Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Başbuğ'un sözleri emeklilik işareti. Üniformayı çıkarttığı zaman çok fazla ka'le alınmayacağını biliyor. Söyledikleri amatörce, "Askerlik vatan borcu", "Türk ordusunun belkemiğini Mehmetçik oluşturuyor" diyor.
Profesyonelleşmenin ordu ile millet arasındaki bağı kopartacağından şikâyet ediyor. Türkiye'nin asker meselesinin aslında bir bürokrasi meselesi olduğunu bu sözler gösteriyor. Hiçbir bürokratik kurum personelinin azaltılmasını istemez. Neden? Çünkü gücü azalır. Ordumuzun toplum nezdindeki gücü ve itibarı istihdam ettiği 430 bin Mehmetçik'ten geliyor. Subayın komuta ettiği askerler Mehmetçik yerine, profesyonel uzmanlar olsa ordu bütünüyle sivil alana kapanır. Askerler, kapısında nöbetçiler bekleyen lojmanlarda yaşayıp, kendi gazinolarında zaman geçiriyorlar. Halkla tek bağlantıları, vatanî görevini yapan Mehmetçikler. Daha önce hiç düşünmemiş olsanız bile şu sorunun cevabını hemen verebilirsiniz: Profesyonel ordu darbe yapabilir mi?
2001 yılında dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu bir emir yayımladı. Bu emre göre Türk ordusu iki ana merkezde "Doğu" ve Batı" Harekât Komutanlığı olarak yeniden örgütlenecekti. "Emir" bu reorganizasyonun yapılmasına dairdi. Bu örgütlenme asker ve doğal olarak general sayısını da azaltıyordu. Genelkurmay Harekât Dairesi'nde bu emir doğrultusunda bir toplantı yapıldı. Herkes general sayısının azaltılmasına takıldı. General olmayı bekleyen albayların tuğgeneral kadrosunun azaltılmasına razı olmamaları, silsile-i meratip ile yukarı taşınan bir rahatsızlığı ifade ediyordu. Asker ve subay sayısının yaklaşık % 29 oranında azaldığı bu proje sonunda rafa kaldırıldı.
İlker Başbuğ'un verdiği 430 bin asker sayısının tekabül ettiği bir general kadrosu var. Bugün için 350 civarında. Asker sayısının azalması askerî birliklerin küçülmesi ve sayısının azalması ile mümkün. Azalan askerî birlikler ise daha az general kadrosu demek. Türkiye'de askerî reformun gerçekleşememesinin en önemli sebebi bu. Kahraman Türk ordusu değil, silahlı bürokrasi kadro tenkisatına direniyor. Bu reform zaruri. Askerin kendi iradesine bırakılırsa hiç gerçekleşmeyecek. O zaman sivil iradenin Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçlarına göre bir plan yapması ve orduya, bu plan dahilinde yeniden örgütlenme talimatı vermesi lâzım.
Profesyonelleşme, basit bir "paralı askerlik" meselesi değil. Profesyonelleşme bir askerî mecburiyet. Çağımızın orduları yüksek düzeyde teknoloji kullanan ve uzun süreli eğitimden geçmiş uzmanlardan oluşuyor. Bu kadar uzmanlık ise sadece profesyonelleşmeyle mümkün. ABD'nin Irak'ı işgal ederken kullandığı taktikler, bugünün ordularının kullandığı yeniliklerin işaretiydi. Başbuğ'un söylediği gibi ana gövdesi Mehmetçik'e dayalı bir ordu, artık iyi savaşan bir ordu anlamına gelmiyor. Tersine böyle amatör bir ordunun, profesyonel ordular karşısında hiç şansı yok.
Bizim asker meselemiz, sadece demokrasi üzerinde bir vesayet problemi değil. Asker meselemiz özü itibarıyla bir bürokrasi meselesi. Bu bürokratik kurumun varoluş amaçlarına uygun olarak reformdan geçirilmesi gerekiyor. Her bürokratik kurum gibi, askerî bürokrasi değişime direniyor. Ayrıcalıklarının ve kendisine güç ve itibar sağlayan imkânların elinden alınmasına izin vermiyor.. Elinde silah bulunan bürokratik bir kurum, devlet üzerindeki ağırlığını kullanarak Parlamento'nun denetleyemediği kaynakları hesapsız bir şekilde kullanıyor. Çözüm, ordunun sivil irade marifetiyle yeniden yapılandırılması. Bunun için sivillerin de askerî konuları uzmanlık düzeyinde bilmeleri ve takip etmeleri, iki farklı askerî ihtiyaç arasında önceliği kestirecek bir bilgi düzeyine ulaşması gerekiyor.
ABD Sayıştayı'nın (GAO) geçen hafta yayımladığı bir raporu örnek verelim. Sayıştay denetçileri, Amerikan piyade birliklerinin ihtiyacı olan bir zırhlı aracın geliştirilmesi projesini, Temsilciler Meclisi alt komisyonunun talebi üzerine incelemiş. Askerî gereklikler dahil bütün hususlar incelenmiş ve projenin baştan yeniden tasarlanması tavsiye edilmiş. Sayıştay uzmanı teknik bir askerî projeyi iptal ediyor.
İşe Mehmetçik'le başlamalıyız. Genelkurmay Başkanı bize, Mehmetçik'in profesyonel orduya neden tercih edildiğini çağdaş savaş gerekleri ile yeniden açıklamayı denemeli.
1-Subay ve Astsubaylardan oluşuyor.
2-üç-üçbuçuk yıl eğitim alıyorlar.
3-Gönüllülük esasına göre seçiliyorlar.
4-Yurt içinde 72 haftalık temel nitelikli kursları var.
5-Daha sonra ihtisas alanına göre 10-52 hafta arasında değişen yurt içi ve yurt dışı ihtisas eğitimleri var.
A- YURT İÇİ TEMEL KURSLARI
-Muharebe temel eğitimi
-Göğüs göğüse muharebe
-Uzak mesafeli keşif devriye
-Sızma
-teşhis ve tanıma
-Hayatı idame
-kaçma kurtulma
-Hedef atrifi,Ateş tanzimi
-Psikolojik Harekat
-Tahrip
-Paraşüt
-Kurbağa adam
-Gayri nizami savaş
-Özel harekat türleri.konularında eğitilirler.
B-İHTİSAS KURSLARI
-yer ekip komutanlığı
-tahrip teknikleri.mayın ve bubi tuzakları
-İlk yardım
-Cerrahi müdahale teknikleri
-Mühimmat imha
-Hafif ve ağır silah uzmanlığı
-İstihbarat uzmanlığı
-Muhabere kursları
-psikolojik harekat kursları
Tümü iyi paraşütçüdür. Çeşitli yabancı dilleri iyi bilirler.
Bordo berelilerin görevi özel harekât ve savunmadır. Yıllarca PKK dâhil birçok yasadışı örgüte kan kusturmuşlardır. Farklı aralıklarla yapılan dünya özel kuvvetler taarruz, savunma yarışmalarında 2 defa dışında hep birincilikle dönmektedirler. Ne amor’u ne delta force'u bordo berelilerin önünde ayakta kalamadı. Almanya, Fransa dâhil birçok Avrupa ülkesi özel kuvvet eğitimi aldırmak için sıradalar. Ama bordo berelilere verilen eğitimin %30 u o ülkelere gösteriliyor.
Özel operasyonlarda sessizlik ve hız en önemli değerdir.
K.loca dedikleri kilitleri delta forte dâhil diğer ülkeler 10,13 saniye arası acarken bordo bereliler maksimum 7 saniyede acıyorlar.
200 metrede hâlâ nokta atışı yapabiliyorlar.
Ordudaki çoğu askerin hayalidir bordo bereli olmak. Ama bu iş her babayiğidin altından kalkabileceği bir iş değildir. Bordo bereliler çoluğunu çocuğunu, anasını babasını yok sayabilir.
Bordo bereli bildiğiniz askerlere benzemez. Tabiri yerindeyse yanında ailesini kesseler umursamazlar. O askerlerin eğitiminde duygusallık diye birsek yoktur. Komutanları vurun beni dese 2. emri beklemeden vururlar. Eğitimlerinde bir insanın başarabileceği noktanın üstünde ki işler için eğitim alırlar. Kısacası en ağır şartlar onlar içindir. İste bordo bereliler bundan dolayı bir numaradır. Iraktaki çatışmalarda komando ve piyade birlikleri PKK'lılarla çatışırken bordo berelileri her zaman çatışmanın arasına atarlar. Ve belki 3 saattir süren bir çatışma 20 dakikaya son bulur.
