DaVaM
Banned
Hiç bir şekilde Bahçeli’ye “fino” ifadesini kullanmadığını dile getiren Ozan Arif, “Ülkücü hareketi ipe verenlerin Ozan’ı mahkemeye vermeleri de son derece doğal” dedi.
ÜlkÜcÜ hareketin sembol ismi Ozan Arif ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasındaki hakaret davası 18 Eylül’e ertelendi.
Hareketi ipe verenlerin
Ozan Arif’i dava etmeleri doğal!
MHP Genel Başkanı Bahçeli hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle hakkında dava açılan Ülkücülerin sembol ismi Ozan Arif, iddiaları reddederek kendisini böyle savundu.
Ülkücü hareketin sembol ismi Ozan Arif ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasındaki dava sürüyor. Devlet Bahçeli’nin, bir gazetede yer alan sözlerinden hareketle Ozan Arif’e açtığı davaya Ankara 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam edildi. Dünkü duruşmaya Ozan Arif avukatsız katıldı. Duruşmada savcı, iddianamedeki iddiaları hatırlatarak, mütalaasını verdi. Savcı, Ozan Arif’in, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye “basın yoluyla hakaret” suçunu işlediğini iddia etti.
Duruşma ertelendi
Ozan Arif de, yazılı ve Avukatla savunma yapma isteğini Mahkeme heyetine iletti. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin avukatlarının da bu talebi uygun görmesi üzerine duruşma 18 Eylül 2007 tarihine ertelendi. Konuyu değerlendiren Ozan Arif, gerek gazetede çıkan haberde, gerekse başka bir yerde Devlet Bahçeli’ye “fino” ifadesini kullanmadığını dile getirerek “Ülkücü hareketi ipe verenlerin Ozan Arif’i mahkemeye vermeleri de son derece doğaldır” dedi.
Fino Davası
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ozan Arif’in 1 Ekim 2006 tarihinde bir gazeteye verdiği röportajda, kendisine yönelik hakaret ifadeleri geçtiği gerekçesiyle, Avukatı Mehmet Nacar aracılığıyla, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Avukat Nacar tarafından hazırlanan 2 Ekim 2006 tarihli dilekçede, bir gazetede yer alan “Ülkücüler 35 Yıl Baştacı Ettikleri Ozan Arif’i Şimdi İhanetle Suçluyor” başlıklı haberde, müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu ileri sürmüştü.
İşte o ifadeler
Cumhuriyet Başsavcılığına Bahçeli’nin avukatı tarafından iletilen dilekçede, haberde yer alan ve Bahçeli’ye yönelik olduğu iddia edilen, “Hülasa ne kokar ne bulaşır/ Arzu eden kırk kapıdan ulaşır/ Etrafında finoları dolaşır/ Ben adam sanmıştım adam değilmiş...” ifadelerine de yer verilerek, bu ifadelerin, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi kamuoyu önünde küçük düşürmeye yönelik olduğu savunuldu.
Suçlamayı reddetti
Söz konusu dilekçede, röportajın yayınlanmış olduğu gazetede Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik hakaretlere yer verilmesinin, kasti ve kötü niyetli bir organizasyonun göstergesi olduğu iddia edilerek, demeci veren Arif Şirin ile haberi yazan gazeteci Gülden Aydın’ın “basın yoluyla hakaret” suçunu işledikleri gerekçesiyle haklarında dava açılması talep edildi. Soruşturma kapsamında Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından talimatla ifadesi alınan Arif Şirin, şikayete konu demecinin arkasında olduğunu belirterek, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
İşte dava konusu yapılan şiir:
ÜlkÜcÜ hareketin sembol ismi Ozan Arif ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasındaki hakaret davası 18 Eylül’e ertelendi.
Hareketi ipe verenlerin
Ozan Arif’i dava etmeleri doğal!
MHP Genel Başkanı Bahçeli hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle hakkında dava açılan Ülkücülerin sembol ismi Ozan Arif, iddiaları reddederek kendisini böyle savundu.
Ülkücü hareketin sembol ismi Ozan Arif ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasındaki dava sürüyor. Devlet Bahçeli’nin, bir gazetede yer alan sözlerinden hareketle Ozan Arif’e açtığı davaya Ankara 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam edildi. Dünkü duruşmaya Ozan Arif avukatsız katıldı. Duruşmada savcı, iddianamedeki iddiaları hatırlatarak, mütalaasını verdi. Savcı, Ozan Arif’in, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye “basın yoluyla hakaret” suçunu işlediğini iddia etti.
Duruşma ertelendi
Ozan Arif de, yazılı ve Avukatla savunma yapma isteğini Mahkeme heyetine iletti. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin avukatlarının da bu talebi uygun görmesi üzerine duruşma 18 Eylül 2007 tarihine ertelendi. Konuyu değerlendiren Ozan Arif, gerek gazetede çıkan haberde, gerekse başka bir yerde Devlet Bahçeli’ye “fino” ifadesini kullanmadığını dile getirerek “Ülkücü hareketi ipe verenlerin Ozan Arif’i mahkemeye vermeleri de son derece doğaldır” dedi.
