Vamos Bien
New member
- Katılım
- 8 Eyl 2007
- Mesajlar
- 1,108
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Yurtsever Cephe İşçi Birliği dün TPAO'nun "dönemsellik arz eden sürekli iş" sözleşmesi imzalatıp işlerini askıya aldığı sondaj işçilerini ziyaret etti. Daha sonra işyerinde örgütlü olan Petrol-İş'in yaptığı basın açıklamasına katılarak destek verildi.
soL (Ankara) İş ilişkisi "askıya" alınan petrol işçileri, kurumlarının özelleştirilmeden taşeronlaştırıldığını, bir yandan çok ağır çalışma koşullarına maruz bırakılırken bir yandan da çalışma haklarının gaspedildiğine dikkat çektiler.
Yurtsever Cephe İşçi Birliği (YCİB) Ankara yürütme kurulu üyeleri ve Yurtsever Cephe üyelerinden oluşan heyet, Gölbaşı’ndaki Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Jeofizik Operasyonlar Müdürlüğü’nde bulunan işçileri ziyaret etti. Görüşülen Siirtli bir işçi, memleketlerinde sanayi ve iş olanağı bulunmadığını, devletin sağladığı işte ise yüz üstü bırakıldıklarını ifade etti. En ağır şartlarda sondaj işlerinde çalıştırıldıklarını anlatan işçi, doğu illerinde mayınlar üzerinde bile arama faaliyetleri yürüttüklerini ve kimi zaman arkadaşlarını kaybettiklerini vurguladı. “Yazın yaz çadırında, kışın kış çadırında çocuklarımız okula gidebilsin diye gece gündüz çalışmaya katlandık, şimdi maruz kaldığımız dünyada görülmemiş haksızlıktır” dedi.
15 yıldır TPAO’da çalıştığını söyleyen işçi, 8 ay çalıştırılıp 4 ay fiilen ücretsiz izne çıkarıldıklarında ailelerini nasıl geçindireceklerinin hesaba katılmadığını ifade ederek, “Şimdi çocuklarımı okuldan almak zorundayim, devlet ‘okutman lazım’ diyor, bu koşullar altında nasıl okutayım?” dedi.
Görüşmelerden sonra işyeri önünde toplanan işçilerle bir basın açıklaması yapıldı. YCİB ve TÜMTİS’in de destek verdiği açıklamada Petrol-İş Ankara Şube Başkanı Mustafa Özgen işçilerin durumunu anlattı. Petrol aramanın ilk ve en zor aşamalarında yer alan işçilerin mevsimlik işçi gibi çalıştırıldığını ifade eden Özgen, “ABD emperyalizminin Ortadoğu’da ne aradığını çok iyi biliyoruz, bizse ülke ekonomisine katkı için çalışıyoruz ancak iş ilişkilerimiz askıya alınıyor” dedi.
Alman, İtalyan ortaklığının olduğu Novamed fabrikasında 448 gün süren greve de değinen Özgen, Petrol-İş’li kadın işçilerin direndiklerini ve kazandıklarını hatırlatarak “Biz de kazanacağız” dedi. Şube Başkanı’nın bu sözleriyle “Direnen işçi asla yenilmez” sloganı atıldı.
Güvenç: YCİB işçilerin mücadelesine omuz verecek
YCİB adına söz alan Kaya Güvenç ise, emeğiyle geçinenler aleyhine akıl almaz bir düzenin işlediğini belirterek işçilere 2008’e zor koşullarda girildiğini hatırlattı. İktidarın işçilerden “nasıl para kessem de patronlara, faizcilere aktarsam” diye kafa yorduğunu söyleyen Güvenç, yeni yılda bekleyen tehlikelere değindi. Sosyal Güvenlik Yasası’yla, çalışan annelerin kazanılmış haklarına el konacağını; yeni “istihdam paketi”yle birikmiş kıdem tazminatının çok uluslu tekellere peşkeş çekileceğini anlatan Güvenç, buna karşı başka bir açıdan 2008’e sıcak girildiğine de dikkat çekti. Novamed’de, Telekom’da, THY’de işçilerin mücadeleleriyle başarılar kaydettiklerini vurgulayan Güvenç, bu eylemlerin gelecek günlere ışık tuttuğunu ifade etti. Güvenç, Yurtsever Cephe İşçi Birliği olarak işçilerin mücadelesine omuz vereceklerini söyleyerek “Yeni yılınız ve mücadeleniz kutlu olsun!” dedi.
