'Teknik direktör Carvalhal 'iki yüzlü' bir insan. Portekizliler'e farklı, diğerlerine farklı davranıyor. Onun vazgeçilmezleri Quaresma ile Simao Sabrosa...'
Beşiktaş’ın en tecrübeli ismi Rüştü Reçber, Radyospor’da Özgür Sancar’ın canlı yayın konuğu oldu ve takımın içerisinde Portekizli futbolcuların çok olması nedeniyle Q7 ve çetesi olarak tarif edilen bir oluşumun olmadığını söyledi ve ekledi: “İspanyolu da Alman’ı ya da Portekizlisi de Beşiktaş için mücadele ediyor; aramızda ayrım yok.”
SAKATLIĞIM KONUSUNDA KORKULAN OLMADI
Sakatlığımla ilgili çok şükür korktuğumuz başımıza gelmedi. Kayseri "MR’ında önce ön çapraz bağlarda yırtık korkusu vardı ama çok şükür ki korktuğumuz olmadı. Sol dizimde zorlanma ve ödem tespit edildi. Daha kötüsü olmadığı için mutluyum. 3-4 hafta sonra yeniden oynamaya başlarım. Eğer ön çapraz bağlarımda sorun olsaydı. 6 ay gibi uzun süre sahalardan uzak kalma ihtimalim olacaktı." dedi.
KAYSERİSPOR MAÇINDA KÖTÜ OYNADIK, İYİ MÜCADELE EDEMEDİK
Beşiktaş'ın’ın Kayseri karşısanda aldığı mağlubiyeti değerlendiren Reçber, "Hem kötü oynar hem de mücadele etmezseniz kaybetmeye mahkumsunuz. Hiçbirimiz sahaya kaybetmek için çıkmıyoruz;: ama o günkü kişisel performansımız düşüktü. Kayserispor iyi mücadele etti, iyi oynadı. Biz bu maçı bir kaza olarak görüyoruz. Hiç bir futbolcu maça kaybetmek için çıkmaz. Fakat Kayseri karşında çok kötüydük ve kaybetmeyi hak ettik. Kayserispor hak ettiği bir galibiyet aldı" diye konuştu.
YABANCILAR AVRUPA LİGİ’NDE İYİ LİGDE KÖTÜ MÜ OYNUYOR?
Sakatlığı nedeniyle perşembe akşamı Kiev karşında forma giyemeyecek olan tecrübeli eldiven, Beşiktaş'ın Avrupa'daki performansı lige yansıtamamasıyla ilgili yapılan eleştirilerle ilgili olarak ise "Yapılan eleştirileri saygıyla karşılıyorum. Ama hiç bir futbolcu şu maçta iyi diğerinde rölantide oynayım diyerek çıkmaz. Herkes elinden gelenin en iyisini yapmak ister. Stoke City maçındaki iyi performansın ligde son iki maçta olmaması bir tesadüftür. Öyle bakmak gerekir. Avrupa maçlarındaki performasımızı lige yansıtamıyoruz. Stoke City ve Maccabi maçlarında ortaya koyduğumuz futbol hala akıllarda. Sevindirici olan şu ki; bizde o kapasite var. Bunu lige de yansıttığımızda her şey çok daha iyi ve güzel olacak. Umarım bundan sonra taraftarımıza özlediği Beşiktaş'ı izletiriz" ifadelerini kullandı.
DİNAMO KIEV’İ ORADA YENEBİLECEK KAPASİTEYE SAHİBİZ
Dinamo Kiev maçıyla ilgili beklentisini de aktaran Rüştü, “"Dinomo Kiev bize yabancı bir takım değil; daha geçen yıl yaptığımız iki maçta da bizi çok zor duruma düşürdüler. Kiev mücadele gücü çok yüksek bir takım. İyi bir takımla oynayacağız. Takım hüviyetinde olan yüksek mücadele gücüne sahip. Son 9 maçın 8’ini kazanmış bir takım. Ukarayna'da lig bizden erken başladı ve Kiev'in sadece bir yenilgisi var. Ama ben takım arkadaşlarımın bu maçta çok iyi bir performans göstereceğine ve dolayısıyla da istediğimizi alacağımıza inanıyorum. Yeter ki arkadaşlarım gerçek performanslarını sahaya yansıtabilsinler. Çok daha farklı bir Beşiktaş izleyeceğimizi düşünüyorum. Ligdeki maçla Avrupa Ligi’ndeki maçlar karşılaştırılmaz" dedi.