PKK mağarasında bulunan bir yazı;
Eğer bir asker sizi Gördüğü Zaman Durmadan Ateş Ediyorsa, Bilin Ki O Acemidir... Kurşununun Bitmesini Bekleyin... Bittiği Zaman Gidin Ve Kafasına Sıkın...
Eğer Sadece Sizi Gördüğü Zaman Ateş Ediyor Saklandığınız Zaman Duruyorsa O Bir Komandodur... Kaçın Ve Canınızı Kurtarın...
Eğer Sizi Gördüğü Zaman Ortadan Kaybolmuşsa Ve Etraf Sessizce Bilin Ki O Bordo Berelidir... Merak Etmeyin O Sizi Bulur...
PKK'lılara yakalandığı zaman sorulmuş;
'Türk askerinin geldiğini nasıl anlarsın'?
Şarjörünü üstümüze boşaltarak.
Komandonun geldiğini nasıl anlarsın'?
Yarım şarjörü üstümüze boşalttığı zaman
'Peki bordo berelinin geldiğini nasıl anlarsın'?
TAK!
Bordo Berelilerle ilgili 3 olay
Olay 1: Doğuda bir gece 12 kişilik bir komando birliği aldığı talimat üzerine dağa çıkıyorlar. Dağda gezerken PKK'lılarla çatışmaya giriyorlar. Ama PKK zannettikleri aslında o gece orda devriye gezen başka bir bordo bereli tim. Komandoların hepsi şehit düşüyor. Bordo berelilerde de ise hiç kayıp yok. Olaylar öğrenildiğinde Komando birliğinin komutanı çatışma yerine gidiyor. Gittiği zaman şehitlerin olduğu yerde yüzlerce bos kovan görüyor. Bölgeyi araştırdıklarında biraz aşağısında 12 bos kovan buluyorlar.
Şifrelerin birbirlerine söylenmemesi ve aradaki ihmalkârlıklar yüzünden 3 komutan ceza alıyor.
Olay 2: 11 kişilik bir bordo bereli timi bir köyün güvenliğini sağlıyor. Halk onlara çok samimi ve sıcak davranıyor. PKK'lılar bu timi bir gece pusuya düşürüp hepsini şehit düşürüyor. Ve kıyafetleri dâhil bütün eşyalarını alıp kendileri giyiyor. O köyde bordo bereliler şehit düştü diye bayram havası var. Aylarca korudukları o köyden bir hain PKK'lılara bilgi sızdırıyor. Köyün komple PKK'lı olduğu sonradan çıkıyor ortaya. PKK'lıların bu yaptığı anca 2.ci ayında çıkıyor ortaya. Ve oraya 4 kişilik bir bordo bereli birliği gidiyor.
Sonuç: 2 saat sonra o köyden tabiri caizse eser yok.
Olay 3: Amerikanın askerlerimizin kafasına çuval geçirdiği o olayda orda 2 bordo bereli vardı. Eğer orda başlarındaki komutan emir verseydi, ne oradaki 45 Amerikalı asker ne diğer 20 kişilik Kürtler hiçbiri sağ çıkmazdı. Orayı öyle bir savunurlardaki çok kanlı biterdi. Ve o binanın altında kilolarca patlayıcı vardı güvenlik için. En kötü ihtimal orayı uçurmaları bile bazı şeylere net bir cevap olurdu.
O olaydan sonra orda bordo bereli olduğunu o zamanki Amerikalıların basındaki komutan öğrendi ve telefonla genelkurmayı aradı.
'Askerlerinizin gösterdiği anlayış beni çok mutlu etti. Tanrıya bin şükür ki askerleriniz askerlerimizi evlerine sağsalım gönderdi'
Ayrıca bordo bereliler dünyada "güven atışı eğitimi" alan tek birlik.
Nedir bu güven atışı?
-iki adet bordo bereli karşı karşıya geçer.
-ilk önce ikiliden birisi başının üzerinde kitap büyüklüğünde bir hedef tutar.
-diğer bordo bereli iki elinde iki tabancayla yürüyerek o hedefe gerçek mermilerle ateş eder.
-yolun yarısına geldiğinde arkasını dönüp, tabancaları bacaklarının arasından hedefe doğru sıkmaya devam eder.
mermiler bitince roller değişir, bu kez ateş eden kişi hedefi tutar, atış sırası diğerine gelir.
bu eğitim hergün yapılır.
PKK AVCILARI BORDO BERELİLER SAT SAS KOMANDOLARI
Pkk lıların saklandığı mağarada yazan yazı :
Eğer bir asker sizi gördüğü zaman durmadan ateş ediyorsa bilinki o acemidir kurşununun bitmesini bekleyin, bittiği zaman gidin kafasına sıkın.
Eğer sadece sizi gördüğü zaman ateş ediyor saklandığınız zaman duruyorsa o bir komandodur, kaçın ve canınızı kurtarın.
Eğer sizi gördüğü zaman ortadan kaybolmuşsa ve etraf sessizse bilinki o bordo berelidir merak etmeyin o sizi bulur.
1.ÖZEL KUVVETLERİN TARİHÇESİ
Bugünkü özel Kuvvetler Komutanlığının çekirdeği; 2 nci Dünya Savaşını müteakip, Sovyetler Birliğinin Türkiye için büyük bir tehdit oluşturması üzerine, Silahlı Kuvvetlerin harekatını, düşman gerisinde icra edilecek faaliyetlerle kolaylaştırmak maksadıyla; 1952 yılında, zamanın Yüksek Savunma Kurulunun karan ile Milli Avcı Birlikleri şubesi olarak kurulmuştur. Kurulduğu günden itibaren, gelişimini modem çağın gereklerine uygun olarak sürdürmüş ve TSK.nin reorganizasyonu kapsamında 1992 yılında Özel Kuvvetler Komutanlığı adını almıştır. Özel Kuvvetler Komutanlığı Özel Birlikler, Okul ve Destek Birlikleri şeklinde teşkilatlanmıştır. Özel Birliklerin temeli her biri kendi konularında uzman timlerden oluşmuştur.
BordoBereliler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değişik sınıf ve rütbelerdeki subay ve astsubaylarından oluşan, iç ve dış tehditlerin bertaraf edilmesine karşı her türlü arazi ve iklim şartlarında görev yapabilecek nitelikte üst düzey eğitime tabi tutularak yetiştirilmiş özel askerlere verilen isimdir. Bu askerler aynı zamanda devlet büyüklerinin yakın koruma görevini de yerine getirirler. Dünyanın en iyi askeri özel timleri sıralamasında 3. sırada yer alır. Ününü Abdullah Öcalan'ın yakalanma görevinde duyurmuştur. BordoBerelilere üye olan askerlerin adları soy adları MİT tarafından korunur.
2.VAZİFELERİ
Özel Kuvvetler Komutanlığı; Özel Harekat ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde, ileri teknoloji ürünü cihazlar ve silah sistemleri ile teçhiz edilmiş, üstün eğitim ve esnek bir komuta sistemine sahip çok maksatlı bir kuvvettir. Özel Kuvvetler Komutanlığı; mevcut kuruluş ve yapısıyla her türlü hava ve arazi şartlarında; yurtiçi ve yurtdışında düşman derinliklerinde özel harekat, Muharebe Arama/Kurtarma ve İç Güvenlik Harekatı planlama ve icra etme imkan kabiliyetine sahiptir.
Bununla beraber, dünya üzerinde çeşitli bölgelerde sıklıkla karşılaşılan savaş dışı harekatlar dikkate alınarak, Barışı Destekleme, İnsani Yardım ve Tahliye, dost ve müttefik ülke Özel Kuvvetlerinin kurulması ve gelişimine katkı sağlamak gibi görevleri de yerine getirebilecek imkan ve kabiliyete de kavuşturulmuştur.
Marmara bölgesinde 17 Ağustos 1999 ve Bolu-Düzce Bölgesinde 12 Kasım 1999 tarihlerinde meydana gelen deprem felaketleri sonrası, benzeri doğal afetlerde afet bölgesinde A/K faaliyetleri icra etmek maksadıyla, dünya standartlarına sahip TSK. Doğal Afet Arama Kurtarma (DAK) Birliği Mayıs 2000 tarihinde Öz.Kuv.K.lığı bünyesinde teşkil edilmiştir. Bu birlik üç saat içinde yurtiçi ve yurtdışında her türlü doğal afete müdahale edebilecek yeteneğe kavuşturulmuştur.
