapmayacağım Fenerbahçe Kulübü`nde. Fenerbahçe Kulübü beni şimdi arasın "Oğlum yürüyerek Afrika`ya git oyuncu bak" desin, hemen yürümeye başlarım. "Oğlum bizim ihtiyacımız var, git" desinler, giderim. Hizmet ederim oraya, hiç bir beklentim de olmaz.
MENAJERLİK, KOORDİNATÖRLÜK YAPMAM
Bu konuşuldu o zaman da şu açıklamayı yaptım, "Zico`ya saygısızlık yapamam". Diyelim ki Aziz Yıldırım geldi dedi ki, "Rıdvan gel genel futbol menajeri ol" dedi. Bir kere iki tane menajerlik sistemi var. Bir İngiltere`deki sistem var, bir de Türkiye`de Volkan Ballı`nın yaptığı sistem var. O da çok düzgün yapıyor işini. Ama ben orada kulübüme zarar veririm. Neden veririm? İşler iyi gider "Rıdvan yaptı" derler. Kötü gider Zico`nun aklını karıştırırlar. Sonuçta kulübüme zarar veririm. Ne menajerliği, Zico`ya gidip de "Ahmet`i oynatma, Mehmet`i oynat" diyecek kadar eşek miyim ben? Bu iş bizim ülkemizde zarar verir. Real Madrid`te kaldırırsın bunu, Türkiye`de kaldıramazsın. Ben Samandra`da oturuyorum şimdi takım elbisemle, antrenman yapıyor takım. Ahmet oynuyor mesela Mehmet oynuyor... Derler mi demezler mi abi medyada? İşte öyle olduğu zaman da ben kulübüme zarar veriyorum. Futbol koordinatörü olmaktan onur duyarım hocam ben. Ben faydalı olacağımı da bilirim ama benim böyle bir beklentim olmaz çünkü ben Fenerbahçe`ye zarar veririm, daha doğrusu hocaya zarar veririm.
O ayrı konu biz Zico`yla bunu paylaşabiliriz futbol adamı olarak. Zico`nun işine de hamle yapmaz, Zico da bunu bilir. Sorun orada değil. Sorun dışarıda. Sinan Engin`in durumu ortada işte hocam ya. Git Beşiktaş taraftarından 10 kişiye sor, 9`u istemiyor adamı. Türkiye`de zor bunlar. Yoksa Fenerbahçe Kulübü bana der ki, diyor da, "Git filanca oyuncuyu seyret". Gidiyoruz, raporumuzu veriyoruz. Doğru ya da yanlış yani biz raporumuzu veriyoruz. Hizmette hiç bir zaman durmayız ama öyle aktif bir görev almak istemiyorum açıkçası.
GÖKHAN GÖNÜL`DE EN BÜYÜK PAY METİN DİYADİN`İN
Şimdi Gökhan Gönül`de şöyle oldu, hatta geçenlerde Karşıyaka`nın kalecisini tavsiye ettim. Çok yetenekli bir kaleci olduğunu söyledim. Aziz Yıldırım aynen şunu söyledi bana, "Oyuncuya yatırım yaparım, kaleciye yapmak istemiyorum" dedi. Mantıklı geldi bana, "tamam başkanım" dedim. Her zaman da bana sorar "eli ayağı düzgün oyuncu var mı?" diye. Biz bir dönem Nevati`yi söylemiştik. Şimdi Gökhan demiştik ama bununla ilgili en sağlıklı şeyi bizim Metin söyler Diyadin. Ben çünkü bir kaç maç izlerim, söylerim ama asıl Metin bizim camianın da çok sevdiği bir arkadaşımız. Metin Diyadin de çok olumlu şeyler verdi. Gökhan`ı kazandıranların başında Metin gelir.
O çook. O önde oynuyordu. Sağ önde oynuyordu. Yani Deivid`in bölgesinde daha çok oynuyordu. Sonra bir gün veteranlar maçı öncesi Metin`le yemek yiyorduk, Metin "Ne olur başkana söyleyelim aldıralım bu çocuğu" dedi, çok ısrar etti. O yüzden de Metin`den Allah razı olsun. Gökhan`ı bize kazandıran birinci adam Metin Diyadin`dir yani.
Şimdi piyango oldu aslında. Bizim takımımız yerli yatırımlarını çok yaptı. Bu sene denk gelen bu oldu. Daha önceki yıllarda hatırlayalım yani, kaleci Volkan, Selçuk filan... Yatırım yapıldı.
SINIRSIZ YABANCI OLMALI
Doğru ama kolay da değil hocam. Şu anda Türkiye liginde Mehmet Topuz`un dışında Fenerbahçe`ye şunu alayım der misin? Başkanın zaten aylardır, yıllardır söylediği bu. Sevilla`da 24 tane yabancı var. Şimdi "yerli iyi var da mı almıyorum?" diyor adam. şu an sınırsız yabancı olsa Fenerbahçe sağ bek alır mı? Almaz... Gökhan var, alternatifi olarak da Önder var. Yani bedava olsa almaz. Başkanın savaşı o. Şu anda Tuncay olmuş olsaydı biz yabancı alır mıydık sola? Almazdık.
Bu arada yabancı sınırını da konuşmakta fayda var. İyi yerliyi zaten Fenerbahçe alıyor. Herkes başka söylüyor. "yabancı futbolcu sayısının fazla olması Türk Futboluna zarar veriyor." derler, kendilerine göre haklı da olurlar. Bence mümkün değil böyle bir şey. Hiç bir şey olmaz. Sebebi de şu; Yunanistan Avrupa Şampiyonui oldu kendi liginde oynayan oyuncusu yoktu. Fransa, Avrupa, Dünya şampiyonu oldu. kendi ülkesinde oynayan oyuncusu yoktu. Brezilya hep favoridir, kendi ülkesinde oynayan doğru dürüst oyuncusu yok. Yarışabilmen için Avrupa`yla yabancı sınırının olmamasında fayda var.
GEÇEN SENE ŞAMPİYON ZİCO`NUN RAHATLIĞI YÜZÜNDEN OLDUK
Yoksa benim Zico`yla... Özellikle saygım var. Olabilir mi hocam öyle bir şey? Ben o zaman yazdığım gibi söylüyorum yaratıcı değil. Benim düşünceme göre yaratıcı değil. Bir antrenör yaratıcı olmalı. Ama bakın avantajlarını da ilave ediyorum. Onun o kariyeri ve backgroundu Avrupa maçlarında avantajımız. Bakın geçen sene Beşiktaş maçı öncesinde hepimizin ümidi kesilmişti. Üst Üste mağlubiyetler... 2 puan geride gittik biz İnönü`ye. Doğru mu kardeşim? Yenilirsek Beşiktaş şampiyon oluyordu. Bir tek ayakta olan o vardı. Doymuş çünkü o işlere o. Doymuş hocam o... Onun gibi maçlar çok görmüş. O zaman bunu söylediğim zaman olay olmuştu. Bir tek Zico`nun tavırları duruşu o maça hazırdı. Dolayısıyla oyuncuları da. Bakın bunlara ne diyorum, Avrupa ve böylesine maçlarda liderliğine eyvallah ama onun dışında kötü antrenör hocam, zayıf antrenör Türkiye ligi için.
