-HaKiKaT-
Altın Üye
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 10,386
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

Evinize aldığınızda önce arkadaş olursunuz. Zamanla gerçek hayat arkadaşlarınız haline gelirler. Evcil hayvanlar artık aile fotoğraflarında yerini alıyor. Beşiktaş’taki bir fotoğraf stüdyosu evcil hayvanları, sahipleriyle görüntüleyip ortaya çıkan fotoğrafları çerçeveletiyor
Birileri gözünüzü bağlayıp içeri soksaydı, burayı bir fotoğraf stüdyosundan çok bir karnaval alanına benzetebilirdiniz. Beşiktaş’taki Stüdyo Uğur’a girdiğimizde bir sürü üniversiteli genç, mezuniyet fotoğrafı çektiriyordu, cast ajanslarına başvuracak oyuncu adayları sırada bekliyordu... Bütün bu manzaraya kedi ve köpekleri de eklediğinizde ortaya garip bir tablo çıkıyordu. Bu stüdyoda onların da ‘aileleriyle’ birlikte fotoğrafları çekilecekti çünkü...
Kafka ‘Bir köpeğin gözlerinde, bütün soruların cevapları gizlidir’ demiş. Her gün kapıdan içeri girdiğinizde kendini kaybetmişçesine sevinerek sizi karşılayan, bu karşılıksız sevgisiyle size bağlı köpeklerin yanına bir de sokulgan ve gururlu kedileri eklediğinizde Stüdyo Uğur’un ilginç müşterileri ortaya çıkıyor. Stüdyonun sahiplerinden Ferhan Sağlam daha önce portre fotoğrafları çekerken çalışmalarına evcil hayvanları da dahil ettiklerini belirterek şu an İstanbul’da bu tarzda kendilerinden başka bir fotoğraf stüdyosunun bulunmadığını söylüyor. ‘Yıllar önce ABD ve Avrupa’da evcil hayvanlar sahipleriyle birlikte pozlanıyordu. Hatta oralarda iş bambaşka boyutlara varmış durumda. Sadece bu yönde çalışmalar yapan evcil hayvan fotoğrafçılığı yapan stüdyolar mevcut’ diyen Sağlam, geçen yıl yurtdışı gezisinde Avrupa’da birçok yerde evcil hayvan fotoğrafçılığı üzerine uzmanlaşmış fotoğraf stüdyoları gördüğünü, Türkiye’ye döndükten sonra bu alanda profesyonel çalışma yapabileceklerini düşündüğünü anlatıyor. Sağlam ‘Nasıl ki sevdiklerimizin, ailemizin fotoğraflarını saklayarak nesilden nesle aktarıyorsak, evlerimizde beslediğimiz ailemizin bir parçası haline gelen evcil hayvanlarımızın da fotoğraflarının nesilden nesle aktarılması gerektiğini ve onlarla paylaştığımız hayatımızın ölümsüzleştirilmesi gerektiğini düşünerek gerekli tanıtım çalışmalarına başladık’ diyor.
Orca’nın annesi narkotikçiydi
KÖPEĞİN ismi Orca. Serkan Özüpek ona iki aylıkken sahip oldu. Alman Çoban köpeği olan Orca tam 43 kilogram. Yani biraz iri kıyım. Orca’nın annesi Narkotik Şube Müdürlüğü’nde çalışıyormuş. Ama Orca annesinen farklı ilgi alanlarına sahip, topla oynamaya bayılıyor. Serkan Özüpek şöyle konuşuyor: ‘Orca oyunu çok seviyor. Özellikle çek çek oyunu ve kaleciliğe bayılıyor. Hatta oyun için beni kandırdığı çok oluyor. Her dışarı çıkmayı istediği zaman karnı ağrıyor gibi inliyor. Ben de her seferinde ona kanıp sokağa çıkarıyorum. Bir keresinde dışarıda inanılmaz kar yağıyordu. Yine karnım ağrıyor der gibi kıvrandı. Doktora götüreyim dedim. Yarım saat sonra karlar altında boğuşup oynuyorduk. Kuru mama ve yoğurdu çok seviyor. Orca benim en iyi dostum. Evimin bir üyesi. Onun için buraya geldik ve çok eğlenceli bir çekim yaşadık.’
Kediye başınızı biraz çevirin, diyemiyoruz
Stüdyoya son altı ayda evcil hayvan kimlikleri için gereken vesikalık fotoğraflar için büyük talep olmuş. Ardından müşteriler, hayvanlarını aile fotoğraflarına dahil etmeye başlamış. Ama sanmayın ki bu iş kolay. Sağlam anlatıyor: ‘Doğru açıyı ve doğru zamanı bulmak gerçekten zor. Kediye veya köpeğe, ‘Başınızı biraz sağa çevirin, kımıldamayın’ gibi bir şey deme ihtimaliniz yok. Çok dikkatli ve hızlı olmak gerekiyor.’ Sağlam, ‘Kediler sıkılıp sahibine saldırıyor, köpekler dolaşmak istiyor. O zaman elemanlar hemen oyuncakları ve ilginç renkteki kemikleri sunuyor. Onları yine stüdyo ortamına sokuyoruz.’
Çekim öncesinde müşterilerle birlikte konsept belirleniyor. Bu ön görüşmeler sırasında modellerin ve eğer varsa evcil hayvanların kıyafetlerinin nasıl olacağına karar veriliyor. Modeller birbirlerine olan aşklarını ve dostluklarını yaşarken Stüdyo Uğur’un ekibi bu anları görüntülüyor. Müşterilerden gelen isteklere göre evlerinde veya bahçelerinde de çekimler yapılıyor.
İkisi de kaprisli
GAMZE Çuhadaroğlu Coker cinsi Pluto ve Şila’nın sahibi. İkisi de sokakta bulunan köpeklerden Pluto 11 yaşında. Çuhadaroğlu Pluto’nun en fazla üç yıl yaşayabileceğini bildiğinden eşiyle birlikte onunla geçirdiği yılların anısına fotoğraf çektirmiş. Gamze Çuhadaroğlu şöyle konuşuyor: ‘İkisi de aynı cins olmasına karşın farklı karakterlere sahip köpekler. Şila çok hareketli, diğeri ise çok sakin. İkisi de çok kaprisli. Pluto ağır ve yaşlı olmasına rağmen hırsız yakalamışlığı bile var. İkisiyle çektiğimiz fotoğraflar şimdi buzdolabının üzerinde duruyor.’
ADETA FOTOMODEL GİBİ
Gamze Çuhadaroğlu’nun eşi Haluk Çuhadaroğlu ise iki köpekleriyle ilgili olarak şunları söylüyor: ‘Pluto ve Şila bizim canımız ciğerimiz. Onları aileden sayıyoruz. Oturduğumuz sokaktakiler de onları çok seviyor. İki hayatları var: Sahipleri ve yemek. Ama Pluto’nun bir özelliği var ki inanılmaz. Bir yemeğe hepimizi satabilir. Yine de çok ama çok özel bir hayvan bizim için. Bir insan başka bir insanı böyle okşayamaz. Eşimle birlikte bir karar almıştık. Stüdyoya girecek ve bir aile fotoğrafı oluşturacaktık. Elbette Şila ve Pluto da yanımızda olacaktı. İyi bir çalışma oldu. Fotoğraf çektirirken hiç yabancılık çekmediler. Adeta birer fotomodel gibiydiler.’
Kaynak: Star
17.05.2008