CounTRy
Gülen Manyak
- Katılım
- 5 Haz 2006
- Mesajlar
- 10,687
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Yanıtlayabileceğiniz sorular sormayın
Tabii ki patronunuza sorup onun onayını almak sizi rahatlatacaktır ama bir sonraki sefer önce kendinize sorun: “Bu soruyu benden daha iyi cevaplayabilir mi?” Genelde cevap “hayır” olur. İşinizi sizden daha iyi kimse bilmez. Önce kaynakları araştırıp kendiniz çözmeye çalışın.
2. Problemle değil çözümle gidin
En az 10 dakika bir çözüm düşünmeden problemi patronunuza götürmeyin. Zor bir konuyla gidip çözüm önermek, patronunuzu etkileyecektir.
3. Özür dilemeyin
Yanlış bir şey yaptıysanız söze hemen özür dilemekle başlamayın, sizi zayıf gösterir. Bir dahaki sefer bir hata yaptığınızda şunu deneyin: “Bu proje daha iyi olabilirdi”, “Daha farklı yapmalıydım”, “Bir sonraki sefer şöyle yapmayı düşünüyorum…” gibi. Patronunuz neyi yanlış yaptığınızdan çok ne öğrendiğinize dikkat edecektir.
4. Duygusallaşmayın
Sinir anında sakın e-mail atmayın. Sizi sinirlendiren bir e-mail’den sonra cevap yazmak istemek normal bir davranış. Cevabınızı hemen yazın ama göndermeyin. En az 30 dakika bekleyin, sonra orijinal e-mail’i ve cevabınızı tekrar okuyun. Profesyonellikten vazgeçmeyin.
5. Görevinizin dışına çıkın
Yeni görevler deneyin. Bazen sizin için uygun zamanı bulmak istiyorsanız yeni işler denemelisiniz. Böylece yeni şeyler öğrenirsiniz ve patronunuz, takım ruhunuz ve yardım isteğinizden etkilenir.
6. Patronunuzun zekasını küçümsemeyin
Hastalık numarası yapmanın da yolları vardır. Hasta olduğunuzu ve işe gelemeyeceğinizi e-mail/mesaj atarak ya da İnsan Kaynakları yöneticisini veya bir çalışma arkadaşınızı arayıp bildiriyorsanız, bu yalan söylediğinizi gösteren bir işaret. Bir dahaki sefer büyüyün ve direkt patronu arayın.
7. Geribildirim isteyin ve verin
İletişim iki yönlüdür ve insanoğlu olarak pozitif yorumlara her zaman açığızdır. Eğer patronunuzun yaptığı herhangi bir şey hoşunuza gidiyorsa bunu ona söyleyin. “Toplantıdaki desteğiniz takdir edilecek bir davranıştı” gibi bir şey, davranışlarının sizin üzerinizdeki etkisini fark etmesine yardımcı olacaktır.
8. Mızmızlanmayı bırakın
Hepimiz arada sırada şikayet etmeyi severiz ancak, sık sık yaptığınızda çalışma arkadaşlarınız ve patronunuz herkesi kışkırtanın siz olduğunu fark edecektir. Her ufak problemde şikayet etmek yerine, ortalığı yatıştırarak çözüm aramak daha saygı değer bir davranıştır. Böylece gerçek bir problem olduğunda, insanlar sizi ciddiye alacaktır.
9. Üretici olun
Hepimiz işleri geliştirecek yeni projeler hakkında bir sürü dahiyane fikre sahibiz. Ancak fikirlerinizi listeleyip patrona göndermeniz yeterli değil. Sorumluluk almadığınız sürece, büyük ihtimalle hiçbiri hayata geçmeyecektir. En iyi fikirlerinizden birkaçını seçin ve konu üzerine çalışmaya başlayın. Patronunuz yaratıcılığınıza hayran olmakla kalmayacak, projelerin hayata geçmesi için aldığınız inisiyatifi de takdir edecektir.
Tabii ki patronunuza sorup onun onayını almak sizi rahatlatacaktır ama bir sonraki sefer önce kendinize sorun: “Bu soruyu benden daha iyi cevaplayabilir mi?” Genelde cevap “hayır” olur. İşinizi sizden daha iyi kimse bilmez. Önce kaynakları araştırıp kendiniz çözmeye çalışın.
2. Problemle değil çözümle gidin
En az 10 dakika bir çözüm düşünmeden problemi patronunuza götürmeyin. Zor bir konuyla gidip çözüm önermek, patronunuzu etkileyecektir.
3. Özür dilemeyin
Yanlış bir şey yaptıysanız söze hemen özür dilemekle başlamayın, sizi zayıf gösterir. Bir dahaki sefer bir hata yaptığınızda şunu deneyin: “Bu proje daha iyi olabilirdi”, “Daha farklı yapmalıydım”, “Bir sonraki sefer şöyle yapmayı düşünüyorum…” gibi. Patronunuz neyi yanlış yaptığınızdan çok ne öğrendiğinize dikkat edecektir.
4. Duygusallaşmayın
Sinir anında sakın e-mail atmayın. Sizi sinirlendiren bir e-mail’den sonra cevap yazmak istemek normal bir davranış. Cevabınızı hemen yazın ama göndermeyin. En az 30 dakika bekleyin, sonra orijinal e-mail’i ve cevabınızı tekrar okuyun. Profesyonellikten vazgeçmeyin.
5. Görevinizin dışına çıkın
Yeni görevler deneyin. Bazen sizin için uygun zamanı bulmak istiyorsanız yeni işler denemelisiniz. Böylece yeni şeyler öğrenirsiniz ve patronunuz, takım ruhunuz ve yardım isteğinizden etkilenir.
6. Patronunuzun zekasını küçümsemeyin
Hastalık numarası yapmanın da yolları vardır. Hasta olduğunuzu ve işe gelemeyeceğinizi e-mail/mesaj atarak ya da İnsan Kaynakları yöneticisini veya bir çalışma arkadaşınızı arayıp bildiriyorsanız, bu yalan söylediğinizi gösteren bir işaret. Bir dahaki sefer büyüyün ve direkt patronu arayın.
7. Geribildirim isteyin ve verin
İletişim iki yönlüdür ve insanoğlu olarak pozitif yorumlara her zaman açığızdır. Eğer patronunuzun yaptığı herhangi bir şey hoşunuza gidiyorsa bunu ona söyleyin. “Toplantıdaki desteğiniz takdir edilecek bir davranıştı” gibi bir şey, davranışlarının sizin üzerinizdeki etkisini fark etmesine yardımcı olacaktır.
8. Mızmızlanmayı bırakın
Hepimiz arada sırada şikayet etmeyi severiz ancak, sık sık yaptığınızda çalışma arkadaşlarınız ve patronunuz herkesi kışkırtanın siz olduğunu fark edecektir. Her ufak problemde şikayet etmek yerine, ortalığı yatıştırarak çözüm aramak daha saygı değer bir davranıştır. Böylece gerçek bir problem olduğunda, insanlar sizi ciddiye alacaktır.
9. Üretici olun
Hepimiz işleri geliştirecek yeni projeler hakkında bir sürü dahiyane fikre sahibiz. Ancak fikirlerinizi listeleyip patrona göndermeniz yeterli değil. Sorumluluk almadığınız sürece, büyük ihtimalle hiçbiri hayata geçmeyecektir. En iyi fikirlerinizden birkaçını seçin ve konu üzerine çalışmaya başlayın. Patronunuz yaratıcılığınıza hayran olmakla kalmayacak, projelerin hayata geçmesi için aldığınız inisiyatifi de takdir edecektir.
Kaynak: KariyerNet