Bizim oyuncularımız ne durumda? Alex, Roberto Carlos, Deivid, Kezman, mejman yabancı oyuncu kim varsa, Sarıyerli Rıdvan şimdi onlar orada Avrupa maçları için konuşuyorum. Alex koşuyor Türkiye Liginde 4 kilometre, Avrupa`da koşuyor 10 kilometre, E peki nasıl oluyor bu abi? Aynı futbolcu, aynı top, aynı ayakkabı. Sarıyer`de ben Fenerbahçe`ye karşı, Beşiktaş`a karşı, Galatasaray`a karşı kendime özel bakardım Daha çok koşardım. Başka maçlarda antrenör ne kadar uğraşsa da konsantre olmazdım. Bizim oyuncularımız da şimdi Chelsea maçıyla Konya maçını farklı görüyor. Bu da kimin işi? Teknik Direktörün işi. Oyuncu eğer konsantre olmuyorsa, taktiksel anlamda değiştirebilirsin. Taktik anlamda değiştirebiirsin.
DEİVİD`E İNANAN BİR BEN BİR DE ALİ YILDIRIM VARDI
Beni yanıltmadı. Türkiye Cumhuriyeti`nde iki tane vardı hocam. Biri ben öbürü Ali Yıldırım`dı. Şimdi Devid de Souza korkunç bir futbolcu hocam. Öyle haybeden bir oyuncu değil. İstanbul`da Fenerbahçe Tv verdi bir tek maçı. Fenerbahçe bir takımla maç yaptı hocam, Kezman ile Devid`in geldiği gün. İkisini de forvet oynattı. Ben Murat Özaydınlı`yı aradım. Dedim "Ya bu ne biçim adam?", "Kezman`ı diyorsun Değil mi?" dedi, dedim "Ya ne Kezman`ı onun yanındakini diyorum müthiş bir oyuncu".
Hatta Sporting Lizbon`dayken de ben bunu izlemiştim. "Müthiş bir oyuncu almışsınız" dedim, "Dalga geçme" filan dedi bana. Ben Opet`in locasında izliyorum maçları. Hepsi Fenerbahçeli arkadaşlarımız, üstdüzey yetkililer. Benimle kafa yapıyorlardı. " He he Devid geldi" diyorlardı benim için. Tabi ki belki o zamanlar iyi oynamıyordu ama ben oyuncunun temel kumaşına bakıyorum. Burada ben diyorum ki, "Helal olsun Zico`ya" , o zaman kimse bana "Zico`yu övdü" demiyor. Zico bir sürü tepkiye rağmen kazandırdı ama arkaya attı. Fenerbahçe`de attığı resmi gol 29`muş hocam. 29 gol atmış adam Fenerbahçe formasıyla biliyorsun değil mi? Kimse bunu hesaplamadı. 29 tane gol atılır mı ya orta saha oyuncusu atar mı? 29 tane gol atmış. Delgado kaç atmış bir araştırsınlar veya Ricardinho. İkisinin toplamı onun yarısı değil. Asistlerini saymıyorum. Trabzon, Kayseri, İnter, Beşiktaş Süper Kupa, Beşiktaş lig, Galatasaray... Hem de kritik goller yani şampiyonluğu getirebilecek goller. Meziyetli oyuncu. Onun sorunu kendiyle. Kuvvet problemi var. Kuvvetli olduğu zaman çok tehlikeli bir oyuncu.
Neden? Çünkü piyasa maçları. Bu oyuncu çok yetenekli bir oyuncudur. Deivid`i var ya... Kulübü bile ikna ettiler ya satılması için. Kulüp bile havlu attı Deivid`le ilgili düşün yani. Az daha satıyorlardı. Ödüm koptu. Deivid baya bir futbolcu hocam baya bir futbolcu. Oyuncunun baskı altında oynaması çok kolay değil. Allah`tan gamsız bir yapısı var. O yüzden biraz kaldırdı. Meziyetli oyuncu her zaman kendisini farkettirir. Meseba Semih meziyetli oyuncuydu ama hiç oynamıyordu ama şimdi bak kendi özgüvenini kazandıkça.
YÜZDE 45 CHELSEA`Yİ ELERİZ
Mesela bizim takımın kadrosuna bakın bizim alternatif kadromuz iyi değil. Bizim 12- 13 kişilik çok iyi kadromuz var. Bu kadro Çarşamba günü Chelsea ile oynuyacak. Herkes görecek Çarşamba günü yüzde 60 tek kale oynayacağız biz bu maçta. Bak göreceksiniz. Bizim maçımız Chelsea baskısıyla filan geçmeyecek. Biz önde oynayacağız. biz daha fazla pozisyona gireceğiz Chelsea`ye karşı. Burada bizim yüzde 60 kazanma şansımız fazla. Orada onların yüzde 70 fazla bak. Aradaki fark orada doğacak yani. Yüzde 10`luk bir fark var aramızda. İçeride bsiz yüzde 60 iyiyiz, orada onlar yüzde 70 iyi oynayacaklar.
Yüzde 40 diyorum ben. Yüzde 45 hatta. Göreceksin burada hocam bizim Volkan`a 8 tane top gelmez. Göreceksiniz ya... Tamamen bizim kontrolümüzde maç olacak. Ha oradaki maç da onların kontrolünde olacak. Çünkü onların önde oynayan oyuncuları daha iyi. Eşleştirdim., Makalele- Marco, fazlası var eksiği yok bizimkinin. Ballack-Alex, ben Alex`i önde tutarım. Kesin önde tutarım Alex`i. Alex Fenerbahçe Spor Kulübü tarihinin en büyük futbolcusudur. Ben Lefter ağabeyleri filan seyretmedim saygısızlık yapamam ama kendimi biliyorum Fenerbahçe`nin sembol oyuncusuyum, bizim Fenerbahçe`ye verdiğimiz faydanın 10 katını verdi o. Alex gibi futbolcu mu geldi Fenerbahçe Kulübüne. Ve bu oyuncu yuhalandı ya. Gazetelerin dolmuşuna gelip yuhaladı insanlar bunu.
KADROLAR, SİSTEMLER HEMEN HEMEN EŞİT
Baktığımızda sol önde Uğur, tutturduğu zaman oradaki bir tek muamma tutturduğu zaman, 45 maç oynamış 2 tane iyi maçı var. Sağ tarafa baktığınız zaman Deivid, onlar da ya o ufak zenci futbolcu oynuyor ya da Cole oynuyor. Bence fark yok aralarında. Stoperlere bakalım hocam eşit. Sol eklere bakalım hocam, Roberto Carlos. Onların oyuncusu da iyi oyuncu bizimki de iyi oyuncu. Sağ bek Gökhan`a bakalım, bizim sağ bekimiz onların sağ bekinden daha iyi oyuncu. Santrafora bakalım, onların ki bizimkinden bir adım önde. Bir avantajları daha var. Alternatifleri de iyi. Anelka, Schevchenko gibi oyuncuları da var. Oyun şablonu olarak bakalım. Onlar da 4-2-3-1 oynuyor, biz de. Onlar da kontrollü oynuyorlar, biz de kontrollü oynuyoruz. Yani bizi Chelsea çantada keklik filan göremez.
100 GOLÜ GEÇERLER
Öyle tabi canım, bizim baba hayatta değiştirmez. Değiştirmemesi de lazım. Öyle korkuyorum ki, Beşiktaş maçında önce değiştirir mi diye. Değiştirirse yanarız. Bak ben ne diyorum 2 forveten yana bir adam olarak, "Derbilerde aman ha!". Hassas bir kadromuz var. Çünkü bizim orta sahamız 4-3-1-2 oynarken, hoca benim düşündüğüm orta sahayı yapmıyor. Kendine göre haklı olabilir. Ben Türkiye liginin orta sahasını, Selçuk-Marco-Uğur yapsın, önünde de Alex, forvette de Deivid-Semih diyorum bak ben Kezman-Semih demiyorum. Üçünün ikisini oynatsın, bizim takım 100 golü geçer. Biz 100 golü geçeriz. Bizim rekorumuzu kırarlar.
