MG_eVİL
New member
- Katılım
- 20 May 2008
- Mesajlar
- 3,623
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
ABD’li askerler yıllar önce Kuzey Irak’ta Türk askerlerinin başına çuval geçirmişti...
Eli kanlı katiller güruhu PKK da dün “en büyük devlet büyükleri”ni fena halde çuvallattı!
Önce En Büyük İçişleri Büyüğü çıkmıştı sahneye...
Ardından En Büyük Devlet Büyüğü Yardımcıları...
Sonra ABD’den, En Büyük Devlet Büyüğü devreye girdi...
Hatta En Büyük Kültür Büyüğü bile kendisine görev bilip aynı imada bulundu:
Hep bir ağızdan su içtikleri gibi...
Hep bir ağızdan, Tokat’ta yedi askerimizin şehit düştüğü saldırının “PKK’nın işi olmayabileceğini, eylemin tertip koktuğunu, bunu yapanların Kürt açılımına taş koymak isteyen başka güçler olabileceğini” ima ettiler...
Saf ve temiz insanlarımızın akıllarına, “Bu eylemi de Türkiye’yi karıştırmak isteyen Ergenekon örgütü yaptı” düşüncesini soktular...
Bu koroya dün sabah saatlerinde En Büyük Cumhur Büyüğü de katıldı...
Arnavutluk’a giderken gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu hain saldırının zamanlaması, yeri, şekli bütün bunlar düşünüldüğünde tabii ki çok düşünmemiz gerekiyor” dedi...
Yani o da; bu saldırıyı PKK’nın dışında başka güçlerin yapmış olabileceğini ima etti...
Kaderin cilvesine bakın ki; onun açıklamasının üzerinden beş saat bile geçmeden terör örgütünün haber ajansı, “komplo teorileri”ni bitiren bir haber geçti:
Açık açık...
Gizlemeden...
Korkmadan...
Yedi askerin şehit düştüğü saldırıyı PKK’nın üstlendiğini duyurdu.
Bu haber, bu saldırının altında bile “Ergenekon” izleri arayanları terse yatırdı!
Sarıldıkları halatın öbür ucu havada kaldı ve hep birlikte “cumburlop” denize düştüler!
Aynı imada bulunan yazarlarıyla birlikte, bir kez daha battılar!
***
Geldiğimiz noktada her şey gayet net:
Saldırıyı PKK düzenlemiş...
O PKK; kapatılıp kapatılmayacağı büyük bir olasılıkla bugün belli olacak DTP’nin kardeşi...
Yani; “Kürt açılımı”nın tarafı...
Peki; cinayetlere devam eden bu örgütün üyeleri yine davulla zurnayla, hâkimle savcıyla sınır kapılarında karşılanabilir mi?
İşte; iktidarın Tokat’taki katliama başka suçlu yaratma telaşına düşmesinin nedeni bu:
Kürt açılımını korumak!
Suçu da her zamanki gibi “hayali Ergenekon”a yıkmak!
***
Bundan sonra...
En Büyük Cumhur Büyüğü ve En Büyük Devlet Büyüğü başta olmak üzere; Tokat katliamına suçlu “uydurma”ya çalışanlara...
Nasıl inanacağız?
Hep... “Ya Tokat saldırısında olduğu gibi yine yanılıyorlarsa” diye düşünmeyecek miyiz?
*****
GÜNÜN SORUSU
DTP’nin Van’da düzenlediği eyleme katılan göstericiler Orduevi’ni taşlamış; askerleri polis kurtarmış! Sorum, her fırsatta orduyu darbeci ilan edenlere:
Eserinizle övünüyor musunuz?
*****
Eleştiriler bu kez bana!
Önceki gün ve dün sizi eleştirdim. Tırmanan terör karşısında bile susmaya devam etmenizi “tembellik” olarak niteledim.
Sonra da “Bu kadar tembel olmayın, teröre karşı dik bir duruş sergileyen İspanyol halkından ders alın” dedim.
Dün eleştirme sırası İzmirliler’deydi...
İzmirli okurum Nil Üzümcü, beni haklı olarak öyle güzel eleştirmiş ki; böyle okurlara seslenme şansı bulduğum için gurur duydum...
İşte; Nil Hanım’ın mektubu (Özetle):
“Mustafa Bey
Yazılarınızı okuyunca bir İzmirli olarak kırıldım. Yazınızın başında, ‘Bu kadar tembel olmayın, teröre karşı dik bir duruş sergileyen İspanyol halkından ders alın’ demeniz beni gerçekten yaraladı...
Niye mi?
Önünüzde; teröristlerin zafer işaretleriyle ve Apo posterleriyle şehrimizde boy göstermelerine anında tepki veren İzmirlilerin balkonlarına bayrak asarak ve tencere kapaklarıyla gürültü çıkararak yaptıkları protesto varken, taa İspanya’dan örnek vermenize üzüldüm.
Eğer İzmir örneğini vermiş olsaydınız, ‘İspanya’da ne oldu ki?’ sorularıyla karşılaşmaz, hem de Türkiye’den bir ilimizin dayanışmasını göstermiş olurdunuz.
Sizin gibi barışçı, Cumhuriyet ilkelerine sahip çıkan bir yazarımızın, İspanyollar yerine İzmirlileri örnek göstermenizi dilerdim.
Tabi ki, bu sadece benim görüşüm. Ama en azından, ‘Bu kadar tembel olmayın, dik durun’ cümlenizi biz İzmirliler olarak üzerimize alınmıyoruz.