Fino Davası
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ozan Arif’in 1 Ekim 2006 tarihinde bir gazeteye verdiği röportajda, kendisine yönelik hakaret ifadeleri geçtiği gerekçesiyle, Avukatı Mehmet Nacar aracılığıyla, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Avukat Nacar tarafından hazırlanan 2 Ekim 2006 tarihli dilekçede, bir gazetede yer alan “Ülkücüler 35 Yıl Baştacı Ettikleri Ozan Arif’i Şimdi İhanetle Suçluyor” başlıklı haberde, müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu ileri sürmüştü.
İşte o ifadeler
Cumhuriyet Başsavcılığına Bahçeli’nin avukatı tarafından iletilen dilekçede, haberde yer alan ve Bahçeli’ye yönelik olduğu iddia edilen, “Hülasa ne kokar ne bulaşır/ Arzu eden kırk kapıdan ulaşır/ Etrafında finoları dolaşır/ Ben adam sanmıştım adam değilmiş...” ifadelerine de yer verilerek, bu ifadelerin, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi kamuoyu önünde küçük düşürmeye yönelik olduğu savunuldu.
Suçlamayı reddetti
Söz konusu dilekçede, röportajın yayınlanmış olduğu gazetede Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik hakaretlere yer verilmesinin, kasti ve kötü niyetli bir organizasyonun göstergesi olduğu iddia edilerek, demeci veren Arif Şirin ile haberi yazan gazeteci Gülden Aydın’ın “basın yoluyla hakaret” suçunu işledikleri gerekçesiyle haklarında dava açılması talep edildi. Soruşturma kapsamında Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından talimatla ifadesi alınan Arif Şirin, şikayete konu demecinin arkasında olduğunu belirterek, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
İşte dava konusu yapılan şiir:
Adam dedim adamları kızdılar,
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!
Küfrettiler bana neler yazdılar,
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!
Halbuki otuz yıl beraber gezdim,
Yalan yok ne mertlik ne puştluk sezdim,
Çok iyi oynamış sanradan çözdüm,
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!
Ne bileyim gardaş ismine bakıp,
Boyuna-posuna, cismine bakıp,
Rakibine bakıp, hasmına bakıp,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!
Marifetname’yi karıştır bir bak,
Bakmazsan imkansız bunu anlamak,
Ne kadar kindarsa o kadar korkak!
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!
Korkaktır konuşmaz, yüz yüze susar,
Arkadan duyarsın, sana kin kusar,
Padişah yaparsan ilk seni asar,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!
Mesela olay var, yürek sızlıyor...
İnsan bir şey desin diye gözlüyor,
Cahilliği suskunlukla gizliyor,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!
Bazen de konuşur, bazı zamanlar,
Kağıda bakarak bağırır çınlar,
Onu da sadece kendisi anlar,
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!
Bir insan düşün ki, ağlamaz gülmez,
İstişare bilmez, meşveret bilmez,
Bundan sonra kart ağaç da eğilmez...
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!
Hülasa ne kokar ne bulaşır,
Arzu eden kırk kapıdan ulaşır,
Etrafında finoları dolaşır,
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!
Ozan Arif bu kim? Söyleme olmaz!
Söylersen destanın kıymeti kalmaz!
Yarası olmayan üstüne almaz!
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!
Ozan Arif...
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!
Küfrettiler bana neler yazdılar,
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!
Halbuki otuz yıl beraber gezdim,
Yalan yok ne mertlik ne puştluk sezdim,
Çok iyi oynamış sanradan çözdüm,
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!
Ne bileyim gardaş ismine bakıp,
Boyuna-posuna, cismine bakıp,
Rakibine bakıp, hasmına bakıp,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!
Marifetname’yi karıştır bir bak,
Bakmazsan imkansız bunu anlamak,
Ne kadar kindarsa o kadar korkak!
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!
Korkaktır konuşmaz, yüz yüze susar,
Arkadan duyarsın, sana kin kusar,
Padişah yaparsan ilk seni asar,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!
Mesela olay var, yürek sızlıyor...
İnsan bir şey desin diye gözlüyor,
Cahilliği suskunlukla gizliyor,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!
Bazen de konuşur, bazı zamanlar,
Kağıda bakarak bağırır çınlar,
Onu da sadece kendisi anlar,
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!
Bir insan düşün ki, ağlamaz gülmez,
İstişare bilmez, meşveret bilmez,
Bundan sonra kart ağaç da eğilmez...
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!
Hülasa ne kokar ne bulaşır,
Arzu eden kırk kapıdan ulaşır,
Etrafında finoları dolaşır,
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!
Ozan Arif bu kim? Söyleme olmaz!
Söylersen destanın kıymeti kalmaz!
Yarası olmayan üstüne almaz!
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!
Ozan Arif...