Hocam nereden tutacaklar Allahaşkına ya! Konya, Kasımpaşa hepsini seyrediyorsun. İkinci oyuncu girdiği zaman darmadağın oluyorlar. Konyaspor maçından sonra Erman açıklama yapıyor, "Biz adam paylaşımında hata yaptık ikinci oyuncu girdikten sonra" diyor. Nerden tutacaklar? Alex cin gibi oyuncu hocam. İkinci forveti koyunca insanlar Alex ne yapıyor bir baksınlar. Hemen atıyor kendini geriye. Alıp yaratmaya başlıyor.
Bu bir aydır filan yapıyor bak. Ben de diyorum ki, tersten yapmamız lazım. Ben Fenerbahçe`de top oynadım bir de Anadolu`da Fenerbahçe`ye karşı top oynadım. Kadıköy`e gittiğimiz zaman, Korner atmak filan yasak diye düşünüyordum ben. Bir puan cepte olsun diyorduk. Ben diyorum ki, Fener 3-0 `ı yakaladı ya, kafadan yakalayabilir bu skoru bu takım. Kafadan Kasımpaşa`ya yarı sahayı geçirtmeyebilir. Bizim akımın avantajı şu; şu andaki sistemi biz doğru oynuyoruz, Avrupalılar gibi oynuyoruz. O skoru yakaladığın zaman tutarsın oyunu tek forvete dönersin. Bak 2-0 yaptın Kasımpaşa`yı, çek, at kendini. Futbol öyle bir ilginç ki. Konya`da biz 2-1 öne geçtik. Kim sakatlandı? Semih. Tek forvete döndü takım otomatik olarak Maldonado girince. Ne oldu? 4 oldu yine. Çünkü artık rakip takımın oyun disiplini bitmişti.
MAÇIN BAŞINDA İKİ FORVET BAŞLAMALIYIZ
Biz tersten maçlara iyi başlayıp, hücum yapıp, skoru yakalayabiliriz. Diyorlar ki, "Zico ilk geldiğinde Fenerbahçe`yi bu sistemle oynatıyordu.". Doğrudur ama bir şeyi atlıyorlar. O zaman bizim orta sahamızda Tuncay, Tümer gibi savunması olmayan oyunculardan oluşuyordu. Daha da ilginci stoper Can ile Önder oynuyordu. Şimdi Lugano ile Edu oynuyor.
İyi futbolcu. Tabi ben bu soruyu Ali Yıldırım`a sordum. Dedim ki, "Ali başkan bir şey soracağım sana ne gereği vardı?" dedim tamam mı? Cevabı karşılığında tatmin oldum. Dedi ki, "Marco`nun gelecek sene durumu belli değil, Selçuk`tan bu performansı bekliyorlar mıydı insanlar? Appiah yok". O zaman tatmin oldum. Deniz yok zaten.
GELECEK SENE SANTRAFOR ŞART
Valla Fenerbahçe`nin önümüzdeki sene şahane bir santrafora ihtiyacı var. Bu hocayla devam ediyorsak ve tek forvet oynayacaksak kesinlikle ihtiyacımız var. Semih de kalsın takımda. İki forvetli oynarsa birisi o olur. Yarın öbür gün Drogba gibi bir santrafor bulursan, bekler hiç problem değil. Bakın mesela Kezman`a da üzülüyorum. Kezmana da dikkat edin 2 forvet oynandığı zaman kaç gol atmış? Çünkü oyuna girdi Semih, 60 dakika doğru dürüst top almayan, kenarlardan abuk subuk vuruş yapan Kezman 2 tane karşı karşıya kaldı. Birini auta attı, birini kaleci kurtardı. Doru değil mi kardeşim. Onunda performansını etkiliyor. Ben diyorum ki, Kezman Galasaray`da oynasa 30 gol atar. Durduramazlar. Araştırsınlar Hollanda`da tek mi oynamış çift mi oynamış? Bir ton gol atmış. Kezman`la bir konuş, "2 forvet oynasınlar ben gol kralı olurum" der yani. Oynayamaz hocam, tek forvet oyuncusu değil o. Ben çok yetenekliydim, Kezman`dan daha yetenekli bir oyuncuydum değil mi? Hadi oynatsana beni tek forvet. Oynayamam hocam. Öye bakmak lazım. Bizim de Zico`la ilgili bir eleştirimiz bu. Yönetimin de ciddi şekilde önlem aldığını tahmin ediyorum.
SİVAS YA BİZİ ŞAMPİYON YAPAR YA DA KENDİSİ OLUR
Valla lig bu hafta bize döndü. Bizim rakibimiz kendimiziz hocam. Sivas da ilginç bir şey yapabilir yalnız. Sivas ya bizi şampiyon yapar ya da kendi olur.
kaynak: antu.com
Bu seferki röportajımızın konuğu efsane futbolcumuz Rıdvan Dilmen. Futbol zekası ve yeteneğiyle bütün Fenerbahçelilerin kalbinde ayrı bir yeri olan Rıdvan`ın, yaptığı futbol yorumlarını zevkle okuyor ve seyrediyoruz. Futbol zekasını futbolu bıraktıktan sonra yorumlarında da gösteren Rıdvan Dilmen, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmış bir futbol adamı. Ancak son zamanlarda teknik direktörümüz Zico ile ilgili yaptığı eleştirileri yüzünden bazı taraftarlarımız da onu eleştirmeye başladılar. Bizim forumlarımızda da bu sıkça yaşandığı için Antu`yu direk ilgilendirdiğini düşünerek kendisine bir röportaj talebindi bulunduk. Sağolsun kabul etti. Bu röportajda genel olarak Zico`yu konuştuk. Aklınızı kurcalayan sorulara sormaya çalıştık ve ortaya sanırız güzel bir röportaj çıktı. Zevkle okuyacağnızı umuyoruz.
ZİCO`YU SEVMEMEM MÜMKÜN DEĞİL
Benim Zico`yu sevmem için çok önemli derin nedenlerim var. Birincisi Zico, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcularından bir tanesiydi. İkincisi ve önemlisi Zico`nun jübilesinde, Ali Şen götürdü ve ben oynama şerefini yaşadım. Benim futbol kariyerimin en önemli olaylarından biridir. Fenerbahçeli bir oyuncunun, Zico`nun jübilesinde adının anons edilmesi, onunla karşılıklı oynaması, aynı ortamlarda bulunması büyük bir mutluluktu. Zico`nun Türkiye`ye gelmesi gündeme geldiğinde, sohbet ederken kulubümüzde "Zico`nun bizi faydalı olacağını" düşünen ve belirten insanlardan biriydim. Zico`yu sevmem için başka bir sebep de, inanılmaz bir adam, adamın önde gideni... Parayla işi olmaz, pulla işi olmaz, kariyerle işi olmaz, ihtiyacı yok. İnsan olarak düzgün bir adam. Bir dördüncüsü de onun başarılı olması şu imajı kaldırır "iyi oyuncudan iyi antrenör olmaz" lafını kaldırır, bizler de yırtarız o şekilde ve bizim gibi arkadaşlarımız da.
Ancak biz profesyonel iş yapan insanlarız. Duygularımızla maç bitimine kadar haraket edebiliriz. Maç başlarken benim odama Fenerbahçeliler dışında kimse girmez. Bir tane arkadaşımız girmez biliyorlar rahatsız olduğumu. Maç bittiğinde elimizden geldiğince objektif olmaya çalışırız. Bana göre objektif olunması da lazım. İyi oynayıp kaybettiği zaman "iyi oynadı" derim, kötü oynayıp kazandığı zaman da "kötü oynadı" derim.