Yöneticileri tutuklu bulunan TÜMTİS’ten gelen işçiler de söz alarak, tutuklamaların örgütlü mücadelenin sonucu olduğu söylediler. Eylemde TÜMTİS yöneticilerinin serbest bırakılması da talep edilerek “İş, ekmek yoksa barış da yok!” sloganı atıldı.
Basın açıklaması
Ardından yapılan basın açıklamasında, 8 ay sonra görevlerine son verilen 213 işçinin “geçici işçi pozisyonundan hiç farklı olmayan bir istihdam biçimiyle karşı karşıya kaldıkları” ifade edildi. TPAO yönetiminin dayattığı “Dönemsellik Arz Eden Sürekli İş Sözleşmesi” ile 12 aylık sürekli çalışmanın önüne geçilerek 5620 sayılı yasayla kadroya alınan işçilere haksızlık yapıldığına dikkat çekildi. Saha faaliyetlerini tamamladıktan sonra Jeofizik Operasyonlar Müdürlüğü’ne dönen işçilere “iş akitleri askıya alındığı, evlerine gitmeleri” söylendiği belirtilen açıklamada, buna karşı işçilerin 2 Ocak Salı günü itibariyle iş başı yaptıkları ve işyerinden ayrılmadıkları açıklandı. Konunun diplomasi ile çözülememesi üzerine yargıya intikal ettiği, Cuma günü TPAO Genel Müdürlüğü ve Enerji Bakanlığı önünde basın açıklamaları yapılacağı duyuruldu.
Eylemde son olarak söz alan Petrol-İş Genel Merkez Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Nimetullah Sözen, ülkede sürekli yasaların siyasetçilerce çiğnendiğini ifade ederek, bürokratların da bundan güç aldığını vurguladı. Sorunun 213 kişinin değil 4 bin işçinin sorunu olduğunu belirten Sözen, işyerinde kendilerine işgalci muamelesi yapılmasını kınadı. Petrol-İş’in özelleştirme karşıtı mücadelesine değinen Sözen, TPAO’nun özelleştirilmediği ama taşeronlaştırıldığını vurguladı. Sözen, tehdit ve şantajlara boyun eğmeyeceklerini, gerekirse diğer şubelerin katılımıyla üretimden gelen güçlerini kullanarak sorun çözülene kadar mücadele edeceklerini ilan etti.
Kaynak:soL.org.tr
soL (Ankara) İş ilişkisi "askıya" alınan petrol işçileri, kurumlarının özelleştirilmeden taşeronlaştırıldığını, bir yandan çok ağır çalışma koşullarına maruz bırakılırken bir yandan da çalışma haklarının gaspedildiğine dikkat çektiler.
Yurtsever Cephe İşçi Birliği (YCİB) Ankara yürütme kurulu üyeleri ve Yurtsever Cephe üyelerinden oluşan heyet, Gölbaşı’ndaki Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Jeofizik Operasyonlar Müdürlüğü’nde bulunan işçileri ziyaret etti. Görüşülen Siirtli bir işçi, memleketlerinde sanayi ve iş olanağı bulunmadığını, devletin sağladığı işte ise yüz üstü bırakıldıklarını ifade etti. En ağır şartlarda sondaj işlerinde çalıştırıldıklarını anlatan işçi, doğu illerinde mayınlar üzerinde bile arama faaliyetleri yürüttüklerini ve kimi zaman arkadaşlarını kaybettiklerini vurguladı. “Yazın yaz çadırında, kışın kış çadırında çocuklarımız okula gidebilsin diye gece gündüz çalışmaya katlandık, şimdi maruz kaldığımız dünyada görülmemiş haksızlıktır” dedi.
15 yıldır TPAO’da çalıştığını söyleyen işçi, 8 ay çalıştırılıp 4 ay fiilen ücretsiz izne çıkarıldıklarında ailelerini nasıl geçindireceklerinin hesaba katılmadığını ifade ederek, “Şimdi çocuklarımı okuldan almak zorundayim, devlet ‘okutman lazım’ diyor, bu koşullar altında nasıl okutayım?” dedi.
