paradigmalar tarih boyunca degismektedir

paradigm

New member
Paradigmalar tarih boyunca bircok kez iflas etmistir...
Bilindiği gibi Hristiyan batı dünyasında, kilisenin dogmalaştırdıgı, Batlamyus`un,
Dünyanın düz tasavvur edildigi, yer merkezli bir evren paradigmasi vardı. Kopernik gezegenleri gözlemleyerek, güneş merkezli bir kainat tasavvuru geliştirdi. Bu durum dogmatizmine indirilen büyük darbe oldu. Daha sonraki dönemlerde Kepler gezegenlerin Günes etrafındaki hareketlerine iliskin 3 yasa buldu. Galile surtunme, serbest dusme yasalarını buldu, sarkacın hareketi ve denizlerdeki gel-git olaylarina bilimsel aciklama getirdi.Kendi geliştirdiği teleskobuyla yaptığı gözlemlerle, optik ve yer mekaniği alanındaki arastırmalari sayesinde, Hristiyanlık dogmalarının, kainatı anlamada yetersiz hatta yalnış olduğu anlayışını yaygınlaştırdı. Bu süreç Hristiyanlık öğretilerinin Batı
dünyasındaki sarsılmaz egemenliğini yıkarak, bilim merkezli kainat öğretisinin
egemenliğini kuran bir seyir başlattı.

Bu seyirde Dekart onemli bir dönüm noktasıdır. Dekart o zamana kadar elde
edilen bilimsel gelişmeleri, Pisagor matematiği yardımıyla sistemleştirerek, Mekanik biliminin teorik altyapısını kurmaya calisti. Bu sürec onu, Mekanik bir evren tasavvurunun, mekanik bilgiyle kurulabileceği anlayışına götürdü. Varlık alemini (Ontoloji), Fiziksel varliklar ve fiziksel olmayan varlıklar (Metafizik) olmak üzere ikiye ayırdı. Varlıgın sadece maddesel yanını anlayabileceğimizi ve mekanik biliminin ancak bunu açıklayabilecegini söyleyerek
Kartezyen kainat tasavvurunu kurdu. Kartezyen felsefe, varlik alemini (Ontolojik yapıyı) ikiye bölerek varlık aleminde bir parcalanma oluşturmuştur.Bacon da deneysel (ampirik),ve gözleme dayalı bilimin sistematiğini oluşturdu. Kepler, Galile, ve Dekart`ın ulaştıgı
sonucları bir araya getirerek büyük “Mekanik Kainat” paradigmasını Newton kurdu. Newton yukarıda açıkladığımiz ve birbirinden farkli görünen olay gruplarını, genel olarak hareketin yasalarına ve evrensel cekim yasasına iliskin “Kuramsal sistem”i ile birbirine bağladı. Bu acıklama modeli 20 yüzyil baslarına kadar gözlemlenebilen bütün fiziksel olayları acıklayabiliyordu. Newton kainatı, basınc gerilim, hareket ,kuvvet ve dalgalarla
isleyen bir makinaya indirgemisti. Artik kainatta bilinemeyecek hicbir sey yoktu. Henuz acıklanamamis olguların sırrının çözülmesi ise sadece bir zaman meselesiydi.

Eger , doğa ve evren, kendi icinde uyumlu bir yapıdaysa ve bu düzen belirli
doğa yasaları çerçevesinde süre geliyorsa, toplum ve insanların yapısı ve onun
olusturdugu her turlu kurum, toplum, devlet, sanat hatta ahlak alanlarında neden bu tur yasalar olmasın? Gittikçe yaygınlaşan bu anlayıs, sosyal bilimlerle ugrasan bilim adamlarını toplumun ve insanın yasalarını bulmak icin calısmaya yönlendirdi. Bu donem sosyal alanda da bir cok determinist bilim adamini etkilemisti (Darwin, sigmundFreud) vb. A. Comte nin başlattığı ve E. Durkheim sistemleştirdigi bu “Toplum yasalarını” bulma girişimi giderek yukarıda temel kabullerini ifade ettiğimiz. “Pozitif Bilim Paradigmasının” oluşmasını sagladı.

Bir süre sonra, acıklanamayan gözlemler (Işık.vb.), bu Newton Paradigmasının sadece sınırlı bir varlık durumunu yani, belirli bir büyüklük ve hız limitinin icinde kalan olayları açıklayabildiğini gösterdi. Atom altı varlıkları ve bir maddenin hızının ışık hızına yaklastıgı durumları açıklayamıyordu. 20. Yüzyıl başlarından itibaren Max Planck, Albert Einstein, tarafından geliştirilen“Relativite Teorisi”, Bohr, Heisenberg ve Schrodinger gibi bilim adamları “KuantumTeorisini” gelistirdiler. Fizik biliminde yasanan bu gelişmeler, Newton Paradigmasının
yıkılmasını, bununla birlikte bunun üzerine bina edilen “Modernist Dünya Görüşünü”de çatırdatarak,,o güne kadar olusan tüm kavramsallastırmaların yeniden gozden gecirilmesinin yolunu actı. Git gide varoluscu teoriler onem kazanmaya basladi..


Bunlari niye anlattim.. cunku yuzyil oncesine kadar bilimi seven onunla teori ureten kisiler.. bilimin varoluscu yone kaymasiyla bilim dusmani olmaya basladilar.. Onlar icin sinirlar kapali kalmali, biz koyumuzde oturmaliydik..
 

HTML

Üst