Kamuoyunda "bordo bereliler'' olarak da bilinen özel kuvvetler komutanlığı üstün bedeni ve fikri yeteneğe sahip personelden oluşmaktadır. özel kuvvetler personelinin eğitimlerinde; öz.kuv,k.lığının vazifelerini yerine getirmesini sağlamak maksadıyla, fikri eğitim yanında, yoğun ve yorucu eğitimlerle personelin fiziki ve ruhsal dayanıklılığı artırılmakta ve hareketlerin alışkanlık haline getirilmesi hedeflenmektedir. bu nedenle her personel komando, paraşüt, hayat-ı idame, su üstü ve su altı ve lisan gibi 3,5 yıl süren yurtiçi ve yurtdışı kurslardan geçirilmektedir. özel kuvvetler personeli, sıcak çatışma yanında, asimetrik tehditlere karşı eğitimi, yabancı dil konusundaki yeterliliği, harekat bölgesinin kültürüne yakınlığı, yeni durumlara süratle adaptasyonu, politik ve ekonomik konulara yakınlığı ve gündemi yakinen takip etmesi özellikleriyle de iyi bir diplomat özelliklerine sahiptir.Özel kuvvetler personeli, kazanılmış yeteneklerinin muhafazası ve kendisine her an verilecek vazifelerin yerine getirebilmesi maksadıyla, idame eğitimleri yanında, her türlü silahlar ile atış ve müşterek tatbikatlar icra etmektedir. her yıl NATO tatbikatlarına kararlaştırılan oranda katılmaktadır. ayrıca dost ve müttefik ülke özel kuvvetleri ile yapılan mutabakata göre Türkiye' de veya kendi ülkelerinde müşterek eğitim yapmaktadır. özel kuvvetler komutanlığının her bir personeli silahlı kuvvetlerimizin bütün mensupları gibi yüreği vatan, millet ve Atatürk sevgisi ile dolu olup, görevini emir komuta zinciri içerisinde büyük bir özveri ile yerine getirme azim ve kararındadır. özel kuv.k.lığı; eğitimlerini, alacağı göreve uygun olarak Türkiye’deki uygun bölge ve tabiat şartlarında yapmaktadır. ayrıca kara, deniz, hava kuvvetleri, j.gn.k.lığı ve sahil güvenlik komutanlığı ile de müşterek eğitim ve tatbikatlar icra etmektedir.
47 ayrı ders süper eğitim
TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin yeniden yapılanmasıyla, 1992'de teşkilatlandırılan Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli, Sualtı Taarruz (SAT), Sualtı Savunma (SAS), Eğirdir Dağ Komando Okulu, 1. ve 2. Komando Tugayı, Bolu Dağ Komando Tugayı, Midyat 3. Komando Tugayı, Foça Jandarma Okulu'nda üstün başarı gösteren subay, astsubay, uzman er ve erbaşlar arasından titizlikle seçiliyor. Üç ayrı dalda 47 ayrı ders gören Bordobereliler, 3.5 yılda yetişiyor. A ve B timleri olarak iki birimde örgütleniyor. A timleri yalnızca subaylardan, B timleri ise bir subay komutasında astsubaylardan oluşuyor. Aldıkları eğitimler ise şöyle:
* Yurtiçinde: Savaş, beden eğitimi, özel harekat, yakın muharebe, teşhis, tanıma, uzak mesafeli keşif ve devriye, sızma, yaşamı sürdürme - sorgulama, sorguya mukabele, kaçma - kurtulma, hedef tarifi, ateş tanzimi - hasar tespiti, özel operasyon, psikolojik harekat, halka yardım, paraşüt, komando, gayri nizami savaş, koruma, kış muharebesi, kurbağa adam, serbest paraşüt eğitimi.
* İhtisas kurslarında: Atlatıcı ve yer ekip komutanlığı, tahrip teknikleri, mayın ve bubi tuzakları, ilk ve acil yardım, cerrahi teknisyen, hayatta kalma-kurtulma, cephane imha, hafif silah uzmanlığı, ağır silah uzmanlığı, istihbarat uzmanlığı, harekat uzmanlığı, muharebe kursları, psikolojik harekat kursları.
* Yurdışında: Özel kuvvetlerde uzmanlık, ranger, hava indirme, sivil işler, halkla ilişkiler, devriye, yaşamı sürdürme, psikolojik harekat kursları.
3.ÖZEL KUVVETLERE NASIL GİRİLİR?
Özel Kuvvetlere personel gönüllülük esasına göre Kıtalardan ve sınıf okullarından alınır.Türk Silahlı Kuvvetleri Özel Kuvvetler Komutanlığında görev alabilmek için öncelikle “Subay, Astsubay veya Uzman Erbaş” olmanız gerekmektedir.
Subay, Astsubay veya Uzman Erbaş alımına ilişkin başvuru tarihleri, başvuranlarda aranacak nitelikler ve başvurulara ilişkin diğer ayrıntılar, basın ve yayın kuruluşları vasıtasıyla duyurulmaktadır.
Personel teminine ilişkin ilanlar hakkında yazılı basından, Askerlik Şubelerinden ve http://www.bordobere.com/index.htm adresinde bulunan Kuvvet Komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı linklerinden bilgi edinilebilmektedir.
A Timi'nin başarısı
PKK'nın önemli isimlerinden şemdin Sakık'la kardeşi Hasan Sakık'ın Kuzey Irak'ta düzenlenen bir operasyonla yakalanmasının ardında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin özel birlikleri "bordobereliler" yer alıyor. Subay ve astsubaylardan oluşan birlik, "A Timi" olarak da biliniyor.
Yurt içi, yurt dışı ve ihtisas eğitimi olmak üzere üç ayrı dalda 47 ders eğitimi gören Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı "bordobereliler", 3.5 yılda yetişiyor. Özel kuvvet mensupları, her yerde, her zaman ve her şekilde mücadele kabiliyetini sürekli ve zorlu eğitimlerle kazanıyor. Bordobereliler karadan, havadan, su üstünden, su altından, ortam ne olursa olsun, daima hedefe ulaşıyor, yeter ki görev verilsin.
Özel Kuvvetler, 2. Dünya Savaşı sonrasında duyulan gereksinim üzerine 27 Eylül 1952'de Yüksek Savunma Kurulu'nun kararıyla kuruldu. 1992'de yeniden teşkilatlandırılan Özel Kuvvetler Komutanlığı, dünyadaki bütün demokratik ülkelerin benzer kuruluşları gibi görev yapıyor.
Seferde, düşman derinliklerinde bilgi toplamak, hedef belirlemek, taktik akın ve pusular uygulamak ve düşman işgalinde kalmış bölgelerde mukavemet harekatını başlatmak amacıyla kurulan Özel Kuvvetler'e mensup personelin yeteneklerini artırmak üzere NATO üyesi ülkelerin özel birlikleriyle taktik ve teknik bilgi alışverişi, teknik malzeme ve müşterek eğitim alanlarında işbirliği yapılıyor.
PKK'nın kabusu Bordobereliler
Dünya, Şemdin Sakık ve kardeşini yakalayan, bölücübaşı Apo'yu Kenya'dan Türkiye'ye kuş gibi taşıyan Özel Kuvvetleri konuşuyor
Düşman derinliklerinde bilgi topluyor, karadan, havadan, su üstünden, su altından, ortam ne olursa olsun, hedefe daima ulaşıyor. En gelişmiş silah ve teçhizat kullanıyor. En vahşi doğa koşullarında bile hayatta kalıyor.
PKK'nın ikinci adamı Şemdin Sakık'ı yakaladıktan 10 ay sonra bu kez bölücübaşı Abdullah Öcalan'ı ele geçiren Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Özel Kuvvetler Komutanlışı bünyesinde yer alan "Bordobereliler", yine dünya gündeminde.
Bordobereliler, geçen nisanda Şemdin Sakık ve kardeşini, beş dakika gibi dünya rekoru sayılabilecek bir operasyonla kaçırırken, kimsenin burnu bile kanamadı. Bu başarıyla parlak bir sicil elde eden Bordobereliler, Kenya'dan Öcalan'ı yine kimsenin burnu kanamadan ele geçirince başarılarını perçinledi.
Özel Kuvvet mensupları, her türlü doğa koşulunda mücadele kabiliyetini, sürekli ve zorlu eğitimlerle kazanıyor. Karadan, havadan, su üstünden, su altından, ortam ne olursa olsun, hedefe daima ulaşıyor. Bu personel, en gelişmiş silah ve teçhizatla donatılmış. Dünyadaki ünlü timlerle aynı becerilere sahip Bordobereliler, en vahşi doğa koşullarında bile hayatta kalıyor. Özel kuvvetler, düşman derinliklerinde bilgi toplama, hedef belirleme, taktik akın, pusu uygulama ve düşman işgalinde kalmış bölgelerde mukavemet harekatını başlatma amacıyla kuruldu.
