bjkemal
''ѕσ¢¢єя ѕüρєяѕтαя''
- Katılım
- 18 May 2008
- Mesajlar
- 4,325
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Alın size "Organize İşler".
Satılmış bir yorumcunun öyküsü...
Program başlar:
$: Belediye maçında da benzeri bir pozisyon vardı.
€: Eğer rüştü topun üzerine elini koymuşsa, pozisyon faul. Ama koymamışsa goldür.
$: Evet görelim şimdi görüntüyü...
Görüntü gelir ve Rüştü'nün topa el koyduğu görülüyor ve Servet gelip Rüştü'nün elindeki topa vuruyor ve gol oluyor...
€: Evet görüyoruz ki kabak gibi gol!
E adama yuh derler be böğürgen yorumcu!!!
$: Bir de Belediye maçındaki görüntüyü görelim...
Bu akşamki golün aynısı, kabak gibi fotokopisi ekrana gelir...
€: Burda kaleci topu himayesine almış, faul!
E Adama yuh derler be Organiza Çapulcu!!!
Bir de hakem vardır, hakem! Delgado'ya "topa müdahale etmek istiyor" diye kart gösterir, bir dakika sonra aynı hareketi Barış yapar ama mükemmel hakemimiz es geçer...
Ingilizce bilmezler, sonra Avrupa'da neden maç yönetemiyoruz derler. He bu arada vücut dilini de bilmezler!
Servet, Holoskoya şöyle okkalısından bi omuz atar, ardından da kendini yere atar. Holosko kaleciyle karşı karşıya kalacakken pat "faul" kararı gelir...
Bizim yıldızlar yerden kalkamazlar, milletin yıldızları ise milletvekiliymişcesine dokunulmazlık sahibidirler...
El'in adamı el atar kol atar hatta gol de atar bizimkisi langirt sarı kartı görür!
El'in yıldızları sarı kartı var diye kart yemez, karşı takımın oyuncusuna tokat atar kart görmez, bizimkiler ise yağmur yağıyor diye kart görür bir maç sonrasında oynama denilir!
Bizim stadımızda maç anında küfür var diye ses kısılır, maç biter canlı yayında tribünler Beşiktaş tribünlerine analı avratlı küfür eder ama anlaşılan $ ve € beylerin anaları yok ki ne ses kısarlar ne de yayını keserler...
Türkiye'nin en büyük takımı(!) 6 haftada 4 maglubiyet alır, $ ve € çıkar "bu takım ligden koparsa, ligin tadı kalmaz, dekoder satılmaz" diyor. Hoooop işler değişiyor...
El'in takımı Şeref Bey Stadı'na toplu gider gelir, Beşiktaş'lı vapur kullanamaz, yürüye yürüye toplu gidip gelemez...
E Peki bunlar olurken;
"yavuz hırsız ev sahibini bastırır" hesabı bir hafta önce olmayan gol verilip puan alan takımın başkanı söver sayar ve taraftarı federasyon'a yürür. O hafta maç direk onlara hediye edilir...
Senin Başkan'ın ne yapar?
a) Camiasına mı, karşısındakilerine mi belli olmayan yumruğunu indirir.
b) Taraftarını jandarmayla karşılar.
c) Hep teknik direktörlerde suçu arar.
d) Hakkını yiyen düdüklerin, düdüklerini asar(!).
e) Madem yapamıyorum der ve istifa eder.
x) Sonuncusu hariç hepsini yapar.
Senin Teknik Direktörlerin ne yapar?
a) Biri çıkar hezimetler sonrasında dalga gecercesine "Hayat"ı devam ettirir, "Allah'ın takdiri, Nasip değilmiş" der.
b) Yüzünü zorla da olsa güldürür ve ekranalara gülümser.
Birşeyler yapıp yanlışları düzeltmek için uğraşan, didinen yöneticin ne yapar?
Zavallım hakkını aramak için uğraşır, mesaisinin neredeyse tamamını Beşiktaş'a verir ve Başkanı'nın bu emekleri heba etmesini izler...
Senin spor yazarların ne yapar?
El'in yazarları takımlarına amigoluk yaparken, bizimkiler el'in amigoluğunu yapar. Onlar kriz ortamında geçimleri için istenileni yazarlar...
