Peygamberİmİz BÖyle GÜvenİrdİ...

ibrahimdag

New member
Hicret sırasındaydı.
Peygamber Efendimiz ile Hz. Ebû Bekir düşmandan kaçarak Sevr mağarasına sığınmışlardı.
Mekkeli müşrikler de onların peşine düşmüş ve Sevr mağarasının ağzına kadar gelmişlerdi. Ayaklarının dibine dikkatlice baksalar onları göreceklerdi.
İşte bu sırada Hz. Ebû Bekir büyük bir telâşa kapıldı.


Resûlullah Efendimiz onu şu sözleriyle sakinleştirmeye çalıştı:

“Ebû Bekir! Üçüncüleri Allah olan iki kişiyi sen ne zannediyorsun?“ (Buhâri, Fezâilü‘l-ashâb 2; Müslim, Fezâilü‘s-sahâbe 1.)

Böylece Allah‘ın kendilerini koruyacağından ve düşmanın eline bırakmayacağından hiçbir şüphesi bulunmadığını kesin bir dille ifade etti.

Resûl-i Ekrem Efendimiz, kendini küçük ölüm denen uykunun kollarına bırakmadan önce Kâinatın Rabbine teslim ederdi.

Yatarken sıkça okuduğu dualardan biri şöyleydi:

Allahım!
Kendimi Sana teslim ettim.
Yüzümü Sana çevirdim.
İşimi Sana ısmarladım.
Sırtımı Sana dayadım.
Ümit bağladığım Sen, korktuğum yine Sensin.
Senden kaçıp sığınacak ve Senin elinden kurtulacak bir yer varsa yine Sensin.
İndirdiğin kitabına, gönderdiğin peygamberine iman ettim.
(Buhâri, Vudû 75, Daavât 6; Müslim, Zikir 56)


AH! ONA BİR GÜVENİLSE

İşte insan Allah‘a böyle inanıp güvenmelidir.

Şayet insan, Efendimizin buyurduğu gibi Kâinatın Rabbine tam manâsıyla güvenip teslim olabilse, sabahleyin yuvalarından aç çıkıp akşam tok dönen kuşlar gibi Allah onları da besler. (Tırmızî, Zühd 33; İbni Mâce, Zühd 14; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 30, 52; lbn Hibbân, es-Sahîh (Arnaût), II, 509; Hâkim, el-Müstedrek (Ata), IV, 354.)

Sabahleyin boş kursaklarıyla rızık aramaya çıkan kuşlar, aç kalma korkusuna kapılmazlar. Dağda, ovada, denizde rızıklarını usulünce aradıkları zaman, karınlarının doyacağını bilirler.

Ama insanların çoğu, Allah‘a böylesine güvenmek yerine; güçlerine, kuvvetlerine veya başkalarını aldatıp kandırabilecekleri zekâ ve maharetlerine güvenirler.

Helâlinden kazanmak için sabırla beklemez, aç kalacakları veya az kazanacakları endişesiyle haram yollara başvururlar. Allah Teâlâ‘nın, “Size verdiğimiz rızıkların temiz olanından yiyiniz, temizi pis olanla değişmeyiniz“ (Bakara 2/172; Nisa 4/2.) buyruğunu dikkate almazlar.

Böylece Allah‘a yeterince güvenmediklerini ortaya koyarlar.

SEMERKAND DERGİSİNDEN ALINTIDIR.
 

ibrahimdag

New member
Dostum yaşamının anlamı Peygamber Efendimizin sünnetleriyle İslamla yaşamaktır.Sadece bu yazıyı okuyunca insan ne kadar etkileniyor bir de O'nun gibi yaşabilmeyi düşenebilyormusunuz ?
 

1sc0rp!tX

Altın Üye
Ayrıca Peygamber EFendimiz Bir YAhudi 'nin cenazesi geçerken Oturdugu yerden kalkıp ayakta beklemesi onun Diğer dinlere olan saygısını gösterir..

TşkLEr ibrahimdag ;)
 

DayWalkerr

ABDUSSABUR
Allah razı olsun kardeşim...Çok güzel paylaşım..Devamını bekleriz inşallah..
 

innuendo

HANZALA
Moderatör
Allah razı olsun.
 

HTML

Üst