EN AZINDAN BİR LYON OLABİLMEMİZ LAZIM
Zico ile ilgili bir de şunu söylerim ben; Fenerbahçe Spor Kulübü şu anda bütün kulüplerin çok ama çok önünde. Ciddi şekilde çok önünde. Her yönüyle; ekonomisiyle, tesisleşmesiyle ve ben Fenerbahçeli olarak şunu derim, "En azından bir Lyon olalım". Ben bundan 5 yıl önce şu tezi ortaya attığım zaman güldüler; "10 yılın 9 yılında Fener şampiyon olur Türkiye liginde, hatırlarsan seninle de konuşmuştuk, 1 tane belki ilginç bir şampiyonluk kaybedilir". Kaybedildi, Denizli maçı gibi. Nedenine gelince; bizim televizyon gelirleri bildiğim kadarıyla gelir sıralamasında 4.`lüğe düşmüş, herkesin televizyon gelirleri 1. sırada olduğu bir ortamda... Açıkçası haksız bir rekabet içerisinde bu da bizim hoşumuza gidiyor Fenerbahçeliler olarak. Neden hoşumuza gitmesin ki? Şimdi önümüzde ön liberolar bir ton varken önemli bir isim olan Maldonado`yu transfer edebilen bir kulüp. Yabancı sınırlaması olmasına rağmen iki stoperi, kendi ülkelerinin milli takımında olan Uruguaylı ve Brezilyalı oynatabiliyorsunuz. Roberto Carlos`u getirebiliyorsunuz. Gak deyince alıyorlar, guk deyince getiriyorlar şimdi. Benim dönemimdeki antrenörlere baktığınız zaman böyle ekonomik gelirler yoktu. Yapılanmaya gidiyordu bizim kulüp bu günler için.
Rakiplerimize baktığınız zaman; rakiplerimiz kongreyle uğraşıyor, antrenör evinden yönetiyor. Beşiktaş`ta malum sıkındılar ver Del Bosque davasından 7-8 milyon Euro içeri girmişler. Yani onlara karşı ekonomik olarak çok güçlüyüz. Taraftar kitlesi olarak da 30 bin kombineli var. İşte bir Chelsea öncesi ben kulübün yetkili bir adamı değilim, beni 500 kişi arıyor bilet için. Bu durumlara geldi artık Fenerbahçe. Ben geçenlerde Menemen`e okul açılışına gittim. Orada sohbet sırasında başkanın söylediği çok güzel bir laf var, "Elersek çok mutlu olurum ama seneye ilk sekize girmek elemek kadar önemli" diyor. Bu çok önemli hakikaten de. Lyon da ilk 8`e giriyo ya da giremiyo ama 7 senedir lige ambargo koyuyor. Hiç kimse kendini kandırmasın Fenerbahçe`nin Nisan ayının ortalarında şampiyon olması lazım. Benim düşünceme göre.
Bu benim düşüncem. Nedenini de şöyle belgeliyorum; Fenerbahçe, Beşiktaş`tan 7-10 puan arası eksik puan almış. Derbiler dışındaki maçlarda. Şimdi bu takımın potansiyeli var mı, var. Var ki 4 maçta 12 puan almış üstteki 4 takımdan. Mesela Beşiktaş aynı maçlarda 3 puan alabilmiş. Onun dışında Avrupa`da da başarılı. Chelsea maçı filan diyolar. Chelsea bizi öyle güle oynaya filan eleyemez.
ZİCO RAHAT BİR İNSAN OLMASI BAZAN DEZAVANTAJ OLUYOR
İnsanlar Zico`yla ilgili eleştrilerimde bazı şeyleri atlıyorlar. Ligdeki ilk yarıdaki Bursa maçı, taa aylar önce, Bursa maçı öncesiydi arada da İnter`le oynuyorduk, "İnter bizi kolay kolay yenemez ama Bursa`ya puan kaybedebiliriz". "Ya nasıl böyle diyebiliyorsun?" dedi partnerim Güntekin. Ben diyorum ki, Fenerbahçe`nin ciddi bir potansiyeli var. Bu potansiyel kadro potansiyeli. Bu kadroda maç içerisinde dahi oyuncuların yerlerini değiştirebilirsiniz, sistemi değiştirebilirsiniz. Zico rahat bir adam. Beşiktaş-Fenerbahçe maçı var ya hani bu hafta herkesin telaşla beklediği sonra Chelsea maçı filan. O doymuş bunlara hocam. Bizim hiç yaşamadığmızı o yaşamış. Fransa`ya karşı dünya kupasında penaltı kaçırmış. Brezilya Milli Takımında oynamış. Finaller görmüş, dünyanın en büyük oyuncularından bir tanesi. Yani bizim telaşımız Aziz Yıldırım`ın telaşı, Bülent`in telaşı, Tetin`in telaşı, bütün Fenerlilerin telaşı onda yok. Bu durum Fenerbahçe`nin şu andaki kadro yapısına çok uyuyor ama nerede uyuyor biliyor musun? Yurtdışında uyuyor ve derbilerde. Yani bugün Sevilla`ya karşı Roberto Carlos`a çaba sarfeder misin konsantre etmek için? Etmezsin... Galatasaray`a karşı etmezsin... Alex`i etmezsin ama diğer maçlar için bu rahatlığı bize hep dezavantaj oluyor. Mesela "oynamasın 11 kişi ya farketmez" diyor... Bu yok hocam bu... Ben önce 1-2 olayım hatta 1 olayım Şampiyonlar Ligi`nin gediklisi olayım.
ZİCO YARATICI DEĞİL
Görünen köy de kılavuz istemiyor. Şimdi Sevilla maçı oynuyorsun benim eleştirdiğim olaylardan sonra, ben eleştirdiğim için yapmıyor o ayrı konu da, maç oynanıyor 3-1 mağlubuz. Bizim orta sahamız çok dirençli olmamasına rağmen dakika 60, 2 forvet arkasında Semih oynatıyor mu baba bu adam? E oynatıyorsun işte arkasından 3-2`yi yakalıyorsun ve eliyorsun. Geliyorsun buraya Konya`yla oynuyorsun. Konya maçında ıkına sıkına, ıkına sıkına 45 oluyor yok bir şey, 50 oluyor gol yiyorsun. Sonra Semih`i sokuyorsun. Semih mevzusu değil, sistemi değiştiriyorsun. 4 oldu maç. Üzülerek söylüyorum, "Afferim bana bak, ben dedim oldu" demiyorum.
Sonra 1 hafta sonra geliyosun Kasımpaşa ile oynuyorsun. Yani direncinin kırılması en müsait bir takımla oynuyorsun ki, gole kadar direndiler sonra çözüldüler. Bizim takımımız çıkıyor öyle oynuyor abi. Fatih Akyel ile o yabancı stoper orta sahaya kadar çıkıyor, keyif yapıyorlar. Sonra ikinci forvet giriyor, Semih demiyorum bak, ikinci forvet giriyor abi 3 oluyor maç, bir ton da pozisyona giriyorsun. İlk yarıda korner atamıyorsun.
Ben şunu söylüyorum, Zico, Avrupa için aynen cümlem şu "Zico Avrupa`nın iyi antrenörü, Türkiye`nin kötü antrenörü". Sebebi de yaratıcı değil. Bir şeyler yaratmak için uğraşmıyor hala da aynı fikirdeyim. Şu aralar en azından maç içinde değişiklikler yapıyor ama ben diyorum ki " Ya arkadaş sen Türkiye Ligini forse et" ben demiyorum ki "Beşiktaş maçında 2 forvet oyna", git dengeli, zaten onlara karşı üstünlüğün var, pas yapan çok önemli bir üstünlüğün var.