Noriega ve Eichman benzeri operasyon
DÜNYADA örneği çok az görülen "yabancı bir ülkenin topraklarından adam kaçırma" operasyonunu iki kez büyük bir başarıyla hiç kayıp vermeden gerçekleştiren "Bordobereliler", bir anda dünyadaki benzerleri olan İngiltere'de SAS, ABD'de Delta Force, Almanya'da GSG 9, İsrail'de Sayeret Mat'kal ve Fransa'da GIGN gibi özel birliklerin ulaştığı şöhrete kavuştu.
Bu tür operasyonların en ünlüsü, 1960'da Nazi savaş suçlusu ve "Yahudi Kasabı" Adolf Eichman'ın, gizlendiği Arjantin'de bulunarak İsrail Ajanları tarafından İsrail'e kaçırılması. Eichman yargılanmış ve asılmıştı. Eski CIA ajanı olan Panama diktatörü General Manuel Antonio Noriega da, ABD'yi can evinden vuran uyuşturucu kaçakçılarıyla işbirliğine gidince, 1989'daki bir operasyonla kaçırıldı.
MODERN ANLAMDA ÖZEL KUVVETLER
1960 larda, II Dünya Savaşı ve özellikle Kore Savaşından alınan dersler arasında komünist (SSCB/Çin) ordularının uyguladığı savaş doktrinine karşı (özellikle bunların sayısal üstünlüğü ve "kitle saldırılarına" karşı) "sinsi" teknikler kullanan harp tarzının askeri değeri ağırlıkla ortaya çıkmıştı.
NATO ülkeleri, kısa bir süre içinde kendi Özel Kuvvetlerini (bundan sonra Special Forces - SF yada Special Operation Forces - SOF) göreve sokmaya başladılar: Amerikan ve Avrupa SF'ları ya bu hedefle doğdu yada tekrar teşkilatlandırıldı (SAS, SBS, COMSUBIN ve Légion Etrangère).
Genelde bu özellikleri taşıyan birlikler, stratejik nitelikleri nedeniyle 80li yıllarının sonlarında başlayarak "daha yüksek bir karar seviyesinde" yer almak üzere Genelkurmay Başkanlıklarına bağlandı.
SAT'LARIN VE SAS'LARIN DOĞUŞU
Dünya çapında organize edilmiş Ilk sualtı taarruz elemanları II Dünya Savasinda İtalyan Kraliyet Dz. Kvv. bağlı olarak görev veren "Gamma Birliği" oldu.
Bu küçük grup, komutan J. Valerio Borghese tarafından komuta edilmiş, özellikle İngiliz olmak üzere birçok hedefi başarıyla vurmuş ve en önemlisi, şimdi bile kullanılan birçok taktik ve tekniği (örnek olarak şimdiki Swimmer Delivery Vehicle, SDV'lerin meşhur "babasi" Maiali -sonra Ingiliz Chariot) geliştirip kullanmıştır. Kisa bir süre sonra US "Özel dalgıçları" (UDT - Underwater Demolition Team) Atlantik ve en çok Pasifik sahnesinde olmak üzere devreye girmiş ve birçok çıkarmadan önce sahil devriye ve keşif işlevlerini yerine getirmişti. Vietnam savaşı sırasında UDT'lerin kabiliyetlerinden istifade edilip gemi ve sahil tesislerine baskınlar düzenlenmiş, ihtiyaç gereğince bazı UDT personele karaya yönelik eğitime ağırlık vererek SEAL timleri oluşturulmuştur.
TÜRKİYE'DE SAT/SAS TARİHİ
Türkiyede bu konuda gelismeler çok daha yakin zamanlara dayanıyor:
ilk SAT grubu 1963 yilinda ABD'den (San Diego) gelen UDT/SEAL kursu öğretmenlerinin İskenderun yakınlarında açtığı ve yürüttüğü kurstan mezun olan personel ile oluşmaya başladı.
İlk ismi Sualtı Komando (SAK) olmakla beraber bilahara teşkil edilen SAM (Sualtı Müdefaa) ile birlikte SAS (Sualtı Savunma) ve SAT (Sualtı Taarruz) Grup Komutanlığı olarak Kurtarma ve Sualtı Komutanlığına (KSK) bağlıydı. 1974'de SAS ve SAT Grup Komutanlığı (GK) kuruluş değiştirerek Donanma Komutanlığı emrine girdi, ancak Gölcük civarinda uygun yer olmadığından tekrar KSK altına döndü (1). Grup, Kıbrıs harekatı sırasında ilk defa hedef sahili çıkarma öncesi teftiş ederek aktif görev aldı.
SAS GK'nin ABD'deki karşılığı EOD (explosive ordinance disposal) timleri olup, ilk defa II Dünya Savaşı sonrasında halkın güvenliği için tehlike arzeden patlamamış mermi, mayın, torpido gibi maddeleri etkisiz hale getirmek için kuruldu. Türkiye'de bu görevi 1966 yılına kadar mayın imha ekipleri üstlenmişti, ancak gelişen harp silah ve araçlarını daha iyi takip edebilmek için bu timleri özel eğitime tabii tutmak gereği duyulmaya başlandı: EOD timlerini kurup, bazı dalgıç personeli ABD'ye, EOD kursuna göndermenin zamanı gelmişti. Böylece kurulan timlere sualtı müdefa (SAM) ismi verilerek Dz. Kvv. bünyesine katıldı ve SAT ile aynı komutanlık altında birleştirildi. '80 li yıllara kadar amfibi harekat görevleri olmayan bu timlere 3,5/5 kulaç arasında bölgede mayın temizleme görevi de verildi. Bu sıralarda ortaya çıkan ihtiyaç nedeniyle SAS'lardan bazı kritik tesis ve limanların sinsi taarruzlara karşı korunmasında da istifade edilmesi yoluna gidildi.
Kuruluş şekilleri izah edilen SAT ve SAS timleri günümüzde bile pek tanınmamaları ve görev ayrımları medya tarafindan genellikle doğru olarak yapılmadığı için SAS/SAT olarak beraber anılmış, hatta EOD ve UDT olarak değişik görevli değil de, yanlış şekilde tamamen birbirine alternatif iki SEAL grubu gibi tanıtılmıştır.
(1) KSK'ye bağlı Sualtı Eğitim GK Dalgıç, SAT ve SAS görevlerini yapacak subay, astsubayla kurbağadam ve 2. sınıf dalgıç erleri yetiştirmektedir.
Alıntı:
Yunan gazeteleri, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin elinde 11 adet çok özel KESKİN NİŞANCI silahı olduğunu yazdı
Yunanistan, Türkiye'nin elinde olduğu öne sürülen 11 adet keskin nişancı silahı için alarma geçti.
- Yunanistan'ın Elefteros Tipos gazetesi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin elinde 11 adet yaklaşık 2 bin 280 metreden nokta atışı yapabilen keskin nişancı silahı olduğunu öne sürdü.
Yunanistan, Türkiye'nin elinde olduğu öne sürülen 11 adet keskin nişancı silahı için alarma geçti. Ülkede yayımlanan Elefteros Tipos gazetesinin haberinde, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin elinde, 'asimetrik' faaliyetlerde sınırsız yetenekler sağlayan çok pahalı bir süper silah olduğu ifade edildi. Habere göre, Yunanistan Savunma Bakanlığı yetkilileri, Türkiye'nin elindeki silahla ilgili inceleme başlattı. Konuya ilişkin hazırlanan üst düzey bir raporda da Türkiye'nin pusudaki nişancılar için mevcut silahlara nazaran çok daha yüksek yetenekli yeni bir silah elde ettiği belirtildi.
'Intervention 200 Military' adlı silahın menzilinin 2 bin 500 yard (yaklaşık 2 bin 280 metre) olduğu ve bu mesafeden nokta atış yapabilme yeteneğine sahip olduğu kaydedildi. Silahın kullandığı mermilerin diğer silahlardan farklı olarak bir milden fazla mesafede süpersonik hızda uçuş yapabildiği ifade edildi.
Raporda ayrıca, bin 500 metreden fazla olan mesafelere nişan almak için dünya çapında yetenekli bir nişancı olmak gerekli iken, söz konusu silahla 100 metre mesafede elde edilen netice bin 500 metreden sağlanıyor. Amerikan piyasasındaki fiyatının 11 bin dolar olduğu ve dünyada sayılı üretildiği vurgulanan silahlardan 11'inin Türkiye'nin elinde olduğu iddia edildi.
