- Katılım
- 23 May 2010
- Mesajlar
- 10,583
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Peygamber Efendimiz (sas) şefkat kahramanıdır. Aile içi anlaşmazlıklarda hiçbir zaman şiddet yolunu öğütlememiştir.
Kur’an-ı Kerim’in ilk müfessiri ve yorumcusu Peygamberimiz (sas)’dir. Kur’an’da geçen emirleri O’ndan daha doğru ve net şekilde anlayan birini düşünmek mümkün değildir.
Öyle ise kadın dövme konusunda Peygamberimiz (sas)’in aile hayatına bir bakalım. O’nun örnek aile hayatında var mı böyle bir kadın dövme olayı?
Efendimiz (sas)’in aile hayatında kadın dövmeyi teşvik değil, ayıplama sözlerini okumak mümkündür.
Hanımına karşı şiddet kullananlara, akşam yatağına alıp da birlikte yatacağı ailesini gündüz döven adamı ayıplayan ikazdan sonra sözlerini şöyle bağlamıştır:
- Bana göre sizin hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır!
Bundan sonra ailesine karşı hayırlı olma örneğini de bizzat kendi aile hayatında vermiştir.
Nitekim bir defasında Aişe validemizle bir konuda anlaşamamışlar, farklı düşünmüşler.
Aişe validemiz öyle değil şöyle, demiş. Efendimiz de hayır öyle değil böyle, demiş.
Akla gelir ki Efendimiz (sas) sert bir karşılık vererek hanımını susturup sonucu kendi dediği şekilde bağlamıştır. Hayır, gerçek öyle değildir. Efendimiz’in teklifi şöyle olur:
- Aişe! sen öyle değildir böyledir diyorsun; ben ise hayır öyle değil şöyle, diyorum. Bu işin sonu nasıl olacak? Senin dediğin mi olacak benim dediğim mi? İstersen babanı çağır, durumu ona anlatalım, onun hakemliğine razı olalım. O ne derse öyle olsun. Razı mısın?
- Elbette!.. diyen Aişe validemizin babası Hz. Ebu Bekir (ra) gelir, aralarında hakem olur. İşte bu sırada ibretli bir karşılıklı konuşma geçer.. Efendimiz (sas):
- Sen mi önce anlatacaksın ben mi? diye sorar. Aişe validemiz:
- Sen önce anlat; ama doğru anlat! deyiverir. Bu doğru anlat! Sözcüğü baba Hazreti Ebu Bekr’in beyninde şimşek gibi patlar ve der ki:
- Allah’ın Rasûlü eğri de anlatır mı ki böyle bir şart ileri sürüyorsun? Bundan sonra elini kaldırıp kızına ikaz darbesini indirmek üzere iken Efendimiz (sas)’in şefkatli gönlü razı olmazda der ki:
- Ya Eba Bekir, biz seni buraya aramızda hakem olasın diye çağırdık, yoksa kızını dövesin diye değil!
Böylesine haklı bir zeminde bile Efendimiz (sas)’in şefkatle dolu kalbi, dövmeye de, dövülmeye de izin vermemiş, rıza göstermemiştir. Kendi sünnetinde, özel hayatında da asla kadın dövme örneği vermemiştir. Tekrar ettiği sözü hep aynı olmuştur:
- Bana göre sizin hayırlınız, ailesine de hayırlı olandır!.
Hayırlı oma örneğini de işte böyle dövmeye engel olarak vermiştir
Kur’an-ı Kerim’in ilk müfessiri ve yorumcusu Peygamberimiz (sas)’dir. Kur’an’da geçen emirleri O’ndan daha doğru ve net şekilde anlayan birini düşünmek mümkün değildir.
Öyle ise kadın dövme konusunda Peygamberimiz (sas)’in aile hayatına bir bakalım. O’nun örnek aile hayatında var mı böyle bir kadın dövme olayı?
Efendimiz (sas)’in aile hayatında kadın dövmeyi teşvik değil, ayıplama sözlerini okumak mümkündür.
Hanımına karşı şiddet kullananlara, akşam yatağına alıp da birlikte yatacağı ailesini gündüz döven adamı ayıplayan ikazdan sonra sözlerini şöyle bağlamıştır:
- Bana göre sizin hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır!
Bundan sonra ailesine karşı hayırlı olma örneğini de bizzat kendi aile hayatında vermiştir.
Nitekim bir defasında Aişe validemizle bir konuda anlaşamamışlar, farklı düşünmüşler.
Aişe validemiz öyle değil şöyle, demiş. Efendimiz de hayır öyle değil böyle, demiş.
Akla gelir ki Efendimiz (sas) sert bir karşılık vererek hanımını susturup sonucu kendi dediği şekilde bağlamıştır. Hayır, gerçek öyle değildir. Efendimiz’in teklifi şöyle olur:
- Aişe! sen öyle değildir böyledir diyorsun; ben ise hayır öyle değil şöyle, diyorum. Bu işin sonu nasıl olacak? Senin dediğin mi olacak benim dediğim mi? İstersen babanı çağır, durumu ona anlatalım, onun hakemliğine razı olalım. O ne derse öyle olsun. Razı mısın?
- Elbette!.. diyen Aişe validemizin babası Hz. Ebu Bekir (ra) gelir, aralarında hakem olur. İşte bu sırada ibretli bir karşılıklı konuşma geçer.. Efendimiz (sas):
- Sen mi önce anlatacaksın ben mi? diye sorar. Aişe validemiz:
- Sen önce anlat; ama doğru anlat! deyiverir. Bu doğru anlat! Sözcüğü baba Hazreti Ebu Bekr’in beyninde şimşek gibi patlar ve der ki:
- Allah’ın Rasûlü eğri de anlatır mı ki böyle bir şart ileri sürüyorsun? Bundan sonra elini kaldırıp kızına ikaz darbesini indirmek üzere iken Efendimiz (sas)’in şefkatli gönlü razı olmazda der ki:
- Ya Eba Bekir, biz seni buraya aramızda hakem olasın diye çağırdık, yoksa kızını dövesin diye değil!
Böylesine haklı bir zeminde bile Efendimiz (sas)’in şefkatle dolu kalbi, dövmeye de, dövülmeye de izin vermemiş, rıza göstermemiştir. Kendi sünnetinde, özel hayatında da asla kadın dövme örneği vermemiştir. Tekrar ettiği sözü hep aynı olmuştur:
- Bana göre sizin hayırlınız, ailesine de hayırlı olandır!.
Hayırlı oma örneğini de işte böyle dövmeye engel olarak vermiştir
Ahmet Şahin
Ailem Dergisi
Ailem Dergisi