GUTİ ‘NİN FUTBOLU BIRAKACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM
Tecrübeli futbolcu, Guti’nin Kayserispor maçından sonra twitter hesabından futbolu bırakacağına sözleri için ise "Guti uzun zamandır futbol oynamıyor. Bu nedenle böyle açıklamalar yapması normal. Olayı duygusala yaklaşması mümkündür. Sanırım duygusallıktan dolayı böyle bir cümle kurmuş. Son birkaç haftadır antrenmanlardaki hırsı ve isteği üst düzeyde. İlerleyen haftalarda çok iyi düzeye geleceğine inanıyorum. Antrenmanlarda çok iyi; O nedenle futbolu bırakacağını düşünmüyorum. Guti tecrübelidir; futbolu bırakma adına bir düşüncesi olduğunu düşünmüyorum. Futbolda süreç çok değişkendir. Bugün eleştirilen Guti, iyi oynadığı zaman yere göğe sığdırılamaz " diye konuştu.
SEZON SONUNDA SÖZLEŞMEM BİTİYOR, BEŞİKTAŞ İSTERSE 1-2 YIL DAHA OYNAMAK İSTİYORUM
Sezon sonu futbolu bırakacağı söylentilerine de noktayı koyan Reçber, "Ben oynamadığım zamanlarda da takımın başarısı için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Oynasam da oynamasam da profesyonelce davranıyorum. Sağlığım elverdiği sürece de futbol oynamaya devam etmek istiyorum. Sezon sonu mukavelem bitiyor; Yönetim benimle devam etmeyi isterse bir kaç yıl daha futbolun içinde kalmak ve oynamak istiyorum; sağlığım elvermiyorsa zaten devam etmek isterlerse dahi ben buna karşı çıkarım; ancak şu anda kendimi çok iyi hissediyorum. Birkaç yıl daha oynayabileceğimi düşünüyorum, kendimi canlı, diri hissediyorum. Sezon sonunu beklemekten başka çare yok. Sezon sonunda futbolu bırakacağıma dair, hiçbir söylemim olmadı " dedi.
AVRUPAYLA YARIŞMAK İSTİYORSAK BU MAÇ TRAFİĞİNE ALIŞMAK ZORUNDAYIZ
Carvalhal'in yoğun maç trafiğinin takımı çok etkiledi açıklamasını da yorumlayan Reçber, "Türk futbolu alışık olmadığı bir düzen içerisinde, ligin durumu ve maç trafiği açısından. Biz kısa zamanda çok maç yaptık. Bu maçlar arkadaşlarımızı zihinsel ve fiziksel olarak yıprattı. Buna alışmak zorundayız. Perşembe Pazar oynayacak seviyeye gelmeliyiz. Carvalhal’in görüşlerine katılıyorum; çünkü yeni bir sistemde oynuyoruz. Fakat, bu süreci en az hasarla atlatmak zorundayız" dedi.
CENK’E GÜVENİM SONSUZ
Cenk Gönen’e olan güvenini de ifade eden tecrübeli kaleci, “Cenk gerçekten yetenekli, hem Beşiktaş’a hem de Türk futboluna faydalı olabilecek bir kaleci. Ben olmasam da görevini yapacaktır. Çok başarılı olacaktır; buna inancım tamdır” diye konuştu.
PORTEKİZ ÇETESİ GERÇEKTEN VAR MI?
Takımdaki Portekizli oyuncu sayısı fazladır. Bu yönetimimizin ve teknik heyetin bir tercihidir. Taraftarımızdan şunu istiyorum, hepimiz Beşiktaş için mücadele ediyoruz. İspanyolu, Fransızı, Alman’ı da Beşiktaş için mücadele ediyor. Kötü ve iyi günler olacaktır. İyi günlerimizde nasıl birbirimize sarılıyor ve birlikte oluyorsak, bunu kötü günlerimizde de yapmalıyız. Elbirliğiyle takımımızı istenen noktaya getireceğiz" diye konuştu.
HIRVATISTAN BEKLİYORSA GÖRECEĞİ DE VARDIR
2008 Avrupa Şampiyonası’nda Hırvatistan maçının kahramanı olan Rüştü Reçber A Milli Takımımızın play-off’ta Hırvatistan’la eşleşmesiyle ilgili olarak ise “Hırvatistan karışsında ilk maçtan gol yemeden galibiyetle ayrılmalıyız, bunu yaptığımız zaman rövanş maçı çok daha rahat olacaktır. Milli Takım aday kadrosuna çağrılmayı bekleyen arkadaşlarımız, bugünden bu yana Hırvatistan maçını düşünmeliler. Bizim duygularımız tavan yaptığı zaman çok iyi sonuçlar alırız. Bizde yetenek var; teknik var bir de işin içine milli duygularımızı soktuğumuz zaman kazanamayacağımız maç yok. Hırvatistan teknik direktörü Bilic’in söylemini duydum. 3 değil 20 yıl bekleseler ne olacak. Bütün bu beklentileri arkadaşlarımız boşa çıkaracak. Beklediği bir şey varsa, göreceği bir şey de var demektir” diye konuştu.