GALATASARAY`A ELENMEMİZ, SEVİLLA MAÇINI KURTARDI
Mesela biz Galatasaray`la oynadığımız kupa maçında, benim şimdi bu sözüme de kızarlar ama ben şunu söylüyorum Fenerbahçe`nin o maçta Galatasaray`a karşı 10 kişi kalması, 9 kişi kalmasına çok sevindim hocam ben. Neden biliyor musun? 4 gün sonra biz Sevilla ile oynayacaktık anormal bir prova oldu. Anormal bir prova oldu. Neden biliyor musun? Galatasaray eli ayağı düzgün bir takım, şampiyonluğa oynayan bir takım, rakibimiz bizim. Ama sen Galatasaray ile Ali Sami Yen`de oynuyorsun ve ezilmiyorsun. 10 kişi kalmana rağmen, 9 kişi kalmana rağmen. Niye? Eksik olmana rağmen o pas oynamamız var ya o bizim, sakinliğimiz. O bizim antrenmanımız oldu Sevilla öncesi. 2-0 oldu maç hiç istifimizi bozmadık. Pat pat pat oynadık. Yani o şahane bir mağlubiyetti. Bir Fenerbahçeli olarak ben "Şahane bir mağlubiyet" diyebilir miyim? Şahane bir maç benim için, Sevilla`yı kurtardı o maç. Deivid orta sahada tuttu oyunu, çok güzel bir prova oldu. Belki ağır oldu faturası, elendik belki onlara ama hakemdir şudur budur bilmem ne...
Fenerbahçe Spor Kulübü`nde çalışan bütün antrenörlere sayfım var hocam benim. Sevgim var... Öncelikle adam Fenerbahçe`nin antrenörü. Bunu hepsinden fazla seviyorum. İnsan olarak seviyorum. Ha aşama kaydetmiyor mu? Bir şekilde son 1 aydır aşama kaydediyor.
ERCAN GÜVEN TERBİYESİZ BİR ADAM
Şimdi ben bir gün bir laf ettim Ercan Güven yazı yazdı. "Utanmasa kendi sistemine getirecek" diyor, terbiyesiz adam. Birincisi bana Rıdvan diyemez. Ben futbolcuyken bana Rıdvan diyebilir tanımadığım bir adam. Ama şimdi gazeteciyim "Dilmen" diyecek bana. Nasıl "Ahmet Çakar" yazıyor Bana "Rıdvan" diyor. Beni Ahmet Çakar`la aynı kefeye koymasın. Ben Ahmet Çakar`ı çok severim. Öyle bir arkadaşım olduğu için de çok mutlu olurum. O çok ayrı bir konu. Ama Ahmet Çakar`n bikini laflarıyla benim ne ilgim var. Beni aynı kefeye sokuyor. Beni yıpratmaya çalışıyorlar. Şimdi ben diyorum ki, soruyorum herkese, Zico Fenerbahçe`ye geldiğinde biz kime elendik hocam? Rezil Danimarka takımını zor eledik, Dinamo Kiev`e elendik. Bu takım Dinamo Kiev`e elenecek bir takım mı?
DAUM AVRUPA İÇİN DEVRİM YAPMIŞTIR
Ama adam doğru yaptı. 7-8 hafta sonra, bu da bir erdemliliktir. Bunları da kullanmıştım ben yazılarımda. Döndü Christoph Daum`un kaç yıldır oynattığı sisteme. Hani dediğimiz meşhur 4-4-1-1. Ben bunu söyledim. "Yok" diyor. Ya kardeşim Chiristoph Daum, Fenerbahçe`de büyük devrim yapmıştır Avrupa ile ilgili. Bu oyun şablonunu Türkiye`de Fenerbahçe`ye o getirmiştir 2 yıl önce. Hatırlayalım kimler yedek kalmadı hocam? Anelka yedek kaldı, Pierre van Hooijdonk yedek kaldı, Nobre yedek kaldı. Ki bunları yönetmek çok daha zordur Semih`i yönetmekten. Semih`i zor yönetiyor şimdi. Allah`tan aslan gibi çocuk, bizim camianın çocuğu da... Bak kezman bnim söylediklerimi teyit ediyor. Ne diyor Kezman, "Ben oturamam, ben yapamam. O iyi çocuk o yapar" diyor. Hadi oturtsana Kezman`ı. Oturtamadığı için Semih`i oynatmıyor.
KİMSEYE FENERBAHÇELİLİĞİMİ KANITLAMAK ZORUNDA DEĞİLİM
Haa! Antrenör psikolojisi olarak haklı olabilir. Kaybetmek istemiyordur, "Semih`i ben idare ederim" diyebilir. Ben diyorum ki, çok basit hocam, "28 maç Fenerbahçe çift forvet oynamalı, 6 tane derbiyi ve Avrupayı da bu sistemiyle oynamalı". Nasıl biz Galatasaray için, "Türkiye için doğru ama Avrupa`da yanlış oynuyor" diyorduk, ki öyle oldu zaten. İnsanlar bunu başka şeylere yorumluyorlar. Ben aslında Fenerbahçelilere kötülük yapmıyorum. Fenerbahçelileri de aydınlatıyorum.
Ama ben bunların perde arkalarını anlatamam perde arkalarında olan. Ben kulüpte neler olduğunu başkanın hangi hamleleri yaptığını biliyorum. Yani o Dinamo Kiev maçlarından sonra filan bazı şeylerin nasıl değiştiğini anlatamam. Fenerbahçeli olduğumuz için buralarda konuşamayız. şu anda da bu siteye konuşamayız biz Fenerbahçeliyiz. Ben nelerin yaşandığını da biliyorum kulüpte. Hala nelerin yaşandığını da biliyorum ben kulüpte. Anlatamadığımız için de Fenerbahçeliler tepki gösteriyor. Yönetime tabi mektup yazdım. Ondan sonra nelerin değiştiğinin kimse farkında değil mi?
Benim camiamdan kimseyle problemim olamaz. Ben Menemen`e gittim. Allah`a şükürler olsun ki, bana hala bu kadar sevgi gösteriliyor. Haa bi de ben Fenerbahçeliliğimi kanıtlamak için size çaba sarfetmiyeceğim onu da söyleyeyim. 15.8.1962`ye bir dönsünler. Benim doğum günüme... Bu günlere bir gelsinler bakalım. Ben bugün senin yanına sabah MR çektirdim geldim. Benim diz bağım sakat. Ben bunu lokallerde otururken yapmadım yani. Fenerbahçe`de oynadığım yıllarda sakatlanmıştım ama şunu da söyleyeyim bugün 46 yaşındayım şuanda çok ciddi paralar kazanıyorum, bu işte ekmek yiyorum bunun tek sebebi o etikettir hocam. O etiket yüzünden çok şükürler olsun benim çoluğumun çocuğumun rızkını veriyorlar. Ben Fenerbahçeli Rıdvan etiketinin ne kadar önemli olduğunu bilecek kadar akıllı bir adamım.