Görüşmelerden sonra işyeri önünde toplanan işçilerle bir basın açıklaması yapıldı. YCİB ve TÜMTİS’in de destek verdiği açıklamada Petrol-İş Ankara Şube Başkanı Mustafa Özgen işçilerin durumunu anlattı. Petrol aramanın ilk ve en zor aşamalarında yer alan işçilerin mevsimlik işçi gibi çalıştırıldığını ifade eden Özgen, “ABD emperyalizminin Ortadoğu’da ne aradığını çok iyi biliyoruz, bizse ülke ekonomisine katkı için çalışıyoruz ancak iş ilişkilerimiz askıya alınıyor” dedi.
Alman, İtalyan ortaklığının olduğu Novamed fabrikasında 448 gün süren greve de değinen Özgen, Petrol-İş’li kadın işçilerin direndiklerini ve kazandıklarını hatırlatarak “Biz de kazanacağız” dedi. Şube Başkanı’nın bu sözleriyle “Direnen işçi asla yenilmez” sloganı atıldı.
Güvenç: YCİB işçilerin mücadelesine omuz verecek
YCİB adına söz alan Kaya Güvenç ise, emeğiyle geçinenler aleyhine akıl almaz bir düzenin işlediğini belirterek işçilere 2008’e zor koşullarda girildiğini hatırlattı. İktidarın işçilerden “nasıl para kessem de patronlara, faizcilere aktarsam” diye kafa yorduğunu söyleyen Güvenç, yeni yılda bekleyen tehlikelere değindi. Sosyal Güvenlik Yasası’yla, çalışan annelerin kazanılmış haklarına el konacağını; yeni “istihdam paketi”yle birikmiş kıdem tazminatının çok uluslu tekellere peşkeş çekileceğini anlatan Güvenç, buna karşı başka bir açıdan 2008’e sıcak girildiğine de dikkat çekti. Novamed’de, Telekom’da, THY’de işçilerin mücadeleleriyle başarılar kaydettiklerini vurgulayan Güvenç, bu eylemlerin gelecek günlere ışık tuttuğunu ifade etti. Güvenç, Yurtsever Cephe İşçi Birliği olarak işçilerin mücadelesine omuz vereceklerini söyleyerek “Yeni yılınız ve mücadeleniz kutlu olsun!” dedi.
Yöneticileri tutuklu bulunan TÜMTİS’ten gelen işçiler de söz alarak, tutuklamaların örgütlü mücadelenin sonucu olduğu söylediler. Eylemde TÜMTİS yöneticilerinin serbest bırakılması da talep edilerek “İş, ekmek yoksa barış da yok!” sloganı atıldı.
Basın açıklaması
Ardından yapılan basın açıklamasında, 8 ay sonra görevlerine son verilen 213 işçinin “geçici işçi pozisyonundan hiç farklı olmayan bir istihdam biçimiyle karşı karşıya kaldıkları” ifade edildi. TPAO yönetiminin dayattığı “Dönemsellik Arz Eden Sürekli İş Sözleşmesi” ile 12 aylık sürekli çalışmanın önüne geçilerek 5620 sayılı yasayla kadroya alınan işçilere haksızlık yapıldığına dikkat çekildi. Saha faaliyetlerini tamamladıktan sonra Jeofizik Operasyonlar Müdürlüğü’ne dönen işçilere “iş akitleri askıya alındığı, evlerine gitmeleri” söylendiği belirtilen açıklamada, buna karşı işçilerin 2 Ocak Salı günü itibariyle iş başı yaptıkları ve işyerinden ayrılmadıkları açıklandı. Konunun diplomasi ile çözülememesi üzerine yargıya intikal ettiği, Cuma günü TPAO Genel Müdürlüğü ve Enerji Bakanlığı önünde basın açıklamaları yapılacağı duyuruldu.
Eylemde son olarak söz alan Petrol-İş Genel Merkez Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Nimetullah Sözen, ülkede sürekli yasaların siyasetçilerce çiğnendiğini ifade ederek, bürokratların da bundan güç aldığını vurguladı. Sorunun 213 kişinin değil 4 bin işçinin sorunu olduğunu belirten Sözen, işyerinde kendilerine işgalci muamelesi yapılmasını kınadı. Petrol-İş’in özelleştirme karşıtı mücadelesine değinen Sözen, TPAO’nun özelleştirilmediği ama taşeronlaştırıldığını vurguladı. Sözen, tehdit ve şantajlara boyun eğmeyeceklerini, gerekirse diğer şubelerin katılımıyla üretimden gelen güçlerini kullanarak sorun çözülene kadar mücadele edeceklerini ilan etti.
Kaynak:soL.org.tr