PATRİKHANE'yi bilir misiniz?

fatihozel

New member
PATRİKHANE'yi bilir misiniz?


( Bi zahmet okuyun. )


'Türkiyeli Medya' yine 'ıska geçer gibi yaptı' ama milli hassasiyete sahip olan gazetelerimizden okumuşsunuzdur. Fener Rum Patriği Bartholomeos, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılamaması ve Patrikhane'nin problemleriyle ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'e şikayet etmiş.

Yunanistan'da yayınlanan To Vima gazetesinin haberine göre, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis'in İstanbul ziyareti sırasında, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Yunanistan Başbakanı Karamanlis'e verilmek üzere yazdığı şikâyet mektubunu, bu 'Katina'nın eline tutuşturmuş. Gazete tarafından yayınlanan bu mektupta, Bartholomeos; 'Türk makamlarının Patrikhane'nin 'Ekümenik' sıfatını tanımadığını, bunun da Fener Rum Patrikhanesi'nin 'adalet' ve 'mal mülk edinme' konularında büyük sıkıntılar yaşanmasına sebep olduğunu' Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'e resmen şikâyet etmiş...

Acı olan nedir biliyor musunuz dostlarım... Yüzyıllardır kanımızı emmeye çalışan kene gibi sinemizde barındırdığımız, özellikle son 200 yıldan beri, sırtımızdaki, bağrımızdaki paslı ve kalleş hançer misali fitne ocağının, Fener Patrikhanesi'nin, ihanet geleneğini, bugün de ayağa düşürerek sürdürmesidir.

İdama g ötüren mektup...

Yaklaşık 2 asır önce, 2 Şubat 1821'de başlayan ve Yunanistan'ın Cihan Devleti Osmanlı hâkimiyetinden koparılmasına yol açan Mora İsyanı'nın planlayıcısı olan devrin Rum Patriği Gregorius'un, Rus Çarı Alexandr'a gönderdiği ihanet mektubu ele geçirilince; bu hain Fener Patrikhanesi'nin kapısında sallandırılmak suretiyle idam edilmiştir. O devirde Rum Patriği'nin ihanet ettiği devlet Büyük Osmanlı Devleti'dir ve Osmanlı'nın şikayet edildiği kişi de Cihan Hakimiyeti iddiasındaki Osmanlı'nın en büyük rakibi ve düşmanı olan 2 devletten birinin, Rusya'nın 'Çarı'dır. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin şikâyet edildiği 'devletçik' Yunanistan'dır... Türkiye'nin şikâyet ve ihbar edildiği kişi ise 'Balkanların en hızlı öpücüsü' unvanını elinde bulunduran kişidir... 'Türkiyeli Başbakan'ın yakın aile dostu olan ancak 'Yunanistanlı Başbakan' değil, 'Yunanistan Başbakanı' olan Kostas biraderidir.

Birçoğumuz, 2 asır önce yazılan ve Patrikhane kapısında sallandırılan 'hain başı' Patrik Gregorius'un, Rus Çarı Alexandr'a yazdığı mektuptan haberdarız. Geliniz, bu ibret verici ihanet mektubundan, 'Türk Milleti ile ilgili gayet doğru tespitlerin yapıldığı bölümü' bir defa daha hatırlayalım ve o zamandan bu zamana kaybettiğimiz değerlerimize yanalım:

'Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak mümkün değildir. Çünkü Türkler çok sabırlı ve dayanıklı insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i nefis sahibidirler. Bu hasletleri de dinlerine olan bağlılıklarından ve kadere rıza göstermelerinden, geleneklerinin kuvvetinden; padişahlarına, kumandanlarına, büyüklerine olan itaat duygularından gelmektedir.

Türkler zekidirler ve kendilerini müspet yolda sevk ve idare edecek reislere sahip oldukları müddetçe de çalışkandırlar. Gayet kanaatkârdırlar. Onların bütün meziyetleri hatta kahramanlık ve şecaat duyguları da geleneklerine olan bağlılıklarından, ahlaklarının selabet ve safiyetinden, bilhassa dini ve manevi hayatlarının tanzim ve tedvin eden şahsiyetlere olan bağlılık ve hürmetlerinden gelmektedir.

Türkleri evvela bu din ve manevi şahsiyetlerinden mahrum bırakmak, buhran anlarında irşad vazifesini ifa edecek şahsiyet ve mihraklardan nasipsiz kılmak icap eder. Bunun da kestirme yolu dini ve manevi hayatı temsil eden teşkilat ve şahsiyetleri, milletleri üzerinde etkili kudret olmaktan çıkartmaktır. Halkı da milli ve manevi geleneklerine uymayan dış telkin ve fikirlerle tahrip etmektir.

Türkler dış yardımı reddederler, haysiyet duyguları buna manidir. Velev ki, geçici bir zaman için zahiri kuvvet verse de, Türkleri dış yardıma alıştırmalıdır.

Maneviyatları sarsıldığı gün kendilerinden şeklen çok kuvvetli, kalabalık ve zahiren hakim kuvvetler önünde zafere g ötüren asıl kudretleri sarsılacak ve maddi vasıtaların üstünlüğü ile yıkmak mümkün olacaktır...'

Kin kapısı!..

Bu mektubu yazan 'Hain başı' Patrik Gregorius'un asıldığı Fener Patrikhanesi'nin ana kapısı, 2 asırdır kapalı tutulmaktadır. 'İhanet Yuvası' Fener Patrikhanesi'nin kararına göre, bu 'kin kapısı'nın açılması, ancak en yüksek derecede Müslüman Türk din adamının bu kapı önünde asılmasıyla mümkün olabilecektir... İşte Haçlı dini, işte Haçlı kini!..

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Nutuk'ta, Milli Mücadele'nin başladığı günlerdeki Rum Patrikhanesi'nin ihanetini de şöyle anlatıyor:

'1919 yılı Mayıs'ın 19'uncu günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve manzara şöyleydi: ...Sonradan elde edilen kesin bilgiler ve vesikalarla iyice anlaşıldı ki, İstanbul Rum Patrikhanesi'nde oluşan Mavri Mira Derneği, illerde çeteler kurmak ve idare etmek, mitingler ve propagandalar yaptırmakla meşgul...'

Ve 'Gazi Paşa'nın, 20 Ocak 1923 tarihli Hakimiyet-i Mill"ye Gazetesi'nde yayınlanan, Fener Patrikhanesi ile ilgili beyanatını; bilcümle Atatürkçülerin ve 'Atatürkçülük'ten geçinip, milli ve manevi değerlerimize harelenenlerin' dikkatlerine sunuyorum. Bu ihanet hançerini bağrımızdan çekip palikarya kucağına fırlatacak babayiğitleri de hasretle bekliyorum:

'Bir fesat ve hıyanet ocağı olan ve memleketimize nifak tohumları eken, uyuşmazlık çıkaran, Hıristiyan hemşerilerimize huzur ve refahı için uğursuzluğu ve felakete sebep olan Rum Patrikhanesini artık topraklarımızın üzerinde bırakamayız. Bu tehlikeli teşkilatı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebepler gösterilebilir?
 

HTML

Üst