BEŞİKTAŞ`A YENİLDİĞİMİZDE 4. OLMAMALIYIZ
Zico ile benim bireysel problemim olur mu? Zico`nun Fenerbahçe takımını 80 puanla şampiyon yapması beni mutlu eder. Bu potansiyelin de olduğunu düşünüyorum. Bu takım İnter`i yenmiş, Sevilla`yı yenmiş, bilmem kimi yenmiş. Demek ki sistem ve konsantrasyon problemi var. Sen 11 kişiyi oynatmazsan, ben söylerim hocam. Ben Bursa ile Ankaragücü maçlarını yenmiş olsaydım, şimdi gazozuna maçlar oynayacaktım. Biz bu haftasonu Beşiktaş`la oynuyo muyuz baba? Allah korusun 1-0 mağlup olduk. Olamaz mı, futbol bu, 4.`yüz hocam. Bana bunun kim hesabı verecek? Ha bana hesap vermek zorunda deği de 4.`sün ya 4.`sün abi UEFA`ya gidiyorsun. Şu açıklamayı mı yapacaksın "Evimizde UEFA finali oynarız" açıklaması mı? Yok öyle şey. Benim Beşiktaş`a yenildiğim gün 4. olmamam lazım. Bu takımla, bu kadromla, bu bütçemle. Türkiye liginin şampiyonluğu büyük bir olay değil. Bizim kulübümüz için büyük bir olay değil. Ama biz ikina sıkıla, ıkına sıkıla gidiyoruz. Benim söylemek istediğim o. Benim Zico gibi bir adama, adamoğlu adama hakaret etme gibi bir şansım olabilir mi? Mümkün değil...
"ÇOK BİLİYORSAN HOCALIK YAP!"
Benim sorunum kimseyi ilgilendirmez ki... Bir dönsünler benim antrenörlük yıllarıma, Van`da başarılı olmuşum, Adana`da başarılı olmuşum, Altay`da başarılı olmuşum, Karşıyaka`da başarılı olmuşum, Fenerbahçe`de başarısız değilim en azından. Konya`da gittiğim şekilde bıraktım takımı. Gittiğim 5 kulüpte de aldım, tavan yaptırdım. Baksınlar araştırsınlar. Karşıyaka 0 puan 18., kaçıncı bitirmiş takım? Vanspor 0 puan sonuncu, kaçıncı bitirmiş? Benim sorunum antrenörlükle ilgili ekonomik filan da değil. Ben antrenörlükten kazandığımdan fazlasını burda kazanıyorum. O da değil. Aykut`la konuşuyorum. Aykut bizim kardeşimiz, "Aman gel yer değişelim senle" diyor. "Antrenörlük yapma kardeşim" diyor. Yaşıyor olayları. 30 tane antrenör değişmiş. E bi de Fenerbahçe`den sonra çekilmiyor hocam. Öyle bir kompleksim yok ama ben gittiğimde versinler bana 3 seneliğine bir takım... Aklı başında bir kulüp, iyi bir kulüp... İşte Vestel diyorsun kayboldular. Gençlerbirliği diyorsun, ne oldu bak istikrarmış 5 tane antrenör değiştirdiler. Bu saatten sonra ben kendimi riske atamam.
Fenerbahçeden hiç bir beklentim yok. Fenerbahçe Kulübünden ayrıldığım gün ben şu cümleyi kullandım, önce kadro dışı kalmıştım dedim ki, "Hayatımda başka hiç bir kulübe gitmeyeceğim burada kalacağım". O günde ayrıldığım gün heyecandan söylenmiş bir laf değil. Ben Ateş Hattı`na çıktım, Reha Muhtar`ın programı. Dedim ki, "Fenerbahçe Kulübünde bir daha teknik direktörlük yapmayacağım". Yani insanlar bunu bilsin, ben teknik direktörlük yapmayacağım Fenerbahçe Kulübü`nde. Fenerbahçe Kulübü beni şimdi arasın "Oğlum yürüyerek Afrika`ya git oyuncu bak" desin, hemen yürümeye başlarım. "Oğlum bizim ihtiyacımız var, git" desinler, giderim. Hizmet ederim oraya, hiç bir beklentim de olmaz.
MENAJERLİK, KOORDİNATÖRLÜK YAPMAM
Bu konuşuldu o zaman da şu açıklamayı yaptım, "Zico`ya saygısızlık yapamam". Diyelim ki Aziz Yıldırım geldi dedi ki, "Rıdvan gel genel futbol menajeri ol" dedi. Bir kere iki tane menajerlik sistemi var. Bir İngiltere`deki sistem var, bir de Türkiye`de Volkan Ballı`nın yaptığı sistem var. O da çok düzgün yapıyor işini. Ama ben orada kulübüme zarar veririm. Neden veririm? İşler iyi gider "Rıdvan yaptı" derler. Kötü gider Zico`nun aklını karıştırırlar. Sonuçta kulübüme zarar veririm. Ne menajerliği, Zico`ya gidip de "Ahmet`i oynatma, Mehmet`i oynat" diyecek kadar eşek miyim ben? Bu iş bizim ülkemizde zarar verir. Real Madrid`te kaldırırsın bunu, Türkiye`de kaldıramazsın. Ben Samandra`da oturuyorum şimdi takım elbisemle, antrenman yapıyor takım. Ahmet oynuyor mesela Mehmet oynuyor... Derler mi demezler mi abi medyada? İşte öyle olduğu zaman da ben kulübüme zarar veriyorum. Futbol koordinatörü olmaktan onur duyarım hocam ben. Ben faydalı olacağımı da bilirim ama benim böyle bir beklentim olmaz çünkü ben Fenerbahçe`ye zarar veririm, daha doğrusu hocaya zarar veririm.
O ayrı konu biz Zico`yla bunu paylaşabiliriz futbol adamı olarak. Zico`nun işine de hamle yapmaz, Zico da bunu bilir. Sorun orada değil. Sorun dışarıda. Sinan Engin`in durumu ortada işte hocam ya. Git Beşiktaş taraftarından 10 kişiye sor, 9`u istemiyor adamı. Türkiye`de zor bunlar. Yoksa Fenerbahçe Kulübü bana der ki, diyor da, "Git filanca oyuncuyu seyret". Gidiyoruz, raporumuzu veriyoruz. Doğru ya da yanlış yani biz raporumuzu veriyoruz. Hizmette hiç bir zaman durmayız ama öyle aktif bir görev almak istemiyorum açıkçası.
GÖKHAN GÖNÜL`DE EN BÜYÜK PAY METİN DİYADİN`İN
Şimdi Gökhan Gönül`de şöyle oldu, hatta geçenlerde Karşıyaka`nın kalecisini tavsiye ettim. Çok yetenekli bir kaleci olduğunu söyledim. Aziz Yıldırım aynen şunu söyledi bana, "Oyuncuya yatırım yaparım, kaleciye yapmak istemiyorum" dedi. Mantıklı geldi bana, "tamam başkanım" dedim. Her zaman da bana sorar "eli ayağı düzgün oyuncu var mı?" diye. Biz bir dönem Nevati`yi söylemiştik. Şimdi Gökhan demiştik ama bununla ilgili en sağlıklı şeyi bizim Metin söyler Diyadin. Ben çünkü bir kaç maç izlerim, söylerim ama asıl Metin bizim camianın da çok sevdiği bir arkadaşımız. Metin Diyadin de çok olumlu şeyler verdi. Gökhan`ı kazandıranların başında Metin gelir.
O çook. O önde oynuyordu. Sağ önde oynuyordu. Yani Deivid`in bölgesinde daha çok oynuyordu. Sonra bir gün veteranlar maçı öncesi Metin`le yemek yiyorduk, Metin "Ne olur başkana söyleyelim aldıralım bu çocuğu" dedi, çok ısrar etti. O yüzden de Metin`den Allah razı olsun. Gökhan`ı bize kazandıran birinci adam Metin Diyadin`dir yani.
Şimdi piyango oldu aslında. Bizim takımımız yerli yatırımlarını çok yaptı. Bu sene denk gelen bu oldu. Daha önceki yıllarda hatırlayalım yani, kaleci Volkan, Selçuk filan... Yatırım yapıldı.