Hay sizin sporunuza da... Gururunuza da...
Alayınızın...
alıntıdır..
Satılmış bir yorumcunun öyküsü...
Program başlar:
$: Belediye maçında da benzeri bir pozisyon vardı.
€: Eğer rüştü topun üzerine elini koymuşsa, pozisyon faul. Ama koymamışsa goldür.
$: Evet görelim şimdi görüntüyü...
Görüntü gelir ve Rüştü'nün topa el koyduğu görülüyor ve Servet gelip Rüştü'nün elindeki topa vuruyor ve gol oluyor...
€: Evet görüyoruz ki kabak gibi gol!
E adama yuh derler be böğürgen yorumcu!!!
$: Bir de Belediye maçındaki görüntüyü görelim...
Bu akşamki golün aynısı, kabak gibi fotokopisi ekrana gelir...
€: Burda kaleci topu himayesine almış, faul!
E Adama yuh derler be Organiza Çapulcu!!!
Bir de hakem vardır, hakem! Delgado'ya "topa müdahale etmek istiyor" diye kart gösterir, bir dakika sonra aynı hareketi Barış yapar ama mükemmel hakemimiz es geçer...
Ingilizce bilmezler, sonra Avrupa'da neden maç yönetemiyoruz derler. He bu arada vücut dilini de bilmezler!
Servet, Holoskoya şöyle okkalısından bi omuz atar, ardından da kendini yere atar. Holosko kaleciyle karşı karşıya kalacakken pat "faul" kararı gelir...
Bizim yıldızlar yerden kalkamazlar, milletin yıldızları ise milletvekiliymişcesine dokunulmazlık sahibidirler...
El'in adamı el atar kol atar hatta gol de atar bizimkisi langirt sarı kartı görür!
El'in yıldızları sarı kartı var diye kart yemez, karşı takımın oyuncusuna tokat atar kart görmez, bizimkiler ise yağmur yağıyor diye kart görür bir maç sonrasında oynama denilir!
Bizim stadımızda maç anında küfür var diye ses kısılır, maç biter canlı yayında tribünler Beşiktaş tribünlerine analı avratlı küfür eder ama anlaşılan $ ve € beylerin anaları yok ki ne ses kısarlar ne de yayını keserler...
Türkiye'nin en büyük takımı(!) 6 haftada 4 maglubiyet alır, $ ve € çıkar "bu takım ligden koparsa, ligin tadı kalmaz, dekoder satılmaz" diyor. Hoooop işler değişiyor...
El'in takımı Şeref Bey Stadı'na toplu gider gelir, Beşiktaş'lı vapur kullanamaz, yürüye yürüye toplu gidip gelemez...
E Peki bunlar olurken;
"yavuz hırsız ev sahibini bastırır" hesabı bir hafta önce olmayan gol verilip puan alan takımın başkanı söver sayar ve taraftarı federasyon'a yürür. O hafta maç direk onlara hediye edilir...
Senin Başkan'ın ne yapar?
a) Camiasına mı, karşısındakilerine mi belli olmayan yumruğunu indirir.
b) Taraftarını jandarmayla karşılar.
c) Hep teknik direktörlerde suçu arar.
d) Hakkını yiyen düdüklerin, düdüklerini asar(!).
e) Madem yapamıyorum der ve istifa eder.
x) Sonuncusu hariç hepsini yapar.
Senin Teknik Direktörlerin ne yapar?
a) Biri çıkar hezimetler sonrasında dalga gecercesine "Hayat"ı devam ettirir, "Allah'ın takdiri, Nasip değilmiş" der.
b) Yüzünü zorla da olsa güldürür ve ekranalara gülümser.
Birşeyler yapıp yanlışları düzeltmek için uğraşan, didinen yöneticin ne yapar?
Zavallım hakkını aramak için uğraşır, mesaisinin neredeyse tamamını Beşiktaş'a verir ve Başkanı'nın bu emekleri heba etmesini izler...
Senin spor yazarların ne yapar?
El'in yazarları takımlarına amigoluk yaparken, bizimkiler el'in amigoluğunu yapar. Onlar kriz ortamında geçimleri için istenileni yazarlar...
Hay sizin sporunuza da... Gururunuza da...
Alayınızın...
alıntıdır..