"Beşiktaş'ı Quaresma yönetiyor!"
'Teknik direktör Carvalhal 'iki yüzlü' bir insan. Portekizliler'e farklı, diğerlerine farklı davranıyor. Onun vazgeçilmezleri Quaresma ile Simao Sabrosa...'
Yukarıdaki olay yaratacak sözler bize değil, ‘adı saklı’ Beşiktaşlı ‘bir’ oyuncuya ait... Üstüne üstlük Beşiktaş’taki ‘Portekiz Çetesi’ mizahi yaklaşımdan ibaret değil, gerçeğin ta kendisiymiş! Hem de ele başı görevini Ricardo Quaresma üstlenmiş! Kayserispor karşısında alınan yenilginin ötesinde Portekizli oyuncuların vasatı dahi bulmayan futbolları, sadece tribündeki Beşiktaş taraftarını zıvanadan çıkarmadı elbette... Takım içinde de yabana atılmayacak sorunlar yaşanıyor ve bugüne kadar ‘bir şekilde’ bastırılan sessiz başkaldırı, artık açıkça dile getiriliyor! Huzursuzluğu yüzünden rahat algılanan Beşiktaşlı oyuncuya tek soru yöneltmemiz yetiyor, hatta artıyor, gerisini biz sormadan aktarıyor...
“Portekizli teknik direktör Carlos Carvalhal ‘iki yüzlü’ insan. Portekizliler’e farklı, diğerlerine farklı davranıyor. Onun vazgeçilmezleri Ricardo Quaresma ve Simao Sabrosa... Sahaya çıkacak takımı kendisi değil çoğu kez yanından ayrılmayan Quaresma belirliyor. Quaresma, Beşiktaş’ta öylesine etkin ki, takımda kendisinden başka yıldız istemediği için Guti özel yaşamı ileri sürülerek kadro dışı bırakıldı. Bu da medyaya yanlış aksettirildi. Quaresma takımın tek yıldızı ve kaptanı olmak istiyor...”
‘Sidnei oynuyor, çünkü...’
Belli ki Beşiktaşlı oyuncu bugüne kadar kendisine gem vurmayı başarmış! Öylesine dolu ki tüm merakımızı gidermeye kararlı... Konuştukça, konuşuyor: “Roberto Hilbert ile Fabian Ernst takım için oynayan iki başarılı isim olmasına karşın sürekli kesiliyor. Hilbert neden olmaksızın Kayserispor maçının kadrosuna dahi alınmadı. Oysa herkes görüyor; gerek Ernst’in gerekse Hilbert’in sahada nasıl mücadele ettiğini. Fakat Portekizliler onların oynamasını istemiyor. Daha da ilginci kendilerine yaklaşan oyuncuların ilk 11’de yer almasını sağlıyorlar! Düşünün, Tomas Sivok gibi takımı ve rakipleri bilen oyuncu ortada yok, ama onlara yakın futbolcu Sidnei ilk 11’de...”
‘Paralar Portekizliler’e’
İşin bir de ‘parasal’ boyutundan söz ediyor adı bizde saklı oyuncu; “Portekizliler’e gecikme olmaksızın ödeme yapılırken diğer futbolculara alacakları genelde üçte bir oranında yapılıyor. Bu da ister istemez takım içinde huzursuzluk yaratıyor. Beşiktaş’ta bir yanda ‘Portekizliler’ diğer yanda da ‘diğerleri’ bulunmakta. Bu durumda Beşiktaş takım olabilir mi?”
‘Asla takım olamayız’
Beşiktaşlı oyuncunun, “sence çözüm nedir?” sorumuza yanıtı ise hayli ilginç oluyor! “Carvalhal ile sadece günlük başarılar elde edebiliriz; o da vatandaşı, Portekizli futbolcuların canları oynamak isterse. Bunun yanında özellikle Portekizliler takım için değil kendileri için oynuyorlar. Hilbert, Ernst ve Sivok’un yer almadığı Beşiktaş’ın başarı şansı düşük. Ama çok daha önemlisi Beşiktaş takım özelliğini yitirdi ki bu en kısa sürede çözülmesi gereken öncelikli problem...”
Carvalhal onu kaptan yaptı
Kaptan olmak istediğini her fırsatta dile getiren Quaresma’yı, Carlos Carvalhal ikinci kaptanlık görevine getirmişti.
KaynaK