SINIRSIZ YABANCI OLMALI
Doğru ama kolay da değil hocam. Şu anda Türkiye liginde Mehmet Topuz`un dışında Fenerbahçe`ye şunu alayım der misin? Başkanın zaten aylardır, yıllardır söylediği bu. Sevilla`da 24 tane yabancı var. Şimdi "yerli iyi var da mı almıyorum?" diyor adam. şu an sınırsız yabancı olsa Fenerbahçe sağ bek alır mı? Almaz... Gökhan var, alternatifi olarak da Önder var. Yani bedava olsa almaz. Başkanın savaşı o. Şu anda Tuncay olmuş olsaydı biz yabancı alır mıydık sola? Almazdık.
Bu arada yabancı sınırını da konuşmakta fayda var. İyi yerliyi zaten Fenerbahçe alıyor. Herkes başka söylüyor. "yabancı futbolcu sayısının fazla olması Türk Futboluna zarar veriyor." derler, kendilerine göre haklı da olurlar. Bence mümkün değil böyle bir şey. Hiç bir şey olmaz. Sebebi de şu; Yunanistan Avrupa Şampiyonui oldu kendi liginde oynayan oyuncusu yoktu. Fransa, Avrupa, Dünya şampiyonu oldu. kendi ülkesinde oynayan oyuncusu yoktu. Brezilya hep favoridir, kendi ülkesinde oynayan doğru dürüst oyuncusu yok. Yarışabilmen için Avrupa`yla yabancı sınırının olmamasında fayda var.
GEÇEN SENE ŞAMPİYON ZİCO`NUN RAHATLIĞI YÜZÜNDEN OLDUK
Yoksa benim Zico`yla... Özellikle saygım var. Olabilir mi hocam öyle bir şey? Ben o zaman yazdığım gibi söylüyorum yaratıcı değil. Benim düşünceme göre yaratıcı değil. Bir antrenör yaratıcı olmalı. Ama bakın avantajlarını da ilave ediyorum. Onun o kariyeri ve backgroundu Avrupa maçlarında avantajımız. Bakın geçen sene Beşiktaş maçı öncesinde hepimizin ümidi kesilmişti. Üst Üste mağlubiyetler... 2 puan geride gittik biz İnönü`ye. Doğru mu kardeşim? Yenilirsek Beşiktaş şampiyon oluyordu. Bir tek ayakta olan o vardı. Doymuş çünkü o işlere o. Doymuş hocam o... Onun gibi maçlar çok görmüş. O zaman bunu söylediğim zaman olay olmuştu. Bir tek Zico`nun tavırları duruşu o maça hazırdı. Dolayısıyla oyuncuları da. Bakın bunlara ne diyorum, Avrupa ve böylesine maçlarda liderliğine eyvallah ama onun dışında kötü antrenör hocam, zayıf antrenör Türkiye ligi için.
Bizim oyuncularımız ne durumda? Alex, Roberto Carlos, Deivid, Kezman, mejman yabancı oyuncu kim varsa, Sarıyerli Rıdvan şimdi onlar orada Avrupa maçları için konuşuyorum. Alex koşuyor Türkiye Liginde 4 kilometre, Avrupa`da koşuyor 10 kilometre, E peki nasıl oluyor bu abi? Aynı futbolcu, aynı top, aynı ayakkabı. Sarıyer`de ben Fenerbahçe`ye karşı, Beşiktaş`a karşı, Galatasaray`a karşı kendime özel bakardım Daha çok koşardım. Başka maçlarda antrenör ne kadar uğraşsa da konsantre olmazdım. Bizim oyuncularımız da şimdi Chelsea maçıyla Konya maçını farklı görüyor. Bu da kimin işi? Teknik Direktörün işi. Oyuncu eğer konsantre olmuyorsa, taktiksel anlamda değiştirebilirsin. Taktik anlamda değiştirebiirsin.
DEİVİD`E İNANAN BİR BEN BİR DE ALİ YILDIRIM VARDI
Beni yanıltmadı. Türkiye Cumhuriyeti`nde iki tane vardı hocam. Biri ben öbürü Ali Yıldırım`dı. Şimdi Devid de Souza korkunç bir futbolcu hocam. Öyle haybeden bir oyuncu değil. İstanbul`da Fenerbahçe Tv verdi bir tek maçı. Fenerbahçe bir takımla maç yaptı hocam, Kezman ile Devid`in geldiği gün. İkisini de forvet oynattı. Ben Murat Özaydınlı`yı aradım. Dedim "Ya bu ne biçim adam?", "Kezman`ı diyorsun Değil mi?" dedi, dedim "Ya ne Kezman`ı onun yanındakini diyorum müthiş bir oyuncu".
Hatta Sporting Lizbon`dayken de ben bunu izlemiştim. "Müthiş bir oyuncu almışsınız" dedim, "Dalga geçme" filan dedi bana. Ben Opet`in locasında izliyorum maçları. Hepsi Fenerbahçeli arkadaşlarımız, üstdüzey yetkililer. Benimle kafa yapıyorlardı. " He he Devid geldi" diyorlardı benim için. Tabi ki belki o zamanlar iyi oynamıyordu ama ben oyuncunun temel kumaşına bakıyorum. Burada ben diyorum ki, "Helal olsun Zico`ya" , o zaman kimse bana "Zico`yu övdü" demiyor. Zico bir sürü tepkiye rağmen kazandırdı ama arkaya attı. Fenerbahçe`de attığı resmi gol 29`muş hocam. 29 gol atmış adam Fenerbahçe formasıyla biliyorsun değil mi? Kimse bunu hesaplamadı. 29 tane gol atılır mı ya orta saha oyuncusu atar mı? 29 tane gol atmış. Delgado kaç atmış bir araştırsınlar veya Ricardinho. İkisinin toplamı onun yarısı değil. Asistlerini saymıyorum. Trabzon, Kayseri, İnter, Beşiktaş Süper Kupa, Beşiktaş lig, Galatasaray... Hem de kritik goller yani şampiyonluğu getirebilecek goller. Meziyetli oyuncu. Onun sorunu kendiyle. Kuvvet problemi var. Kuvvetli olduğu zaman çok tehlikeli bir oyuncu.
Neden? Çünkü piyasa maçları. Bu oyuncu çok yetenekli bir oyuncudur. Deivid`i var ya... Kulübü bile ikna ettiler ya satılması için. Kulüp bile havlu attı Deivid`le ilgili düşün yani. Az daha satıyorlardı. Ödüm koptu. Deivid baya bir futbolcu hocam baya bir futbolcu. Oyuncunun baskı altında oynaması çok kolay değil. Allah`tan gamsız bir yapısı var. O yüzden biraz kaldırdı. Meziyetli oyuncu her zaman kendisini farkettirir. Meseba Semih meziyetli oyuncuydu ama hiç oynamıyordu ama şimdi bak kendi özgüvenini kazandıkça.
YÜZDE 45 CHELSEA`Yİ ELERİZ
Mesela bizim takımın kadrosuna bakın bizim alternatif kadromuz iyi değil. Bizim 12- 13 kişilik çok iyi kadromuz var. Bu kadro Çarşamba günü Chelsea ile oynuyacak. Herkes görecek Çarşamba günü yüzde 60 tek kale oynayacağız biz bu maçta. Bak göreceksiniz. Bizim maçımız Chelsea baskısıyla filan geçmeyecek. Biz önde oynayacağız. biz daha fazla pozisyona gireceğiz Chelsea`ye karşı. Burada bizim yüzde 60 kazanma şansımız fazla. Orada onların yüzde 70 fazla bak. Aradaki fark orada doğacak yani. Yüzde 10`luk bir fark var aramızda. İçeride bsiz yüzde 60 iyiyiz, orada onlar yüzde 70 iyi oynayacaklar.