Sevgiler, saygılar...
Nil Üzümcü, İzmir”
..::MUSTAFA MUTLU::..
Eli kanlı katiller güruhu PKK da dün “en büyük devlet büyükleri”ni fena halde çuvallattı!
Önce En Büyük İçişleri Büyüğü çıkmıştı sahneye...
Ardından En Büyük Devlet Büyüğü Yardımcıları...
Sonra ABD’den, En Büyük Devlet Büyüğü devreye girdi...
Hatta En Büyük Kültür Büyüğü bile kendisine görev bilip aynı imada bulundu:
Hep bir ağızdan su içtikleri gibi...
Hep bir ağızdan, Tokat’ta yedi askerimizin şehit düştüğü saldırının “PKK’nın işi olmayabileceğini, eylemin tertip koktuğunu, bunu yapanların Kürt açılımına taş koymak isteyen başka güçler olabileceğini” ima ettiler...
Saf ve temiz insanlarımızın akıllarına, “Bu eylemi de Türkiye’yi karıştırmak isteyen Ergenekon örgütü yaptı” düşüncesini soktular...
Bu koroya dün sabah saatlerinde En Büyük Cumhur Büyüğü de katıldı...
Arnavutluk’a giderken gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu hain saldırının zamanlaması, yeri, şekli bütün bunlar düşünüldüğünde tabii ki çok düşünmemiz gerekiyor” dedi...
Yani o da; bu saldırıyı PKK’nın dışında başka güçlerin yapmış olabileceğini ima etti...
Kaderin cilvesine bakın ki; onun açıklamasının üzerinden beş saat bile geçmeden terör örgütünün haber ajansı, “komplo teorileri”ni bitiren bir haber geçti:
Açık açık...
Gizlemeden...
Korkmadan...
Yedi askerin şehit düştüğü saldırıyı PKK’nın üstlendiğini duyurdu.
Bu haber, bu saldırının altında bile “Ergenekon” izleri arayanları terse yatırdı!
Sarıldıkları halatın öbür ucu havada kaldı ve hep birlikte “cumburlop” denize düştüler!
Aynı imada bulunan yazarlarıyla birlikte, bir kez daha battılar!
***
Geldiğimiz noktada her şey gayet net:
Saldırıyı PKK düzenlemiş...
O PKK; kapatılıp kapatılmayacağı büyük bir olasılıkla bugün belli olacak DTP’nin kardeşi...
Yani; “Kürt açılımı”nın tarafı...
Peki; cinayetlere devam eden bu örgütün üyeleri yine davulla zurnayla, hâkimle savcıyla sınır kapılarında karşılanabilir mi?
İşte; iktidarın Tokat’taki katliama başka suçlu yaratma telaşına düşmesinin nedeni bu:
Kürt açılımını korumak!
Suçu da her zamanki gibi “hayali Ergenekon”a yıkmak!
***
Bundan sonra...
En Büyük Cumhur Büyüğü ve En Büyük Devlet Büyüğü başta olmak üzere; Tokat katliamına suçlu “uydurma”ya çalışanlara...
Nasıl inanacağız?
Hep... “Ya Tokat saldırısında olduğu gibi yine yanılıyorlarsa” diye düşünmeyecek miyiz?
*****
GÜNÜN SORUSU
DTP’nin Van’da düzenlediği eyleme katılan göstericiler Orduevi’ni taşlamış; askerleri polis kurtarmış! Sorum, her fırsatta orduyu darbeci ilan edenlere:
Eserinizle övünüyor musunuz?
*****
Eleştiriler bu kez bana!
Önceki gün ve dün sizi eleştirdim. Tırmanan terör karşısında bile susmaya devam etmenizi “tembellik” olarak niteledim.
Sonra da “Bu kadar tembel olmayın, teröre karşı dik bir duruş sergileyen İspanyol halkından ders alın” dedim.
Dün eleştirme sırası İzmirliler’deydi...
İzmirli okurum Nil Üzümcü, beni haklı olarak öyle güzel eleştirmiş ki; böyle okurlara seslenme şansı bulduğum için gurur duydum...
İşte; Nil Hanım’ın mektubu (Özetle):
“Mustafa Bey
Yazılarınızı okuyunca bir İzmirli olarak kırıldım. Yazınızın başında, ‘Bu kadar tembel olmayın, teröre karşı dik bir duruş sergileyen İspanyol halkından ders alın’ demeniz beni gerçekten yaraladı...
Niye mi?
Önünüzde; teröristlerin zafer işaretleriyle ve Apo posterleriyle şehrimizde boy göstermelerine anında tepki veren İzmirlilerin balkonlarına bayrak asarak ve tencere kapaklarıyla gürültü çıkararak yaptıkları protesto varken, taa İspanya’dan örnek vermenize üzüldüm.
Eğer İzmir örneğini vermiş olsaydınız, ‘İspanya’da ne oldu ki?’ sorularıyla karşılaşmaz, hem de Türkiye’den bir ilimizin dayanışmasını göstermiş olurdunuz.
Sizin gibi barışçı, Cumhuriyet ilkelerine sahip çıkan bir yazarımızın, İspanyollar yerine İzmirlileri örnek göstermenizi dilerdim.
Tabi ki, bu sadece benim görüşüm. Ama en azından, ‘Bu kadar tembel olmayın, dik durun’ cümlenizi biz İzmirliler olarak üzerimize alınmıyoruz.
Sevgiler, saygılar...
Nil Üzümcü, İzmir”
..::MUSTAFA MUTLU::..