admiral
New member
- Katılım
- 30 Haz 2006
- Mesajlar
- 12,510
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Fenerbahçe ve Galatasaray'ın dün akşamki son dakika transferleriyle Türk futbolseverler olarak bir kez daha rahatladık. Beşiktaş da 'Feda' dedi ve son dakikada 'ucuz', tam da istedikleri gibi bir transfere imza attı.
Peki bizdeki bu rahatlama hissinin sebebi nedir? Tabii ki transfer yapmış olma hissi. Kim olduğu önemli değil. Sonuçta 'ismi' olan bir futbolcu geldi. Sürekli "Bu takımda transfer asla bitmez, kimse bu takımdan büyük değildir" mantalitesindeymiş gibi görünen ancak asla o mantaliteye uygun davranmayan yöneticilerimiz yine gerine gerine, kasıla kasıla, imza törenleride ortaya çıkacaklardır. Niang, Anelka, Baros, Pino, Dia, Quaresma, Simao, Almeida gibi onlarca oyuncunun, onlarca imza töreninde olduğu gibi...
Peki o beğenmediğimiz Avrupalı ne yapıyor? Hulk'u 50 milyon euroya satıyor. Futbolcusu düşüşte mi? Kariyeri mi bitmiş? Kadroda düşünmüyor mu? Tarihsel rakibi, belki de düşmanı olan Doğu, ona kollarını açmış bekliyor. Fiyatı, formu, hedefleri, sakatlığı önemli değil. Yeter ki gelsin. Futbol hayatı bitmiş Guti de gelsin, Quaresma da. O tribünler dolar. Geçmiş unutulur. Şampiyonlar Ligi'nden elenmiş Fenerbahçe, Meireles'i alır. Son dakika alır. Şike soruşturması sırasındaki kötü günler, yazarlar, çizerler unutulur. Şampiyonlar Ligi unutulur. Kimse sormaz "Şimdi mi aldınız Meireles'i?" diye... Nasıl olsa "Bizde transfer asla bitmez" Elendikten sonra da yaparız, elenmeden önce de. Plâna, programa lüzum yok. Sorgulayan da yok. "Bir gün de biz 20 milyon euroya satalım arkadaş" diyen de yok.
Bu yüzden onlar Hulk'u Japonya 2. Ligi'nde bulup, alıyor. Oynatıyor. 50 milyon euroya da satıyor. Biz de "Helal olsun" diyerek kendi gençlerimize sırt çevirip, yine bu kısır döngüye devam ediyoruz.
Normal hayatımızda da böyle değil mi? Askeri teknolojileri, bilgisayarları, arabaları hep dışarıdan (Batı'dan) almıyor muyuz?
Transfer yapılmayan sezonlarda "X başkan parasını geri mi alıyor?" diye haberler yapıyoruz. Medyasıyla, taraftarıyla bu oyuna geliyoruz. Senelerdir. Ama gören yok. Belki de var. Umursayan yok.