Öte yandan, Yunan Silahlı Kuvvetleri de Türkiye'nin sahip olduğu ifade edilen silaha karşı tedbir geliştirmek için kolları sıvadı. Yunan Savunma Bakanlığı'nın, ABD Savunma Bakanlığı'nın İleri Savunma Programları Teşkilatı'nın Irak'ta pusudaki nişancıların yerini belirlemek için geliştirmekte olduğu bir sistemin peşinde olduğu belirtildi. Yunanistan'ın peşinde olduğu sistemin; karbondioksitli bir lazer ile havaya fırlattığı bir ışın sayesinde insanların yerlerini tespit ettiği biliniyor. Rus ve İsrail piyasasında da keskin nişancılara karşı geliştirilmiş sistemlerin olduğu varsayılıyor.
Eğitimden 2 örnek
Sas’a veya Sat’a girecek olan adaylar boş bir araziye götülür. Üzerlerinde don ve atlet dışında hiç bir şey bulundurulmaz. Bu adaylara bir yol gösterilir. Bu yolun sonunda onları bir kulübe bekler. Onlardan 6 kilometrelik yolu 1 saatte almaları istenir. Ve oraya gitmek için yola koyulurlar. Adaylar çıktıktan 10 Dakika sonra peşlerine her biri için özel sırf öldürmek için eğitilmiş köpekler bırakılır.
1 saat dolduğunda komutanlar ve denetçiler yola koyulur. O yolda o köpeklerin cesetlerini bulurlar genelde. Adamlar çıplak elle ya da dişleriyle o köpekleri parçalamıştır.
Diğer bir egitimde de adayların hepsi Zodyak botlarla denizin ortasına götürülürler. Ve bırakılırlar. Belli bir saat sonra oraya tekrar bir botun onları almaya gelineceğini bildirip ayrılırlar.
Dirençli olan yaklaşık o suda 3 saat hayatta kalmayı başarır. Eğitim zaitti çok olur bu eğitimde. Bot geri geldiğinde kesinlikle durmaz. Yanlarından geçer. Tutundun tutundun tutunamadın bir 3 saat daha beklersin. Her seferinde böyle olur.
Ve SAS & SAT da şu anda 1 numaradır. Daha bu adamlar öyle eğitimler görürler ki bir insanın imkansız dediği şeyler.
Diğer bir eğitimde de komando cehennem haftası denilen bir eğitimden geçer. Asker ıssız bir ormana eline sadece bir çakı verilerek bırakılır ve 1 hafta yaşam mücadelesi verir. Kurbağalarla yılanlarla hayatta kalmaya çalışır.
Nazlı ılıcak bir, Mümtazer Türköne iki gördüğüm en dönek insanlar. Abd'ye bakarak birde örnek veriyor yenilikçi diye. İşgalci acımasız bana kalırsa bir o kadarda beceriksiz orduyla bizim ordumuzu karşılaştırıyor. Yazıkk yaa insan ordusundan bu kadar mı nefret eder? Dediydim geçen Başbuğ konuştu ya artık ordu düşmanlarının yazısından geçilmez forumm...
1-Subay ve Astsubaylardan oluşuyor.
2-üç-üçbuçuk yıl eğitim alıyorlar.
3-Gönüllülük esasına göre seçiliyorlar.
4-Yurt içinde 72 haftalık temel nitelikli kursları var.
5-Daha sonra ihtisas alanına göre 10-52 hafta arasında değişen yurt içi ve yurt dışı ihtisas eğitimleri var.
A- YURT İÇİ TEMEL KURSLARI
-Muharebe temel eğitimi
-Göğüs göğüse muharebe
-Uzak mesafeli keşif devriye
-Sızma
-teşhis ve tanıma
-Hayatı idame
-kaçma kurtulma
-Hedef atrifi,Ateş tanzimi
-Psikolojik Harekat
-Tahrip
-Paraşüt
-Kurbağa adam
-Gayri nizami savaş
-Özel harekat türleri.konularında eğitilirler.
B-İHTİSAS KURSLARI
-yer ekip komutanlığı
-tahrip teknikleri.mayın ve bubi tuzakları
-İlk yardım
-Cerrahi müdahale teknikleri
-Mühimmat imha
-Hafif ve ağır silah uzmanlığı
-İstihbarat uzmanlığı
-Muhabere kursları
-psikolojik harekat kursları
Tümü iyi paraşütçüdür. Çeşitli yabancı dilleri iyi bilirler.
Bordo berelilerin görevi özel harekât ve savunmadır. Yıllarca PKK dâhil birçok yasadışı örgüte kan kusturmuşlardır. Farklı aralıklarla yapılan dünya özel kuvvetler taarruz, savunma yarışmalarında 2 defa dışında hep birincilikle dönmektedirler. Ne amor’u ne delta force'u bordo berelilerin önünde ayakta kalamadı. Almanya, Fransa dâhil birçok Avrupa ülkesi özel kuvvet eğitimi aldırmak için sıradalar. Ama bordo berelilere verilen eğitimin %30 u o ülkelere gösteriliyor.
Özel operasyonlarda sessizlik ve hız en önemli değerdir.
K.loca dedikleri kilitleri delta forte dâhil diğer ülkeler 10,13 saniye arası acarken bordo bereliler maksimum 7 saniyede acıyorlar.
200 metrede hâlâ nokta atışı yapabiliyorlar.
Ordudaki çoğu askerin hayalidir bordo bereli olmak. Ama bu iş her babayiğidin altından kalkabileceği bir iş değildir. Bordo bereliler çoluğunu çocuğunu, anasını babasını yok sayabilir.
Bordo bereli bildiğiniz askerlere benzemez. Tabiri yerindeyse yanında ailesini kesseler umursamazlar. O askerlerin eğitiminde duygusallık diye birsek yoktur. Komutanları vurun beni dese 2. emri beklemeden vururlar. Eğitimlerinde bir insanın başarabileceği noktanın üstünde ki işler için eğitim alırlar. Kısacası en ağır şartlar onlar içindir. İste bordo bereliler bundan dolayı bir numaradır. Iraktaki çatışmalarda komando ve piyade birlikleri PKK'lılarla çatışırken bordo berelileri her zaman çatışmanın arasına atarlar. Ve belki 3 saattir süren bir çatışma 20 dakikaya son bulur.
PKK mağarasında bulunan bir yazı;
Eğer bir asker sizi Gördüğü Zaman Durmadan Ateş Ediyorsa, Bilin Ki O Acemidir... Kurşununun Bitmesini Bekleyin... Bittiği Zaman Gidin Ve Kafasına Sıkın...
Eğer Sadece Sizi Gördüğü Zaman Ateş Ediyor Saklandığınız Zaman Duruyorsa O Bir Komandodur... Kaçın Ve Canınızı Kurtarın...
Eğer Sizi Gördüğü Zaman Ortadan Kaybolmuşsa Ve Etraf Sessizce Bilin Ki O Bordo Berelidir... Merak Etmeyin O Sizi Bulur...
PKK'lılara yakalandığı zaman sorulmuş;
'Türk askerinin geldiğini nasıl anlarsın'?
Şarjörünü üstümüze boşaltarak.
Komandonun geldiğini nasıl anlarsın'?
Yarım şarjörü üstümüze boşalttığı zaman
'Peki bordo berelinin geldiğini nasıl anlarsın'?
TAK!
Bordo Berelilerle ilgili 3 olay
Olay 1: Doğuda bir gece 12 kişilik bir komando birliği aldığı talimat üzerine dağa çıkıyorlar. Dağda gezerken PKK'lılarla çatışmaya giriyorlar. Ama PKK zannettikleri aslında o gece orda devriye gezen başka bir bordo bereli tim. Komandoların hepsi şehit düşüyor. Bordo berelilerde de ise hiç kayıp yok. Olaylar öğrenildiğinde Komando birliğinin komutanı çatışma yerine gidiyor. Gittiği zaman şehitlerin olduğu yerde yüzlerce bos kovan görüyor. Bölgeyi araştırdıklarında biraz aşağısında 12 bos kovan buluyorlar.
Şifrelerin birbirlerine söylenmemesi ve aradaki ihmalkârlıklar yüzünden 3 komutan ceza alıyor.
Olay 2: 11 kişilik bir bordo bereli timi bir köyün güvenliğini sağlıyor. Halk onlara çok samimi ve sıcak davranıyor. PKK'lılar bu timi bir gece pusuya düşürüp hepsini şehit düşürüyor. Ve kıyafetleri dâhil bütün eşyalarını alıp kendileri giyiyor. O köyde bordo bereliler şehit düştü diye bayram havası var. Aylarca korudukları o köyden bir hain PKK'lılara bilgi sızdırıyor. Köyün komple PKK'lı olduğu sonradan çıkıyor ortaya. PKK'lıların bu yaptığı anca 2.ci ayında çıkıyor ortaya. Ve oraya 4 kişilik bir bordo bereli birliği gidiyor.
