Potemkin Zırhlısı


Sinema tarihinin kilometre taşlarından birisi olan Battleship Potemkin, 1905 yılında başlayan ve 1917'deki Ekim devrimine öncülik eden isyanların 20. yıldönümü anısına yapıldı. Film Potemkin mürettebatının subaylara karşı başlattığı isyanın, daha sonra Odessa halkının da denizcilere katılmasıyla yayılmasını konu alıyor. Film o kadar etkiliydi ki, izlenildiğinde halkı kışkırtacağından korkulduğu için filmin gösterimi İngiltere'de, Fransa'da ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yasaklandı. Stalin bile, Sovyet devrimini anlatan en iyi filmlerden birisi olmasına karşın, Komünist Parti yönetimine karşı halkı ayaklandırabileceğinden çekindiği için olacak ki, filmin gösterimini bir süreliğine yasaklamıştır. 1958 yılında Belçika'da, 26 farklı ülkeden gelmiş 100 kadar sinema tarihçisi, Battleship Potemkin'i dünyanın gelmiş geçmiş en iyi filmi olarak seçti. Yıllar boyunca çeşitli yönetmenler Battleship Potemkin'e göndermelerde bulundu. De Palma'nın The Untouchables'da Battleship Potemkin'in en çok akılda kalan Odessa basamakaları sahnesine yaptığı gönderme en yakın tarihli örneklerden biridir.



Eisenstein, gerçekten yaşanmış olaylara büyük ölçüde sadık kaldıysa da, aslında başka bir yerde gerçekleşmiş olan katliamı merdivenlere taşıyarak ve Yalta'da bulunan aslan figürlerini Odessa'daymış gibi göstererek kimi yerlerde tarihi gerçeklerden bir nebze uzaklaşmıştır.

Eisentein, filmde farklı anlamlar içeren görüntülerin bir araya gelerek yeni bir anlamın çıkmasına yol açacak şekilde işlenmesini öngören diyalektik montajın temel kurallarını ortaya koymuştur. Metaforik temellerde şekillendirilmiş görüntüler (Çar rejiminin baskısını simgeleyen "yüzsüz" askerler ve ayakları olmayan adamın bu baskı karşısında çaresiz kalan halkı temsilen kullanılması gibi) film boyunca diyalektik tarzda eklemlenmiştir. Eisentein, kimi zaman geleneksel kurgu kurallarından ayrılarak, izleyicilerin üzerinde duygusal etki yaratmak amacıyla 'jump-cut'lardan (devamlılığı bozan geçişler) yararlanmıştır.

Birbiri ardına gösterilen ve Rus halkının baskıcı rejime karşı uyanışını simgeleyen aslan heykelleri ve basamaklarda katliamın başladığını haber veren kadının görüntüleri, bu tarz geçişlere örnek gösterilebilir. Ayrıca yönetmen, o dönemde daha önce görülmemiş bir şekilde bireyleri geri plana atmış, izleyicinin herhangi bir karakterle özdeşleşmesine imkan vermemiştir. Devrimci içeriğini, devrimci bir tarzla aktaran Battleship Potemkin, sinemanın 'gramerini' 1920'lerde oluşturmayı başarırken, sinemaya ilgi duyan herkesin mutlaka izlemesi gereken bir film olarak karşımıza çıkıyor
.


kaynak:sinematografi.com
 

HTML

Üst