Yüzde 40 diyorum ben. Yüzde 45 hatta. Göreceksin burada hocam bizim Volkan`a 8 tane top gelmez. Göreceksiniz ya... Tamamen bizim kontrolümüzde maç olacak. Ha oradaki maç da onların kontrolünde olacak. Çünkü onların önde oynayan oyuncuları daha iyi. Eşleştirdim., Makalele- Marco, fazlası var eksiği yok bizimkinin. Ballack-Alex, ben Alex`i önde tutarım. Kesin önde tutarım Alex`i. Alex Fenerbahçe Spor Kulübü tarihinin en büyük futbolcusudur. Ben Lefter ağabeyleri filan seyretmedim saygısızlık yapamam ama kendimi biliyorum Fenerbahçe`nin sembol oyuncusuyum, bizim Fenerbahçe`ye verdiğimiz faydanın 10 katını verdi o. Alex gibi futbolcu mu geldi Fenerbahçe Kulübüne. Ve bu oyuncu yuhalandı ya. Gazetelerin dolmuşuna gelip yuhaladı insanlar bunu.
KADROLAR, SİSTEMLER HEMEN HEMEN EŞİT
Baktığımızda sol önde Uğur, tutturduğu zaman oradaki bir tek muamma tutturduğu zaman, 45 maç oynamış 2 tane iyi maçı var. Sağ tarafa baktığınız zaman Deivid, onlar da ya o ufak zenci futbolcu oynuyor ya da Cole oynuyor. Bence fark yok aralarında. Stoperlere bakalım hocam eşit. Sol eklere bakalım hocam, Roberto Carlos. Onların oyuncusu da iyi oyuncu bizimki de iyi oyuncu. Sağ bek Gökhan`a bakalım, bizim sağ bekimiz onların sağ bekinden daha iyi oyuncu. Santrafora bakalım, onların ki bizimkinden bir adım önde. Bir avantajları daha var. Alternatifleri de iyi. Anelka, Schevchenko gibi oyuncuları da var. Oyun şablonu olarak bakalım. Onlar da 4-2-3-1 oynuyor, biz de. Onlar da kontrollü oynuyorlar, biz de kontrollü oynuyoruz. Yani bizi Chelsea çantada keklik filan göremez.
100 GOLÜ GEÇERLER
Öyle tabi canım, bizim baba hayatta değiştirmez. Değiştirmemesi de lazım. Öyle korkuyorum ki, Beşiktaş maçında önce değiştirir mi diye. Değiştirirse yanarız. Bak ben ne diyorum 2 forveten yana bir adam olarak, "Derbilerde aman ha!". Hassas bir kadromuz var. Çünkü bizim orta sahamız 4-3-1-2 oynarken, hoca benim düşündüğüm orta sahayı yapmıyor. Kendine göre haklı olabilir. Ben Türkiye liginin orta sahasını, Selçuk-Marco-Uğur yapsın, önünde de Alex, forvette de Deivid-Semih diyorum bak ben Kezman-Semih demiyorum. Üçünün ikisini oynatsın, bizim takım 100 golü geçer. Biz 100 golü geçeriz. Bizim rekorumuzu kırarlar.
Hocam nereden tutacaklar Allahaşkına ya! Konya, Kasımpaşa hepsini seyrediyorsun. İkinci oyuncu girdiği zaman darmadağın oluyorlar. Konyaspor maçından sonra Erman açıklama yapıyor, "Biz adam paylaşımında hata yaptık ikinci oyuncu girdikten sonra" diyor. Nerden tutacaklar? Alex cin gibi oyuncu hocam. İkinci forveti koyunca insanlar Alex ne yapıyor bir baksınlar. Hemen atıyor kendini geriye. Alıp yaratmaya başlıyor.
Bu bir aydır filan yapıyor bak. Ben de diyorum ki, tersten yapmamız lazım. Ben Fenerbahçe`de top oynadım bir de Anadolu`da Fenerbahçe`ye karşı top oynadım. Kadıköy`e gittiğimiz zaman, Korner atmak filan yasak diye düşünüyordum ben. Bir puan cepte olsun diyorduk. Ben diyorum ki, Fener 3-0 `ı yakaladı ya, kafadan yakalayabilir bu skoru bu takım. Kafadan Kasımpaşa`ya yarı sahayı geçirtmeyebilir. Bizim akımın avantajı şu; şu andaki sistemi biz doğru oynuyoruz, Avrupalılar gibi oynuyoruz. O skoru yakaladığın zaman tutarsın oyunu tek forvete dönersin. Bak 2-0 yaptın Kasımpaşa`yı, çek, at kendini. Futbol öyle bir ilginç ki. Konya`da biz 2-1 öne geçtik. Kim sakatlandı? Semih. Tek forvete döndü takım otomatik olarak Maldonado girince. Ne oldu? 4 oldu yine. Çünkü artık rakip takımın oyun disiplini bitmişti.
MAÇIN BAŞINDA İKİ FORVET BAŞLAMALIYIZ
Biz tersten maçlara iyi başlayıp, hücum yapıp, skoru yakalayabiliriz. Diyorlar ki, "Zico ilk geldiğinde Fenerbahçe`yi bu sistemle oynatıyordu.". Doğrudur ama bir şeyi atlıyorlar. O zaman bizim orta sahamızda Tuncay, Tümer gibi savunması olmayan oyunculardan oluşuyordu. Daha da ilginci stoper Can ile Önder oynuyordu. Şimdi Lugano ile Edu oynuyor.
İyi futbolcu. Tabi ben bu soruyu Ali Yıldırım`a sordum. Dedim ki, "Ali başkan bir şey soracağım sana ne gereği vardı?" dedim tamam mı? Cevabı karşılığında tatmin oldum. Dedi ki, "Marco`nun gelecek sene durumu belli değil, Selçuk`tan bu performansı bekliyorlar mıydı insanlar? Appiah yok". O zaman tatmin oldum. Deniz yok zaten.
GELECEK SENE SANTRAFOR ŞART
Valla Fenerbahçe`nin önümüzdeki sene şahane bir santrafora ihtiyacı var. Bu hocayla devam ediyorsak ve tek forvet oynayacaksak kesinlikle ihtiyacımız var. Semih de kalsın takımda. İki forvetli oynarsa birisi o olur. Yarın öbür gün Drogba gibi bir santrafor bulursan, bekler hiç problem değil. Bakın mesela Kezman`a da üzülüyorum. Kezmana da dikkat edin 2 forvet oynandığı zaman kaç gol atmış? Çünkü oyuna girdi Semih, 60 dakika doğru dürüst top almayan, kenarlardan abuk subuk vuruş yapan Kezman 2 tane karşı karşıya kaldı. Birini auta attı, birini kaleci kurtardı. Doru değil mi kardeşim. Onunda performansını etkiliyor. Ben diyorum ki, Kezman Galasaray`da oynasa 30 gol atar. Durduramazlar. Araştırsınlar Hollanda`da tek mi oynamış çift mi oynamış? Bir ton gol atmış. Kezman`la bir konuş, "2 forvet oynasınlar ben gol kralı olurum" der yani. Oynayamaz hocam, tek forvet oyuncusu değil o. Ben çok yetenekliydim, Kezman`dan daha yetenekli bir oyuncuydum değil mi? Hadi oynatsana beni tek forvet. Oynayamam hocam. Öye bakmak lazım. Bizim de Zico`la ilgili bir eleştirimiz bu. Yönetimin de ciddi şekilde önlem aldığını tahmin ediyorum.
SİVAS YA BİZİ ŞAMPİYON YAPAR YA DA KENDİSİ OLUR
Valla lig bu hafta bize döndü. Bizim rakibimiz kendimiziz hocam. Sivas da ilginç bir şey yapabilir yalnız. Sivas ya bizi şampiyon yapar ya da kendi olur.
kaynak: antu.com