Sonuç: 2 saat sonra o köyden tabiri caizse eser yok.
Olay 3: Amerikanın askerlerimizin kafasına çuval geçirdiği o olayda orda 2 bordo bereli vardı. Eğer orda başlarındaki komutan emir verseydi, ne oradaki 45 Amerikalı asker ne diğer 20 kişilik Kürtler hiçbiri sağ çıkmazdı. Orayı öyle bir savunurlardaki çok kanlı biterdi. Ve o binanın altında kilolarca patlayıcı vardı güvenlik için. En kötü ihtimal orayı uçurmaları bile bazı şeylere net bir cevap olurdu.
O olaydan sonra orda bordo bereli olduğunu o zamanki Amerikalıların basındaki komutan öğrendi ve telefonla genelkurmayı aradı.
'Askerlerinizin gösterdiği anlayış beni çok mutlu etti. Tanrıya bin şükür ki askerleriniz askerlerimizi evlerine sağsalım gönderdi'
Ayrıca bordo bereliler dünyada "güven atışı eğitimi" alan tek birlik.
Nedir bu güven atışı?
-iki adet bordo bereli karşı karşıya geçer.
-ilk önce ikiliden birisi başının üzerinde kitap büyüklüğünde bir hedef tutar.
-diğer bordo bereli iki elinde iki tabancayla yürüyerek o hedefe gerçek mermilerle ateş eder.
-yolun yarısına geldiğinde arkasını dönüp, tabancaları bacaklarının arasından hedefe doğru sıkmaya devam eder.
mermiler bitince roller değişir, bu kez ateş eden kişi hedefi tutar, atış sırası diğerine gelir.
bu eğitim hergün yapılır.
PKK AVCILARI BORDO BERELİLER SAT SAS KOMANDOLARI
Pkk lıların saklandığı mağarada yazan yazı :
Eğer bir asker sizi gördüğü zaman durmadan ateş ediyorsa bilinki o acemidir kurşununun bitmesini bekleyin, bittiği zaman gidin kafasına sıkın.
Eğer sadece sizi gördüğü zaman ateş ediyor saklandığınız zaman duruyorsa o bir komandodur, kaçın ve canınızı kurtarın.
Eğer sizi gördüğü zaman ortadan kaybolmuşsa ve etraf sessizse bilinki o bordo berelidir merak etmeyin o sizi bulur.
1.ÖZEL KUVVETLERİN TARİHÇESİ
Bugünkü özel Kuvvetler Komutanlığının çekirdeği; 2 nci Dünya Savaşını müteakip, Sovyetler Birliğinin Türkiye için büyük bir tehdit oluşturması üzerine, Silahlı Kuvvetlerin harekatını, düşman gerisinde icra edilecek faaliyetlerle kolaylaştırmak maksadıyla; 1952 yılında, zamanın Yüksek Savunma Kurulunun karan ile Milli Avcı Birlikleri şubesi olarak kurulmuştur. Kurulduğu günden itibaren, gelişimini modem çağın gereklerine uygun olarak sürdürmüş ve TSK.nin reorganizasyonu kapsamında 1992 yılında Özel Kuvvetler Komutanlığı adını almıştır. Özel Kuvvetler Komutanlığı Özel Birlikler, Okul ve Destek Birlikleri şeklinde teşkilatlanmıştır. Özel Birliklerin temeli her biri kendi konularında uzman timlerden oluşmuştur.
BordoBereliler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değişik sınıf ve rütbelerdeki subay ve astsubaylarından oluşan, iç ve dış tehditlerin bertaraf edilmesine karşı her türlü arazi ve iklim şartlarında görev yapabilecek nitelikte üst düzey eğitime tabi tutularak yetiştirilmiş özel askerlere verilen isimdir. Bu askerler aynı zamanda devlet büyüklerinin yakın koruma görevini de yerine getirirler. Dünyanın en iyi askeri özel timleri sıralamasında 3. sırada yer alır. Ününü Abdullah Öcalan'ın yakalanma görevinde duyurmuştur. BordoBerelilere üye olan askerlerin adları soy adları MİT tarafından korunur.
2.VAZİFELERİ
Özel Kuvvetler Komutanlığı; Özel Harekat ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde, ileri teknoloji ürünü cihazlar ve silah sistemleri ile teçhiz edilmiş, üstün eğitim ve esnek bir komuta sistemine sahip çok maksatlı bir kuvvettir. Özel Kuvvetler Komutanlığı; mevcut kuruluş ve yapısıyla her türlü hava ve arazi şartlarında; yurtiçi ve yurtdışında düşman derinliklerinde özel harekat, Muharebe Arama/Kurtarma ve İç Güvenlik Harekatı planlama ve icra etme imkan kabiliyetine sahiptir.
Bununla beraber, dünya üzerinde çeşitli bölgelerde sıklıkla karşılaşılan savaş dışı harekatlar dikkate alınarak, Barışı Destekleme, İnsani Yardım ve Tahliye, dost ve müttefik ülke Özel Kuvvetlerinin kurulması ve gelişimine katkı sağlamak gibi görevleri de yerine getirebilecek imkan ve kabiliyete de kavuşturulmuştur.
Marmara bölgesinde 17 Ağustos 1999 ve Bolu-Düzce Bölgesinde 12 Kasım 1999 tarihlerinde meydana gelen deprem felaketleri sonrası, benzeri doğal afetlerde afet bölgesinde A/K faaliyetleri icra etmek maksadıyla, dünya standartlarına sahip TSK. Doğal Afet Arama Kurtarma (DAK) Birliği Mayıs 2000 tarihinde Öz.Kuv.K.lığı bünyesinde teşkil edilmiştir. Bu birlik üç saat içinde yurtiçi ve yurtdışında her türlü doğal afete müdahale edebilecek yeteneğe kavuşturulmuştur.
Kamuoyunda "bordo bereliler'' olarak da bilinen özel kuvvetler komutanlığı üstün bedeni ve fikri yeteneğe sahip personelden oluşmaktadır. özel kuvvetler personelinin eğitimlerinde; öz.kuv,k.lığının vazifelerini yerine getirmesini sağlamak maksadıyla, fikri eğitim yanında, yoğun ve yorucu eğitimlerle personelin fiziki ve ruhsal dayanıklılığı artırılmakta ve hareketlerin alışkanlık haline getirilmesi hedeflenmektedir. bu nedenle her personel komando, paraşüt, hayat-ı idame, su üstü ve su altı ve lisan gibi 3,5 yıl süren yurtiçi ve yurtdışı kurslardan geçirilmektedir. özel kuvvetler personeli, sıcak çatışma yanında, asimetrik tehditlere karşı eğitimi, yabancı dil konusundaki yeterliliği, harekat bölgesinin kültürüne yakınlığı, yeni durumlara süratle adaptasyonu, politik ve ekonomik konulara yakınlığı ve gündemi yakinen takip etmesi özellikleriyle de iyi bir diplomat özelliklerine sahiptir.Özel kuvvetler personeli, kazanılmış yeteneklerinin muhafazası ve kendisine her an verilecek vazifelerin yerine getirebilmesi maksadıyla, idame eğitimleri yanında, her türlü silahlar ile atış ve müşterek tatbikatlar icra etmektedir. her yıl NATO tatbikatlarına kararlaştırılan oranda katılmaktadır. ayrıca dost ve müttefik ülke özel kuvvetleri ile yapılan mutabakata göre Türkiye' de veya kendi ülkelerinde müşterek eğitim yapmaktadır. özel kuvvetler komutanlığının her bir personeli silahlı kuvvetlerimizin bütün mensupları gibi yüreği vatan, millet ve Atatürk sevgisi ile dolu olup, görevini emir komuta zinciri içerisinde büyük bir özveri ile yerine getirme azim ve kararındadır. özel kuv.k.lığı; eğitimlerini, alacağı göreve uygun olarak Türkiye’deki uygun bölge ve tabiat şartlarında yapmaktadır. ayrıca kara, deniz, hava kuvvetleri, j.gn.k.lığı ve sahil güvenlik komutanlığı ile de müşterek eğitim ve tatbikatlar icra etmektedir.
