Pozitivizm

Genel olarak, modern bilimi temele alan, ona uygun düşen ve batıl inançları, metafizik ve dini, insanlığın ilerlemesini engelleyen bilim öncesi düşünce tarzları ya da formları olarak gören dünya görüşü. İnsan için olumlu ve yapıcı olanın sadece olguları gözlemleyerek betimlemek olduğunu ileri süren öğreti...

Pozitivizm : İnsan için bilgide önemli olanın yalnızca olguları araştırmak olduğunu savunan akıma pozitivizm denir. Kurucusu A. Comte’tur.
* A. Comte (1798 - 1857) : Comte, toplumu bilim yoluyla yeni baştan düzenlemeyi amaçlamiştir. Ona göre düşüncelerdeki anarşinin toplumda karmaşaya yol açtigi bir çagda, toplumun kurtuluşunu saglayacak tek çözüm pozitivizmdir.Comte, insan için olumlu ve yapici olanin, yalnizca olgulari gözlemleyerek tasvir etmek oldugunu öne sürer.

Bu amaç, ona göre, toplumu yöneten yasaların bilgisini, toplumu konu edinen bir bilimi gerektirir. Bu bilim için ise, yeni bir bakış açısına, yeni bir felsefe anlayışına gerek duyulur. Bu nedenle, Comte arzuladığı toplumsal reform ve düzenlemeyi bilimsel temelleri olan bir felsefe, pozitif felsefe ya da pozitivizm üzerine inşa edilmiş olan bir toplum bilimi geliştirerek gerçekleştirebileceğini düşünmüştür. O, pozitivizmi yalnızca yeni bir felsefe anlayışı, bir düşünce tarzı olarak değil, fakat toplum problemi için temelli bir çözüm olarak öne sürmüştür.


Saint-Simon ve özellikle de Comte tarafından kurulan bir öğreti olarak pozitivizm, İngiliz empirizminin dış dünyaya sadece deneyim yoluyla bilebileceğimiz, her tür bilginin son çözümlemede duyu deneyine dayanmak durumunda olduğu tezini kabul eder.

Olguculuk (Pozitivizm) öğretisi Hume ve Kant anlayışları temeli üstünde Fransız düşünürü Auguste Comte (1798-1857) tarafından kurulmuştur. İngiliz düşünürleri John Stuart Mill (1806-1873)'le Herbert Spencer (1820-1903)'in de geniş çapta katkıları olmuştur. Öğretiye olguculuk adını veren Comte'tur. Comte'un terminolojisinde positif deyimi, kök anlamlarıyla yıkıcı (La. Negatio) anlamındaki negatif deyimi karşiligi olarak yapıcı (La. Positor) anlamını dilegetirir. Comte, bu deyimle, kurduğu sistemden önceki bütün felsefelerin yıkıcı ve olumsuz olduklarını, ancak kendi sisteminin yapıcı ve olumlu olduğunu ileri sürmektedir. Comte'a göre bütün felsefeler yıkıcı ve olumsuz olmuşlardır, çünkü deneyi aşan anlamında metafizikle uğraşmışlardır.
:
— Tüm anlamlı söylem ya (a) mantık ve matematiğin biçimsel tümcelerinden ya da (b) özel bilimlerin olgusal önermelerinden oluşur.
— Olgusal olma savındaki her önesürümün ancak nasıl doğrulanabileceğini söylemek olanaklı ise anlamı vardır.
— Ne (a) ne de (b) altına girmeyen metafiziksel önermeler anlamsızdır.
— Ahlak, estetik, ya da dinsel değerler konusundaki tüm bildirimler bilimsel olarak doğrulanamazlar ve anlamsızdırlar.
Mantıksal Pozitivizme göre:
Bir bildirim ancak deneyim tarafından doğru ya da yanlış olarak tanıtlanabildiği zaman anlamlıdır. Eğer anlamları durulaştırılamayan sözcükler kapsıyorsa, örneğin Dünya Ruhu, Tanrı vb. gibi, o zaman bir önerme anlamsızdır. Yine, bir önerme kendilerinde anlamlı sözcüklerden oluşuyor, ama sözdizim kuralları ile çatışıyorsa da anlamsızdır, örneğin ‘‘Yokluk yoksar :: Das Nichts nichtet’’ (Heidegger). Bir doğrulama özneler arası olmalıdır. Metafiziksel önermeler doğru ya da yanlış değil ama anlamsızdırlar.

Özet olarak;

POZİTİVİZM (OLGUCULUK)
İnsan için bilgide önemli olanın yalnızca olguları araştırmak olduğunu savunan akımdır.
Bu akıma göre insan;olgular arasında var olan değişmez ilişkileri ya da doğal yasaları bulmalıdır.
Bu anlayışın kurucusu ve temsilcisi Auguste Comte’dur.
A.Comte (1798-1857):Comte Fransız devriminden sonra oluşan toplumsal karmaşayı yeni bir toplumsal düzenleme ve reformla ortadan kaldırmayı denemiş bir Fransız düşünürdür.Aynı zamanda Sosyolojinin de kurucusudur.
Comte toplumu bilim yoluyla yeni baştan düzenlemeyi amaçlamıştır.Ona göre toplumun kurtuluşunu sağlayacak tek şey pozitivizmdir.O’nun pozitivizminin en önemli özelliği “doğanın mutlak ve yüce bir amacı olduğu” düşüncesini reddetmesidir.
Ayrıca O varlıkların insan tarafından gözlenemeyen özlerini bulma çabasından vazgeçer.Sadece olguları araştırmak ve varlıklar arasındaki sabit ilişkileri gözlemek gerektiğini savunur.
Bilimin tek amacı olgular arasındaki değişmez ilişkileri yada doğal yasaları bulmaktır.Bu ise ancak gözlem ve deneylerle sağlanır.
İşte toplumu yeniden düzenlenmesinde kullanılacak bilgi de gözlem ve deneye( olgulara) dayanan pozitif bilgidir.Pozitif bilgi tarihsel evrimin sonucu olan bir bilgidir.
Pozitif bilgi evresine gelmeden önce toplumlar tarih içinde iki evreden daha geçerek pozitif evreye gelmişlerdir.
Comte,tarihi toplumsal evre anlayışını Üç hal kanunu ile açıklar;
1-Teolojik evre;fenomenlerin Tanrısal ya da manevi nedenlerle açıklandığı evre
2-Metafizik evre; olayların oluşunun soyut kuvvetlerle açıklandığı dönem toplumsal olayların özgürlük,eşitlik gibi soyut kavramlarla açıklanması,
3-Pozitif evre;Bu evrede insan sadece gözlemlenebilir olana yönelir.Yalnızca olaylar arasındaki yasalar ya da değişmez bağlantılar incelenir.O’na göre bu evre insan düşüncesinin ve gelişiminin en yüksek basamağıdır.
 

HTML

Üst