47 ayrı ders süper eğitim
TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin yeniden yapılanmasıyla, 1992'de teşkilatlandırılan Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli, Sualtı Taarruz (SAT), Sualtı Savunma (SAS), Eğirdir Dağ Komando Okulu, 1. ve 2. Komando Tugayı, Bolu Dağ Komando Tugayı, Midyat 3. Komando Tugayı, Foça Jandarma Okulu'nda üstün başarı gösteren subay, astsubay, uzman er ve erbaşlar arasından titizlikle seçiliyor. Üç ayrı dalda 47 ayrı ders gören Bordobereliler, 3.5 yılda yetişiyor. A ve B timleri olarak iki birimde örgütleniyor. A timleri yalnızca subaylardan, B timleri ise bir subay komutasında astsubaylardan oluşuyor. Aldıkları eğitimler ise şöyle:
* Yurtiçinde: Savaş, beden eğitimi, özel harekat, yakın muharebe, teşhis, tanıma, uzak mesafeli keşif ve devriye, sızma, yaşamı sürdürme - sorgulama, sorguya mukabele, kaçma - kurtulma, hedef tarifi, ateş tanzimi - hasar tespiti, özel operasyon, psikolojik harekat, halka yardım, paraşüt, komando, gayri nizami savaş, koruma, kış muharebesi, kurbağa adam, serbest paraşüt eğitimi.
* İhtisas kurslarında: Atlatıcı ve yer ekip komutanlığı, tahrip teknikleri, mayın ve bubi tuzakları, ilk ve acil yardım, cerrahi teknisyen, hayatta kalma-kurtulma, cephane imha, hafif silah uzmanlığı, ağır silah uzmanlığı, istihbarat uzmanlığı, harekat uzmanlığı, muharebe kursları, psikolojik harekat kursları.
* Yurdışında: Özel kuvvetlerde uzmanlık, ranger, hava indirme, sivil işler, halkla ilişkiler, devriye, yaşamı sürdürme, psikolojik harekat kursları.
3.ÖZEL KUVVETLERE NASIL GİRİLİR?
Özel Kuvvetlere personel gönüllülük esasına göre Kıtalardan ve sınıf okullarından alınır.Türk Silahlı Kuvvetleri Özel Kuvvetler Komutanlığında görev alabilmek için öncelikle “Subay, Astsubay veya Uzman Erbaş” olmanız gerekmektedir.
Subay, Astsubay veya Uzman Erbaş alımına ilişkin başvuru tarihleri, başvuranlarda aranacak nitelikler ve başvurulara ilişkin diğer ayrıntılar, basın ve yayın kuruluşları vasıtasıyla duyurulmaktadır.
Personel teminine ilişkin ilanlar hakkında yazılı basından, Askerlik Şubelerinden ve http://www.bordobere.com/index.htm adresinde bulunan Kuvvet Komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı linklerinden bilgi edinilebilmektedir.
A Timi'nin başarısı
PKK'nın önemli isimlerinden şemdin Sakık'la kardeşi Hasan Sakık'ın Kuzey Irak'ta düzenlenen bir operasyonla yakalanmasının ardında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin özel birlikleri "bordobereliler" yer alıyor. Subay ve astsubaylardan oluşan birlik, "A Timi" olarak da biliniyor.
Yurt içi, yurt dışı ve ihtisas eğitimi olmak üzere üç ayrı dalda 47 ders eğitimi gören Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı "bordobereliler", 3.5 yılda yetişiyor. Özel kuvvet mensupları, her yerde, her zaman ve her şekilde mücadele kabiliyetini sürekli ve zorlu eğitimlerle kazanıyor. Bordobereliler karadan, havadan, su üstünden, su altından, ortam ne olursa olsun, daima hedefe ulaşıyor, yeter ki görev verilsin.
Özel Kuvvetler, 2. Dünya Savaşı sonrasında duyulan gereksinim üzerine 27 Eylül 1952'de Yüksek Savunma Kurulu'nun kararıyla kuruldu. 1992'de yeniden teşkilatlandırılan Özel Kuvvetler Komutanlığı, dünyadaki bütün demokratik ülkelerin benzer kuruluşları gibi görev yapıyor.
Seferde, düşman derinliklerinde bilgi toplamak, hedef belirlemek, taktik akın ve pusular uygulamak ve düşman işgalinde kalmış bölgelerde mukavemet harekatını başlatmak amacıyla kurulan Özel Kuvvetler'e mensup personelin yeteneklerini artırmak üzere NATO üyesi ülkelerin özel birlikleriyle taktik ve teknik bilgi alışverişi, teknik malzeme ve müşterek eğitim alanlarında işbirliği yapılıyor.
PKK'nın kabusu Bordobereliler
Dünya, Şemdin Sakık ve kardeşini yakalayan, bölücübaşı Apo'yu Kenya'dan Türkiye'ye kuş gibi taşıyan Özel Kuvvetleri konuşuyor
Düşman derinliklerinde bilgi topluyor, karadan, havadan, su üstünden, su altından, ortam ne olursa olsun, hedefe daima ulaşıyor. En gelişmiş silah ve teçhizat kullanıyor. En vahşi doğa koşullarında bile hayatta kalıyor.
PKK'nın ikinci adamı Şemdin Sakık'ı yakaladıktan 10 ay sonra bu kez bölücübaşı Abdullah Öcalan'ı ele geçiren Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Özel Kuvvetler Komutanlışı bünyesinde yer alan "Bordobereliler", yine dünya gündeminde.
Bordobereliler, geçen nisanda Şemdin Sakık ve kardeşini, beş dakika gibi dünya rekoru sayılabilecek bir operasyonla kaçırırken, kimsenin burnu bile kanamadı. Bu başarıyla parlak bir sicil elde eden Bordobereliler, Kenya'dan Öcalan'ı yine kimsenin burnu kanamadan ele geçirince başarılarını perçinledi.
Özel Kuvvet mensupları, her türlü doğa koşulunda mücadele kabiliyetini, sürekli ve zorlu eğitimlerle kazanıyor. Karadan, havadan, su üstünden, su altından, ortam ne olursa olsun, hedefe daima ulaşıyor. Bu personel, en gelişmiş silah ve teçhizatla donatılmış. Dünyadaki ünlü timlerle aynı becerilere sahip Bordobereliler, en vahşi doğa koşullarında bile hayatta kalıyor. Özel kuvvetler, düşman derinliklerinde bilgi toplama, hedef belirleme, taktik akın, pusu uygulama ve düşman işgalinde kalmış bölgelerde mukavemet harekatını başlatma amacıyla kuruldu.
Noriega ve Eichman benzeri operasyon
DÜNYADA örneği çok az görülen "yabancı bir ülkenin topraklarından adam kaçırma" operasyonunu iki kez büyük bir başarıyla hiç kayıp vermeden gerçekleştiren "Bordobereliler", bir anda dünyadaki benzerleri olan İngiltere'de SAS, ABD'de Delta Force, Almanya'da GSG 9, İsrail'de Sayeret Mat'kal ve Fransa'da GIGN gibi özel birliklerin ulaştığı şöhrete kavuştu.
Bu tür operasyonların en ünlüsü, 1960'da Nazi savaş suçlusu ve "Yahudi Kasabı" Adolf Eichman'ın, gizlendiği Arjantin'de bulunarak İsrail Ajanları tarafından İsrail'e kaçırılması. Eichman yargılanmış ve asılmıştı. Eski CIA ajanı olan Panama diktatörü General Manuel Antonio Noriega da, ABD'yi can evinden vuran uyuşturucu kaçakçılarıyla işbirliğine gidince, 1989'daki bir operasyonla kaçırıldı.
MODERN ANLAMDA ÖZEL KUVVETLER
1960 larda, II Dünya Savaşı ve özellikle Kore Savaşından alınan dersler arasında komünist (SSCB/Çin) ordularının uyguladığı savaş doktrinine karşı (özellikle bunların sayısal üstünlüğü ve "kitle saldırılarına" karşı) "sinsi" teknikler kullanan harp tarzının askeri değeri ağırlıkla ortaya çıkmıştı.
NATO ülkeleri, kısa bir süre içinde kendi Özel Kuvvetlerini (bundan sonra Special Forces - SF yada Special Operation Forces - SOF) göreve sokmaya başladılar: Amerikan ve Avrupa SF'ları ya bu hedefle doğdu yada tekrar teşkilatlandırıldı (SAS, SBS, COMSUBIN ve Légion Etrangère).
Genelde bu özellikleri taşıyan birlikler, stratejik nitelikleri nedeniyle 80li yıllarının sonlarında başlayarak "daha yüksek bir karar seviyesinde" yer almak üzere Genelkurmay Başkanlıklarına bağlandı.
SAT'LARIN VE SAS'LARIN DOĞUŞU
Dünya çapında organize edilmiş Ilk sualtı taarruz elemanları II Dünya Savasinda İtalyan Kraliyet Dz. Kvv. bağlı olarak görev veren "Gamma Birliği" oldu.
Bu küçük grup, komutan J. Valerio Borghese tarafından komuta edilmiş, özellikle İngiliz olmak üzere birçok hedefi başarıyla vurmuş ve en önemlisi, şimdi bile kullanılan birçok taktik ve tekniği (örnek olarak şimdiki Swimmer Delivery Vehicle, SDV'lerin meşhur "babasi" Maiali -sonra Ingiliz Chariot) geliştirip kullanmıştır. Kisa bir süre sonra US "Özel dalgıçları" (UDT - Underwater Demolition Team) Atlantik ve en çok Pasifik sahnesinde olmak üzere devreye girmiş ve birçok çıkarmadan önce sahil devriye ve keşif işlevlerini yerine getirmişti. Vietnam savaşı sırasında UDT'lerin kabiliyetlerinden istifade edilip gemi ve sahil tesislerine baskınlar düzenlenmiş, ihtiyaç gereğince bazı UDT personele karaya yönelik eğitime ağırlık vererek SEAL timleri oluşturulmuştur.
TÜRKİYE'DE SAT/SAS TARİHİ
Türkiyede bu konuda gelismeler çok daha yakin zamanlara dayanıyor:
ilk SAT grubu 1963 yilinda ABD'den (San Diego) gelen UDT/SEAL kursu öğretmenlerinin İskenderun yakınlarında açtığı ve yürüttüğü kurstan mezun olan personel ile oluşmaya başladı.
İlk ismi Sualtı Komando (SAK) olmakla beraber bilahara teşkil edilen SAM (Sualtı Müdefaa) ile birlikte SAS (Sualtı Savunma) ve SAT (Sualtı Taarruz) Grup Komutanlığı olarak Kurtarma ve Sualtı Komutanlığına (KSK) bağlıydı. 1974'de SAS ve SAT Grup Komutanlığı (GK) kuruluş değiştirerek Donanma Komutanlığı emrine girdi, ancak Gölcük civarinda uygun yer olmadığından tekrar KSK altına döndü (1). Grup, Kıbrıs harekatı sırasında ilk defa hedef sahili çıkarma öncesi teftiş ederek aktif görev aldı.
SAS GK'nin ABD'deki karşılığı EOD (explosive ordinance disposal) timleri olup, ilk defa II Dünya Savaşı sonrasında halkın güvenliği için tehlike arzeden patlamamış mermi, mayın, torpido gibi maddeleri etkisiz hale getirmek için kuruldu. Türkiye'de bu görevi 1966 yılına kadar mayın imha ekipleri üstlenmişti, ancak gelişen harp silah ve araçlarını daha iyi takip edebilmek için bu timleri özel eğitime tabii tutmak gereği duyulmaya başlandı: EOD timlerini kurup, bazı dalgıç personeli ABD'ye, EOD kursuna göndermenin zamanı gelmişti. Böylece kurulan timlere sualtı müdefa (SAM) ismi verilerek Dz. Kvv. bünyesine katıldı ve SAT ile aynı komutanlık altında birleştirildi. '80 li yıllara kadar amfibi harekat görevleri olmayan bu timlere 3,5/5 kulaç arasında bölgede mayın temizleme görevi de verildi. Bu sıralarda ortaya çıkan ihtiyaç nedeniyle SAS'lardan bazı kritik tesis ve limanların sinsi taarruzlara karşı korunmasında da istifade edilmesi yoluna gidildi.
Kuruluş şekilleri izah edilen SAT ve SAS timleri günümüzde bile pek tanınmamaları ve görev ayrımları medya tarafindan genellikle doğru olarak yapılmadığı için SAS/SAT olarak beraber anılmış, hatta EOD ve UDT olarak değişik görevli değil de, yanlış şekilde tamamen birbirine alternatif iki SEAL grubu gibi tanıtılmıştır.
(1) KSK'ye bağlı Sualtı Eğitim GK Dalgıç, SAT ve SAS görevlerini yapacak subay, astsubayla kurbağadam ve 2. sınıf dalgıç erleri yetiştirmektedir.
Alıntı:
Yunan gazeteleri, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin elinde 11 adet çok özel KESKİN NİŞANCI silahı olduğunu yazdı
Yunanistan, Türkiye'nin elinde olduğu öne sürülen 11 adet keskin nişancı silahı için alarma geçti.
- Yunanistan'ın Elefteros Tipos gazetesi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin elinde 11 adet yaklaşık 2 bin 280 metreden nokta atışı yapabilen keskin nişancı silahı olduğunu öne sürdü.
Yunanistan, Türkiye'nin elinde olduğu öne sürülen 11 adet keskin nişancı silahı için alarma geçti. Ülkede yayımlanan Elefteros Tipos gazetesinin haberinde, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin elinde, 'asimetrik' faaliyetlerde sınırsız yetenekler sağlayan çok pahalı bir süper silah olduğu ifade edildi. Habere göre, Yunanistan Savunma Bakanlığı yetkilileri, Türkiye'nin elindeki silahla ilgili inceleme başlattı. Konuya ilişkin hazırlanan üst düzey bir raporda da Türkiye'nin pusudaki nişancılar için mevcut silahlara nazaran çok daha yüksek yetenekli yeni bir silah elde ettiği belirtildi.
'Intervention 200 Military' adlı silahın menzilinin 2 bin 500 yard (yaklaşık 2 bin 280 metre) olduğu ve bu mesafeden nokta atış yapabilme yeteneğine sahip olduğu kaydedildi. Silahın kullandığı mermilerin diğer silahlardan farklı olarak bir milden fazla mesafede süpersonik hızda uçuş yapabildiği ifade edildi.
Raporda ayrıca, bin 500 metreden fazla olan mesafelere nişan almak için dünya çapında yetenekli bir nişancı olmak gerekli iken, söz konusu silahla 100 metre mesafede elde edilen netice bin 500 metreden sağlanıyor. Amerikan piyasasındaki fiyatının 11 bin dolar olduğu ve dünyada sayılı üretildiği vurgulanan silahlardan 11'inin Türkiye'nin elinde olduğu iddia edildi.
Öte yandan, Yunan Silahlı Kuvvetleri de Türkiye'nin sahip olduğu ifade edilen silaha karşı tedbir geliştirmek için kolları sıvadı. Yunan Savunma Bakanlığı'nın, ABD Savunma Bakanlığı'nın İleri Savunma Programları Teşkilatı'nın Irak'ta pusudaki nişancıların yerini belirlemek için geliştirmekte olduğu bir sistemin peşinde olduğu belirtildi. Yunanistan'ın peşinde olduğu sistemin; karbondioksitli bir lazer ile havaya fırlattığı bir ışın sayesinde insanların yerlerini tespit ettiği biliniyor. Rus ve İsrail piyasasında da keskin nişancılara karşı geliştirilmiş sistemlerin olduğu varsayılıyor.
Eğitimden 2 örnek
Sas’a veya Sat’a girecek olan adaylar boş bir araziye götülür. Üzerlerinde don ve atlet dışında hiç bir şey bulundurulmaz. Bu adaylara bir yol gösterilir. Bu yolun sonunda onları bir kulübe bekler. Onlardan 6 kilometrelik yolu 1 saatte almaları istenir. Ve oraya gitmek için yola koyulurlar. Adaylar çıktıktan 10 Dakika sonra peşlerine her biri için özel sırf öldürmek için eğitilmiş köpekler bırakılır.
1 saat dolduğunda komutanlar ve denetçiler yola koyulur. O yolda o köpeklerin cesetlerini bulurlar genelde. Adamlar çıplak elle ya da dişleriyle o köpekleri parçalamıştır.
Diğer bir egitimde de adayların hepsi Zodyak botlarla denizin ortasına götürülürler. Ve bırakılırlar. Belli bir saat sonra oraya tekrar bir botun onları almaya gelineceğini bildirip ayrılırlar.
Dirençli olan yaklaşık o suda 3 saat hayatta kalmayı başarır. Eğitim zaitti çok olur bu eğitimde. Bot geri geldiğinde kesinlikle durmaz. Yanlarından geçer. Tutundun tutundun tutunamadın bir 3 saat daha beklersin. Her seferinde böyle olur.
Ve SAS & SAT da şu anda 1 numaradır. Daha bu adamlar öyle eğitimler görürler ki bir insanın imkansız dediği şeyler.
Diğer bir eğitimde de komando cehennem haftası denilen bir eğitimden geçer. Asker ıssız bir ormana eline sadece bir çakı verilerek bırakılır ve 1 hafta yaşam mücadelesi verir. Kurbağalarla yılanlarla hayatta kalmaya çalışır.